KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

ALACAKLININ BANKA VEYA BU KOŞULLARDA KREDİ KULLANDIRAN FİNANS KURUMU OLMASI ŞARTI İLE 150/I KOŞULLARINDA TAKİP YAPABİLECEĞİNİN KABULÜ GEREKİR.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2023/6775 
KARAR NO    : 2024/3062

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           : 
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ                     : 29/05/2023
NUMARASI             : 2022/887 - 2023/1195

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı-borçlu ile davalı-alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Şeyma Başkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

Borçlu ipotek veren vekili tarafından verilen şikayet dilekçesinde; hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, ancak davalı alacaklı olarak görünen şahsa karşı herhangi bir borcu olmadığını, ipotek alacağı temlik eden banka lehine verildiğinden, temlik alan Hayrettin N.'nun ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılabilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek takibin ve icra emrinin iptalinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince davanın davalı QNB Finansbank yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davacının şikayetinin kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür.

İİK 148. madde; ''Taşınmaz ipotek alacaklısı, yetkili veya taşınmazın bulunduğu yer icra dairesine elindeki ipotek belgesinin akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi bir örneğini ibrazla alacağın miktarını bildirir ve 58 inci maddeye göre takip talebinde bulunur.'' şeklinde düzenlenmiş olup, İİK 58/5. maddeye göre ''Takip yollarından hangisinin seçildiği; Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir. Alacaklıya takip talebinde bulunduğuna ve verdiği belgelere, talep ve takip masraflarına dair bedava ve pulsuz bir makbuz verilir.''

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, alacaklının İİK’nın 58. maddesine göre icra dairesine yapacağı takip talebiyle başlatılır. İİK 148 maddesi göndermesi ile uygulanması gereken İİK 58. madde gereği takip talebinin içeriği kural olarak haciz yoluyla takipteki gibidir. Alacaklı, takip yollarından hangisini seçtiğini de takip talebinde bildirir. (İİK madde 148, madde 50 Yönetmelik madde 20-21) (Prof. Dr. Ali Cem Budak-İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip-Sayfa 137)

İİK 149. maddeye göre icra müdürü, takip talebinde ilamlı takip yolu seçilmiş ise ve “ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya icra emri gönderir. İcra müdürü bunu resen yapar. Akit tablosu bu özellikte değil veya alacak muaccel değilse, takip talebini reddetmelidir. Ret işlemine karşı alacaklı, hatalı olarak gönderilen icra emrine karşı ise borçlu ve taşınmaz maliki şikayet yoluna başvurabilir. Alacaklı elinde kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içeren bir ipotek sözleşmesi olmasına rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yolunu seçebilir. (İİK 58/5) (Prof. Dr. Ali Cem Budak-age-sayfa 152)

İİK 150/ı maddesinde belirlenen “.......149. maddesi uyarınca işlem yapar...'' hükmüne göre de yine alacaklının bu maddeye göre ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yolunu seçmiş olması üzerine, maddedeki koşulların oluşup oluşmadığını belirleyecek icra müdürü, koşulların varlığı halinde icra emri çıkaracak yoksa takip talebini reddedecektir.

İpoteğin ilamlı takip yolu ile paraya çevrilmesi alacaklının takip talebi ile başlar. Takip talebinin içeriği 148. maddede belirtilmiştir. Alacaklı takip talebi ile birlikte ipotek hakkı ilam veya ilam niteliğindeki belgeye dayalı ise (150/h) bunları, kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içeren “ipotek akit tablosuna dayanıyorsa” (İİK 149) bu belgenin “tapu dairesince verilmiş örneğini, hesap özeti ve tazmin talebine dayanıyorsa (İİK 150/ı) bunların, noter marifetiyle borçluya gönderildiğine dair noter tasdikli suretini icra dairesine vermek zorundadır. Alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip talebi üzerine icra müdürü dayanak belgelerin bu özelliği taşıdığını görürse borçluya icra emri gönderir. İcra müdürü akit tablosu “kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermediği halde yanlış işlem yaparak icra emri gönderir ise şikayet üzerine icra mahkemesinin icra emrinin iptaline değil “takibin iptaline'' karar vermesi hukuk tekniğine daha uygun olur. (Talih Uyar-İcra Hukukunda Rehin Paraya Çevrilmesi-Sayfa 404)

Görülüyor ki İİK’da ipotekli ilamlı takip yapma koşulları 149, 150/h, 150/ı maddelerinde belirlenmiş olup anılan maddelerde belirlenen koşullar mevcut değilse ipotekli ilamlı takip yapılamayacağından takibin iptali gerekir.

Kaldı ki 149/b maddesi koşullarında takip yapılabilmesi içinde takip talepnamesinde “ipotekli ilamsız takip” yapıldığının açıkça bildirilmesi gerekir. (İİK 148, 58. Madde) (Ali Cem Budak-age-Sayfa 179-Talih Uyar-age-Sayfa 135)

Somut olayın değerlendirilmesi yönünden ipotekli ilamlı takip hakkı veren İİK 150/ı maddesindeki koşullardan “Borçlu cari hesap veya kısa orta uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi kredi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar.'' şartının tartışılması gerekir. İİK 150/ı maddesinde belirtilen borçlu cari hesap terimi her türlü cari hesap sözleşmesini kapsayacak genişlikte değildir. “Borçlu cari hesabı” herhangi bir cari hesap sözleşmesi değil bankanın müşterisine tahsis ettiği kredi hesabıdır. Diğer cari hesap sözleşmelerinden farkı müşteri (krediyi kullanan) hep borçlu durumdadır. Bu nedenle maddede tanımlanan krediyi kullandıran taraf ancak bir banka olabilir. (Ali Cem Budak- İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip-Sayfa 165) Alacaklının banka veya bu koşullarda kredi kullandıran finans kurumu olması şartı ile 150/ı koşullarında takip yapabileceğinin kabulü gerekir.

Somut olayda bankadan alacağı 26.8.2019 tarihinde temlik alan Hayrettin N. 15.10.2020 tarihinde takip başlatmış borçluya, 150/ı maddesi koşullarının varlığı kabul edilerek icra emri çıkarılmıştır. Alacaklının madde de belirtilen nitelikte “krediyi kullandıran taraf” sıfatı bulunmadığından bu koşullarda takip yapma hakkı da bulunmamaktadır. Takip şartı oluşmadığından takibin iptaline karar verilmesi gerekirken icra emrinin iptali ile yetinilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Davacı-Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 29/05/2023 tarih, 2022/887 E. - 2023/1195 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bu aşamada davalının temyizinin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan             Üye                 Üye                 Üye                   Üye
A. TUNCAL       N. ŞİMŞEK     M. ÇAMUR     S. ÖZTEMİZ     A. AYAN