BOŞANMA DAVASINI AÇAN ÖZGÜR OLACAK KARARI
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2014/20330 2015/9692
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Tekirdağ Aile Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2013/109 - 2014/509
DAVACI : İ.O.
DAVALI : A.O.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
TEMYİZ EDEN : Davacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.05.2015 günü temyiz eden davacı İ.O. ile vekili Av. H.Y. ve karşı taraf davalı A.O. ve vekili Av. M.Ö.A. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların eldeki dosyada dikkate alınmayacağının tabi bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.100.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 11.05.2015 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
Evlilik sona erinceye kadar eşlerin sadakat yükümlülükleri (TMK.m.185/3) devam eder. Davalının dava tarihinden sonra da olsa, üç ayrı erkekle çok sayıda telefon görüşmesinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum sadakat yükümlülüğünün ihlali niteliğindedir. Bu olaylar tartışılıp, değerlendirilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılmıyorum.
Başkan V.
Mahmut Kamacı
İÇTİHAT YORUMU: Her ne kadar basında "boşanma davası açan özgür olacak" şeklinde haber yapılmış ise de şu hususlara dikkat çekmekte ve hak kayıplarının yaşanmaması adına açıklama yapmakta fayda vardır. Boşanma davasının açıldığı tarihten sonra eşlerden herhangi birisi örneğin, aldatma veya şiddet vakıasına konu olacak eylemde bulunur ise ilk açılan boşanma davasında, aldatma veya şiddet vakıasına ilişkin kusur incelemesi yapılmayacak ve buna ilişkin hüküm kurulamayacaktır. Ancak, aldatma veya şiddet vakıasına maruz kalan eş, yeni bir boşanma davası açarak ilk boşanma davasının, ikinci açılan boşanma davası ile birleştirilmesini isteyerek örneğimizdeki aldatma veya şiddet vakıasına ilişkin kusur incelemesi yaptırabilecek ve buna ilişkin hüküm kurdurabilecektir. Tekrar ifade etmek gerekir ise, eşlerin boşanma davası kesinleşinceye kadar birbirlerine karşı SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ DEVAM ETMEKTEDİR.
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2014/22092 2015/7146
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eğirdir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2013/36 - 2014/210
DAVACI-DAVALI : M.A.
DAVALI-DAVACI : A.A.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Alacağı
TEMYİZ EDEN : A.A.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı kadın tarafından, davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davası, reddedilen ziynet eşyası alacağı, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş ise de, toplanan delillerden mahkemece davalı-davacı kadının kabul edilen kusurlu davranışlarının yanında, davacı-davalı erkeğin eşini sevmediğini, istemediğini söylediği, fiziksel şiddet uygulamakla tehdit ettiği, eşinin ailesini arayarak gelip almalarını istediği, davacı-davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda daha ziyade kusurlu olduğu ancak, davacı-davalı erkeğin boşanma davası yönünden de Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesinin koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, verilen boşanma kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanması yönüne gidilmiş ve dava tarihinden sonra gerçekleşen olaylar dikkate alınamayacağından davalı-davacı kadının aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
2- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK. md.4 BK. md. 42 ve 44) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
3- Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md. 4 BK. md. 42, 43, 44, 49) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte belirtilen sebeple boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2015 (Prş.)
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
Y A R G I T A Y
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: KARAR NO:
2014/12532 2015/4659
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ : Mersin 5. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 28.11.2013
NUMARASI : Esas no:2013/304 Karar no:2013/816
DAVACI : M.Ü.
DAVALI : İ.Ü.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
TEMYİZ EDEN : Davacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 17.03.2015 günü taraflar adına kimse gelmedi. Temyiz eden ve duruşma isteyen davacı M.Ü. adına çıkarılan davetiyenin elektronik ortamda iade edilmiş olduğu görüldü. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağının tabii bulunmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2015 (Salı)
BOŞANMA DAVASINI AÇAN ÖZGÜR OLACAK KARARI
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2014/20330 2015/9692
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Tekirdağ Aile Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2013/109 - 2014/509
DAVACI : İ.O.
DAVALI : A.O.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
TEMYİZ EDEN : Davacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.05.2015 günü temyiz eden davacı İ.O. ile vekili Av. H.Y. ve karşı taraf davalı A.O. ve vekili Av. M.Ö.A. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların eldeki dosyada dikkate alınmayacağının tabi bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.100.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 11.05.2015 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
Evlilik sona erinceye kadar eşlerin sadakat yükümlülükleri (TMK.m.185/3) devam eder. Davalının dava tarihinden sonra da olsa, üç ayrı erkekle çok sayıda telefon görüşmesinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum sadakat yükümlülüğünün ihlali niteliğindedir. Bu olaylar tartışılıp, değerlendirilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılmıyorum.
Başkan V.
Mahmut Kamacı
İÇTİHAT YORUMU: Her ne kadar basında "boşanma davası açan özgür olacak" şeklinde haber yapılmış ise de şu hususlara dikkat çekmekte ve hak kayıplarının yaşanmaması adına açıklama yapmakta fayda vardır. Boşanma davasının açıldığı tarihten sonra eşlerden herhangi birisi örneğin, aldatma veya şiddet vakıasına konu olacak eylemde bulunur ise ilk açılan boşanma davasında, aldatma veya şiddet vakıasına ilişkin kusur incelemesi yapılmayacak ve buna ilişkin hüküm kurulamayacaktır. Ancak, aldatma veya şiddet vakıasına maruz kalan eş, yeni bir boşanma davası açarak ilk boşanma davasının, ikinci açılan boşanma davası ile birleştirilmesini isteyerek örneğimizdeki aldatma veya şiddet vakıasına ilişkin kusur incelemesi yaptırabilecek ve buna ilişkin hüküm kurdurabilecektir. Tekrar ifade etmek gerekir ise, eşlerin boşanma davası kesinleşinceye kadar birbirlerine karşı SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ DEVAM ETMEKTEDİR.
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2014/22092 2015/7146
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eğirdir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2013/36 - 2014/210
DAVACI-DAVALI : M.A.
DAVALI-DAVACI : A.A.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Alacağı
TEMYİZ EDEN : A.A.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı kadın tarafından, davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davası, reddedilen ziynet eşyası alacağı, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş ise de, toplanan delillerden mahkemece davalı-davacı kadının kabul edilen kusurlu davranışlarının yanında, davacı-davalı erkeğin eşini sevmediğini, istemediğini söylediği, fiziksel şiddet uygulamakla tehdit ettiği, eşinin ailesini arayarak gelip almalarını istediği, davacı-davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda daha ziyade kusurlu olduğu ancak, davacı-davalı erkeğin boşanma davası yönünden de Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesinin koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, verilen boşanma kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanması yönüne gidilmiş ve dava tarihinden sonra gerçekleşen olaylar dikkate alınamayacağından davalı-davacı kadının aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
2- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK. md.4 BK. md. 42 ve 44) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
3- Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md. 4 BK. md. 42, 43, 44, 49) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte belirtilen sebeple boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2015 (Prş.)
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
Y A R G I T A Y
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: KARAR NO:
2014/12532 2015/4659
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ : Mersin 5. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 28.11.2013
NUMARASI : Esas no:2013/304 Karar no:2013/816
DAVACI : M.Ü.
DAVALI : İ.Ü.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
TEMYİZ EDEN : Davacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 17.03.2015 günü taraflar adına kimse gelmedi. Temyiz eden ve duruşma isteyen davacı M.Ü. adına çıkarılan davetiyenin elektronik ortamda iade edilmiş olduğu görüldü. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağının tabii bulunmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2015 (Salı)