KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

YURT DIŞINDA DÜNYA ÇAPINDA DAĞITIMI YAPILAN DENİZCİLİKLE İLGİLİ GÜNLÜK BİR GAZETEDE SATIŞ İLANININ YAPILMAMASI İHALENİN FESHİNİ GEREKTİRİR.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU

Esas No        : 2022/12-1036
Karar No       : 2023/714

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                :
 İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                          : 14.04.2022
SAYISI                          : 2022/115 E., 2022/251 K.
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19.01.2022 tarihli ve 2021/11741 Esas,
                                        2022/634 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki ihalenin feshi isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikâyetin reddine karar verilmiştir.

Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda karar bozulmuş, İlk Derece Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması, 5311 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 366 ncı maddesi hükmü gereğince işin ivediliği ve niteliği nedeniyle uygun bulunmadığından borçlu vekilinin duruşma talebinin reddine karar verilip Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. TALEP

Borçlu vekili; alacaklı tarafından İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2014/18650 Esas sayılı dosyasında gemi alacağının verdiği kanuni rehin hakkına dayalı olarak taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, takibe itiraz etmeleri üzerine İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/538 Esas sayılı dosyasında alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, bu dava sonucunda verilen kararın temyiz edildiğini, mahkeme kararı kesinleşmeden satışın yapılamayacağını, ihalesi yapılan gemiye ilişkin kıymet takdirine itiraz sonucunda İstanbul 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 2019/601 Esas, 2020/154 Karar sayılı kararı ile kıymet takdirinin 18.280.224 TL belirlendiğini ve bu bedel üzerinden ilan yapıldığını, hükme esas olan kıymet takdir raporunda keşif tarihi olan 08.01.2020 tarihinde 1 USD 5,95 TL olarak hesaplanması sonucu geminin değerinin (3.131.130 USD x 5,05= 18.630.224 TL – 350.000,00 TL geminin götürülme bedelinin düşürülmesi sonucu) 18.280.224 TL hesaplandığını, kıymet takdir tarihi olan 08.01.2020 tarihinden ihale tarihi olan 07.12.2020 tarihine kadar yaklaşık on aylık bir süre geçtiğini, ihale tarihinde USD kurunun 7,79 TL olması nedeniyle aradaki rakamın 6.111.278 TL olduğunu, bu fark dikkate alındığında icra müdürlüğünce yeniden kıymet takdirinin yapılması gerektiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 1385 inci maddesinde ihale ilanının nasıl yapılacağının düzenlendiğini, buna göre yurtdışı ilanının dünya çapında dağıtım yapılan denizcilikle ilgili günlük bir gazetede yayınlanması gerektiğini, satış dosyasında Trade Winds isimli gazete bulunduğu ve bunun haftalık bir gazete olduğunu, ilan yapılan gazetenin sadece denizcilikle ilgisi olup olmadığının da belli olmadığını, gazetenin orjinalinin de dosyada bulunmadığını, İngilizce olan gazetenin noter tasdikli tercümesi dosyada bulunmadığından 2004 sayılı Kanun'un 126 ncı maddesine göre usulüne uygun olup olmadığının tespit edilemediğini, 6102 sayılı Kanun’un 1384 üncü maddesinde ise geminin satışının nasıl yapılacağının düzenlendiğini, buna göre sicil kaydının tasdikli apostil şerhli orjinal belgesinin dosya da bulunmadığını, sicil kaydının hangi ülke tarafında tutulduğunun dahi dosyada belli olmadığını, 6102 sayılı Kanun’un 1384 üncü maddesinin gerekçe kısmında bayrak devleti ile sicilin farklı devlette olabileceğinin belirtildiğini, icra müdürlüğünün bu yönde bir araştırma yapmadan satışa karar verdiğini, satış ilanının ne gemi malikine ne de gemi sicilini tutan makama bildirilmediğini, gemi maliki olarak kendilerine herhangi bir mail ile satış ilanı bildirimi yapılmadığını, bu yönde sadece alacaklı tarafından beyan edilen email adresleri bulunmakta olup bu email adreslerinin ise gemi malikine ve gemi sicilini tutan makam ait olduğu yönünde dosyada bir belge bulunmadığını, ihale alıcısının ihale başladıktan sonra ihaleye katıldığını ve teminat bedelinin yatırdığına ilişkin belgeyi cep telefonundan icra müdür yardımcısına gösterdiğini, icra müdür yardımcısının ihaleye katılamayacağını bildirmiş olmasına rağmen sonrasında kabul ettiğini, ihale alıcısının teminat bedelinin yatırdığı saat ile ilgili icra müdürlüğündeki ve bankadaki bilgilerin celbini talep ettiklerini, ihale başladıktan sonra ihaleye katılım sağlandığı için ihalenin feshini talep ettiklerini, İstanbul 20. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 2020/474 Esas sayılı dosyasında satışın iptali için şikâyette bulunduklarını, bu şikâyetin bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Alacaklı vekili; şikâyetçi şirket Panama merkezli olduğundan 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 48 inci maddesi gereğince yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, geminin satışının Türkiye genelinde dağıtımı yapılan Sabah Gazetesinde ve 6102 sayılı Kanun’un 1385 inci maddesi uyarınca Trade Winds isimli gazetede yayımlandığını, bu maddenin gerekçesinde Trade Winds isimli gazetede ilanın yapılabileceğinin belirtildiğini, geminin satış ilanının 6102 sayılı Kanun’un 1384 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine uygun olarak geminin kayıtlı olduğu sicil devletinde, gemi sicilini tutmakla yükümlü olan makama yani Panama Sicil Müdürlüğüne icra müdürlüğünce ve alacaklı vekili olarak taraflarınca bildirildiğini, ayrıca 6102 sayılı Kanun’un 1384 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendine uygun olarak icra müdürlüğünce ve alacaklı vekili olarak taraflarınca geminin satış ilanının geminin sicile kayıtlı malikine, yani donatan R.M. SA ve B. Group’a bildirildiğini, diğer taraftan 6102 sayılı Kanun’un 1384 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında bildirimlerin elektronik posta yoluyla yapılmasına olanak verildiğini, tebligat yapılmasının gerekmediğini, ihale alıcısı tarafından usulüne uygun olarak teminatın yatırıldığını, ihalenin usul ve yasaya uygun yapıldığını belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

2. İhale alıcısı vekili; satışa hazırlık işlemlerinin usulüne uygun yapıldığını, müvekkilinin muhammen bedelin % 20'sine tekabül eden 3,656,044.80 TL miktarında teminatı ihale başlangıcından on altı dakika önce yani saat 09:44'de icra müdürlüğünün emanet hesabına yatırdığını, ihalenin de usul ve yasaya uygun yapıldığını belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli ve 2020/605 Esas, 2021/116 Karar sayılı kararı ile; borçlu vekilinin itirazın iptali davasından verilen karar kesinleşmeden satış yapıldığı iddiasının incelenmesinde; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/538 Esas sayılı dosyasında itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiği, geminin aynı hakkında bir yargılama yapılmadığı gibi verilen hükmün de geminin aynına ilişkin olmadığı, takibin dayanağının geminin aynından kaynaklanmayıp, davalının sahip olduğu hapis hakkına ilişkin olduğu, borçlu tarafça rehin hakkına itiraz edilmediği ve rehin hakkının kesinleştiği, İstanbul 20. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 2020/474 Esas 2021/60 Karar sayılı dosyasında borçlu vekili tarafından aynı gerekçeler ile satışın durdurulmasının talep edildiği, icra mahkemesince şikâyetin reddine karar verildiği, itirazın iptali ilâmının takibe konulması için kesinleşmesi gereken ilâmlardan olmadığı, borçlu vekilinin icra müdürlüğünün yetkisine ve satışın talimat ile yapılmasına ilişkin şikâyetinin incelenmesinde; geminin Gemak Tersanesi Tuzla/İstanbul adresinde bulunulduğu, kıymet takdiri ve tüm işlemlerin talimat icra müdürlüğünce yapıldığı ve satışın da talimat icra müdürlüğünce usulüne uygun yapıldığı, borçlu vekilinin döviz kurundaki değişiklik ile kıymetinin düşük kaldığı itirazının incelenmesinde; 2004 sayılı Kanun’un 128/a maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iki yıl geçmeden kıymet takdirinin istenilemeyeceği, kıymet takdirinin mahkeme tarafından yapıldığı ve kıymet takdir tarihinden itibaren iki yıllık sürenin geçmediği, borçlu vekilinin satış ilanının yapıldığı gazete asıllarının dosyada olmadığı şikâyetinin incelenmesinde; asıl icra müdürlüğünce yazılan talimat uyarınca 02.10.2020 tarihli alınan satış kararında satış ilanının yurt dışında Trade Winds isimli dünya çapında denizcilik ile ilgili günlük yayın yapan gazetede ve yurt genelinde 50.000 üzerinde yayın yapan gazetede ilan edilmesine karar verildiği, her iki gazete örneğinin ve yabancı gazetenin noter tasdikli tercümesinin dosya içinde olduğu, 6102 sayılı Kanun’un 1385 inci maddesinin gerekçesinde icra müdürlüğünce satış ilanının yapıldığı Trade Winds gazetesinin ilanının yapılabileceği örnek gazeteler arasında sayıldığı, borçlu vekilinin bu yöndeki şikâyetinin ihalenin feshini gerektirmeyeceği, borçlu vekilinin satış ilanının gemi maliki ve gemi sicili tutan makama bildirilmediği ve şikâyetçiye mail yoluyla bildirim yapıldığı şikâyetinin incelenmesinde; asıl dairece yazılan talimat gereği alınan satış kararında 6102 sayılı Kanun’un 1384 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (d) bendi uyarınca geminin kayıtlı olduğu sicil devletine, gemi sicilini tutmakla yükümlü olan makam olan Panama Sicil Müdürlüğü'nün resmî elektronik posta adresine ve gemi siciline kayıtlı malikine alındı bilgili elektronik posta yoluyla ilan bildiriminin yapılmasına karar verildiği, belirtilen Kanun hükümleri uyarınca satış ilanı bildirimlerinin usulüne uygun şekilde yapıldığı, borçlu vekilinin ihale alıcısının ihale başladıktan sonra katıldığı şikâyetinin incelenmesinde; ihale tutanağından tüm katılımcıların ihaleye süresinde ve usulüne uygun şekilde teminat yatırmak suretiyle katıldığının anlaşıldığı, icra dosyasında bulunan 07.12.2020 tarihinde ve saat 09:44’de "2015/811 Tal B.C. gemi ihale %20 ödemesi" açıklamalı teminat yatırıldığına dair dekontun bulunduğu, ihalenin satış ilanında belirlenen yerde 07.12.2020 tarihinde saat 10:00'da başladığı, ihale alıcısının ihaleye sonradan katıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle şikâyetin reddi ile borçlunun ihale bedeli olan 15.000.000 TL'nin % 10'u oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.09.2021 tarihli ve 2021/2016 Esas, 2021/2397 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin ihale tarihindeki alacak miktarı üzerinden % 15 oranında yabancılık teminatına hükmetmesinin yerinde olduğu, asliye ticaret mahkemesinin itirazın iptaline ilişkin kararının kesinleşmesinin gerekmediği gibi somut olayda 2004 sayılı Kanun’un 31/a maddesinin uygulanma alanı olmadığı, 2004 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesinde şikâyetin reddi hâlinde para cezasına hükmedileceğinin emredildiği, şikâyetçi vekilinin bekletici mesele yapılması gerektiği yönündeki icra mahkemesinin 2020/474 Esas sayılı dosyasının satışın durdurulmasına yönelik olup bu tip kararların kesin olduğu dolayısıyla, ihale alıcısı tarafından teminatın 07.12.2020 tarihinde yatırıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ İNCELEME SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"... Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İİK’nun 136. maddesine göre taşınmaz malların satışına ilişkin hükümler, bayrağı dikkate alınmaksızın gemi siciline kayıtlı bütün gemiler hakkında da uygulanır. Ancak İİK’daki düzenlemelerin yanında yabancı sicile kayıtlı gemilerin satışı için 6102 sayılı TTK’nun 1384. maddesinde ek şartlar bulunmaktadır. Bahsi geçen madde incelendiğinde; icra müdürünün, geminin bayrağını taşıdığı devletin konsolosluğuna satışı bildirmesi ve mükellefiyetler listesinin hazırlanması için gemi sicil kaydını isteyeceği; bununla birlikte satış ilanının geminin kayıtlı olduğu sicil devletinde gemi sicilini tutmakla yükümlü olan makama, tescil edilmiş akdi rehin alacaklılarına, icra dairesine bildirilmiş olmak kaydıyla kanuni rehin alacaklılarına, geminin sicile kayıtlı malikine bildirilmesi veya gideri ilgililer tarafından karşılanmak şartıyla tirajı ellibin üzerinde olan ve sicilin fiilen tutulduğu ülke düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle ilan edilmesinin zorunlu olduğu, ayrıca bahsi geçen bildirimlerin iadeli taahhütlü mektupla veya, bildirimin muhataba ulaştığını doğrulayan elektronik iletişim araçlarıyla veya başkaca uygun bir yol ve araçla yapılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca sicile kayıtlı gemiler yönünden TTK’nun 1385. maddesine göre satış ilanı tirajı ellibin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle ve ayrıca yurt dışında dünya çapında dağıtımı yapılan denizcilikle ilgili günlük bir gazetede yayımlanır.

Somut olayda, takip dosyası incelendiğinde; Panama Denizcilik Otoritesi (Panama Ship Registry/Autoridad Marítima de Panamá) siciline kayıtlı 72.2.28 IMO numaralı B.C. 1 adlı geminin sicil kaydının Panama Başkonsolosluğu’ndan istendiği, ancak Başkonsolosluk tarafından sicil kaydının gönderilmesi yerine sicil kaydındaki bilgilerin takip dosyasına bildirildiği, diğer bir deyişle sicil kaydının dosyada bulunması gerekirken sadece sicil kaydındaki bilgilerin bildiriminin yapıldığı, bu hali ile geminin sicil kaydının takip dosyasına sunulduğunun kabul edilemeyeceği, sicil kaydını denetlemenin mümkün olmadığı; öte yandan satış ilanının gemi sicilini tutmakla yükümlü olan makama gönderilmesi gerekirken, shipping@panama.org.tr adresine e-posta yolu ile iletildiği, ancak bu e-posta adresinin Panama Denizcilik Otoritesi’nin e-posta adresi olmadığı, Panama Başkonsolosluğu’nun e-posta adresi olduğu, bu hali ile satış ilanının Panama Denizcilik Otoritesi’ne ulaşıp ulaşmadığının denetlenemediği; yine satış ilanının geminin sicile kayıtlı malikine gönderilmesi gerekirken, abdlsrab@aol.com ve info@buagroup.com e-posta adreslerine gönderildiği, ancak bu e-posta adreslerinin geminin sicile kayıtlı malikine ait olduğuna ilişkin takip dosyasına herhangi bir belge sunulmadığı, satış ilanının gemi malikine ulaşıp ulaşmadığının denetlenemediği görülmüştür. Ayrıca satış ilanının yurt dışında dünya çapında dağıtımı yapılan denizcilikle ilgili günlük bir gazetede yayınlanması gerekirken, TradeWinds adlı gazetede ilanın yapıldığı, ancak bahsi geçen gazetenin günlük değil haftalık basıldığı (Prof. Dr. Kerim Atamer, Deniz Ticareti Hukuku, Cilt:IV, Deniz İcra Hukuku, 2019, s. 356; ayrıca bkz: https://www.tradewindsnews.com/editions, https://tr.linkedin.com/company/tradewinds), bu hali ile ilanının TTK’nun 1385. maddesine uygun yapılmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, 72.2.28 IMO numaralı B.C. 1 adlı geminin satışında TTK’nun 1384. ve 1385. maddelerindeki düzenlemelere uyulmadığı görülmüş olup, ilk derece mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Türkiye Cumhuriyeti'nin 1975 yılında kabul ettiği 1963 tarihli Viyana Konsolosluk İlişkileri Sözleşmesi'nin Konsolosluk Görevlerini düzenleyen 5 inci maddesinde; "...Bu maddenin (k) bendinde söz konusu gemi, vapur ve uçaklarla, bunların mürettebatına yardım etmek, bu gemi ve vapurların seyahati ile ilgili beyanları kabul etmek, geminin kâğıtlarını incelemek ve vize etmek ve kabul eden Devlet makamlarının yetkilerine halel getirmeksizin yolculuk sırasında vukubulan olaylar hakkında soruşturma yapmak ve gönderen Devletin kanun ve düzenlemelerinin verdiği yetki ölçüsünde kaptan, gemi zabitanı ve tayfalar arasında her çeşit anlaşmazlıkları çözümlemek;...." hükmünün düzenlendiği, Konsolosluğun geminin bayrağını taşıdığı sicili de temsil ettiği ve bu hâlde sicilin ayrı bir tüzel kişi olarak görülemeyeceği, sicile yapılacak bildirimlerin Konsolosluk kanalıyla yapılması gerektiği, bu durumun resmî bir zorunluluk ve işlem güvenliğini sağlamaya yönelik olduğu, İstanbul-Panama Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen belgenin panama siciline uygun surette geminin üzerinde başkaca bir mükellefiyet olup olmadığının tespiti için düzenlenen yeterli resmî belge niteliğinde olduğu, 6102 sayılı Kanun’un 1384 üncü maddesinde yer alan sicil kaydının talep edilmesinin düzenlenmesinin geminin mükellefiyetler listesinin hazırlanması amacını taşıdığı, Konsolosluğun Panama Siciline bildirimde bulunarak gemi sicilinin verdiği bilgilere dayanarak ve onu temsilen gemi üzerinde başkaca bir takyidat ya da mükellefiyetin olup olmadığını kendi düzenlediği belge ile tespit ettiği, Panama Başkonsolosluğu tarafından hazırlanan 10.08.2020 tarihli resmî evrakın Panama Sicilinden alınan Telex yetkisi ile sicile sorularak düzenlenmiş olup yeterli ve resmî belge olduğu, satış ilanı bildirimlerinin usulüne uygun şekilde yapıldığı, satış ilanının 18.10.2020 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiği, mail uzantısı “Info@buagroup.com” satışa konu gemi ile aynı ismi taşımakta olup bildirimin ulaştığına dair teyitin de dosyaya sunulduğu, 02.10.2020 tarihli alınan satış kararında satış ilanının yurt dışında Trade Winds isimli dünya çapında denizcilik ile ilgili günlük yayın yapan gazetede ve yurt genelinde 50.000 üzerinde yayın yapan gazetede ilan edilmesine karar verildiği, her iki gazete örneğinin ve yabancı gazetenin noter tasdikli tercümesinin dosya içinde olduğu, 6102 sayılı Kanun’un 1385 inci maddesinin gerekçesinde icra müdürlüğünce satış ilanının yapıldığı Trade Winds gazetesinin adının ilanının yapılabileceği örnek gazeteler arasında sayıldığı gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Direnme kararına karşı süresi içinde borçlu vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Borçlu vekili; gemi sicilinin Liman Başkanlıkları tarafından tutulduğunu, Konsolosluğun gemi sicilini temsil yetkisi bulunmadığını, bu nedenle de kendi düzenlediği sicil bilgilerini içeren belgenin 6102 sayılı Kanun’un 1384 üncü maddesinde yer alan sicil kaydı hükmüne aykırı olduğunu, 6102 sayılı Kanun’un 1384 üncü maddesinde mükellefiyetler listesi için geminin sicil kaydının istenmekte olduğunun hüküm altına alındığını, direnme kararında belirtilen 1963 tarihli Viyana Konsolosluk İlişkileri Sözleşmesi'nin Konsolosluk Görevlerini düzenleyen 5 inci maddesinin somut olay ile ilgisi olmadığını, yurt dışı tebligatlarının Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından Hukuki Alanda Uluslararası Adli Tebligat İşlemlerine ilişkin 63/3 nolu genelge ve 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi ile 1965 tarihli Hukuki ve Ticari Konularda Adlî ve Gayri Adlî Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Sözleşme’ye göre yapıldığını, konsolosluğa yapılan email bildiriminin hukuka aykırı olduğunu, mail uzantısı Info@buagroup.com, adresinin sicile kayıtlı malike ait olduğu yönünde dosyada hiçbir belge ve kayıt bulunmadığını, ilanın yapıldığı Trade Winds gazetesinin 6102 sayılı Kanun’un 1383 üncü maddesinde belirtilen tüm şartları taşıdığına ilişkin dosya içinde hiçbir bilgi ve belge bulunmadığını, bu gazetenin günlük değil haftalık bir gazete olduğunu, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/538 Esas sayılı dosyası temyiz edilmesine rağmen 2004 sayılı Kanun’un 31/a maddesi göz ardı edilerek satış işlemi yapıldığını, dolar kurundaki dalgalanmalar nedeniyle icra müdürü tarafından yeni bir kıymet takdiri yapılması gerektiğini, dolar kurundaki artış da dikkate alındığında ihale bedeli ile bugünkü kur arasındaki farkın milyonlarla ifade edilen bir rakam olması da dikkate alınarak ihalenin bu yönüyle de feshi gerektiğini, İstanbul 20. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 2020/474 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, teminat miktarının fahiş hesaplandığını, İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2015/811 Talimat sayılı dosyasında İcra Müdürlüğünün 30.11.2020 tarihli kararı ile gazete ilanlarının ve satış tebliğine ilişkin talepler yönünden ise satış günü değerlendirilmesine karar verildiği hâlde satış günü bu yönde bir karar oluşturulmadan ihalenin yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Uyuşmazlık

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda 72.2.28 IMO numaralı B.C. 1 adlı geminin satışında 6102 sayılı Kanun’un 1384 ve 1385 inci maddelerindeki düzenlemelere uyulup uyulmadığı, buradan varılacak sonuca göre ihalenin feshinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

D. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

1.2004 sayılı Kanun'un 134 ve 136 ncı maddeleri

2. 6102 sayılı Kanun'un 1383, 1384 ve 1385 inci maddeleri.

2. Değerlendirme

1. 2004 sayılı Kanun'un 136 ve 6102 sayılı Kanun'un 1383 üncü maddeleri uyarınca 2004 sayılı Kanun'un taşınmazların satışına ilişkin hükümleri (md. 123-135), bir sicile kayıtlı olan Türk ve yabancı bayraklı gemiler hakkında uygulanır. Bu hükümlerin yanında, yabancı bir sicile kayıtlı geminin satışının istenmesi hâlinde 6102 sayılı Kanun'un 1384 ve 1385 inci maddelerinin de uygulanması gerekmektedir.

2. 6102 sayılı Kanun'un 1384 üncü maddesi;

"(1) Yabancı bir sicile kayıtlı geminin satışı istenildiğinde, icra müdürü, o geminin bayrağını taşıdığı devletin konsolosluğuna bu hususu bildirir ve mükellefiyetler listesinin hazırlanmasını gerçekleştirmek için geminin sicil kaydını ister. Alacaklı da, sicil kaydının onaylı bir suretini icra dairesine sunabilir. Bu durumda, hangi kayıt önce gelirse, liste o kayda göre hazırlanır.

(2) İcra ve İflas Kanununun 126 ncı maddesi uyarınca yapılacak ilanın, icra müdürü veya ilgililer tarafından;

a) Geminin kayıtlı olduğu sicil devletinde, gemi sicilini tutmakla yükümlü olan makama,

b) Tescil edilmiş akdî rehin alacaklılarına,

c) İcra dairesine bildirilmiş olmaları kaydıyla kanuni rehin alacaklılarına,

d) Geminin sicile kayıtlı malikine,

bildirilmesi veya gideri ilgililer tarafından karşılanmak şartıyla tirajı ellibin üzerinde olan ve sicilin fiilen tutulduğu ülke düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle ilan edilmesi zorunludur.

(3) İkinci fıkrada belirtilen yazılı bildirim, iadeli taahhütlü mektupla, bildirimin muhataba ulaştığını doğrulayan elektronik iletişim araçlarıyla veya başkaca uygun bir yol ve araçla yapılır." hükmünü,

Aynı Kanun'un 1385 inci maddesi ise,

"(1) İcra ve İflas Kanununun 126 ncı maddesi uyarınca yapılacak ilan, tirajı ellibin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle ve ayrıca yurt dışında dünya çapında dağıtımı yapılan denizcilikle ilgili günlük bir gazetede yayımlanır.

(2) İlanda, ipotek alacaklısının rızasıyla alıcı tarafından yüklenilenler dışında, geminin bütün ayni ve kişisel haklardan, külfetlerden ve sınırlandırmalardan arınmış olarak satılacağı bildirilir." düzenlemesini içermektedir.

3. Somut olayda ise, alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmsız takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebiyle 02.10.2020 tarihinde satış kararı alınmış ve satış hazırlıkları yapılmıştır. İhale konusu 72.2.28 IMO numaralı B.C. 1 adlı geminin Panama Denizcilik Otoritesi (Panama Ship Registry/Autoridad Marítima de Panamá) siciline kayıtlı olduğu görülmektedir.

4. 6102 sayılı Kanun'un 1384 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ihale konusu geminin sicil kaydı Panama Başkonsolosluğu’ndan istenmiş, ancak Başkonsolosluk tarafından sicil kaydının gönderilmesi yerine sicil kaydındaki bilgiler bildirilmiştir. Bu hâli ile sicil kaydının denetlemesi mümkün olmadığından geminin sicil kaydının takip dosyasına sunulduğu kabul edilemez.

5. Diğer taraftan 6102 sayılı Kanun'un 1384 üncü maddesinin iki ve üçüncü fıkraları uyarınca bildirimin muhataba ulaştığını doğrulayan elektronik iletişim araçlarıyla satış ilanının gemi sicilini tutmakla yükümlü olan makama gönderilmesi zorunlu olup, takip dosyasında satış ilanının Panama Denizcilik Otoritesi’ne gönderilip gönderilmediği denetlenememektedir. Takip dosyasında elektronik posta yoluyla satış ilanı gönderilen shipping@panama.org.tr adresi Panama Denizcilik Otoritesi’nin elektronik posta adresi olmadığı gibi, bu adresin Panama Başkonsolosluğu’nun elektronik posta adresi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca satış ilanının geminin sicile kayıtlı malikine de gönderilmesi gerekmekte olup, takip dosyasında satış ilanı abdlsrab@aol.com ve info@buagroup.com şeklindeki elektronik posta adreslerine gönderilmiş ise de, belirtilen elektronik posta adreslerinin geminin sicile kayıtlı malikine ait olduğuna ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu hâli ile satış ilanının gemi malikine ulaşıp ulaşmadığı denetlenememektedir.

6. Ayrıca 6102 sayılı Kanun'un 1385 inci maddesi gereğince satış ilanının yurt dışında dünya çapında dağıtımı yapılan denizcilikle ilgili günlük bir gazetede yayınlanması zorunludur. Satış ilanının denizcilik sektöründe faaliyet gösteren günlük bir gazetede yayınlanması geminin gerçek piyasa değerinin üzerinden ve çok daha fazla alıcının katılımıyla satılmasını sağlayarak, hem borçlunun hem de alacaklının menfaatlerine uygundur. Bu husus maddenin gerekçesinde "Gemilerin satışında, dünyanın her köşesinden tâlip çıkması ihtimali bulunmaktadır; tâliplerin sayısının artması, ihalede elde edilecek satış bedelinin yükselmesini ve böylece hem alacaklıların hem de gemi malikinin çıkarlarının korunmasını temin edecektir. Dolayısıyla, denizcilik çevrelerinde dünya çapında dağıtımı yapılan bir gazetede ihalenin ilân edilmesi, bütün ilgililerin menfaatinedir. Bu tür gazetelerin başında, Londra’da yayınlanan Lloyd’s List gelmektedir; ayrıca Norveç’te yayınlanan Trade Winds de belirlenen amaca hizmet edecektir." şeklinde belirtilmiştir. Takip dosyasında ise satış ilanı Trade Winds adlı gazetede yapılmıştır. Ancak maddenin gerekçesinde de belirtilmiş olan bu gazete, Kanun'un taslağının hazırlandığı dönemde günlük basılmakta iken, satış ilanının yapıldığı 06.11.2020 tarihinde günlük değil haftalık basıldığı anlaşılmaktadır (Kerim Atamer, Deniz Ticareti Hukuku, C. IV, Deniz İcra Hukuku, 2019, s. 356). Bu durumda yapılan ilanın Kanun'un emredici hükmüne aykırı olduğunun kabulü gerekir.

7. O hâlde 72.2.28 IMO numaralı B.C. 1 adlı geminin satışında 6102 sayılı Kanun'un 1384 ve 1385 inci maddelerindeki düzenlemelere uyulmadığı anlaşıldığından ihalenin feshine karar verilmesi gerekmektedir.

8. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır.

9. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 5311 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı Kanun'un 364 üncü maddesinin ikinci fıkrasının göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.