KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

VEFAT ETMİŞ KİŞİ İÇİN VEFAT TARİHİ SONRASI İÇİN DE SAKATLIK TAZMİNATI HESABI YAPILARAK BU DOĞRULTUDA KARAR VERİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2024/3409
Karar No      : 2024/10364

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 16.09.2020
SAYISI                                 : 2018/2070 E., 2020/3493 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı A. Sigorta A.Ş. ve davalı Fatih Mehmet G. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı A. Sigorta A.Ş. ve davalı Fatih Mehmet G. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın davacının kullandığı araca çarpması sonucu oluşan 10.11.2011 tarihli trafik kazası sonucunda davacının yaralanıp malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,000 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 6.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, talebini 77.319,38 TL olarak artırmıştır.

II. CEVAP

1. Davalı A. Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davacının talebine konu geçici iş göremezlik tazminatından SGK'nın sorumlu olduğunu, davacıların manevi tazminat talebinin dava dayanağı yapılan trafik poliçesi teminatı dışında kaldığını, davacının faiz başlangıcına ilişkin taleplerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Fatih Mehmet G. vekili cevap dilekçesi ile; görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, iş göremezlik tazminatı kurumca yapılan parasal bir sosyal sigorta yardımı niteliğinde olduğundan davacı tarafın bu taleplerinin SGK'ya yönetilmesi, davacı tarafın varlığını iddia ettiği maluliyet oranının tespiti açısından davacının Adli Tıp Kurumuna sevki ve dosyada kusur yönünden rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 77.319,00 TL'nin A. Sigorta A.Ş'den 16.05.2012 tarihinden itibaren diğer davalı Fatih Mehmet G.'dan 10.11.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, bakiye istemin reddine, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı Fatih Mehmet G.'dan 10.11.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, bakiye istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı A. Sigorta A.Ş. ve davalı Fatih Mehmet G. vekilince istinaf başvurusunda bulunması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Sosyal Güvenlik Kurumu'na yazılan müzekkere cevabında davacıya ödendiği belirtilen miktarın hesap bilirkişi raporunda dikkate alınıp mahsup edildiği, belgeye dayanmayan tedavi giderleri, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden ise işleten, sürücü ve sigortacının sorumluluğunun devam ettiği, Mahkemece aldırılan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü, bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelere uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olduğu, KTK 99. maddeye göre sigorta şirketine başvurunun geçerli olduğu kabul edilerek 8 iş günü sonrasına ilişkin temerrüt tarihinin hesaplanmasında bir hata bulunmadığı, hükme esas alınan ATK 3. İhtisas Kurulunun 20.11.2015 tarihli maluliyet raporu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, davacıda dava konusu edilen trafik kazasına bağlı olarak oluşan yaralanmasının maluliyet oluşturup oluşturmadığı konusunda illiyet bağını da ortaya şekilde, iş kolu grup numarası belirtilerek değerlendirme yapılarak düzenlendiği, maluliyet tespitine ilişkin ATK raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı A. Sigorta A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde; davaya konu kaza aynı zamanda iş kazası olduğundan iş kazası kolundan bağlanan gelirler bakımından yeterli inceleme yapılmadığını, sigorta şirketi yalnızca maddi tazminat ve ferilerinden sorumlu tutulabileceğinden karar harcının 5.281,66 TL olması gerekirken 5.486,59 TL olarak hesaplanmasının hatalı olduğunu belirtmiş, 26.10.2021 tarihli ek beyan dilekçesi ile yargılama sırasında davacının vefat ettiğini, tazminat hesabının vefat tarihine kadar hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.

2. Davalı Fatih Mehmet G. vekili temyiz dilekçesinde; maluliyet ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na yöneltmesi gerektiğini, kusur durumları açısından ileri sürülen iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının koruyucu tertibatının ve işveren tarafından motor kullanma eğitiminin verilip verilmediğinin araştırılmadığını, tanık Ramazan Solakoğlu'nun yalan beyanda bulunduğunu, yerleşik Yargıtay kararlarına göre, bilirkişi raporlarının taraflarca anlaşılabilir şekilde açıkça düzenlenmesi gerektiğini, söz konusu raporda hesaplamaların neye göre yapıldığının belli olmadığını, bu nedenle de bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve Adli Tıp Kurumundan Yargıtay kararlarına da uygun olarak, taraflarca rahatça anlaşılabilir ve hesaplamaların nasıl yapıldığının da gösterildiği yeni bir rapor alınması gerektiğini belirtmiştir.

B. Gerekçe

Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan ve diğer davalının sürücü olduğu aracın yaptığı trafik kazası sonucu yaralanan Yücel Şahin'in uğradığı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, dosya kapsamından; davacı Yücel Şahin'in 03.02.2019 tarihinde öldüğü ve davanın mirasçıları tarafından takip edildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda, (müteveffa) davacının bakiye ömür süresi yönünden 72 yaşına kadar yaşayacağı varsayımına göre hesaplama yapılmıştır. Her ne kadar maluliyetten kaynaklı zararların hesabında malul kalan kişinin varsayımsal yaşam süresi dikkate alınmakta ise de, somut olayda davacı 03.02.2019 tarihinde vefat etmiş olup bu durumda artık varsayımsal yaşam süresi dikkate alınarak buna göre tazminat hesabı yapılması, başka bir deyişle vefat etmiş kişi için vefat tarihi sonrası için de sakatlık tazminatı hesabı yapılarak bu doğrultuda karar verilmesi mümkün değildir.

Bu durumda mahkemece, aktüer bilirkişiden, iş göremezlik zararı yönünden müteveffa davacının ölüm tarihi olan 03.02.2019 tarihine kadar hesap yapılması yönünde ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının ayrı ayrı REDDİNE,

2. Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı taraf vekillerinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya ve davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                      Üye                     Üye                       Üye                                 Üye
Kadri Özerdoğan      Mehmet Erol       Yunus Yılmaz      Ömer Faruk Aydıner     Mehmet Arı