ZAMANAŞIMI, DAVACILARIN FERAĞ UMUDUNU YİTİRDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN İŞLEMEYE BAŞLAR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/6067
Karar No : 2024/1931
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 09.06.2022
SAYISI : 2021/1128 E., 2022/1469 K.
Taraflar arasındaki asıl davada tapu iptali ve tescil ile ıslahen tazminat, birleştirilen davada cezai şart alacağının tazmini istenmesinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davada davalılar Ali B. ve Ali Ekber E. dışında kalan davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, asıl davada davalılar Ali B. ve Ali Ekber E. bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacılar vekili Avukat K.A.O., karşı taraftan davalılar vekili Avukat C.G. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde; bir kısım davalıların miras bırakanı Emin ile dava dışı Ömrüye arasında dava konusu 819 ada 12 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 10.07.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, daha sonra davacılar ile bir kısım davalıların miras bırakanları Emin arasında 11.07.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, satış vaadi sözleşmesine konu dükkanlara isabet eden arsa paylarının davalı Ali B. ile Ali Ekber'e satıldığını belirterek; dava konusu 819 ada 12 parsel sayılı taşınmazda davalılar Ali B. ile davalı Ali Ekber adına kayıtlı payların davacı adına tesciline, taşınmazın rayiç değerinin tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacılar vekili ıslah dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 601.758,00 TL'nin tazminine karar verilmesini istemiştir.
3. Davacılar vekili beyan dilekçesinde; taşınmazın rayiç değeri olan 601.758,00 TL ile cezai şart olarak 601.758,00 TL'nin tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacıların edimlerini yerine getirmediklerini, satış vaadi sözleşmesinin ölümle sona ereceğini, 5 yıl sonra geçersiz hale geldiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalılar Ali Ekber ve Ali B. vekili cevap dilekçesinde; talep sonucunun açık olmadığını, müvekkillerinin taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyi niyetle satın aldıklarını, davanın müvekkillerine yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin reddine alacak talebinin kabulüne 601.758,00 TL'nin davalılar Emin Faruk U., Gülcan İ., Hidayet U., Nurcan U., Nurşen M.'tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; birleştirilen davada 601.758,00 TL cezai şartın davalılar Emin Faruk U., Gülcan İ., Hidayet U., Nurcan U., Nurşen M.'tan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde; cezai şart talep edilmesine rağmen ayrıca müspet zararın tazminine de karar verildiği, miras bırakanın 12 adet bağımsız bölümde arsa payını devrettiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, ifa olanağı bulunmadığına yönelik gerekçesinin hukuki dayanağının olmadığını, davacıların mükerrer olarak hem asıl hem birleştirilen davada cezai şart tazminatının tahsilini talep ettikleri, asıl davada sözleşmenin ihlali nedeniyle maddi zararın tazminine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, bu konuda talep olmadığını, koşulları oluşmayan cezai şart tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın seçimlik cezai şart olduğunu, sözleşmenin konusu imkansız olduğundan geçersiz olduğunu, sözleşmede düzenlenen cezai şart miktarının fahiş olduğunu re'sen hakkaniyete uygun biçimde indirilmesi gerektiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar Ali B. ve Ali Ekber yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren yasal süre içerisinde davanın yenilenmesi talebinde bulunulmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi olan 15.09.2003 tarihinden dava tarihi olan 30.12.2016 tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, yine teslim tarihinden taşınmazın üçüncü kişilere satış tarihi olan 18.11.2014 tarihine kadar da zamanaşımı süresinin dolduğu, davacılar yönünden ifa imkansızlığı bulunduğu, davalıların miras bırakanı Mehmet Emin U.'ın 13.04.2015 tarihinde öldüğü, taşınmazda bulunan diğer bağımsız bölümlerinin de miras bırakan yaşarken satıldığı, satış ve devir yönünden zamanaşımı süresi içerisinde ifa imkansızlığının bulunmadığı, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinde tapunun kat irtifakı ya da kat mülkiyetine geçildikten sonra devredileceğine dair şart bulunmadığı, taşınmazın davacılara teslim edilmediği ve zamanaşımını kesen başka bir sebebin de mevcut olmadığı gerekçesiyle bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davada davalılar Ali B. ve Ali Ekber E. dışında kalan davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, asıl davada davalılar Ali B. ve Ali Ekber E. bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; sözleşmeye konu bağımsız bölüm ihdas edilmediğinden sözleşmenin ifa olanağının doğmadığını, müvekkillerinin iskan ruhsatı olmayan bir yapıyı haklı olarak tapuda devralmaktan imtina ettiklerini, sözleşmenin arsa payına ilişkin olmayıp, bağımsız bölüm satışına ilişkin olduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin ve buna ilişkin gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil ile ıslahen tazminat; birleştirilen dava, cezai şart alacağının tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı kararı,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 149, 183 ve devamı maddeleri ile 470 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bilindiği üzere; zamanaşımı, kanunda belirtilmiş olan süresi içinde talep ve dava edilmemiş olan alacakların özüne dokunmamakla beraber “dava edilebilme vasfını kaybetmesi” sonucunu doğuran bir süre geçimidir. Hak düşürücü süreden farklı olarak, zamanaşımında borç sona ermemekte ve fakat dava edilebilme olanağı kalmamaktadır. Diğer taraftan, hak düşürücü sürenin varlığını hakimin kendiliğinden (re’sen) gözetmesi gerekirken, zamanaşımının varlığı def’i olarak ileri sürülürse dikkate alınabilir. Dolayısıyla, zamanaşımı borçluya sadece bir def’i hakkı verir. Buna da zamanaşımı def’i denilmektedir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince asıl ve birleştirilen davada tazminata yönelik davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de burada önemli olan zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin tespitidir. Gerçekten, 6098 sayılı Kanun'un 149 uncu (BK m.128) maddesi uyarınca zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihte başlar. Bu süre, mahkemece kabul edildiğinin aksine sözleşmenin yapıldığı tarih değil, alacağın muaccel hale geldiği tarihtir. Dairemizin uygulamasına göre de şahsi hak sahibi davacı, karşı tarafın ferağ talebinin reddini bildirmediği, başka bir deyişle iradi ferağ umudunu taşıdığı sürece zamanaşımı başlamaz.
3. Diğer taraftan; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, yüklenicinin kendisine düşecek bağımsız bölümün noterden üçüncü kişiye satışının vaadi durumunda, yüklenicinin bağımsız bölümü üçüncü kişiye teslim borcu, arsa sahibine karşı edimini yerine getirdiği ve tapuya hak kazandığı tarihte muaccel olur. İfa olanağının doğduğu bu tarihte zamanaşımı işlemeye başlar.
4. Somut olayda; zamanaşımı, davacıların ferağ umudunu yitirdiği tarihten işlemeye başlayacağından, bu tarihin ifa olanağının ortadan kalktığı tarih olduğu, Gaziosmanpaşa 4. Noterliğinin 10.07.1997 tarih ve 15816 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, yükleniciye sözleşmede kararlaştırılan hisse devrinin kat irtifakı kurulduğunda yapılacağının kararlaştırıldığı, dava konusu 819 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlarda kat irtifakının kurulmadığı, öte yandan bir kısım davalının miras bırakanı yüklenici Mehmet Emin'in 819 ada 12 parsel sayılı taşınmazda 18.11.2013 tarihinde satış yoluyla malik olduktan sonra 23.12.2013 ve 18.11.2014 tarihli satış işlemleriyle taşınmazı davalı Ali Ekber ve Ali B. ile dava dışı üçüncü kişilere devrettiği anlaşıldığından zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı gözetilerek, asıl ve birleştirilen davada davacıların iddia ve talepleri, davalıların savunmaları doğrultusunda incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken bir kısım davalı yönünden zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti 17.100,00 TL'nin davalılar Emin Faruk U., Gülcan İ., Hidayet U., Nurcan U., Nurşen M.'tan alınarak davacılara verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Ayşe Tartıcı Sevinç Türközmen Cengiz Balıkçı Necmi Apaydın
Çevikbaş
BİLGİ : “İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasında zamanaşımı sözleşme gereği taşınmazın iade edileceği ümidinin bittiği anda başlar” şeklindeki Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 01 Kasım 2022 tarihli kararı için bkz.
ZAMANAŞIMI, DAVACILARIN FERAĞ UMUDUNU YİTİRDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN İŞLEMEYE BAŞLAR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/6067
Karar No : 2024/1931
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 09.06.2022
SAYISI : 2021/1128 E., 2022/1469 K.
Taraflar arasındaki asıl davada tapu iptali ve tescil ile ıslahen tazminat, birleştirilen davada cezai şart alacağının tazmini istenmesinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davada davalılar Ali B. ve Ali Ekber E. dışında kalan davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, asıl davada davalılar Ali B. ve Ali Ekber E. bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacılar vekili Avukat K.A.O., karşı taraftan davalılar vekili Avukat C.G. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde; bir kısım davalıların miras bırakanı Emin ile dava dışı Ömrüye arasında dava konusu 819 ada 12 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 10.07.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, daha sonra davacılar ile bir kısım davalıların miras bırakanları Emin arasında 11.07.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, satış vaadi sözleşmesine konu dükkanlara isabet eden arsa paylarının davalı Ali B. ile Ali Ekber'e satıldığını belirterek; dava konusu 819 ada 12 parsel sayılı taşınmazda davalılar Ali B. ile davalı Ali Ekber adına kayıtlı payların davacı adına tesciline, taşınmazın rayiç değerinin tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacılar vekili ıslah dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 601.758,00 TL'nin tazminine karar verilmesini istemiştir.
3. Davacılar vekili beyan dilekçesinde; taşınmazın rayiç değeri olan 601.758,00 TL ile cezai şart olarak 601.758,00 TL'nin tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacıların edimlerini yerine getirmediklerini, satış vaadi sözleşmesinin ölümle sona ereceğini, 5 yıl sonra geçersiz hale geldiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalılar Ali Ekber ve Ali B. vekili cevap dilekçesinde; talep sonucunun açık olmadığını, müvekkillerinin taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyi niyetle satın aldıklarını, davanın müvekkillerine yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin reddine alacak talebinin kabulüne 601.758,00 TL'nin davalılar Emin Faruk U., Gülcan İ., Hidayet U., Nurcan U., Nurşen M.'tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; birleştirilen davada 601.758,00 TL cezai şartın davalılar Emin Faruk U., Gülcan İ., Hidayet U., Nurcan U., Nurşen M.'tan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde; cezai şart talep edilmesine rağmen ayrıca müspet zararın tazminine de karar verildiği, miras bırakanın 12 adet bağımsız bölümde arsa payını devrettiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, ifa olanağı bulunmadığına yönelik gerekçesinin hukuki dayanağının olmadığını, davacıların mükerrer olarak hem asıl hem birleştirilen davada cezai şart tazminatının tahsilini talep ettikleri, asıl davada sözleşmenin ihlali nedeniyle maddi zararın tazminine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, bu konuda talep olmadığını, koşulları oluşmayan cezai şart tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın seçimlik cezai şart olduğunu, sözleşmenin konusu imkansız olduğundan geçersiz olduğunu, sözleşmede düzenlenen cezai şart miktarının fahiş olduğunu re'sen hakkaniyete uygun biçimde indirilmesi gerektiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar Ali B. ve Ali Ekber yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren yasal süre içerisinde davanın yenilenmesi talebinde bulunulmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi olan 15.09.2003 tarihinden dava tarihi olan 30.12.2016 tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, yine teslim tarihinden taşınmazın üçüncü kişilere satış tarihi olan 18.11.2014 tarihine kadar da zamanaşımı süresinin dolduğu, davacılar yönünden ifa imkansızlığı bulunduğu, davalıların miras bırakanı Mehmet Emin U.'ın 13.04.2015 tarihinde öldüğü, taşınmazda bulunan diğer bağımsız bölümlerinin de miras bırakan yaşarken satıldığı, satış ve devir yönünden zamanaşımı süresi içerisinde ifa imkansızlığının bulunmadığı, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinde tapunun kat irtifakı ya da kat mülkiyetine geçildikten sonra devredileceğine dair şart bulunmadığı, taşınmazın davacılara teslim edilmediği ve zamanaşımını kesen başka bir sebebin de mevcut olmadığı gerekçesiyle bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davada davalılar Ali B. ve Ali Ekber E. dışında kalan davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, asıl davada davalılar Ali B. ve Ali Ekber E. bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; sözleşmeye konu bağımsız bölüm ihdas edilmediğinden sözleşmenin ifa olanağının doğmadığını, müvekkillerinin iskan ruhsatı olmayan bir yapıyı haklı olarak tapuda devralmaktan imtina ettiklerini, sözleşmenin arsa payına ilişkin olmayıp, bağımsız bölüm satışına ilişkin olduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin ve buna ilişkin gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil ile ıslahen tazminat; birleştirilen dava, cezai şart alacağının tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı kararı,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 149, 183 ve devamı maddeleri ile 470 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bilindiği üzere; zamanaşımı, kanunda belirtilmiş olan süresi içinde talep ve dava edilmemiş olan alacakların özüne dokunmamakla beraber “dava edilebilme vasfını kaybetmesi” sonucunu doğuran bir süre geçimidir. Hak düşürücü süreden farklı olarak, zamanaşımında borç sona ermemekte ve fakat dava edilebilme olanağı kalmamaktadır. Diğer taraftan, hak düşürücü sürenin varlığını hakimin kendiliğinden (re’sen) gözetmesi gerekirken, zamanaşımının varlığı def’i olarak ileri sürülürse dikkate alınabilir. Dolayısıyla, zamanaşımı borçluya sadece bir def’i hakkı verir. Buna da zamanaşımı def’i denilmektedir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince asıl ve birleştirilen davada tazminata yönelik davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de burada önemli olan zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin tespitidir. Gerçekten, 6098 sayılı Kanun'un 149 uncu (BK m.128) maddesi uyarınca zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihte başlar. Bu süre, mahkemece kabul edildiğinin aksine sözleşmenin yapıldığı tarih değil, alacağın muaccel hale geldiği tarihtir. Dairemizin uygulamasına göre de şahsi hak sahibi davacı, karşı tarafın ferağ talebinin reddini bildirmediği, başka bir deyişle iradi ferağ umudunu taşıdığı sürece zamanaşımı başlamaz.
3. Diğer taraftan; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, yüklenicinin kendisine düşecek bağımsız bölümün noterden üçüncü kişiye satışının vaadi durumunda, yüklenicinin bağımsız bölümü üçüncü kişiye teslim borcu, arsa sahibine karşı edimini yerine getirdiği ve tapuya hak kazandığı tarihte muaccel olur. İfa olanağının doğduğu bu tarihte zamanaşımı işlemeye başlar.
4. Somut olayda; zamanaşımı, davacıların ferağ umudunu yitirdiği tarihten işlemeye başlayacağından, bu tarihin ifa olanağının ortadan kalktığı tarih olduğu, Gaziosmanpaşa 4. Noterliğinin 10.07.1997 tarih ve 15816 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, yükleniciye sözleşmede kararlaştırılan hisse devrinin kat irtifakı kurulduğunda yapılacağının kararlaştırıldığı, dava konusu 819 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlarda kat irtifakının kurulmadığı, öte yandan bir kısım davalının miras bırakanı yüklenici Mehmet Emin'in 819 ada 12 parsel sayılı taşınmazda 18.11.2013 tarihinde satış yoluyla malik olduktan sonra 23.12.2013 ve 18.11.2014 tarihli satış işlemleriyle taşınmazı davalı Ali Ekber ve Ali B. ile dava dışı üçüncü kişilere devrettiği anlaşıldığından zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı gözetilerek, asıl ve birleştirilen davada davacıların iddia ve talepleri, davalıların savunmaları doğrultusunda incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken bir kısım davalı yönünden zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti 17.100,00 TL'nin davalılar Emin Faruk U., Gülcan İ., Hidayet U., Nurcan U., Nurşen M.'tan alınarak davacılara verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Ayşe Tartıcı Sevinç Türközmen Cengiz Balıkçı Necmi Apaydın
Çevikbaş
BİLGİ : “İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasında zamanaşımı sözleşme gereği taşınmazın iade edileceği ümidinin bittiği anda başlar” şeklindeki Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 01 Kasım 2022 tarihli kararı için bkz.