
BOŞANMA DAVASI AÇILDIKTAN SONRA BİR SÜRE DAHA TARAFLARIN ZORUNLULUKTAN DOLAYI AYNI EVDE YAŞADIKLARI ANLAŞILDIĞINDAN BU DURUMUN AF OLARAK NİTELENDİRİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/1808
Karar No : 2024/1598
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 25.01.2023
SAYISI : 2021/2437 E., 2023/229 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle hükmün kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; Dairemizce davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince "08.02.2023 tarihli ve 32098 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6785 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, Anayasanın 119'uncu maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde 08.02.2023 Çarşamba günü saat 01.00'dan itibaren üç ay süreyle olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesine karar verildiği, OHAL ilanından sonra yukarıda sayılan illeri kapsayacak şekilde 6/2/2023 (bu tarih dahil) tarihinden 6/4/2023 (bu tarih dahil) tarihine kadar sürelerin durmasına karar verildiği, davacının temyiz dilekçesinin belirlenen durma süresi içinde vermiş olduğu" belirtilerek maddî hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosyanın incelenmesinde; Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin 120 nolu Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Olağanüstü hâl (OHAL) ilan edilen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde 06.02.2023 tarihinden itibaren 06.04.2023'e kadar yargıda yasal sürelerin bir kısmının durdurulduğu, bu durumda davacı kadının vekilinin 04.04.2023 tarihli temyiz dilekçesinin süresi içinde sunulduğunun kabulünün gerektiği ve Dairemizin 17.01.2024 tarihli ve 2023/3608 Esas, 2024/331 Karar sayılı temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin kararının hatalı olduğu anlaşılmakla; maddî hata talebinin kabulü ile Dairemizin dilekçe ret kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının düzenli bir işi olmadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, tehdit ve hakaret ettiğini, aşırı kıskanç olduğunu, müvekkilinin ailesinin müşterek konuta gelmesini istemediğini, ilk evliliğinden olan kızına iyi davranmadığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı cevap vermemiştir.
2. Davalı Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 01.03.2018 tarihli kararı ile davalı erkeğin, kadına psikolojik şiddet uyguladığı, kadının ilk evliliğinden olan çocuğuna şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit edip evin geçimini kadına bıraktığı, kadının ailesinin evde istemediği, son çıkan tartışmada erkeğin kadına ve çocuklara sözlü saldırıda bulunduğu, bu suretle tam kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, aylık 150.00'şer TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili davanın tamamına yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 1012.2019 tarih ve 2018/1747 E, 2019/1619 K. sayılı kararı ile dava dilekçesinin davalı erkeğe tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile sair yönler incelenmeksizin mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların dava devam ederken uzun bir süre bir arada yaşadıkları, bu durumda tarafların karşılıklı birbirlerini affettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; af durumunun olmadığı, tarafların ifadesinde de bu durumun geçmediğini belirterek davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ret gerekçesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadının boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince, tarafların boşanma davasının açılmasından sonra bir süre daha birlikte yaşamaya devam ettikleri ve tarafların birbirlerini affettikleri en azından hoşgörüyle karşıladıkları gerekçe gösterilerek davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Toplanan delillerden ve dinlenen tanık beyanlarından, davacı kadının kanser tedavisi görmesi ve çocuklarına bakacak durumda olmaması sebebiyle dava açıldıktan sonra bir süre daha tarafların aynı evde yaşadıkları, bu durumda aynı evde yaşamanın zorunluluktan kaynaklandığı, bu durumun af olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, Mahkemece işin esasına girilerek davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda tüm deliller değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davacı kadının, davalı erkeği affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
IV. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Maddî hata düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 17.01.2024 tarihli ve 2023/3608 Esas, 2024/331 Karar sayılı temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin ilamının KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin Rıza Sarıtaş Çetin Durak Harun Can Hatıran Alper
BİLGİ : “Eşlerin çocuklar için veya zorunluluktan dolayı bir araya gelmiş olmaları ortak hayatın yeniden kurulduğu anlamını taşımamaktadır” şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01 Mart 2023 tarihli kararı için bkz.
BOŞANMA DAVASI AÇILDIKTAN SONRA BİR SÜRE DAHA TARAFLARIN ZORUNLULUKTAN DOLAYI AYNI EVDE YAŞADIKLARI ANLAŞILDIĞINDAN BU DURUMUN AF OLARAK NİTELENDİRİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/1808
Karar No : 2024/1598
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 25.01.2023
SAYISI : 2021/2437 E., 2023/229 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle hükmün kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; Dairemizce davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince "08.02.2023 tarihli ve 32098 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6785 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, Anayasanın 119'uncu maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde 08.02.2023 Çarşamba günü saat 01.00'dan itibaren üç ay süreyle olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesine karar verildiği, OHAL ilanından sonra yukarıda sayılan illeri kapsayacak şekilde 6/2/2023 (bu tarih dahil) tarihinden 6/4/2023 (bu tarih dahil) tarihine kadar sürelerin durmasına karar verildiği, davacının temyiz dilekçesinin belirlenen durma süresi içinde vermiş olduğu" belirtilerek maddî hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosyanın incelenmesinde; Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin 120 nolu Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Olağanüstü hâl (OHAL) ilan edilen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde 06.02.2023 tarihinden itibaren 06.04.2023'e kadar yargıda yasal sürelerin bir kısmının durdurulduğu, bu durumda davacı kadının vekilinin 04.04.2023 tarihli temyiz dilekçesinin süresi içinde sunulduğunun kabulünün gerektiği ve Dairemizin 17.01.2024 tarihli ve 2023/3608 Esas, 2024/331 Karar sayılı temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin kararının hatalı olduğu anlaşılmakla; maddî hata talebinin kabulü ile Dairemizin dilekçe ret kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının düzenli bir işi olmadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, tehdit ve hakaret ettiğini, aşırı kıskanç olduğunu, müvekkilinin ailesinin müşterek konuta gelmesini istemediğini, ilk evliliğinden olan kızına iyi davranmadığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı cevap vermemiştir.
2. Davalı Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 01.03.2018 tarihli kararı ile davalı erkeğin, kadına psikolojik şiddet uyguladığı, kadının ilk evliliğinden olan çocuğuna şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit edip evin geçimini kadına bıraktığı, kadının ailesinin evde istemediği, son çıkan tartışmada erkeğin kadına ve çocuklara sözlü saldırıda bulunduğu, bu suretle tam kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, aylık 150.00'şer TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili davanın tamamına yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 1012.2019 tarih ve 2018/1747 E, 2019/1619 K. sayılı kararı ile dava dilekçesinin davalı erkeğe tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile sair yönler incelenmeksizin mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların dava devam ederken uzun bir süre bir arada yaşadıkları, bu durumda tarafların karşılıklı birbirlerini affettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; af durumunun olmadığı, tarafların ifadesinde de bu durumun geçmediğini belirterek davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ret gerekçesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadının boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince, tarafların boşanma davasının açılmasından sonra bir süre daha birlikte yaşamaya devam ettikleri ve tarafların birbirlerini affettikleri en azından hoşgörüyle karşıladıkları gerekçe gösterilerek davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Toplanan delillerden ve dinlenen tanık beyanlarından, davacı kadının kanser tedavisi görmesi ve çocuklarına bakacak durumda olmaması sebebiyle dava açıldıktan sonra bir süre daha tarafların aynı evde yaşadıkları, bu durumda aynı evde yaşamanın zorunluluktan kaynaklandığı, bu durumun af olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, Mahkemece işin esasına girilerek davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda tüm deliller değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davacı kadının, davalı erkeği affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
IV. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Maddî hata düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 17.01.2024 tarihli ve 2023/3608 Esas, 2024/331 Karar sayılı temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin ilamının KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin Rıza Sarıtaş Çetin Durak Harun Can Hatıran Alper
BİLGİ : “Eşlerin çocuklar için veya zorunluluktan dolayı bir araya gelmiş olmaları ortak hayatın yeniden kurulduğu anlamını taşımamaktadır” şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01 Mart 2023 tarihli kararı için bkz.