ALACAKLILARIN TALEP TARİHİNDEN SONRA, BORÇLUNUN ELEKTRONİK TEBLİĞ ADRESİNİ AKTİF HALE GETİRMESİNDEN DOĞACAK SORUMLULUĞUN BORÇLUYA AİT OLACAĞININ KABULÜ GEREKİR.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3446
KARAR NO : 2024/1709
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 29.12.2022
NUMARASI : 2022/1198 - 2022/3426
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sibel Yavuz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlu şirketin İcra Mahkemesine başvurusunda; örnek 7 ödeme emrinin davalı alacaklılar ile aralarındaki kira sözleşmesine konu olan ve tebliğ tarihinden önce tahliye tutanağı ile tahliye edilen adrese tebliğe çıkarılmasının usulüne uygun olmadığı, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin de, iade dönen tebliğin usulsüz olması ve evrakın tebliğe çıkarıldığı tarihte elektronik tebliğ adresi aktif olduğundan normal posta yoluyla yapılmasının, Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesine aykırı olması nedenleriyle usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi isteminde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun tebliğ tarihinden önce aktif edilmiş elektronik posta adresi bulunduğundan Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi gereğince tebliğ işleminin elektronik yolla yapılması gerekirken Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresine normal posta yoluyla yapılmasının usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurularının esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklılar tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasında; “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında “Birinci fıkra kapsamı dışında gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” üçüncü fıkrasında; “Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Somut olayda; borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 'Adnan Kahveci Mah. Avrupa Cad. No:64 Beylikdüzü/İstanbul'' adresinden bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklılar vekili tarafından 22.11.2021 tarihinde, ödeme emrinin borçlunun ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğe çıkarılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce 23.11.2021 tarihi, saat 08:50’de talebin kabulü ile ödeme emrinin Teb. K. 35. maddesine göre tebliğe çıkarılmasına karar verildiği ve evrakın 27.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
İstanbul PTT Bölge Başmüdürlüğünün yazı cevabına göre, borçlunun, elektronik tebligat adresini 23.11.2021 tarihinde, saat 13:28'de, alacaklıların talep tarihinden sonra aktif hale getirdiği anlaşılmıştır. Alacaklıların, icra müdürlüğünden talepte bulunduğu 22.11.2021 tarihi itibariyle, borçlunun aktif elektronik tebliğ adresi bulunmadığından Teb. K. 7/a maddesi gereğince elektronik yolla tebliğ zorunluluğundan söz edilemez. Bu durumda, borçluya normal posta yolu ile tebligat çıkarılmasında usulsüzlük yoktur. Alacaklıların talep tarihinden sonra, borçlunun elektronik tebliğ adresini aktif hale getirmesinden doğacak sorumluluğun borçluya ait olacağının kabulü gerekir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince; borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü normal posta yoluyla yapılan tebligatlara ilişkin usulsüzlük iddiaları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurularının Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 29.12.2022 tarihli ve 2022/1198 E. - 2022/3426 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.01.2022 tarihli ve 2021/1948 E. - 2022/8 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL M. ÇAMUR S. ÖZTEMİZ M. T. UYAR A. AYAN
ALACAKLILARIN TALEP TARİHİNDEN SONRA, BORÇLUNUN ELEKTRONİK TEBLİĞ ADRESİNİ AKTİF HALE GETİRMESİNDEN DOĞACAK SORUMLULUĞUN BORÇLUYA AİT OLACAĞININ KABULÜ GEREKİR.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3446
KARAR NO : 2024/1709
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 29.12.2022
NUMARASI : 2022/1198 - 2022/3426
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sibel Yavuz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlu şirketin İcra Mahkemesine başvurusunda; örnek 7 ödeme emrinin davalı alacaklılar ile aralarındaki kira sözleşmesine konu olan ve tebliğ tarihinden önce tahliye tutanağı ile tahliye edilen adrese tebliğe çıkarılmasının usulüne uygun olmadığı, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin de, iade dönen tebliğin usulsüz olması ve evrakın tebliğe çıkarıldığı tarihte elektronik tebliğ adresi aktif olduğundan normal posta yoluyla yapılmasının, Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesine aykırı olması nedenleriyle usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi isteminde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun tebliğ tarihinden önce aktif edilmiş elektronik posta adresi bulunduğundan Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi gereğince tebliğ işleminin elektronik yolla yapılması gerekirken Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresine normal posta yoluyla yapılmasının usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurularının esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklılar tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasında; “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında “Birinci fıkra kapsamı dışında gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” üçüncü fıkrasında; “Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Somut olayda; borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 'Adnan Kahveci Mah. Avrupa Cad. No:64 Beylikdüzü/İstanbul'' adresinden bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklılar vekili tarafından 22.11.2021 tarihinde, ödeme emrinin borçlunun ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğe çıkarılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce 23.11.2021 tarihi, saat 08:50’de talebin kabulü ile ödeme emrinin Teb. K. 35. maddesine göre tebliğe çıkarılmasına karar verildiği ve evrakın 27.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
İstanbul PTT Bölge Başmüdürlüğünün yazı cevabına göre, borçlunun, elektronik tebligat adresini 23.11.2021 tarihinde, saat 13:28'de, alacaklıların talep tarihinden sonra aktif hale getirdiği anlaşılmıştır. Alacaklıların, icra müdürlüğünden talepte bulunduğu 22.11.2021 tarihi itibariyle, borçlunun aktif elektronik tebliğ adresi bulunmadığından Teb. K. 7/a maddesi gereğince elektronik yolla tebliğ zorunluluğundan söz edilemez. Bu durumda, borçluya normal posta yolu ile tebligat çıkarılmasında usulsüzlük yoktur. Alacaklıların talep tarihinden sonra, borçlunun elektronik tebliğ adresini aktif hale getirmesinden doğacak sorumluluğun borçluya ait olacağının kabulü gerekir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince; borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü normal posta yoluyla yapılan tebligatlara ilişkin usulsüzlük iddiaları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurularının Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 29.12.2022 tarihli ve 2022/1198 E. - 2022/3426 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.01.2022 tarihli ve 2021/1948 E. - 2022/8 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL M. ÇAMUR S. ÖZTEMİZ M. T. UYAR A. AYAN