
ZORUNLU ARABULUCULUK, TAMAMLANABİLİR DAVA ŞARTIDIR.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/3454
Karar No : 2025/1836
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 06.03.2024
SAYISI : 2024/483 Esas, 2024/610 Karar
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline vekaleten Mustafa Ç. ile davalı arasında imzalanan 05.03.2022 tarihli "Pay Sahipleri Sözleşmesi" başlıklı sözleşme gereği müvekkilin U. İnşaat Maden Ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ndeki hisselerinin %75'inin 1.012.500,00 USD karşılığında devredileceği konusunda anlaşıldığını ve sözleşmenin 6. maddesinde "tarafların bu sözleşmeye aykırı davranmaları halinde 1.000.000,00 USD cezai şart ödemelerinin de kararlaştırıldığını, davalı tarafça sözleşmenin gereği bedelin eksik ödendiğini, bu nedenle davalının 1.000.000,00 USD cezai şart da ödemesi gerektiğini ileri sürerek şimdilik 5.000,00 USD eksik ödemenin ve cezai şarta bağlı ödeme olarak şimdilik 5.000,00 USD'nin temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına göre, 17.01.2023 tarihinde açılan davada, arabulucuya başvuru tarihinin 14.02.2023 olduğu ve arabuluculuk görüşmelerinin 22.03.2023 tarihinde "anlaşamama" şeklinde sonuçlandığı anlaşıldığından, dava açıldıktan sonra yapılan arabuluculuk başvurusu ile dava şartı yerine getirilmiş sayılamayacağı gözetilerek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiği, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/1970 E. 2021/844 K. sayılı ilamının da bu yönde olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, limited şirket pay devrine ilişkin sözleşmenin gereği olan ücretin eksik ödendiği iddiasıyla bu ücretin ve sözleşmedeki cezai şartın davalıdan tahsili istemine ilişkin davada, zorunlu arabuluculuğa davadan önce başvurulmamış olması nedeniyle davanın usulden reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, limited şirket pay devrine ilişkin sözleşmenin gereği olan bedelin eksik ödendiği iddiasıyla bu bedelin ve sözleşmedeki cezai şartın davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, ilk olarak Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/30 E., 2023/15 K. sayılı kararıyla uyuşmazlığın çözümünde Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı istinaf edilmesi üzerine inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 2023/718 E., 2023/1064 K. sayılı kararıyla davanın ticari dava olarak nitelendirilmesi yerindeyse de uyuşmazlığın çözümünde şirket merkezi olan Niğde Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli ve yetkili Niğde Asliye Hukuk Mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiş; nihayet Niğde 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2023/286 E., 2024/5 K. sayılı kararıyla yukarıda yazılı şekilde dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı ve bu eksikliğin sonradan tamamlanamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine inceleyen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince de İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/1 hükmünde dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği belirtilmiş, anılan Kanunun 114. maddesinin 1. fıkrasında dava şartları sayılmış, aynı Yasa maddesinin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun(6102 sayılı TTK) 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun(6325 sayılı Kanun) 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde, mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunması aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi, ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.
Bununla birlikte somut olayda, anılan kanuni düzenlemeler doğrultusunda davacı tarafından, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/30 E., 2023/15 K. sayılı görevsizlik kararı kesinleşmeyip dosya henüz istinaf aşamasındayken arabulucuya başvurulduğu ve son tutanağın bir örneğinin de görevli ve yetkili Niğde 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulduğu anlaşılmakla, Mahkemece dosyaya sunulu bu tutanağın ilk dava açılmasından önce sunulmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamış ve işin esasına girilip yapılacak inceleme ve değerlendirmenin sonucuna göre bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
VI. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 hükmü uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
Hafize Gülgün Ali Orhan Dr. Orhan Sekmen Mikail Özdemir Döndü Deniz Bilir
Vuraloğlu
BİLGİ : “Görevli mahkemede esasa girilmeden önce arabuluculuk işlemi tamamlandığından dava şartı yerine getirilmiş olup işin esasına girilmelidir” şeklindeki Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21 Eylül 2023 tarihli kararı için bkz.
“İradi taraf değişikliğinden önce yeni tarafa karşı arabuluculuk başvurusu yapılıp sonuçlandırılmışsa dava şartının tamamlandığı kabul edilmelidir” şeklindeki Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 15 Ekim 2024 tarihli kararı için bkz.
“Arabuluculuk dava şartı, tamamlanamaz bir dava şartıdır” şeklindeki Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2024 tarihli kararı için bkz.
https://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/arabuluculuk-dava-sarti-tamamlanamaz-bir-dava-sartidir
ZORUNLU ARABULUCULUK, TAMAMLANABİLİR DAVA ŞARTIDIR.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/3454
Karar No : 2025/1836
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 06.03.2024
SAYISI : 2024/483 Esas, 2024/610 Karar
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline vekaleten Mustafa Ç. ile davalı arasında imzalanan 05.03.2022 tarihli "Pay Sahipleri Sözleşmesi" başlıklı sözleşme gereği müvekkilin U. İnşaat Maden Ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ndeki hisselerinin %75'inin 1.012.500,00 USD karşılığında devredileceği konusunda anlaşıldığını ve sözleşmenin 6. maddesinde "tarafların bu sözleşmeye aykırı davranmaları halinde 1.000.000,00 USD cezai şart ödemelerinin de kararlaştırıldığını, davalı tarafça sözleşmenin gereği bedelin eksik ödendiğini, bu nedenle davalının 1.000.000,00 USD cezai şart da ödemesi gerektiğini ileri sürerek şimdilik 5.000,00 USD eksik ödemenin ve cezai şarta bağlı ödeme olarak şimdilik 5.000,00 USD'nin temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına göre, 17.01.2023 tarihinde açılan davada, arabulucuya başvuru tarihinin 14.02.2023 olduğu ve arabuluculuk görüşmelerinin 22.03.2023 tarihinde "anlaşamama" şeklinde sonuçlandığı anlaşıldığından, dava açıldıktan sonra yapılan arabuluculuk başvurusu ile dava şartı yerine getirilmiş sayılamayacağı gözetilerek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiği, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/1970 E. 2021/844 K. sayılı ilamının da bu yönde olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, limited şirket pay devrine ilişkin sözleşmenin gereği olan ücretin eksik ödendiği iddiasıyla bu ücretin ve sözleşmedeki cezai şartın davalıdan tahsili istemine ilişkin davada, zorunlu arabuluculuğa davadan önce başvurulmamış olması nedeniyle davanın usulden reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, limited şirket pay devrine ilişkin sözleşmenin gereği olan bedelin eksik ödendiği iddiasıyla bu bedelin ve sözleşmedeki cezai şartın davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, ilk olarak Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/30 E., 2023/15 K. sayılı kararıyla uyuşmazlığın çözümünde Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı istinaf edilmesi üzerine inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 2023/718 E., 2023/1064 K. sayılı kararıyla davanın ticari dava olarak nitelendirilmesi yerindeyse de uyuşmazlığın çözümünde şirket merkezi olan Niğde Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli ve yetkili Niğde Asliye Hukuk Mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiş; nihayet Niğde 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2023/286 E., 2024/5 K. sayılı kararıyla yukarıda yazılı şekilde dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı ve bu eksikliğin sonradan tamamlanamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine inceleyen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince de İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/1 hükmünde dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği belirtilmiş, anılan Kanunun 114. maddesinin 1. fıkrasında dava şartları sayılmış, aynı Yasa maddesinin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun(6102 sayılı TTK) 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun(6325 sayılı Kanun) 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde, mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunması aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi, ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.
Bununla birlikte somut olayda, anılan kanuni düzenlemeler doğrultusunda davacı tarafından, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/30 E., 2023/15 K. sayılı görevsizlik kararı kesinleşmeyip dosya henüz istinaf aşamasındayken arabulucuya başvurulduğu ve son tutanağın bir örneğinin de görevli ve yetkili Niğde 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulduğu anlaşılmakla, Mahkemece dosyaya sunulu bu tutanağın ilk dava açılmasından önce sunulmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamış ve işin esasına girilip yapılacak inceleme ve değerlendirmenin sonucuna göre bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
VI. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 hükmü uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
Hafize Gülgün Ali Orhan Dr. Orhan Sekmen Mikail Özdemir Döndü Deniz Bilir
Vuraloğlu
BİLGİ : “Görevli mahkemede esasa girilmeden önce arabuluculuk işlemi tamamlandığından dava şartı yerine getirilmiş olup işin esasına girilmelidir” şeklindeki Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21 Eylül 2023 tarihli kararı için bkz.
“İradi taraf değişikliğinden önce yeni tarafa karşı arabuluculuk başvurusu yapılıp sonuçlandırılmışsa dava şartının tamamlandığı kabul edilmelidir” şeklindeki Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 15 Ekim 2024 tarihli kararı için bkz.
“Arabuluculuk dava şartı, tamamlanamaz bir dava şartıdır” şeklindeki Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2024 tarihli kararı için bkz.
https://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/arabuluculuk-dava-sarti-tamamlanamaz-bir-dava-sartidir