ZİYNETLERİN KADIN TARAFINDAN ŞAHSİ HARCAMALARI İÇİN BOZDURULDUĞUNUN İSPAT YÜKÜ DAVALI ERKEK ÜZERİNDEDİR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/253
Karar No : 2024/4745
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 29.11.2022
SAYISI : 2022/2259 E., 2022/2270 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davacı karşı davalı kadın vekili tarafından talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-davalı Fatma T. vekili Avukat İ.O.B. ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı Mithat T. vekili Avukat A.H.S. geldiler Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını, müvekkilini kişisel malı niteliğinde olan ziynet eşyalarının evden alamadan ortak haneden ayrılmak zorunda kaldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL'lik ziynet eşyasının aynen iadesini yahut bedeline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı karşı davalı kadın vekili 02.06.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı bedelini 64.896,00 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını, ziynetlerin bir kısmının kadının kişisel harcamaları için kadın tarafından bozdurulduğunu, bir kısmının ise müvekkilinin annesinden borç olarak aldığı arabanın kredi borcunu ödemek için bozdurulduğunu, bunun yanında kadına özgü olmayan ziynetlerin de erkeğe takıldığını beyan ederek, kadının davalarının reddine, müvekkilinin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliği içerisinde davacının davalıya ait whatsap uygulamasını kendi telefonundan açtığı, bu durumdan davalının haberinin olmadığı, bu şekilde davacının davalıya ait kişisel verilerini hukuka aykırı olarak elde ettiği, davalıyı takip ettiği, gittiği yerleri, konuştuğu kişileri öğrendiği, çok kıskanç olduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği, evin bakımı ve temizliği ile ilgilenmediği, davalının ise davacının rızasına aykırı olarak müşterek eve köpek getirdiği, köpeğin bakımı ile davacının ilgilenmesini istediği, davacıya hakaret ettiği, davalının kardeşi Yusuf'un davacıya hakaretine sessiz kaldığı, müşterek haneden davacıyı kovduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları sonuç ve kanaatine varılarak tarafların boşanmalarına, kabul edilen tarafların kusur durumları göz önüne alınarak tarafların tazminat taleplerinin reddine, tarafların sosyal ekonomik durumları göz önüne alınarak davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, alınan bilirkişi raporu, davacı tarafından sunulan ıslah dilekçesi, dinlenen tanık beyanları, her ne kadar davalı tanığı Yusuf'un ziynet eşyalarının bozdurularak davacı adına araç alındığı beyan edilmişse de özellikle davalı tanığı Emel'in "ziynet eşyalarını taraflar bozdurup yemişler tam bilmiyorum... Araba için altın verilmedi" şeklindeki beyanı göz önüne alındığında ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde bozdurulup harcandığı, davacının ziynet eşyalarının rızası dışında elinden alındığını ispatlayamaması, rızası ile vermişse de ziynet eşyaları harcandıktan sonra iadesini istediğini ispat edemediğinden ziynet eşyaları yönünden davacının davasının reddine karar verildiği gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri, tedbir nafakasının miktarı, ziynet alacağı davasının reddi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kusurlu vakıa belirlenmesinin yerinde olduğu fakat kusur derecesinde hata edildiği, derece mahkemesince taraflara yüklenen kusurlu davranışlar neticesinde davacı karşı davalı kadın az kusurlu, davalı karşı davacı erkek ağır kusurlu olduğu, kadının ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir düzenli geliri ve mal varlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre ve yaşları da dikkate alındığında kadın yararına yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" yönünde karar verilmesi gerekirken yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı karşı davalı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, maddî ve manevî tazminata hükmedildiği, kadının, ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ispatlayamadığı, İlk derece mahkemesince ziynet eşyalarının reddine yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, reddedilen ziynet alacağı davası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile ziynet alacağı davası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 162 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Boşanma davası ve ve fer'îlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Ziynet alacağı davası yönünden temyiz incelmesine gelince;
Davacı kadın ziynetlerinin erkekte kaldığını, evden ayrılırken yanına alma olanağı olmadan evden ayrıldığını iddia etmiş, davalı erkek aşamalardaki savunmalarında bir kısım ziynetlerin kadın tarafından bozdurulduğunu savunmuştur. Derece mahkemelerince kadının evden kovularak ayrıldığı hususunun boşanma davasında erkeğe kusur olarak yüklendiği de nazara alındığında, ziynetlerin kadın tarafından şahsi harcamaları için bozdurulduğunun ispat yükü davalı erkek üzerindedir. Ziynetlerin bozdurulduğuna dair erkek tanıklarının beyanları kendi içerisinde çelişkili olup, başkaca bir delille de ziynet eşyalarının kadın tarafından bozdurulduğu ispat edilememiştir. O halde varlığı tanık beyanları ve kadın tarafından sunulan fotoğraflarla sabit olan ziynetlerin davalı erkekte kaldığı sabit olup, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirmesi sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ziynet alacağı davası yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2. Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının boşanma davası ve fer'ileri yönünden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Mithat'dan alınarak Fatmaya verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,
25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin A. Albayrak Doğan Sevil Kartal Erdem Şimşek Hatıran Alper
ZİYNETLERİN KADIN TARAFINDAN ŞAHSİ HARCAMALARI İÇİN BOZDURULDUĞUNUN İSPAT YÜKÜ DAVALI ERKEK ÜZERİNDEDİR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/253
Karar No : 2024/4745
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 29.11.2022
SAYISI : 2022/2259 E., 2022/2270 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davacı karşı davalı kadın vekili tarafından talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-davalı Fatma T. vekili Avukat İ.O.B. ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı Mithat T. vekili Avukat A.H.S. geldiler Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını, müvekkilini kişisel malı niteliğinde olan ziynet eşyalarının evden alamadan ortak haneden ayrılmak zorunda kaldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL'lik ziynet eşyasının aynen iadesini yahut bedeline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı karşı davalı kadın vekili 02.06.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı bedelini 64.896,00 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını, ziynetlerin bir kısmının kadının kişisel harcamaları için kadın tarafından bozdurulduğunu, bir kısmının ise müvekkilinin annesinden borç olarak aldığı arabanın kredi borcunu ödemek için bozdurulduğunu, bunun yanında kadına özgü olmayan ziynetlerin de erkeğe takıldığını beyan ederek, kadının davalarının reddine, müvekkilinin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliği içerisinde davacının davalıya ait whatsap uygulamasını kendi telefonundan açtığı, bu durumdan davalının haberinin olmadığı, bu şekilde davacının davalıya ait kişisel verilerini hukuka aykırı olarak elde ettiği, davalıyı takip ettiği, gittiği yerleri, konuştuğu kişileri öğrendiği, çok kıskanç olduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği, evin bakımı ve temizliği ile ilgilenmediği, davalının ise davacının rızasına aykırı olarak müşterek eve köpek getirdiği, köpeğin bakımı ile davacının ilgilenmesini istediği, davacıya hakaret ettiği, davalının kardeşi Yusuf'un davacıya hakaretine sessiz kaldığı, müşterek haneden davacıyı kovduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları sonuç ve kanaatine varılarak tarafların boşanmalarına, kabul edilen tarafların kusur durumları göz önüne alınarak tarafların tazminat taleplerinin reddine, tarafların sosyal ekonomik durumları göz önüne alınarak davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, alınan bilirkişi raporu, davacı tarafından sunulan ıslah dilekçesi, dinlenen tanık beyanları, her ne kadar davalı tanığı Yusuf'un ziynet eşyalarının bozdurularak davacı adına araç alındığı beyan edilmişse de özellikle davalı tanığı Emel'in "ziynet eşyalarını taraflar bozdurup yemişler tam bilmiyorum... Araba için altın verilmedi" şeklindeki beyanı göz önüne alındığında ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde bozdurulup harcandığı, davacının ziynet eşyalarının rızası dışında elinden alındığını ispatlayamaması, rızası ile vermişse de ziynet eşyaları harcandıktan sonra iadesini istediğini ispat edemediğinden ziynet eşyaları yönünden davacının davasının reddine karar verildiği gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri, tedbir nafakasının miktarı, ziynet alacağı davasının reddi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kusurlu vakıa belirlenmesinin yerinde olduğu fakat kusur derecesinde hata edildiği, derece mahkemesince taraflara yüklenen kusurlu davranışlar neticesinde davacı karşı davalı kadın az kusurlu, davalı karşı davacı erkek ağır kusurlu olduğu, kadının ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir düzenli geliri ve mal varlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre ve yaşları da dikkate alındığında kadın yararına yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" yönünde karar verilmesi gerekirken yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı karşı davalı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, maddî ve manevî tazminata hükmedildiği, kadının, ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ispatlayamadığı, İlk derece mahkemesince ziynet eşyalarının reddine yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, reddedilen ziynet alacağı davası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile ziynet alacağı davası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 162 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Boşanma davası ve ve fer'îlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Ziynet alacağı davası yönünden temyiz incelmesine gelince;
Davacı kadın ziynetlerinin erkekte kaldığını, evden ayrılırken yanına alma olanağı olmadan evden ayrıldığını iddia etmiş, davalı erkek aşamalardaki savunmalarında bir kısım ziynetlerin kadın tarafından bozdurulduğunu savunmuştur. Derece mahkemelerince kadının evden kovularak ayrıldığı hususunun boşanma davasında erkeğe kusur olarak yüklendiği de nazara alındığında, ziynetlerin kadın tarafından şahsi harcamaları için bozdurulduğunun ispat yükü davalı erkek üzerindedir. Ziynetlerin bozdurulduğuna dair erkek tanıklarının beyanları kendi içerisinde çelişkili olup, başkaca bir delille de ziynet eşyalarının kadın tarafından bozdurulduğu ispat edilememiştir. O halde varlığı tanık beyanları ve kadın tarafından sunulan fotoğraflarla sabit olan ziynetlerin davalı erkekte kaldığı sabit olup, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirmesi sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ziynet alacağı davası yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2. Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının boşanma davası ve fer'ileri yönünden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Mithat'dan alınarak Fatmaya verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,
25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin A. Albayrak Doğan Sevil Kartal Erdem Şimşek Hatıran Alper