BANKADAKİ PARANIN TEFE - TÜFE ENDEKSLERİ İLE ALTIN VE DÖVİZ FİYATLARI, MEMUR MAAŞ KATSAYILARI VE BENZER EKONOMİK ETKENLER GÖZETİLEREK GÜNCELLENMESİ GEREKİR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/3531
Karar No : 2023/4991
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 23.02.2022
SAYISI : 2021/1660 E., 2022/294 K.
Taraflar arasındaki ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili, çeyiz ve ev eşyalarının bedelinin tahsili ile katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı Şengül Ü. vekili Avukat A.Ç. ile temyiz eden karşı taraf davalı Gürkan E. vekili Avukat A.Ü. geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkiline düğünde kendi ailesi de dahil olmak üzere 22 ayar 6 adet 25'er gram bilezik, 86 gram 22 ayar set takımı ve 20 adet çeyrek altın takıldığını, ayrıca bir adet saat, kendi arkadaşları tarafından taşlı bir yüzük ve davalı tarafından bir diğer taşlı yüzük takıldığını, davacının ana sınıfı öğretmeni olduğunu, düğün sonrasında davalının Konya'da ikamet eden ailesinin yanında kaldığını, düğünden bir hafta sonra davalının annesinin davacıya takılan tüm altınları bankada kasası olduğu ve kasaya koyacağı gerekçesiyle aldığını, sonraki dönemlerde ara ara müvekkilinin takması için bu takıları verdiğini ancak daha sonra hemen geri alıp bankaya koyduğunu, davalı ve ailesinin tüm evlilik birlikteliğinde davacıyı hep baskı altına aldığını, öğretmen olan müvekkilinin maaş kartının dahi evliliğin en başından itibaren davalıda olduğunu, davalı tarafından müvekkiline yol parası dışında para dahi verilmediğini, müvekkilinin maaşına rağmen davalı ve ailesinin eline bakmak zorunda kaldığını, müvekkiline 2008 yılında alınan 2.500,00 TL değerindeki kolyesinin zorla boynundan alındığını; müvekkilinin müşterek handen davalı ve ailesinin tehdit ve eylemleri ile çıktığını, müvekkiline ait çeyiz eşyalarının müşterek hanede davalıda kaldığını; tarafların evliliğinden sonra müşterek haneye çocuk odası 2'li dolap, şifonyer yatak, baza, başlık, 3 çekmeceli tuvalet aynası, halı, perde, Bellona marka oturma grubu, 4 m2 makine halısı, Asec bilgisayardan kasa, klavye, hoparlör, masa üstü bilgisayar ve sandalyesi, Toshiba laptop, Acer küçük laptop, 80 ekran TV ve TV sehpası ile beyaz bebek karyolası, uçları güpürlü 2 mutfak perdesi, HP yazıcı, 2 adet fiskos sehpa, cam orta sehpa ile 3 cam servis sehpası alındığını, bu eşyaların da davalıda kaldığını belirterek; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının bedelinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, çeyiz eşyalarının bedellerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, evlilik gerçekleştikten sonra alınan ev eşyaları yönünden müvekkilinin katılma alacağının tespiti ile dava tarihinden, olmazsa karar tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; 06 BU 47.9, 70 E 7.47, 06 YY 0.4, 42 BE 3.8, 32 UB 5.8 plakalı araçlar ve davalının 10.09.2012-10.09.2013 tarihleri arasında devrettiği tespit edilecek tüm araçlar yönünden müvekkilinin katkı ve katılma alacaklarının ayrı ayrı tespiti ile katılma alacağının dava tarihinden itibaren, olmazsa karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı adına bankada olan paralar yönünden müvekkilinin katılma alacağının dava tarihinden itibaren, olmazsa karar tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 03.04.2018 tarihli dilekçesinde; ziynet eşyaları yönünden talebinin 18.000,00 TL, çeyiz eşyaları yönünden talebinin 1.000,00 TL, müşterek alınan eşyalar yönünden talebinin 500,00 TL, araçlar yönünden talebinin 400,00 TL katkı ve 20.000,00 TL katılma alacağı, bankadaki paralar yönünden talebinin 100,00 TL olduğunu açıklamıştır.
3. Davacı kadın vekili 10.11.2020 tarihli dilekçesinde; talep miktarını artırarak, 2 adet taşlı yüzük ve saat yönünden 998,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, diğer ziynet eşyaları yönünden aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 39.177,48 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, çeyiz eşyaları yönünden 2.770,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, müşterek alınan eşyalar yönünden 4.330,00 TL'nin dava tarihinden olmazsa karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, araçlar yönünden 80.000,00 TL katılma alacağının dava tarihinden olmazsa karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, bankadaki para yönünden 5.140,00 TL'nin dava tarihinden olmazsa karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
4. Davacı kadın vekili 02.02.2021 tarihli dilekçesinde; banka hesabından çekilen 10.280,00 TL yönünden talep miktarını yükseltmiş, 26.452,64 TL'nin dava tarihinden olmazsa karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacı ile evliliklerinin ikinci yılından sonra ayrı yaşamaya başladıklarını, boşanmalarına kadar geçen süre içinde ayrı yaşadıklarını, davacının düğünde takılan altınlar ve şahsi eşyalarına ilişkin taleplerinin bağıştan rücu hükmünde olduğunu, katılma alacağı davasının konusu olmasının hukuken mümkün olmadığını, kaldı ki düğünde takılan tüm altınların davacıda kaldığını, düğünden sonra kaç altın takıldığını, nerede olduğunu kendisinin de ailesinin de bilmediğini, buna ilişkin kendisinin ya da ailesinin davacıdan herhangi bir talebi olmadığını, banka kasalarının da mevcut olmadığını, davacı tarafın altınlarının düğünden sonra banka kasasına konacağı gerekçesiyle davacının altınlarının elinden alındığı yönündeki iddiaların yalan olduğunu, davacının kendi maaşının kendisi tarafından harcandığını, kesinlikle ortak giderler için eve herhangi bir katkısının olmadığını, davacının bağıştan rücu davası açacakken, mal varlığının tasfiyesini talep ettiğini ancak kendi adına kayıtlı taşınır taşınmaz mallar ile altın ve mücevher olarak aile tasarrufu adı altında yapılmış olan birikimlerinden hiç bahsetmeden sadece davalı adına kayıtlı mal varlığının tasfiyesini talep etmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, kendisinin kişisel mal varlığı üzerinde davacının herhangi bir katkısının olmadığını, değer artış payı alacağı için katkı yapılan malda tasfiye sırasında bir değer artışının olduğunun ve ayrıca bu değer artışının türü ve kaynağının belirtilmesinin gerektiğini, çünkü bu artışın konjonktürel olabileceği gibi endüstriyel de olabileceğini, bu nedenlerle kendisine ait kişisel mallarda bir değer artışı olmuş olsa bile gerek 01.01.2002 öncesi için, gerekse 2002 yılı sonrası için bu artışta davacının talep edebileceği hiçbir katkısının olmadığını, kaldı ki bakım borcu görevini evliliğin başından beri eksiksiz yerine getirmesine rağmen davacının ileri sürebileceği hiçbir katkı oranının da söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı erkek Bölge Adliye Mahkemesince yapılan 22.12.2021 tarihli (1) nolu duruşmada; davacı kadına düğünde takılan altınların düğünden sonra davacıdan almadığını, düğünden sonra annesine ait banka kasasına konulmadığını, kolyenin ise davacı kadından zorla alınmadığını beyan ederek yemin etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafın dinlenen tanık beyanlarına göre davaya konu eşya ve altınların tarafların fiili ayrılığında davacı tarafından götürülmediği hususunun ispatlandığı, ancak miktar ve değerleri ile nitelikleri konusunda tanık beyanlarının çelişkili olması nedeniyle dosyaya delil olarak ibraz edilen düğün fotoğraflarından tespit edilen altınlar yönünden kabul kararı verildiği, tanıklar Şehri, İbrahim ve Öznur'un ikinci kez talimatla altınlara ilişkin alınan beyanları, tanıkların davacı tarafça yönlendirilmiş olmaları ihtimali nedeniyle değerlendirilmediği, her ne kadar davacı tarafça bileziklerin her birinin 25'er gram olduğu iddia edilmiş ise de, kuyumcu bilirkişin 24.12.2018 tarihli raporuna göre tanık beyanlarında geçen 6 adet bilezik düz alyans modeli ve 84 gram olarak tespit edildiği, Mahkemece bilirkişi raporunun hükme esas alındığı; çeyiz eşyalarına ilişkin talebin tanık beyanları ile ispat edildiği, 12.06.2018 tarihli eşya bilirkişisi raporuna göre alacağın belirlendiği, tanık olarak dinlenen ortak çocuk Rahime Naz'ın 03.04.2018 tarihinde alınan ilk beyanına itibar edildiği, tanığın sonradan sunduğu 06.08.2020 tarihli dilekçesindeki beyanları Mahkemece hükme esas alınmadığı; müşterek ev eşyaları talebi yönünden; bu talebin de tanık beyanları ile ispat edildiği ve bu eşyaların evlilik birliği içerisinde birlikte alındığı hususunda tereddüt bulunmadığı, 22.01.2020 tarihli eşya bilirkişisi raporunda belirlenen bedel baz alınarak davacı lehine katılma alacağının belirlendiği; araçlara ilişkin talep yönünden yapılan değerlendirmede; dosyaya getirtilen belge ve kayıtlara göre evlilik birliği içerisinde, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alındığı anlaşılan 06 YY 0.4 ve 70 E 7.47 plakalı araçların boşanma dava tarihinden 4 ve 7 gün önce satıldığı hususu göz önüne alınarak, davalının mal kaçırma kastı ile hareket ettiği kabul edildiği ve bu araçların mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olduğu değerlendirilerek tasfiye tarihindeki değerleri üzerinden davacı lehine katılma alacağının belirlendiği, 06 BU 47.9, 71 AS 8.0 ve 32 UB 5.8 plakalı araçların ise yine evlilik birliği içerisinde daha önceki tarihlerde elden çıkarılmış oldukları anlaşıldığından, devir tarihleri ve mevcut deliller itibariyle davalının bu araçlar yönünden mal kaçırma kastının bulunmadığı ve mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmamaları nedeniyle tasfiyede dikkate alınmadığı; banka hesaplarında bulunan paralara ilişkin katılma alacağı talebi yönünden davalının Akbank hesabından boşanma dava tarihinden 7 gün önce davalı tarafından para çekildiği, bu hesap hareketlerinden 48.800,00 TL'lik işlemin araç satımından kaynaklandığı, bu bedelin zaten tasfiyede araç yönünden hesaba katıldığı, hesapta bulunan 10.280 TL üzerinden davacı lehine katılma alacağının hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüyle, 6 adet 22 ayar bilezik, 1 adet 22 ayar set takımı, 1 adet saat, 1 adet 14 ayar taşlı yüzük, 1 adet 14 ayar zincir ve 2 adet çeyrek altının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedeli olan toplam 25.532,20 TL'nin 18.998,00 TL'si için dava, kalan 6.534,20 TL'si için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; 12.06.2018 tarihli eşya bilirkişi raporunda belirtilen çeyiz eşyalarının bedeli olan toplam 2.770,00 TL'nin 1.000,00 TL'si için dava, kalan 1.770,00 TL'si için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; 22.01.2020 tarihli eşya bilirkişisi raporunda belirtilen müşterek ev eşyaları yönünden 4.330,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; 06 YY 0.4 ve 70 E 7.47 plakalı araçlar yönünden 80.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; davalının Akbank'daki 88.19 nolu banka hesabında bulunan para yönünden 5.140,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; ziynet eşyalarına yönelik bilirkişi raporuna itiraz dilmesine rağmen hükme esas alındığını, takıların gramların eksik belirlendiğini, tanıkların çeyrek altın takıldığını açıkça belirttiklerini, ikinci kez dinlenen tanık beyanlarının dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, davalı tarafça altınların gram ve miktarına itiraz edilmediğini, ziynet eşyaları yönünden davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ziynet eşyaları yönünden aynen iade, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili talep edildiğini, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 24 üncü maddesi uyarınca ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmaması halinde, bedelin tahsilinin nasıl yapılacağının düzenlendiğini, Mahkemenin aynen iadeye karar vermesi gerektiğini, bedelinin yazılmasının müvekkilinin haklarına zarar verdiğini, saat ve 2 adet taşlı yüzük yönünden sadece bedel talep edilmiş olmasına rağmen aynen iadeye hükmedilmesinin de hatalı olduğunu; eşyaların ve araçların değerinin düşük belirlendiğini, diğer araçlar yönünde de hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkilinin maaşının kişisel malı olduğunu, araçların edinilmesinde kullanıldığını, bu yönden değer artış payı alacağı hükmedilmesi gerektiğini, banka hesabında bulunan 48.800,00 TL'nin hesaba dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, banka hesabındaki paranın karar tarihine yakın güncel değeri üzerinden karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin aynı anda iki araca sahip olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, memuriyet hayatında aynı anda iki araca sahip olmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, araçların alınıp satılarak alındığını ve kredi kullanıldığını, davacının da kredi ödemelerine ve borçların ödenmesine ortak olması gerektiğini, müşterek çocuğun zorla beyanda bulunduğuna yönelik yazılı beyanlarının dikkate alınmadığını, ziynet eşyalarının müvekkili tarafından alınmadığını, eşyaların varlığı ve müvekkilinde olduğunun ispatlanamadığını, ziynet eşyalarının değerine yönelik raporun yetersiz olduğunu, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çeyiz ve müşterek haneye alınan eşyalar yönünden yapılan değerlendirmede; davacının talep ettiği çeyiz eşyası ve müşterek haneye birlikte alındığı iddia edilen eşyaların varlığına, cinsine ve miktarına davalının açık bir itirazının olmadığı, taraflar arasında en son yaşanan olaydan sonra davacının evden ayrıldığı, yanına hiçbir eşyasını alamadığı, dosyaya sunulan faturalardan da anlaşılacağı üzere yeni eşyalar almak zorunda kaldığı, boşanma dosyasında kadın için hükmedilen maddî tazminata yönelik kadının evden ayrıldıktan sonra yeni eşyalar almak zorunda kaldığı belirtilerek yaptığı temyiz talebinin Yargıtay tarafından maddî tazminatın az olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması sureti ile yerinde görüldüğü, tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının çeyiz eşyaları ile müşterek haneye birlikte alınan eşyalar yönünden davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı, eşyaların kullanım nedeniyle yıpranma payları gözetilerek belirlenen değerlerinde de isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, araçlar yönünden yapılan değerlendirmede; dava konusu araçların evlilik birliği içinde edinildiği, bu araçlardan 06 BU 47.9 plakalı aracın 20.03.2009 tarihinde, 34 UB 5.8 plakalı aracın 08.02.2013 tarihinde devredildiği, araçların devredildiği tarih itibariyle taraflar arasında herhangi bir geçimsizlik olmadığı, dolayısıyla bu araçların mal kaçırma kastı ile devredildiğinin kabulüne imkan olmadığı, bu nedenle bu araçların tasfiye hesabında dikkate alınmamasında isabetsizlik olmadığı, ancak tasfiye konusu 70 E 7.47 plakalı aracın boşanma davası açılmadan 4 gün önce 06.09.2013 tarihinde, 06 YY 0.4 plakalı aracın ise boşanma davası açılmadan 7 gün önce 03.09.2013 tarihinde devredildiği, bu nedenle taraflar arasında yaşanan son olaylar da gözetildiğinde mal kaçırma kastı ile yapıldığının kabulü ile davacı lehine belirlenen güncel değerler üzerinden katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, banka hesabındaki para yönünden yapılan değerlendirmede; davalıya ait Akbank'daki hesapta boşanma davası açılmadan 7 gün önce bulunan 10.280,00 TL yönünden tasfiye hesabında bir isabetsizlik olmamakla birlikte, işbu paranın karar tarihine yakın tarihteki güncel değerinin hesap edilmediği, buna göre denkleştirici adalet ilkesi uyarınca TÜİK'in TEFE-TÜFE endeksleri ile altın ve döviz fiyatları, memur maaş katsayıları ve benzer ekonomik etkenler gözetilerek bankada bulunan 10.280,00 TL'nin karar tarihi itibari ile güncel değeri konusunda bilirkişiden rapor alınarak belirlenen miktarın yarısı üzerinden katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği; her ne kadar davacı bankada bulunan 48.800,00 TL'nin de hesaba dahil edilmesini talep etmiş ise de, bu paranın 06 YY 0.4 plakalı aracın satış bedeline ait olduğunu kayıtlarla sabit olduğu, 06 YY 0.4 plakalı araç yönünden davacı lehine katılma alacağına hükmedildiği, dolayısıyla 48.800,00 TL'nin de katılma alacağına dahil edilmesi halinde mükerrer tahsile yol açılacağı gözetilerek davacının bu yöndeki istinafının yerinde olmadığına karar verilmiştir.
4. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ziynet eşyaları yönünden; davacının talep ettiği ziynet eşyalarının varlığının davalı tarafça açıkça kabul edilmediği, düğünde ne kadar altın takıldığını bilmediğini söylediği, hal böyle olunca talep edilen ziynet eşyalarının varlığını, cins ve adedini davacının ispat etmesi gerektiği, bu nedenle bilirkişi raporunda belirlenen ziynet eşyaları yönünden değerlendirme yapılmasında isabetsizlik olmadığı, ancak kadının iddiasının düğünde takılan altınlarının düğünden sonra davalının annesine ait banka kasasına konulmak sureti ile alındığı, kolyenin ise ilerleyen süreçte davalı tarafından zorla alındığı yönünde olduğu, ispat edilmesi gereken vakıanın da bu olduğu, dolayısıyla davalının evden ne şekilde ayrıldığının bir öneminin olmadığı, kaldı ki yaşanan son olayda tarafların aileleriyle birlikte karakola götürüldüğü, davacı ve ailesinin daha sonra polis nezaretinde müşterek haneye gelerek bir kısım eşyalarını aldığı anlaşılmakla davacıya ziynet eşyalarına yönelik iddiasının ispatı konusunda bu iddianın tanıklarla ispatlanamaması nedeni ile yemin delilinin hatırlatılmadığı görülerek Bölge Adliye Mahkemesince davacıya yemin delili hatırlatılmış, davacı yemin delilini kullanmış, davalının yaptığı yemin doğrultusunda ziynet eşyaları yönünden talebin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davalının ziynet eşyaları dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
5. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, sonuç olarak, davacının bankadaki para yönünden başvurusunun kısmen, davalının ziynet eşyalarına yönelik başvurusunun kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 1 ile 5 inci ve buna bağlı olarak 6, 7, 8, 9 ve 10 uncu bentlerinin kaldırılmasına, hükmün 2, 3 ve 4 üncü bentlerinin aynen muhafazasına, kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının ziynet alacağı davasının reddine, davalının Akbank'daki 88.10 nolu hesabında bulunan para yönünden 26.453,64 TL'nin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 23.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davalının cevap dilekçesinde ziynet eşyası için müvekkilinin bağıştan rücu davası açması gerektiğini, ziynet eşyasına ait açılan davanın bağıştan rücu hükmünde olduğunu ve reddi gerektiğini, kendisi ve ailesinin müvekkilden bir talebi olmadığını iddia ettiğini, boşanma kararının gerekçesinde tarafları bağımsız konutlarının olmadığının belirtildiğini, davalının annesinin banka kasasına altınların konulduğunu, davalının babasının kasanın olduğunu doğruladığını, 2008 yılında alınan kolyenin müvekkilinden zorla alındığını, ayrıldıktan ev eşyalarını müvekkilinin babasının aldığını, tanıkların ziynetlere ilişkin iddiaların doğruladıklarını, müşterek çocuğun daha sonra verdiği yazılı beyanların kabulünün mümkün olmadığını, ispat yükünün hatalı belirlendiğini, müvekkilinin hak kaybına uğramaması için yemin deliline dayandıklarını, bilirkişi raporuna yönelik istinaf taleplerinin reddedilmesinin de hatalı olduğunu, ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesi gerektiğini; eşyaların ve araçların değerinin düşük belirlendiğini, diğer araçlar yönünde de hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkilinin maaşının kişisel malı olduğunu, araçların edinilmesinde kullanıldığını, bu yönden değer artış payı alacağı hükmedilmesi gerektiğini, banka hesabında bulunan 48.800,00 TL'nin hesaba dahil edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin aynı anda iki araca sahip olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, memuriyet hayatında aynı anda iki araca sahip olmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, araçların alınıp satılarak alındığını ve kredi kullanıldığını, davacının da kredi ödemelerine ve borçların ödenmesine ortak olması gerektiğini, eşyaların varlığı ve müvekkilinde olduğunun ispatlanamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ispat yükü, tasfiyeye dahil edilecek mallar noktasında toplanmaktadır. Dava, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili, çeyiz ve ev eşyalarının bedelinin tahsili ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri; 2004 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davacı Şengül'den alınarak davalı Gürkan'a, davalı Gürkan'dan alınarak davacı Şengül'e verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A. Albayrak Doğan Seydi Kahveci Sevil Kartal Erdem Şimşek Hatıran Alper
BANKADAKİ PARANIN TEFE - TÜFE ENDEKSLERİ İLE ALTIN VE DÖVİZ FİYATLARI, MEMUR MAAŞ KATSAYILARI VE BENZER EKONOMİK ETKENLER GÖZETİLEREK GÜNCELLENMESİ GEREKİR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/3531
Karar No : 2023/4991
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 23.02.2022
SAYISI : 2021/1660 E., 2022/294 K.
Taraflar arasındaki ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili, çeyiz ve ev eşyalarının bedelinin tahsili ile katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı Şengül Ü. vekili Avukat A.Ç. ile temyiz eden karşı taraf davalı Gürkan E. vekili Avukat A.Ü. geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkiline düğünde kendi ailesi de dahil olmak üzere 22 ayar 6 adet 25'er gram bilezik, 86 gram 22 ayar set takımı ve 20 adet çeyrek altın takıldığını, ayrıca bir adet saat, kendi arkadaşları tarafından taşlı bir yüzük ve davalı tarafından bir diğer taşlı yüzük takıldığını, davacının ana sınıfı öğretmeni olduğunu, düğün sonrasında davalının Konya'da ikamet eden ailesinin yanında kaldığını, düğünden bir hafta sonra davalının annesinin davacıya takılan tüm altınları bankada kasası olduğu ve kasaya koyacağı gerekçesiyle aldığını, sonraki dönemlerde ara ara müvekkilinin takması için bu takıları verdiğini ancak daha sonra hemen geri alıp bankaya koyduğunu, davalı ve ailesinin tüm evlilik birlikteliğinde davacıyı hep baskı altına aldığını, öğretmen olan müvekkilinin maaş kartının dahi evliliğin en başından itibaren davalıda olduğunu, davalı tarafından müvekkiline yol parası dışında para dahi verilmediğini, müvekkilinin maaşına rağmen davalı ve ailesinin eline bakmak zorunda kaldığını, müvekkiline 2008 yılında alınan 2.500,00 TL değerindeki kolyesinin zorla boynundan alındığını; müvekkilinin müşterek handen davalı ve ailesinin tehdit ve eylemleri ile çıktığını, müvekkiline ait çeyiz eşyalarının müşterek hanede davalıda kaldığını; tarafların evliliğinden sonra müşterek haneye çocuk odası 2'li dolap, şifonyer yatak, baza, başlık, 3 çekmeceli tuvalet aynası, halı, perde, Bellona marka oturma grubu, 4 m2 makine halısı, Asec bilgisayardan kasa, klavye, hoparlör, masa üstü bilgisayar ve sandalyesi, Toshiba laptop, Acer küçük laptop, 80 ekran TV ve TV sehpası ile beyaz bebek karyolası, uçları güpürlü 2 mutfak perdesi, HP yazıcı, 2 adet fiskos sehpa, cam orta sehpa ile 3 cam servis sehpası alındığını, bu eşyaların da davalıda kaldığını belirterek; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının bedelinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, çeyiz eşyalarının bedellerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, evlilik gerçekleştikten sonra alınan ev eşyaları yönünden müvekkilinin katılma alacağının tespiti ile dava tarihinden, olmazsa karar tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; 06 BU 47.9, 70 E 7.47, 06 YY 0.4, 42 BE 3.8, 32 UB 5.8 plakalı araçlar ve davalının 10.09.2012-10.09.2013 tarihleri arasında devrettiği tespit edilecek tüm araçlar yönünden müvekkilinin katkı ve katılma alacaklarının ayrı ayrı tespiti ile katılma alacağının dava tarihinden itibaren, olmazsa karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı adına bankada olan paralar yönünden müvekkilinin katılma alacağının dava tarihinden itibaren, olmazsa karar tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 03.04.2018 tarihli dilekçesinde; ziynet eşyaları yönünden talebinin 18.000,00 TL, çeyiz eşyaları yönünden talebinin 1.000,00 TL, müşterek alınan eşyalar yönünden talebinin 500,00 TL, araçlar yönünden talebinin 400,00 TL katkı ve 20.000,00 TL katılma alacağı, bankadaki paralar yönünden talebinin 100,00 TL olduğunu açıklamıştır.
3. Davacı kadın vekili 10.11.2020 tarihli dilekçesinde; talep miktarını artırarak, 2 adet taşlı yüzük ve saat yönünden 998,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, diğer ziynet eşyaları yönünden aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 39.177,48 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, çeyiz eşyaları yönünden 2.770,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, müşterek alınan eşyalar yönünden 4.330,00 TL'nin dava tarihinden olmazsa karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, araçlar yönünden 80.000,00 TL katılma alacağının dava tarihinden olmazsa karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, bankadaki para yönünden 5.140,00 TL'nin dava tarihinden olmazsa karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
4. Davacı kadın vekili 02.02.2021 tarihli dilekçesinde; banka hesabından çekilen 10.280,00 TL yönünden talep miktarını yükseltmiş, 26.452,64 TL'nin dava tarihinden olmazsa karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacı ile evliliklerinin ikinci yılından sonra ayrı yaşamaya başladıklarını, boşanmalarına kadar geçen süre içinde ayrı yaşadıklarını, davacının düğünde takılan altınlar ve şahsi eşyalarına ilişkin taleplerinin bağıştan rücu hükmünde olduğunu, katılma alacağı davasının konusu olmasının hukuken mümkün olmadığını, kaldı ki düğünde takılan tüm altınların davacıda kaldığını, düğünden sonra kaç altın takıldığını, nerede olduğunu kendisinin de ailesinin de bilmediğini, buna ilişkin kendisinin ya da ailesinin davacıdan herhangi bir talebi olmadığını, banka kasalarının da mevcut olmadığını, davacı tarafın altınlarının düğünden sonra banka kasasına konacağı gerekçesiyle davacının altınlarının elinden alındığı yönündeki iddiaların yalan olduğunu, davacının kendi maaşının kendisi tarafından harcandığını, kesinlikle ortak giderler için eve herhangi bir katkısının olmadığını, davacının bağıştan rücu davası açacakken, mal varlığının tasfiyesini talep ettiğini ancak kendi adına kayıtlı taşınır taşınmaz mallar ile altın ve mücevher olarak aile tasarrufu adı altında yapılmış olan birikimlerinden hiç bahsetmeden sadece davalı adına kayıtlı mal varlığının tasfiyesini talep etmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, kendisinin kişisel mal varlığı üzerinde davacının herhangi bir katkısının olmadığını, değer artış payı alacağı için katkı yapılan malda tasfiye sırasında bir değer artışının olduğunun ve ayrıca bu değer artışının türü ve kaynağının belirtilmesinin gerektiğini, çünkü bu artışın konjonktürel olabileceği gibi endüstriyel de olabileceğini, bu nedenlerle kendisine ait kişisel mallarda bir değer artışı olmuş olsa bile gerek 01.01.2002 öncesi için, gerekse 2002 yılı sonrası için bu artışta davacının talep edebileceği hiçbir katkısının olmadığını, kaldı ki bakım borcu görevini evliliğin başından beri eksiksiz yerine getirmesine rağmen davacının ileri sürebileceği hiçbir katkı oranının da söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı erkek Bölge Adliye Mahkemesince yapılan 22.12.2021 tarihli (1) nolu duruşmada; davacı kadına düğünde takılan altınların düğünden sonra davacıdan almadığını, düğünden sonra annesine ait banka kasasına konulmadığını, kolyenin ise davacı kadından zorla alınmadığını beyan ederek yemin etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafın dinlenen tanık beyanlarına göre davaya konu eşya ve altınların tarafların fiili ayrılığında davacı tarafından götürülmediği hususunun ispatlandığı, ancak miktar ve değerleri ile nitelikleri konusunda tanık beyanlarının çelişkili olması nedeniyle dosyaya delil olarak ibraz edilen düğün fotoğraflarından tespit edilen altınlar yönünden kabul kararı verildiği, tanıklar Şehri, İbrahim ve Öznur'un ikinci kez talimatla altınlara ilişkin alınan beyanları, tanıkların davacı tarafça yönlendirilmiş olmaları ihtimali nedeniyle değerlendirilmediği, her ne kadar davacı tarafça bileziklerin her birinin 25'er gram olduğu iddia edilmiş ise de, kuyumcu bilirkişin 24.12.2018 tarihli raporuna göre tanık beyanlarında geçen 6 adet bilezik düz alyans modeli ve 84 gram olarak tespit edildiği, Mahkemece bilirkişi raporunun hükme esas alındığı; çeyiz eşyalarına ilişkin talebin tanık beyanları ile ispat edildiği, 12.06.2018 tarihli eşya bilirkişisi raporuna göre alacağın belirlendiği, tanık olarak dinlenen ortak çocuk Rahime Naz'ın 03.04.2018 tarihinde alınan ilk beyanına itibar edildiği, tanığın sonradan sunduğu 06.08.2020 tarihli dilekçesindeki beyanları Mahkemece hükme esas alınmadığı; müşterek ev eşyaları talebi yönünden; bu talebin de tanık beyanları ile ispat edildiği ve bu eşyaların evlilik birliği içerisinde birlikte alındığı hususunda tereddüt bulunmadığı, 22.01.2020 tarihli eşya bilirkişisi raporunda belirlenen bedel baz alınarak davacı lehine katılma alacağının belirlendiği; araçlara ilişkin talep yönünden yapılan değerlendirmede; dosyaya getirtilen belge ve kayıtlara göre evlilik birliği içerisinde, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alındığı anlaşılan 06 YY 0.4 ve 70 E 7.47 plakalı araçların boşanma dava tarihinden 4 ve 7 gün önce satıldığı hususu göz önüne alınarak, davalının mal kaçırma kastı ile hareket ettiği kabul edildiği ve bu araçların mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olduğu değerlendirilerek tasfiye tarihindeki değerleri üzerinden davacı lehine katılma alacağının belirlendiği, 06 BU 47.9, 71 AS 8.0 ve 32 UB 5.8 plakalı araçların ise yine evlilik birliği içerisinde daha önceki tarihlerde elden çıkarılmış oldukları anlaşıldığından, devir tarihleri ve mevcut deliller itibariyle davalının bu araçlar yönünden mal kaçırma kastının bulunmadığı ve mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmamaları nedeniyle tasfiyede dikkate alınmadığı; banka hesaplarında bulunan paralara ilişkin katılma alacağı talebi yönünden davalının Akbank hesabından boşanma dava tarihinden 7 gün önce davalı tarafından para çekildiği, bu hesap hareketlerinden 48.800,00 TL'lik işlemin araç satımından kaynaklandığı, bu bedelin zaten tasfiyede araç yönünden hesaba katıldığı, hesapta bulunan 10.280 TL üzerinden davacı lehine katılma alacağının hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüyle, 6 adet 22 ayar bilezik, 1 adet 22 ayar set takımı, 1 adet saat, 1 adet 14 ayar taşlı yüzük, 1 adet 14 ayar zincir ve 2 adet çeyrek altının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedeli olan toplam 25.532,20 TL'nin 18.998,00 TL'si için dava, kalan 6.534,20 TL'si için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; 12.06.2018 tarihli eşya bilirkişi raporunda belirtilen çeyiz eşyalarının bedeli olan toplam 2.770,00 TL'nin 1.000,00 TL'si için dava, kalan 1.770,00 TL'si için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; 22.01.2020 tarihli eşya bilirkişisi raporunda belirtilen müşterek ev eşyaları yönünden 4.330,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; 06 YY 0.4 ve 70 E 7.47 plakalı araçlar yönünden 80.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; davalının Akbank'daki 88.19 nolu banka hesabında bulunan para yönünden 5.140,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; ziynet eşyalarına yönelik bilirkişi raporuna itiraz dilmesine rağmen hükme esas alındığını, takıların gramların eksik belirlendiğini, tanıkların çeyrek altın takıldığını açıkça belirttiklerini, ikinci kez dinlenen tanık beyanlarının dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, davalı tarafça altınların gram ve miktarına itiraz edilmediğini, ziynet eşyaları yönünden davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ziynet eşyaları yönünden aynen iade, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili talep edildiğini, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 24 üncü maddesi uyarınca ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmaması halinde, bedelin tahsilinin nasıl yapılacağının düzenlendiğini, Mahkemenin aynen iadeye karar vermesi gerektiğini, bedelinin yazılmasının müvekkilinin haklarına zarar verdiğini, saat ve 2 adet taşlı yüzük yönünden sadece bedel talep edilmiş olmasına rağmen aynen iadeye hükmedilmesinin de hatalı olduğunu; eşyaların ve araçların değerinin düşük belirlendiğini, diğer araçlar yönünde de hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkilinin maaşının kişisel malı olduğunu, araçların edinilmesinde kullanıldığını, bu yönden değer artış payı alacağı hükmedilmesi gerektiğini, banka hesabında bulunan 48.800,00 TL'nin hesaba dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, banka hesabındaki paranın karar tarihine yakın güncel değeri üzerinden karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin aynı anda iki araca sahip olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, memuriyet hayatında aynı anda iki araca sahip olmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, araçların alınıp satılarak alındığını ve kredi kullanıldığını, davacının da kredi ödemelerine ve borçların ödenmesine ortak olması gerektiğini, müşterek çocuğun zorla beyanda bulunduğuna yönelik yazılı beyanlarının dikkate alınmadığını, ziynet eşyalarının müvekkili tarafından alınmadığını, eşyaların varlığı ve müvekkilinde olduğunun ispatlanamadığını, ziynet eşyalarının değerine yönelik raporun yetersiz olduğunu, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çeyiz ve müşterek haneye alınan eşyalar yönünden yapılan değerlendirmede; davacının talep ettiği çeyiz eşyası ve müşterek haneye birlikte alındığı iddia edilen eşyaların varlığına, cinsine ve miktarına davalının açık bir itirazının olmadığı, taraflar arasında en son yaşanan olaydan sonra davacının evden ayrıldığı, yanına hiçbir eşyasını alamadığı, dosyaya sunulan faturalardan da anlaşılacağı üzere yeni eşyalar almak zorunda kaldığı, boşanma dosyasında kadın için hükmedilen maddî tazminata yönelik kadının evden ayrıldıktan sonra yeni eşyalar almak zorunda kaldığı belirtilerek yaptığı temyiz talebinin Yargıtay tarafından maddî tazminatın az olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması sureti ile yerinde görüldüğü, tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının çeyiz eşyaları ile müşterek haneye birlikte alınan eşyalar yönünden davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı, eşyaların kullanım nedeniyle yıpranma payları gözetilerek belirlenen değerlerinde de isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, araçlar yönünden yapılan değerlendirmede; dava konusu araçların evlilik birliği içinde edinildiği, bu araçlardan 06 BU 47.9 plakalı aracın 20.03.2009 tarihinde, 34 UB 5.8 plakalı aracın 08.02.2013 tarihinde devredildiği, araçların devredildiği tarih itibariyle taraflar arasında herhangi bir geçimsizlik olmadığı, dolayısıyla bu araçların mal kaçırma kastı ile devredildiğinin kabulüne imkan olmadığı, bu nedenle bu araçların tasfiye hesabında dikkate alınmamasında isabetsizlik olmadığı, ancak tasfiye konusu 70 E 7.47 plakalı aracın boşanma davası açılmadan 4 gün önce 06.09.2013 tarihinde, 06 YY 0.4 plakalı aracın ise boşanma davası açılmadan 7 gün önce 03.09.2013 tarihinde devredildiği, bu nedenle taraflar arasında yaşanan son olaylar da gözetildiğinde mal kaçırma kastı ile yapıldığının kabulü ile davacı lehine belirlenen güncel değerler üzerinden katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, banka hesabındaki para yönünden yapılan değerlendirmede; davalıya ait Akbank'daki hesapta boşanma davası açılmadan 7 gün önce bulunan 10.280,00 TL yönünden tasfiye hesabında bir isabetsizlik olmamakla birlikte, işbu paranın karar tarihine yakın tarihteki güncel değerinin hesap edilmediği, buna göre denkleştirici adalet ilkesi uyarınca TÜİK'in TEFE-TÜFE endeksleri ile altın ve döviz fiyatları, memur maaş katsayıları ve benzer ekonomik etkenler gözetilerek bankada bulunan 10.280,00 TL'nin karar tarihi itibari ile güncel değeri konusunda bilirkişiden rapor alınarak belirlenen miktarın yarısı üzerinden katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği; her ne kadar davacı bankada bulunan 48.800,00 TL'nin de hesaba dahil edilmesini talep etmiş ise de, bu paranın 06 YY 0.4 plakalı aracın satış bedeline ait olduğunu kayıtlarla sabit olduğu, 06 YY 0.4 plakalı araç yönünden davacı lehine katılma alacağına hükmedildiği, dolayısıyla 48.800,00 TL'nin de katılma alacağına dahil edilmesi halinde mükerrer tahsile yol açılacağı gözetilerek davacının bu yöndeki istinafının yerinde olmadığına karar verilmiştir.
4. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ziynet eşyaları yönünden; davacının talep ettiği ziynet eşyalarının varlığının davalı tarafça açıkça kabul edilmediği, düğünde ne kadar altın takıldığını bilmediğini söylediği, hal böyle olunca talep edilen ziynet eşyalarının varlığını, cins ve adedini davacının ispat etmesi gerektiği, bu nedenle bilirkişi raporunda belirlenen ziynet eşyaları yönünden değerlendirme yapılmasında isabetsizlik olmadığı, ancak kadının iddiasının düğünde takılan altınlarının düğünden sonra davalının annesine ait banka kasasına konulmak sureti ile alındığı, kolyenin ise ilerleyen süreçte davalı tarafından zorla alındığı yönünde olduğu, ispat edilmesi gereken vakıanın da bu olduğu, dolayısıyla davalının evden ne şekilde ayrıldığının bir öneminin olmadığı, kaldı ki yaşanan son olayda tarafların aileleriyle birlikte karakola götürüldüğü, davacı ve ailesinin daha sonra polis nezaretinde müşterek haneye gelerek bir kısım eşyalarını aldığı anlaşılmakla davacıya ziynet eşyalarına yönelik iddiasının ispatı konusunda bu iddianın tanıklarla ispatlanamaması nedeni ile yemin delilinin hatırlatılmadığı görülerek Bölge Adliye Mahkemesince davacıya yemin delili hatırlatılmış, davacı yemin delilini kullanmış, davalının yaptığı yemin doğrultusunda ziynet eşyaları yönünden talebin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davalının ziynet eşyaları dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
5. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, sonuç olarak, davacının bankadaki para yönünden başvurusunun kısmen, davalının ziynet eşyalarına yönelik başvurusunun kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 1 ile 5 inci ve buna bağlı olarak 6, 7, 8, 9 ve 10 uncu bentlerinin kaldırılmasına, hükmün 2, 3 ve 4 üncü bentlerinin aynen muhafazasına, kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının ziynet alacağı davasının reddine, davalının Akbank'daki 88.10 nolu hesabında bulunan para yönünden 26.453,64 TL'nin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 23.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davalının cevap dilekçesinde ziynet eşyası için müvekkilinin bağıştan rücu davası açması gerektiğini, ziynet eşyasına ait açılan davanın bağıştan rücu hükmünde olduğunu ve reddi gerektiğini, kendisi ve ailesinin müvekkilden bir talebi olmadığını iddia ettiğini, boşanma kararının gerekçesinde tarafları bağımsız konutlarının olmadığının belirtildiğini, davalının annesinin banka kasasına altınların konulduğunu, davalının babasının kasanın olduğunu doğruladığını, 2008 yılında alınan kolyenin müvekkilinden zorla alındığını, ayrıldıktan ev eşyalarını müvekkilinin babasının aldığını, tanıkların ziynetlere ilişkin iddiaların doğruladıklarını, müşterek çocuğun daha sonra verdiği yazılı beyanların kabulünün mümkün olmadığını, ispat yükünün hatalı belirlendiğini, müvekkilinin hak kaybına uğramaması için yemin deliline dayandıklarını, bilirkişi raporuna yönelik istinaf taleplerinin reddedilmesinin de hatalı olduğunu, ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesi gerektiğini; eşyaların ve araçların değerinin düşük belirlendiğini, diğer araçlar yönünde de hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkilinin maaşının kişisel malı olduğunu, araçların edinilmesinde kullanıldığını, bu yönden değer artış payı alacağı hükmedilmesi gerektiğini, banka hesabında bulunan 48.800,00 TL'nin hesaba dahil edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin aynı anda iki araca sahip olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, memuriyet hayatında aynı anda iki araca sahip olmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, araçların alınıp satılarak alındığını ve kredi kullanıldığını, davacının da kredi ödemelerine ve borçların ödenmesine ortak olması gerektiğini, eşyaların varlığı ve müvekkilinde olduğunun ispatlanamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ispat yükü, tasfiyeye dahil edilecek mallar noktasında toplanmaktadır. Dava, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili, çeyiz ve ev eşyalarının bedelinin tahsili ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri; 2004 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davacı Şengül'den alınarak davalı Gürkan'a, davalı Gürkan'dan alınarak davacı Şengül'e verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A. Albayrak Doğan Seydi Kahveci Sevil Kartal Erdem Şimşek Hatıran Alper