KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

ASIL ŞEYİN İŞLETİLMESİ, KORUNMASI, YARAR SAĞLAMASINDA GEREKLİ UNSURLARIN ASIL ŞEYDEN AYRILABİLİR OLMASI ONU EKLENTİ OLMAKTAN ÇIKARMAZ.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/8459
Karar No      : 2023/1405

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 24.05.2022
SAYISI                                 : 2021/3839 E., 2022/951 K.

Taraflar arasındaki haczedilmezlik şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Ayşe Kürtün tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Şikayetçi 3. kişi ipotek alacaklısı banka dilekçesinde; E. Mutfak Gereçleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne kullandırdığı krediler nedeniyle bu şirket adına kayıtlı İstanbul, Avcılar, Firuzköy Mahallesi, 21 cilt, 2030 sayfa, 2.39 parsel sayılı arsa ile aynı yer 21 cilt, 2031 sayfa, 2.40 parsel sayılı fabrika nitelikli taşınmazlar üzerine müşterek ipotek tesis edildiğini, bankaya ipotekli bulunan taşınmazların teferruat ve mütemmim cüz'ü niteliğinde bulunan bir kısım malların İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2018/7932 Esas sayılı dosyasından haczedildiğini, söz konusu malların Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2018/954 Tal. sayılı dosyasından muhafaza altına alındığını, söz konusu malların bankaya ipotekli fabrika niteliğindeki taşınmazın mütemmim cüz'ü ve teferruatı niteliğinde olduğu, bu sebeple anılan menkul malların tek başına haczinin İİK'nın 83/c maddesi, TMK'nın 862. maddesi hükümlerine aykırı bulunduğunu ileri sürerek haczedilmezlik itirazlarının kabulü ile anılan dosyalardan haczedilerek muhafaza altına alınan menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddiasının şikayet niteliğinde olmayıp istihkak davası olduğunu, tapu senedinde fabrikanın mütemmim cüz'ü ve eklentilerine yer verilmediğini, mütemmim cüz ya da teferruat niteliğinde olmadığını, ana yapıya zarar vermeden ayrılabilir nitelikte olduğunu, bu nedenle fabrikadan ayrı şekilde haczedilebileceğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; bilirkişi raporunda muhafaza altına alınan menkullerin fabrikanın mütemmim cüzi niteliği taşımadığının tespit edildiği, tapudan edinilen ipotek akit tablosunda şikayete konu makinelere yer verilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; mahcuzların ipotekli taşınmazdan ayrı haczedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği, usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporuna ve dosya kapsamına göre davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararı isabetli olduğu belirtilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayetçi, bankaya borçlu şirketin iştigal alanının mutfak gereçlerinin üretimi ve imalatı olduğu, bilirkişi raporunda belirtilen makinelerinin fabrikadan çıkarılması halinde borçlu firma tarafından üretim yapılamayacağı, şikayete konu icra dosyasından haczedilen malların bankaya ipotekli fabrika niteliğindeki taşınmaz ile birlikte ekonomik bütünlük arzettiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, şikayetçinin haczedilmezlik şikayetinin reddi kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi, İİK'nın 83/c maddesi, TMK'nın 684, 686 ve 862. maddeleri.

3. Değerlendirme

Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün ise de; İİK’nın 83/c maddesinde “Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 862. maddesi hükm saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir. TMK 862. maddesine göre ise rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kıldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki menkuller taşınmazdan ayrı olarak hazcedilip satılamaz.

Bir başka anlatımla mahcuzların eklentisi olduğu taşınmaz kaydında ipotek (rehin) olması halinde taşınmazın bütünleyici parçaları ve eklentileri haczedilmezlik kapsamındadır. TMK 862. maddesine göre ipotek akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklenti niteliğini taşıyan unsurları haczedilemez, satılamaz.

Eklenti TMK 686/2.-3. maddesinde tanımlanıp, açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre “Eklenti, asıl şey malikin anlaşılabilen arzusuna veya yerel adetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli özgülenen ve kullanılmasında takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti, asıl şeyden geçici ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez.

Görüldüğü üzere, asıl şeyin (fabrika, otel vs.) işletilmesi, korunması, yarar sağlamasında gerekli unsurların asıl şeyden ayrılabilir olması onu eklenti olmaktan çıkarmaz. Aksine eklenti niteliğinin tespitinde asıl şeyin işlevini yerine getirmesinde etkili ve gerekli olup olmadıkları tartışılmalıdır.

TMK 684. maddesinde yer verilen bütünleyici parça ise (mütemmim cüz) yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça ve yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır.

Somut olayda şikayetçi banka vekili icra dosyasında haczedilen ve muhafaza altına alınan menkul malların bankaya ipotekli taşınmazın mütemmim cüz'ü ve teferruatı niteliğinde olduğu, menkul malların tek başına haczinin mümkün olmadığından bahisle haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Borçlu E. Mutfak Gereçleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin F. Mah., M.Ü. Cad., No: 11 Avcılar adresinde alacaklı Mehmet Karakaya vekilinin menkul haczi yaptığı haczin yapılan taşınmazın tapuda Firuzköy Mah., 8 pafta, 2.40 parsel, 1520 m² kargir fabrika olarak göründüğü ve 09.07.2015 tarih 14243 yevmiye numarası ile şikayetçi banka lehine ipotek edildiği görülmüştür. İddia, borçlu E. Mutfak Gereçleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin iştigal alanının mutfak gereçlerinin üretimi ve imalatı olduğu, şikayete konu pres makinalarının fabrikadan çıkarılması halinde üretimin yapılamayacağı hatta menkul makinaların muhafazaya alınmış olması nedeniyle üretimin durmuş olduğu, ayrıca menkullerin Küçükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/417 E. sayılı dosyasında düzenlenen 29.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda ipotekli taşınmazın mütemmim cüzü ve teferruat kabul edildiği yolundadır.

İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesince alınan 27.03.2019 tarihli, makine yüksek mühendisi, gayrimenkul danışma uzmanı ve inşaat mühendisi bilirkişilerin verdiği raporda her ne kadar sonuç kısmında mahcuzların eklenti olmadığı da yazılmış ise de içeriğinde bütünleyici parça tanımı ve rapor içeriğinden mahcuzların değerlendirilmesinin bütünleyici parça vasfında olup olmadığı yönünde yapıldığı eklenti yönüyle değerlendirme taşımadığı görülmektedir. Bu çelişkili raporlara rağmen verilen ret kararının Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılması üzerine yine inşaat mühendisi, makine mühendisi, gayrimenkul değerlendirme uzmanı, bilirkişi heyetinden 10.6.2021 tarihli ara kararı ile aldırılan raporda da şikayet tarihinde fabrika binasının hangi işle iştigal ettiği, hangi üretimin yapıldığı, mahcuz makinaların o tarihte yapılan mutfak gereçleri üretim işine katkısı olup olmadığı, bu mahcuzların bulunmaması halinde üretimin olumsuz etkilenip etkilenmeyeceği hususları üzerinde durulmaksızın kanunun genel ifadeleri kullanılarak sonuca varılmıştır. Anılan raporlar “eklenti” niteliğinin araştırılması yönünde konusunda uzman olmayan bilirkişiler tarafından hazırlanmış olduğu gibi mahcuzların mutfak gereçleri yapımı üretimi konusunda üretime katkısı yönünden Yargıtay denetimine de yeterli açıklıkta değildir.

Mahkemece; şikayetin, mütemmim cüz yanında teferruat (eklenti) yönünde de iddia içerdiği gözardı edilmeksizin mutfak gereçleri yapıma işi konusunda da bilgi sahibi bilirkişi bulundurulmak suretiyle mahcuzların açıkça ne surette mütemmim cüz (bütünleyici parça) veya teferruat (eklenti) olup olmayacağı, mahcuzların mutfak gereçleri yapım işi ile iştigal eden fabrikanın üretimine katkı sağlayıcı, imalatın devamlılığını, verimliliğini artırıcı niteliği bulunup bulunmadığı, bu hali ile teferruat (eklenti) niteliği taşıyıp taşımadığı yönünde açık ve denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmelidir. İlk Derece Mahkemesi' nin kararı kaldırılarak eksiklik giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceme ile yazılı şekilde esastan ret kararı verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                     Üye                          Üye                              Üye
Ayhan Tuncal      Refik Cemal        Dr. Şanver Keleş      Sabahattin Öztemiz      Ayhan Ayan
                            Hanedan