KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

ÇOCUĞUN YAŞI DİKKATE ALINDIĞINDA, DAVACI BABAANNE İLE ÇOCUK ARASINDA UYGUN SÜRELİ OLACAK ŞEKİLDE KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMAMIŞ OLMASI BOZMAYI GEREKTİRİR.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2024/4358
Karar No      : 2024/7329

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 14.03.2024
SAYISI                                 : 2021/2693 E., 2024/649 K.

Taraflar arasındaki torun ile kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, çocukla uygun kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacının oğlu olan Bekir İlhami'nin 02.03.2019 tarihinde vefat ettiğini, vefatından sonra torunu Berkay'ın annesi olan davalı Eda'nın çocukla birlikte annesinin evine gittiğini, tekrar dönmediği, davalının torununu göstermediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi gereğince davasının kabulüne, torunu ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davalı eşi öldükten sonra davacı ile aynı konutta yaşamaya devam ettiğini, 12.05.2019 tarihinde anneler günü için davacının da iznini alarak annesinin yanına gittiğini, bir hafta sonra görümcesinin arayarak geleceksen gel, kalacaksan kal, gel eşyalarını topla git, düşün taşın sana iki gün süre dediğini, eşyalarını almak için gittiğinde davacı ve görümcesinin olay çıkardığını, parmağındaki yüzüğü almaya çalıştığını, davacının çocuğu davalıdan koparma niyetinin olduğunu, dava açmakta haklı olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının oğlu, davalının eşinin lösemi nedeniyle vefat ettiği, vefatından sonra taraflar arsında eşya alımı nedeniyle anlaşmazlık çıktığı, davacının torununu görmek istediği, davalının çocuğun evinde görülmesini istediği, alınan sosyal inceleme raporunda çocuğun anne gözetimi altında kurulması yönünde görüş bildirdiği ancak velâyet kendisinde olmayan ebeveyn ile onun yakınları arasındaki akrabalık bağlarının güçlendirilmesi, çocuğun sağlıklı ruhsal ve ahlaki gelişim kazanmasının amaçlandığı, aksi halde gözetim altında kişisel ilişki, çocuk ile davacı arasındaki bağın güçlendirilmesi amacına aykırı düşeceği, ayrıca dosya kapsamında çocuğun gözetim altında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına uygun olacağına ilişkin bir delil ve olgu da bulunmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 325 inci maddesi gereğince davanın kabulüne, davacı büyükanne ile torun arasında her ayın 1.ve 3.cumartesi günü sabah saat 10.00 dan başlayarak saat 15.00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00’dan başlayarak saat 15.00'a kadar davacı babaanneye verilmek suretiyle şahsi münasebet tesisine; 2018 doğumlu Berkay 3 yaşını doldurduktan sonra davacı babaanne arasında; Her ayın 1. ve 3.cumartesi günü sabah saat 09.00 dan pazar günü akşam saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2.günü saat 09.00’dan, 3.günü akşam 17.00'a kadar, her yıl 1 Temmuz saat 09.00’dan 30 temmuz saat 17.00’a kadar ve okulların yarı yıl tatilinde ilk pazartesi günü sabah saat 09.00'dan takip eden pazar günü saat 17.00'a kadar davacı babaanneye verilmek suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle; tarafların haksız olduğunu, amaçlarının çocuğu götürmek olduğunu, eşinin vefatından sonra kendisi ile torun ile ilgilenmediklerini, evden kovduklarını, yüzüğünü dahi aldıklarını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacıların bu hakkı amacına aykırı kullanacaklarına dair dosyada delil bulunmadığı, çocuğun 2018 doğumlu olduğu, anne bakım ve şefkatine muhtaç bir yaşta olduğu, İlk Derece Mahkemesinin çocuğun 3 yaşına kadar ve sonrası iççin ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlemesini, küçüğün yaşı itibariyle bedeni ve fikri gelişiminin olumsuz yönde etkileyebileceği, davalı annenin velâyeti görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacağı, ayrıca babanın yerine büyükbaba ve babaannenin ikame edilerek babaya uygun olabilecek genişlikte bir kişisel ilişki düzenlemesinin kanunun düzenleme amacına aykırı olacağı, kişisel ilişkiye yönelik kararlar kesin nitelikte olmayıp değişen koşullara göre her zaman değiştirilmesi talep edilebileceği, Mahkemece bilirkişi raporu da dikkate alınarak çocuk ile davacı arasında yatısız olacak şekilde daha kısa süreli kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ; hükmün çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına ilişkin 1 nolu hüküm fıkrasının kaldırılmasına, her ayın 1. ve 3. Hafta sonları Pazar günü saat 10.00'dan saat 17.00'a kadar; dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan saat 17.00'a kadar davacı tarafça yanına almak, görmek, gözetmek suretiyle kişisel ilişki kurulmasına; davalı vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun olduğunu, saatli görüşmenin çocuk ve büyükannenin duygularını tatmine elverişli olmadığını, davacının eşi olan büyükbabanın torunu göremeden öldüğünü, kendisinin de torun hasreti çekmek istemediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişkinin süresi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, çocuğun yaşı gereği uzun süreli görüşmenin yüksek yararına aykırı olduğunu, çocuğuna zarar verme ve kaçırılma ihtimalinin olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, torun ile büyükanne arasında kurulan kişisel ilişki süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı anne vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de kişisel ilişki süresinin anne ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez ise de büyükanne ve büyükbabalarla torunları arasındaki kişisel ilişkinin çocukların bu kişilerle olan aile bağlarını geliştirip güçlendirecek ve bu kişilerin de torun sevgisini tatmalarına elverişli olacak yeterlilikte olması gerekir. Somut olayda, çocuğun yaşı dikkate alındığında, davacı babaanne ile çocuk arasında uygun süreli olacak şekilde kişisel ilişki kurulmamış olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı vekilinin tüm, vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kişisel ilişkinin süresi yönünden kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. bendinin (a) alt bendinde yer alan "her ayın 1. ve 3. Hafta sonları Pazar günü saat 10.00'dan saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2. Günü saat 10.00'dan saat 17.00'a kadar" kadar cümlesinin çıkarılmasına, yerine ''her ayın 1.hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan saat 17.00'a kadar, yaz tatilinde her yıl Temmuz ayını 1. günü saat 10.00 ila 7. Günü saat 17.00'da bitecek şekilde'' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Fehime'ye iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Eda'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                          Üye                            Üye                 Üye                 Üye
Mehmet Kasım Çetin     A.Albayrak Doğan     Çetin Durak     Sevil Kartal     Harun Can

BİLGİ : “Davacı babaanne ve dede ile çocuk arasında daha kısa süreli olacak şekilde uygun kişisel ilişki kurulmamış olması bozmayı gerektirir” şeklindeki Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 14 Ekim 2024 tarihli kararı için bkz.

https://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/davaci-babaanne-ve-dede-ile-cocuk-arasinda-daha-kisa-sureli-olacak-sekilde-uygun-kisisel-iliski-kurulmamis-olmasi-bozmayi-gerektirir