İRADİ TARAF DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİNDEN ÖNCE ARABULUCULUK FAALİYETİNİN TAMAMLANMIŞ OLMASI HÂLİNDE, ARABULUCULUK DAVA ŞARTININ GERÇEKLEŞTİĞİ KABUL EDİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/819
Karar No : 2025/1689
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 14.12.2023
SAYISI : 2023/2272 E., 2023/2291 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekilleri Avukat M.K.S., Avukat İ.Ç.'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkiline ait binadaki bağımsız bölümlerin 2018 yılında satın alındığını, taşınmazda satış sonrasında ortaya çıkan gizli ayıplar ve eksik ifalar bulunduğunu, müvekkilin bildirmiş olduğu gizli ayıp ve eksik ifaya ilişkin zararları giderilmediğini, zararların bilirkişi marifeti ile tespit ettirilip satıcı ve yüklenici davalılardan tahsilini talep ettiklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, gizli ayıp ve eksik ifa nedeniyle müvekkilin uğradığı şimdilik 5.000,00 TL olan zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine, bunun kabul edilmemesi halinde sözleşmeye aykırılık nedeniyle müvekkilin şimdilik 5.000,00 TL zararının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı S. Akaryakıt ve Gıda Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. vekili; müvekkili şirketin arsa sahibi olduğunu, sözleşmeye taraf olmadığından husumetten reddi gerektiğini, davacı olan kat malikleri Yönetim Kurulunun taraf ehliyeti bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının alacağının olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı M. İnş. Malz. Tic. ve San. A.Ş. vekili; müvekkili şirketin arsa sahibi olduğunu, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından husumet itirazında ve zamanaşımı defiinde bulunduklarını, davacının taraf ehliyeti bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının alacağının olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı R. Yapı Sanayi ve Tic. A.Ş. vekili; davacının dava ehliyeti bulunmadığını, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaat olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediğini, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, kat maliklerine teslim edilen bina 4 yıllık bir bina olup bu zamana kadar kat maliklerince hiçbir kusur yada ayıp bildirimi yapılmadığını, binanın meskeni alınmış bir bina olması sebebiyle mesken işlemleri sırasında kamu kurum ve kuruluşları tarafından denetlendiğini, incelemeler neticesinde ise herhangi bir kusur yada ayıplı imalat bulunmadığı tespit edilerek mesken ruhsatı verildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda davacı kat malikleri Yönetim Kurulunun taraf ehliyeti bulunmadığı ve bu yönde davacı vekilinin HMK'nın 124. maddesi uyarınca talepte bulunduğu, taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığına kanaat getirilerek kabul edildiği, taraf değişikliği talebi davacı vekili tarafından yerine getirildikten sonra dosyaya taraf olan davacılar bakımından arabuluculuk son tutanağının dosyada yer almadığı, tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklar için aranan arabuluculuk dava şartı tamamlanabilir bir dava şartı olmayıp, taraflarca dava açılmadan önce bu yola başvurulup tüketilmesi gerektiği, bu şartın yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyuşmazlığın niteliğine göre dava şartı arabuluculuğa tabi davalardan olmasına, somut olayda ara buluculuk başvurusunun kat maliklerinin kendi adlarına değil de Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkanlığı adına yapıldığının anlaşılmış olmasına göre İlk Derece Mahkemesince dava şartı niteliğindeki ara buluculuk aşamasına uyulmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı temyiz yoluna başvurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk şartı yerine getirilerek arabuluculuğa başvuru yapıldığını, dava şartı arabuluculuk yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın reddedilmesi ve buna ilişkin istinaf başvurusunun reddedilmesi hatalı olduğunu, Mahkemece HMK 124 ve usul ekonomisi kurallarının gözardı edildiğini, arabuluculuk görüşmeleri sırasında karşı taraflarca herhangi bir husumet itirazında bulunulmadığını, başvurucu tarafın ismi değişse bile uyuşmazlık konusu, türü ve uyuşmazlığın karşı tarafın aynı olduğunu, uyuşmazlık konusu hakkında arabuluculuk görüşmesi yapılmış ise sonradan başvurucu tarafın sadece görünürdeki isminin değişmiş olması arabuluculuğun yapılmadığı anlamına gelmeyeceğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Sonuç
Uyuşmazlık, müvekkil bina yönetimine ait taşınmazın ortak alanlarında yer alan eksik ifa ve gizli ayıptan doğan zararların tazmin edilmesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı Kanun'un 124. maddesinde taraf değişikliği düzenlenmiştir. Taraf değişikliği, kanunun öngördüğü hâllerde kendiliğinden gerçekleşmekteyse zorunlu (kanuni) taraf değişikliğinden, buna karşılık, kanunun öngördüğü belirli hâllerde bir tarafın talebi ve karşı tarafın kabulü ya da mahkemenin izni ile gerçekleşmekte ise iradi taraf değişikliğinden söz edilir.
Somut uyuşmazlıkta davacı kat malikleri yönetim kurulu vekilinin HMK'nın 124. maddesi uyarınca talepte bulunduğu, taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığına kanaat getirilerek Mahkemece kabul edildiği ve devamında kat maliklerinin davaya dahil edildiği görülmüştür.
Mahkemece, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de 6100 sayılı Kanun'un 124. maddesine göre iradi taraf değişikliği talebinden önce davacının arabuluculuk başvurusunda bulunularak arabuluculuk faaliyetinin tamamlanmış olması hâlinde, arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği kabul edilmelidir.
Bu durumda 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun uygulanmasındaki amaç ve usul ekonomisi gözetildiğinde; Mahkemece dava şartının yerine getirildiği kabul edilip işin esasına girilerek oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davacı taraf değiştiğinden karar başlığında kat maliklerinin davacı olarak isminin yer alması gerektiği halde, taraf değişikliğinden önceki davacı kat malikleri yönetim kurulunun davacı olarak yer alması hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Battal Yılmaz Halil Özdemir Hikmet Kanık Emir Ateş İsmail Ulukul
İRADİ TARAF DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİNDEN ÖNCE ARABULUCULUK FAALİYETİNİN TAMAMLANMIŞ OLMASI HÂLİNDE, ARABULUCULUK DAVA ŞARTININ GERÇEKLEŞTİĞİ KABUL EDİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/819
Karar No : 2025/1689
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 14.12.2023
SAYISI : 2023/2272 E., 2023/2291 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekilleri Avukat M.K.S., Avukat İ.Ç.'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkiline ait binadaki bağımsız bölümlerin 2018 yılında satın alındığını, taşınmazda satış sonrasında ortaya çıkan gizli ayıplar ve eksik ifalar bulunduğunu, müvekkilin bildirmiş olduğu gizli ayıp ve eksik ifaya ilişkin zararları giderilmediğini, zararların bilirkişi marifeti ile tespit ettirilip satıcı ve yüklenici davalılardan tahsilini talep ettiklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, gizli ayıp ve eksik ifa nedeniyle müvekkilin uğradığı şimdilik 5.000,00 TL olan zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine, bunun kabul edilmemesi halinde sözleşmeye aykırılık nedeniyle müvekkilin şimdilik 5.000,00 TL zararının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı S. Akaryakıt ve Gıda Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. vekili; müvekkili şirketin arsa sahibi olduğunu, sözleşmeye taraf olmadığından husumetten reddi gerektiğini, davacı olan kat malikleri Yönetim Kurulunun taraf ehliyeti bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının alacağının olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı M. İnş. Malz. Tic. ve San. A.Ş. vekili; müvekkili şirketin arsa sahibi olduğunu, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından husumet itirazında ve zamanaşımı defiinde bulunduklarını, davacının taraf ehliyeti bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının alacağının olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı R. Yapı Sanayi ve Tic. A.Ş. vekili; davacının dava ehliyeti bulunmadığını, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaat olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediğini, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, kat maliklerine teslim edilen bina 4 yıllık bir bina olup bu zamana kadar kat maliklerince hiçbir kusur yada ayıp bildirimi yapılmadığını, binanın meskeni alınmış bir bina olması sebebiyle mesken işlemleri sırasında kamu kurum ve kuruluşları tarafından denetlendiğini, incelemeler neticesinde ise herhangi bir kusur yada ayıplı imalat bulunmadığı tespit edilerek mesken ruhsatı verildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda davacı kat malikleri Yönetim Kurulunun taraf ehliyeti bulunmadığı ve bu yönde davacı vekilinin HMK'nın 124. maddesi uyarınca talepte bulunduğu, taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığına kanaat getirilerek kabul edildiği, taraf değişikliği talebi davacı vekili tarafından yerine getirildikten sonra dosyaya taraf olan davacılar bakımından arabuluculuk son tutanağının dosyada yer almadığı, tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklar için aranan arabuluculuk dava şartı tamamlanabilir bir dava şartı olmayıp, taraflarca dava açılmadan önce bu yola başvurulup tüketilmesi gerektiği, bu şartın yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyuşmazlığın niteliğine göre dava şartı arabuluculuğa tabi davalardan olmasına, somut olayda ara buluculuk başvurusunun kat maliklerinin kendi adlarına değil de Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkanlığı adına yapıldığının anlaşılmış olmasına göre İlk Derece Mahkemesince dava şartı niteliğindeki ara buluculuk aşamasına uyulmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı temyiz yoluna başvurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk şartı yerine getirilerek arabuluculuğa başvuru yapıldığını, dava şartı arabuluculuk yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın reddedilmesi ve buna ilişkin istinaf başvurusunun reddedilmesi hatalı olduğunu, Mahkemece HMK 124 ve usul ekonomisi kurallarının gözardı edildiğini, arabuluculuk görüşmeleri sırasında karşı taraflarca herhangi bir husumet itirazında bulunulmadığını, başvurucu tarafın ismi değişse bile uyuşmazlık konusu, türü ve uyuşmazlığın karşı tarafın aynı olduğunu, uyuşmazlık konusu hakkında arabuluculuk görüşmesi yapılmış ise sonradan başvurucu tarafın sadece görünürdeki isminin değişmiş olması arabuluculuğun yapılmadığı anlamına gelmeyeceğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Sonuç
Uyuşmazlık, müvekkil bina yönetimine ait taşınmazın ortak alanlarında yer alan eksik ifa ve gizli ayıptan doğan zararların tazmin edilmesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı Kanun'un 124. maddesinde taraf değişikliği düzenlenmiştir. Taraf değişikliği, kanunun öngördüğü hâllerde kendiliğinden gerçekleşmekteyse zorunlu (kanuni) taraf değişikliğinden, buna karşılık, kanunun öngördüğü belirli hâllerde bir tarafın talebi ve karşı tarafın kabulü ya da mahkemenin izni ile gerçekleşmekte ise iradi taraf değişikliğinden söz edilir.
Somut uyuşmazlıkta davacı kat malikleri yönetim kurulu vekilinin HMK'nın 124. maddesi uyarınca talepte bulunduğu, taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığına kanaat getirilerek Mahkemece kabul edildiği ve devamında kat maliklerinin davaya dahil edildiği görülmüştür.
Mahkemece, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de 6100 sayılı Kanun'un 124. maddesine göre iradi taraf değişikliği talebinden önce davacının arabuluculuk başvurusunda bulunularak arabuluculuk faaliyetinin tamamlanmış olması hâlinde, arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği kabul edilmelidir.
Bu durumda 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun uygulanmasındaki amaç ve usul ekonomisi gözetildiğinde; Mahkemece dava şartının yerine getirildiği kabul edilip işin esasına girilerek oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davacı taraf değiştiğinden karar başlığında kat maliklerinin davacı olarak isminin yer alması gerektiği halde, taraf değişikliğinden önceki davacı kat malikleri yönetim kurulunun davacı olarak yer alması hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Battal Yılmaz Halil Özdemir Hikmet Kanık Emir Ateş İsmail Ulukul

