KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

BOŞANMAYA İLİŞKİN HÜKMÜN KESİNLEŞEREK NÜFUSA İŞLEM OLMASI NEDENİYLE YABANCI MAHKEMEDE VERİLEN BOŞANMA KARARININ TANIMA VE TENFİZİNDE HUKUKİ YARAR KALMAMIŞTIR

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/5707
Karar No      : 2023/6196

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 03.05.2023
SAYISI                                 : 2023/822 E., 2023/789 K.

Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tongeren Yargı Çevresi Limburg İlk Derece Mahkemesinin 20/626/A Esas nolu 12.01.2021 tarihli kararı ile boşandıklarını, işbu yabancı mahkeme kararının 05.03.2021 tarihinde kesinleştiğini, buna ilişkin belgelerin dilekçeleri ekinde mahkemeye sunulduğunu, yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma kararının Türkiye'de geçerli olması için 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 50 nci ve devamı maddelerine göre tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; tanıma ve tenfiz davasının hukukumuzda tanınmasının mümkün olmadığını, dava şartı olarak boşanma davasında Türk Hukukunun uygulanmadığını, Belçika medeni kanuna göre hüküm kurulduğunu, bu durumun yabancı mahkeme kararının tanınmasına mani olduğunu, kanunlar çatışması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işbu dava açılış tarihi itibari ile taraflar arasında Kayseri 6. Aile Mahkemesinde hali hazırda görülmekte olan boşanma dava dosyası bulunduğu, Kayseri 6. Aile Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen 06.01.2022 tarihli ilam ile tarafların boşanmalarına karar verildiği ve boşanma ilamının 03.10.2022 tarihinde kesinleştirilerek nüfusa işlendiği; davacı her ne kadar işbu davanın açıldığı anda var olan hukuki yarar, taraflar arasında Kayseri 6. Aile Mahkemesince verilen kesinleşmiş boşanma ilamı ile sonradan ortadan kalktığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereğince usulden reddine karar karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yurt dışında boşandığı 05.03.2021 tarihli boşanma kararının tanınmış olması halinde davacının hukuki yararının korunmuş olacağı ve karşı tarafın haksız kazanç sağlayamayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı ilamın tanınması halinde, kesin hüküm etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ve sonuç doğuracağı, boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamayacağı ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları kaybedeceği, mal rejiminin tasfiyesi de yabancı mahkemede boşanma davasının açıldığı tarihte sona ereceği gözetildiğinde davacının ilamın tanınmasını istemekte korunmaya değer hukuki yararı olduğu; asıl sorunun, Türkiye'de verilmiş ve kesinleşmiş olan bir boşanma kararı varken, aynı taraflar arasında aynı konuda Türkiye'deki boşanma davasından önce yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmasının mümkün olup olmadığı noktasında olduğu; Türkiye'de verilmiş ve kesinleşmiş bir boşanma kararının varlığı, hukuki yarar bulunması şartıyla bundan önce yabancı mahkemece verilmiş olan boşanma kararının tanınmasını istemeye engel teşkil etmeyeceği, tanıma sonucu, yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade edecek olması da, bu hukuki durumu değiştirmeyeceği, bunun tek istisnası, tanınmakla hasıl olacak olan yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisinin, aynı taraflar arasında aynı konuda ve aynı sebebe dayanan Türkiye'de verilmiş olan bir kararla çatışma (bağdaşmazlık) içinde olması halinde oluşabileceği, böyle bir aykırılık ortaya çıkmayacaksa, aynı konuda daha önce verilmiş olan yabancı mahkeme kararının tanınması kamu düzeni bozmayacağı, tanıma kararı verilmekle, aynı taraflar arasında, biri yabancı mahkemece verilmiş ve kesinleşmiş, diğeri ise Türk mahkemelerinden verilmiş ve daha sonra kesinleşmiş iki ayrı boşanma kararının varlığına ve bunlardan hangisinin boşanmaya esas alınacağında çelişkiye yol açılacak olması kamu düzeniyle ilgili olmadığı, ortaya çıkacak olan bu çelişkinin, iç hukukun diğer hükümlerinin tatbikinde (örneğin eşler arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarihin tespitinde, zamanaşımı veya hak düşürücü süreleri belirlemede) karışıklığa sebep olacak olmasının da, tanınmaya engel teşkil etmeyeceği, taraflar, boşanmanın kesinleşmesini yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihe kadar geriye götürmek istiyorlarsa, kamu düzenin buna müdahale edemeyeceği; sonuç itibariyle tarafların Belçika ülkesi Tongeren Yargı Çevresi Limburg İlk Derece Mahkemesinin 154 20/626/A esas nolu 12.01.2021 tarihli kararı ile boşandıkları, yabancı mahkeme kararının 05.03.2021 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ilk duruşmasının 18.05.2020 olduğu, yani taraflar arasında Türkiye'de görülen ve yasa yollarından geçerek kesinleşerek nüfusa tescil edilen boşanma davasından önce açıldığı ve kesinleştiği, her iki boşanma dava açılma tarihleri arasında yaklaşık 2 ay gibi bir sürenin bulunduğu, evlilik birliği yabancı mahkemede daha önce kesin hüküm halini alan ilam ile sona erdiği, kesin hüküm haline geldiği 05.03.2021 tarihi ile Türkiye'deki boşanma hükmünün kesinleştiği 03.10.2022 tarihi arasındaki zaman düşünüldüğünde boşanmanın sonuçları bakımından davacının tanıma ve tenfiz istemekte hukuki yararı bulunduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Türk mahkemeleri huzurunda açılmış ve kesinleşmiş boşanma hükmüne karşın yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizini talep etmesinde hukuki yararının olmadığını, ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 Uyuşmazlık, Türk Mahkemelerinden verilmiş ve kesinleşmiş boşanma hükmüne karşın yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizinde hukuki yarar olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Kanun 50 nci ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 114 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1 .5718 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi gereğince yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır.

2. Tenfizi talep edilen mahkeme kararının kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerekir. Türk hukuk düzeninin temelini teşkil eden ve kendisinden vazgeçilmeyecek normlarının ihlal edilmesi halinde kamu düzeninin açıkça ihlal edildiğinden söz edilebilir. "...Burada esas alınması gereken kıstas, yabancı ilamın Türk Hukukunda bir veya birden çok kanun hükümlerine aykırı bulunmasından çok, Türk Hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlak anlayışına Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlüklere milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak benimsedikleri ahlak ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine bakmak olmalıdır" (10.02.2012 tarih ve 2010/1 E, 2012/1 K.saylı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).

3. 5718 sayılı Kanun'un 52 nci maddesinin birinci fıkra hükmüne göre kararın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir hükmüne dayanarak ilgililerin dava açma hakkı sadece Türk Hukukuna göre devam etmekte olan evliliklerde mümkündür. Başka bir anlatımla Türk Hukukuna göre evlilik, yabancı mahkemeden verilen boşanma kararının tanıma-tenfizi kararı, Türk Mahkemesinden verilen boşanma, evliliğin iptali kararı, ölüm ve benzeri sebeplerle sonlanmışsa bu hukuki olayların öncesinde verilerek kesinleşen yabancı mahkeme boşanma kararının tanıma-tenfizi istenemez. Tanıma ya da tenfiz davası devam ederken Türk mahkemelerinde görülmekte olan boşanma davası kabul ile sonuçlanmış ve evlilik birliği bu boşanma kararı ile sonlanmış ise; daha önce hüküm altına alınmış ve kesinleşmiş bir yabancı mahkeme boşanma kararına ilişkin var olan tanıma ya da tenfiz davasına devam edilemeyecektir. Zira devam edilmesi durumunda kesin hüküm teşkil eden Türk mahkemesinin kararları ile çelişen bir hüküm verilmesi söz konusu olabilecektir.

4. Hukuki yarar, dava şartıdır. Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Dava şartı olan hukuki yararın dava açarken mevcut olması gerektiği gibi hüküm verilene kadar her aşama var olmaya devam etmesi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalara göre somut olayımızda; tarafların boşanmalarına ilişkin hükmün kesinleşerek nüfusa işlem olması nedeniyle iş bu dava ile talep edilen yabancı mahkemede verilen boşanma kararının tanıma ve tenfizinde hukuki yarar kalmamıştır. Bu hale göre davanın hukuki yararı dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Yukarıda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan V.                   Üye                   Üye                      Üye                   Üye
A. Albayrak Doğan     Rıza Sarıtaş      Seydi Kahveci      Çetin Durak      Sevil Kartal