BAM TARAFINDAN KURULAN HÜKÜMDE NİSBİ KARAR VE İLÂM HARCI ALINDIKTAN SONRA İSTİNAF YARGILAMASI YAPILDIĞINDAN BAHİSLE AYRICA İSTİNAF KARAR VE İLÂM HARCINA HÜKMEDİLMESİ HATALIDIR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/2571
Karar No : 2025/900
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 28.02.2024
SAYISI : 2023/1414 E., 2024/228 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı katılma yoluyla davacı-birleştirilen davada davacı vekili ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilerek Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili; müvekkili ile yetkilisi Gökhan U. olan davalı yüklenici şirket arasında 24.06.2009 tarihinde 58 ada 55 parsel, C Blok, 2. Kat, 6 No.lu bağımsız bölümde bulunan taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, müvekkili ile sözleşme yapan davalı Şirketin inşaatı 2011 yılında bitirerek müvekkiline fiilen teslim ettiğini, müvekkilinin 2011 yılından beri taşınmazda ikamet ettiğini, fiilen teslim edilen fakat tapuda hâlen davalı Şirket adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine davalı Şirketin borçlarından dolayı birçok haciz işlemi uygulandığını, davanın kabulü ile davalı adına olan tapu kayıtlarının ve taşınmaz üzerindeki tüm takyidatların kaldırılarak iptaliyle müvekkili adına tescilini veya davalıya ödenen bedelin tespiti ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleştirilen dava dilekçesinde özetle; asıl davadaki talepleri ile birlikte tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemini, şerh lehtarı Mahi M. ile asıl davadaki diğer davalılara yöneltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin müvekkili Kuruma olan borcunun devam ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
2. Birleştirilen davada davalı Mahi M. vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen alım satım sözleşmesinin adi şekilde düzenlendiğini, geçersiz olduğunu, davalının iyiniyetli 3. şahıs konumunda olan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında;
1. Asıl dava yönünden davacının tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne, dava konusu taşınmazda haczi bulunmadığından davalı Yozgat Belediye Başkanlığına karşı açılan davanın reddine, davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı açılan haczin terkini isteminin reddine,
2. Birleştirilen dava yönünden: davacının davalı U. İnşaat Müh. Taah. Emlak Oto. Tic. San. Ltd. Şti, Yozgat Sosyal Güvenlik Kurumu ve Yozgat Belediyesine karşı açmış olduğu davaların HMK 114/1-ı maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan reddine, davacının davalı Mahi M.'ye karşı açmış olduğu haczin terkini talebinin reddine,
3. Davacı tarafından asıl dava dilekçesinde her ne kadar taşınmazın her türlü haciz ve takyidatlardan ari bir şekilde adına kayıt ve tescili talep edilmiş ise de haciz ve takyidat alacaklarından Yozgat Sosyal Güvenlik Kurumu ve Mahi M.'ye karşı dava ikame edildiği, diğer haciz alacaklılarına karşı dava ikame edilmediği anlaşıldığından tapudaki diğer haciz alacakları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
Davacı vekili, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili ve birleştirilen davada davalı Mahi M. vekili tarafından hükmün istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekili ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine; taşınmaz değeri üzerinden harç ikmal edilmiş olduğundan bu miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle birleştirilen davada davalı Mahi M. vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili katılma yoluyla verdiği temyiz dilekçesinde; davacının taşınmaz üzerindeki hacizlerden kıymet takdiri yapmak amacıyla gelen bilirkişiler sayesinde haberdar olduğunu, davalı yüklenici şirket kötüniyetli olduğundan hacizlerin fekki talebinin kabulü gerektiğini, belirtmiştir.
2. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili; tapu iptali ve tescil istemli davanın da reddi gerektiğini belirtmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Asıl dava takyidatlardan ari olarak tapu iptali ve tescil veya tazminat, birleştirilen dava; yapsatçıdan temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, haciz şerhlerinin terkini veya tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili ile davacı- birleştirilen davada davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Kural olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, İstinaf Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde, istinaf mahkemesi aşağıdaki kararları verebilir;
a) İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi,
b) İlk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi ve davanın esası hakkında karar verilmesi
Öte yandan, HMK’nın “Yargılama Giderlerinin Kapsamı” başlıklı 323. maddesinde, karar ve ilâm harçları yargılama giderleri arasında sayılmış, “Yargılama Giderlerinden Sorumluluk” başlıklı 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi hâlinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilâm harcı alınacağı, bölge adliye mahkemelerinin tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları için bu oranda karar ve ilâm harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı Kanun'un 16. madde düzenlenmesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tâbi olacağı öngörülmüştür.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 Esas, 2018/8 sayılı kararının gerekçesinde ise; düzelterek onamanın yargılama giderlerinden olan onama harcı bakımından bozma kararı niteliğinde olması, aslında bozulması gereken bir kararın, bozma sebebinin yeniden yargılamayı gerektirmeyecek mahiyette görülmesi nedeniyle yasanın verdiği takdir yetkisine istinaden onanmasına karar verilmesi nedeniyle düzelterek onama kararlarında onama harcı alınmayacağı görüşü benimsenmiştir.
Somut olaya gelince; Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırıp geçersiz hâle getirdikten sonra yeniden hüküm tesisi suretiyle karar verdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararı tasdik edilmediği için karar ilâm harcı yanında ayrıca istinaf harcına hükmedilmesi mümkün değildir. Başka bir deyişle Bölge Adliye Mahkemesi, tasdik etmediği bir karar için istinaf harcı alamaz.
Taraflardan birisinin istinaf talebinin kabulü ve yeniden hüküm kurulması işlemi, aslında başlı başına bir istinaf yargılaması işlemidir. Bölge adliye mahkemesi bu aşamada işin esası ile ilgili hüküm verdiğinden, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi harca hükmedilmeli ve ayrıca hükmün başka bir bölümünde istinaf yargılamasına yönelik mükerrer ve çelişkili hüküm kurulmamalıdır.
O hâlde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden kurulan hükümde nisbi karar ve ilâm harcı alındıktan sonra istinaf yargılaması yapıldığından bahisle ayrıca istinaf karar ve ilâm harcına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu husus, kararın bozulmasını gerektirmiş ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2 hükmü gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi karar ilâmının gerekçe kısmında, hüküm sonucu ile çelişecek şekilde davalı Mahi M. lehine hükmedilen vekâlet ücreti 13.03,42 TL olarak belirtilmiş ise de; bu hususun maddi hataya dayandığına değinilmekle yetinilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
1. Davalı SGK vekili, davacı-birleştirilen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün sonuç kısmında yer alan "1-İstinaf kanun yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 427,60-TL istinaf karar harcından peşin alınan 269,85 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 157,75-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına," ve "2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına" ifadelerini içeren bentlerin hükümden çıkarılmasına, 6100 sayılı Kanun'un 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin yatırılan temyiz karar harcının davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Ayşe Tartıcı Sevinç Türközmen Cengiz Balıkçı Necmi Apaydın
Çevikbaş
BAM TARAFINDAN KURULAN HÜKÜMDE NİSBİ KARAR VE İLÂM HARCI ALINDIKTAN SONRA İSTİNAF YARGILAMASI YAPILDIĞINDAN BAHİSLE AYRICA İSTİNAF KARAR VE İLÂM HARCINA HÜKMEDİLMESİ HATALIDIR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/2571
Karar No : 2025/900
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 28.02.2024
SAYISI : 2023/1414 E., 2024/228 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı katılma yoluyla davacı-birleştirilen davada davacı vekili ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilerek Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili; müvekkili ile yetkilisi Gökhan U. olan davalı yüklenici şirket arasında 24.06.2009 tarihinde 58 ada 55 parsel, C Blok, 2. Kat, 6 No.lu bağımsız bölümde bulunan taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, müvekkili ile sözleşme yapan davalı Şirketin inşaatı 2011 yılında bitirerek müvekkiline fiilen teslim ettiğini, müvekkilinin 2011 yılından beri taşınmazda ikamet ettiğini, fiilen teslim edilen fakat tapuda hâlen davalı Şirket adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine davalı Şirketin borçlarından dolayı birçok haciz işlemi uygulandığını, davanın kabulü ile davalı adına olan tapu kayıtlarının ve taşınmaz üzerindeki tüm takyidatların kaldırılarak iptaliyle müvekkili adına tescilini veya davalıya ödenen bedelin tespiti ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleştirilen dava dilekçesinde özetle; asıl davadaki talepleri ile birlikte tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemini, şerh lehtarı Mahi M. ile asıl davadaki diğer davalılara yöneltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin müvekkili Kuruma olan borcunun devam ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
2. Birleştirilen davada davalı Mahi M. vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen alım satım sözleşmesinin adi şekilde düzenlendiğini, geçersiz olduğunu, davalının iyiniyetli 3. şahıs konumunda olan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında;
1. Asıl dava yönünden davacının tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne, dava konusu taşınmazda haczi bulunmadığından davalı Yozgat Belediye Başkanlığına karşı açılan davanın reddine, davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı açılan haczin terkini isteminin reddine,
2. Birleştirilen dava yönünden: davacının davalı U. İnşaat Müh. Taah. Emlak Oto. Tic. San. Ltd. Şti, Yozgat Sosyal Güvenlik Kurumu ve Yozgat Belediyesine karşı açmış olduğu davaların HMK 114/1-ı maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan reddine, davacının davalı Mahi M.'ye karşı açmış olduğu haczin terkini talebinin reddine,
3. Davacı tarafından asıl dava dilekçesinde her ne kadar taşınmazın her türlü haciz ve takyidatlardan ari bir şekilde adına kayıt ve tescili talep edilmiş ise de haciz ve takyidat alacaklarından Yozgat Sosyal Güvenlik Kurumu ve Mahi M.'ye karşı dava ikame edildiği, diğer haciz alacaklılarına karşı dava ikame edilmediği anlaşıldığından tapudaki diğer haciz alacakları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
Davacı vekili, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili ve birleştirilen davada davalı Mahi M. vekili tarafından hükmün istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekili ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine; taşınmaz değeri üzerinden harç ikmal edilmiş olduğundan bu miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle birleştirilen davada davalı Mahi M. vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili katılma yoluyla verdiği temyiz dilekçesinde; davacının taşınmaz üzerindeki hacizlerden kıymet takdiri yapmak amacıyla gelen bilirkişiler sayesinde haberdar olduğunu, davalı yüklenici şirket kötüniyetli olduğundan hacizlerin fekki talebinin kabulü gerektiğini, belirtmiştir.
2. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili; tapu iptali ve tescil istemli davanın da reddi gerektiğini belirtmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Asıl dava takyidatlardan ari olarak tapu iptali ve tescil veya tazminat, birleştirilen dava; yapsatçıdan temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, haciz şerhlerinin terkini veya tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili ile davacı- birleştirilen davada davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Kural olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, İstinaf Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde, istinaf mahkemesi aşağıdaki kararları verebilir;
a) İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi,
b) İlk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi ve davanın esası hakkında karar verilmesi
Öte yandan, HMK’nın “Yargılama Giderlerinin Kapsamı” başlıklı 323. maddesinde, karar ve ilâm harçları yargılama giderleri arasında sayılmış, “Yargılama Giderlerinden Sorumluluk” başlıklı 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi hâlinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilâm harcı alınacağı, bölge adliye mahkemelerinin tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları için bu oranda karar ve ilâm harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı Kanun'un 16. madde düzenlenmesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tâbi olacağı öngörülmüştür.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 Esas, 2018/8 sayılı kararının gerekçesinde ise; düzelterek onamanın yargılama giderlerinden olan onama harcı bakımından bozma kararı niteliğinde olması, aslında bozulması gereken bir kararın, bozma sebebinin yeniden yargılamayı gerektirmeyecek mahiyette görülmesi nedeniyle yasanın verdiği takdir yetkisine istinaden onanmasına karar verilmesi nedeniyle düzelterek onama kararlarında onama harcı alınmayacağı görüşü benimsenmiştir.
Somut olaya gelince; Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırıp geçersiz hâle getirdikten sonra yeniden hüküm tesisi suretiyle karar verdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararı tasdik edilmediği için karar ilâm harcı yanında ayrıca istinaf harcına hükmedilmesi mümkün değildir. Başka bir deyişle Bölge Adliye Mahkemesi, tasdik etmediği bir karar için istinaf harcı alamaz.
Taraflardan birisinin istinaf talebinin kabulü ve yeniden hüküm kurulması işlemi, aslında başlı başına bir istinaf yargılaması işlemidir. Bölge adliye mahkemesi bu aşamada işin esası ile ilgili hüküm verdiğinden, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi harca hükmedilmeli ve ayrıca hükmün başka bir bölümünde istinaf yargılamasına yönelik mükerrer ve çelişkili hüküm kurulmamalıdır.
O hâlde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden kurulan hükümde nisbi karar ve ilâm harcı alındıktan sonra istinaf yargılaması yapıldığından bahisle ayrıca istinaf karar ve ilâm harcına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu husus, kararın bozulmasını gerektirmiş ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2 hükmü gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi karar ilâmının gerekçe kısmında, hüküm sonucu ile çelişecek şekilde davalı Mahi M. lehine hükmedilen vekâlet ücreti 13.03,42 TL olarak belirtilmiş ise de; bu hususun maddi hataya dayandığına değinilmekle yetinilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
1. Davalı SGK vekili, davacı-birleştirilen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün sonuç kısmında yer alan "1-İstinaf kanun yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 427,60-TL istinaf karar harcından peşin alınan 269,85 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 157,75-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına," ve "2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına" ifadelerini içeren bentlerin hükümden çıkarılmasına, 6100 sayılı Kanun'un 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin yatırılan temyiz karar harcının davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Ayşe Tartıcı Sevinç Türközmen Cengiz Balıkçı Necmi Apaydın
Çevikbaş

