TİCARİ TAŞIMAYA DAİR VERİ YOKSA VE HATIR TAŞIMASI SAVUNMASI YAPILMIŞSA HATIR TAŞIMASI YAPILMADIĞINI DAVACI İSPATLAMALIDIR.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3775
KARAR NO : 2021/4959
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2020
NUMARASI : 2020/570 - 2020/44
DAVACI : N.Ü. vekili Av. H.K.
DAVALI : A. Sigorta A.Ş. vekili Av. K.K.
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının vekalet ücretine ilişkin bölümünün kabulüyle davanın kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının % 20 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL kalıcı maluliyet tazminatı ve 100,00 TL rapor ücretinin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.09.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 84.338,84 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; maluliyete itiraz ederek ve tazminattan müterafik kusur ile hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 84.238,84 TL sürekli işgücü kaybı tazminatının 21.03.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve rapor ücreti talebinin reddine dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin diğer tüm itirazlarının reddine; vekalet ücretine ilişkin itirazın kabulü ile UHH kararının vekalet ücretine ilişkin hükmü çıkartılarak yerine "davacı lehine 2.350,21 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline" ibaresinin yazılmasına, kararın diğer bölümlerinin aynen icrasına karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere; özellikle, Dairemizin yerleşik uygulamalarıyla, maluliyet raporunun ilgili yönetmeliğe uygun olmayışına dair eksikliğin tamamlanabilir dava şartı olarak kabul edilmesine; kazanın oluş biçimi ile davacıda oluşan yaralanmanın şekli dikkate alındığında, emniyet kemeri takılmaması nedeniyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmayışının yerinde görülmesine göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Bartın Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 18.02.2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 20 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetveller kullanılmadığı gibi, belirlemede hangi yönetmelik ile eki cetvellerin kullanıldığı da rapora yazılmamış olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp ana bilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3- Davalı taraf, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunarak, bu sebeple tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, taşımanın sadece davacı yararına yapıldığını ispat yükünün davalı sigortacıda olduğu ve bu husus ispat edilemediğinden hatır taşımasının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davalı yanın bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacının yolcu olduğu araç sürücüsü Sefer A. ile araçtaki diğer yolcu Fevziye K. ve davacı, sürücü Sefer'in, davacının evindeki Fevziye'yi almaya geldiğini ve yolda kaza yaptıklarını ceza soruşturmasındaki ifadelerinde beyan etmiştir. Adı geçenlerin araçta bulunma sebepleri konusunda ifadelerde somut veri bulunmamakla birlikte, taşımanın ticari amaçla (davacı tarafından bir bedel ödenerek) ya da sürücünün bir işinin görülmesi maksadıyla yapıldığına dair de veri yoktur. Bu itibarla; taşımanın hatır için yapıldığı davalı tarafça savunulduğundan, hatır taşıması bulunmadığını ispat yükünün davacı yanda olduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
4- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden ve maktu ücretin altında olacak biçimde eksik vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
5- Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.Ş.Sertkaya B.Aydın K.Özerdoğan Y.Yılmaz Ö.F.Aydıner
TİCARİ TAŞIMAYA DAİR VERİ YOKSA VE HATIR TAŞIMASI SAVUNMASI YAPILMIŞSA HATIR TAŞIMASI YAPILMADIĞINI DAVACI İSPATLAMALIDIR.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3775
KARAR NO : 2021/4959
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2020
NUMARASI : 2020/570 - 2020/44
DAVACI : N.Ü. vekili Av. H.K.
DAVALI : A. Sigorta A.Ş. vekili Av. K.K.
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının vekalet ücretine ilişkin bölümünün kabulüyle davanın kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının % 20 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL kalıcı maluliyet tazminatı ve 100,00 TL rapor ücretinin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.09.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 84.338,84 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; maluliyete itiraz ederek ve tazminattan müterafik kusur ile hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 84.238,84 TL sürekli işgücü kaybı tazminatının 21.03.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve rapor ücreti talebinin reddine dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin diğer tüm itirazlarının reddine; vekalet ücretine ilişkin itirazın kabulü ile UHH kararının vekalet ücretine ilişkin hükmü çıkartılarak yerine "davacı lehine 2.350,21 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline" ibaresinin yazılmasına, kararın diğer bölümlerinin aynen icrasına karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere; özellikle, Dairemizin yerleşik uygulamalarıyla, maluliyet raporunun ilgili yönetmeliğe uygun olmayışına dair eksikliğin tamamlanabilir dava şartı olarak kabul edilmesine; kazanın oluş biçimi ile davacıda oluşan yaralanmanın şekli dikkate alındığında, emniyet kemeri takılmaması nedeniyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmayışının yerinde görülmesine göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Bartın Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 18.02.2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 20 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetveller kullanılmadığı gibi, belirlemede hangi yönetmelik ile eki cetvellerin kullanıldığı da rapora yazılmamış olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp ana bilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3- Davalı taraf, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunarak, bu sebeple tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, taşımanın sadece davacı yararına yapıldığını ispat yükünün davalı sigortacıda olduğu ve bu husus ispat edilemediğinden hatır taşımasının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davalı yanın bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacının yolcu olduğu araç sürücüsü Sefer A. ile araçtaki diğer yolcu Fevziye K. ve davacı, sürücü Sefer'in, davacının evindeki Fevziye'yi almaya geldiğini ve yolda kaza yaptıklarını ceza soruşturmasındaki ifadelerinde beyan etmiştir. Adı geçenlerin araçta bulunma sebepleri konusunda ifadelerde somut veri bulunmamakla birlikte, taşımanın ticari amaçla (davacı tarafından bir bedel ödenerek) ya da sürücünün bir işinin görülmesi maksadıyla yapıldığına dair de veri yoktur. Bu itibarla; taşımanın hatır için yapıldığı davalı tarafça savunulduğundan, hatır taşıması bulunmadığını ispat yükünün davacı yanda olduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
4- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden ve maktu ücretin altında olacak biçimde eksik vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
5- Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.Ş.Sertkaya B.Aydın K.Özerdoğan Y.Yılmaz Ö.F.Aydıner