KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

05 ŞUBAT 2025 TARİHİNDE CEVAP VERİLEN YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME BAŞVURUSU

BAŞVURU DİLEKÇESİ:

YARGITAY BİRİNCİ BAŞKANLIĞINA

ANKARA

TALEP EDEN              : Av. Fatih KARAMERCAN - (T.C. Kimlik No: 3.........8)
                                      (Adres antettedir)

TALEBİN KONUSU : 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan hukuk davalarında dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilip verilemeyeceği konusu oluşturmaktadır.

KONUNUN GELİŞİMİ

6100 sayılı HMK m. 114/1-c) hükmüne göre, “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarındandır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun m. 115/1 düzenlemesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içermektedir.

Son olarak da, HMK m. 138/1 düzenlemesi ise “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.” hükmünü içermektedir.

Başvuru konumuz çerçevesinde doktrindeki görüşler şu şekildedir:

"Görev dava şartı olduğu için, diğer dava şartları gibi ön incelemede (m. 138) ve tahkikata geçmeden önce incelenir." (EK-1 AKKAN, Mine, Pekcanıtez Usûl Medenî Usûl Hukuku, 15. Bası, C: I, İstanbul, 2017, s. 241)

"Ayrıca uygulamadaki tereddütleri gidermek adına belirtilmelidir ki, ön inceleme duruşması yapmaksızın dava şartları ve ilk itirazlara ilişkin olarak karar verilebileceğine ilişkin 138. madde, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasını ortadan kaldırmaz. Başka bir deyişle ön inceleme duruşması yapılmaksızın karar verilebilmesi için de davanın ön inceleme aşamasına gelmiş olması gerekmektedir. Örneğin, dava dilekçesinden davanın görevli mahkemede açılmadığını anlayan hâkim, dava dilekçesini karşı tarafa tebliğ etmeden görevsizlik kararı veremez." (EK-2 ÖZEKES, Muhammet, Pekcanıtez Usûl Medenî Usûl Hukuku, 15. Bası, C: II, İstanbul, 2017, s. 1286, 1287)

Kanımızca da, davalının vereceği cevap dilekçesi ile davada görevli mahkemenin değişme ihtimali de bulunduğundan, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararının verilememesi gerekir.

Doktrinde bulunan akademisyenlerin eserlerindeki görüşlerini belirttikten sonra Yargıtay Hukuk Daireleri’nin bu konuda vermiş oldukları içtihatlara yer verilmiştir.

6100 SAYILI HMK’NIN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN SONRA AÇILMIŞ OLAN HUKUK DAVALARINDA
DAVA DİLEKÇESİNİN DAVALIYA TEBLİĞ EDİLMEDEN
DOSYA ÜZERİNDEN GÖREVSİZLİK KARARI VERİLEBİLECEĞİ YÖNÜNDEKİ
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU VE YARGITAY HUKUK DAİRESİ KARARLARI

(YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI)

“… 6100 sayılı HMK’nın 138. madde gerekçesinde de, usule ilişkin hususların, şekli nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabileceği ancak mahkemenin kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyması hâlinde bunu tahkikat aşamasında değil, ön inceleme oturumunda yapacağı, böylece dava şartları ve ilk itirazlarla ilgili sorunların, en geç tahkikat başlamadan ön inceleme duruşması sonunda karara bağlanmasının amaçlandığı belirtilmiştir.

Anılan düzenleme ile hâkime dava şartlarına ilişkin olarak hangi aşamada karar verilmesi noktasında takdir hakkı tanınmış olup, hâkim tarafların dinlenmesine ihtiyaç duymaması hâlinde gerekli gördüğü takdirde dosya üzerinden de karar verebilecektir.

6100 sayılı HMK’nın 30. maddesi uyarınca hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olup, dava şartlarına ilişkin bir sorunun yargılamanın başında çözülmeyip sonrasında dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmayacaktır.

Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi, 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 138. maddeleri ve usul ekonomisi uyarınca mümkündür.

Diğer taraftan gerekçeli karar başlığında, dava tarihi 11.12.2015 olduğu hâlde 11.12.2016 olarak gösterilmesine ilişkin yanlışlık, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.

Açıklanan nedenlerle mahkemece verilen direnme kararı yerindedir.

Ne var ki, mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden, bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı yerinde olup mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 15. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-3. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.04.2019 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.” (EK-3 Y. HGK. 11.04.2019, 2017/15-2141 E. - 2019/442 K.)

BİLGİ : Aşağıda yer verilen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Kararlarının bir kısmı, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden verilen görevsizlik kararının görevli mahkemenin tayini açısından doğru olduğundan ONAMA, diğer kısmı ise görevsizlik kararında tayin edilen görevli mahkemenin görevsiz olmasından dolayı BOZMA konusu yapıldığından Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden verilen görevsizlik kararını HUKUKÎ DİNLENİLME HAKKI anlamında bozma konusu yapmamaktadır.

(YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ KARARLARI)

“… Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı banka ile dava dışı şirket arasında ticari nitelikte genel kredi sözleşmesi imzalandığı, buna göre 6502 sayılı TKHK'nun hükümlerinin uygulanamayacağı, uyuşmazlığın ana konusunun ticari şirketin kullandığı ticari nitelikte bir sözleşmeye dayandığı, ortada 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici işleminin bulunmadığı davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile, mahkemenin görevsizliğine dair karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,(EK-4 Y. 19. HD. 22.01.2019, 2017/2071 E. - 2019/370 K.)

***

“… Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.

Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın finansal kiralama sözleşmesinin feshinin tespiti ve kiralananın davacıya teslimine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık taraflar arasında 02/05/2014 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Finansal Kiralama Kanununun 3. maddesinde finansal kiralama sözleşmesi yapabilecek şirketler sayılmıştır. Bunlar; finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarıdır. 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinin 1. fıkrasının f bendinde finansal kurumlara ilişkin işlerin ticari iş sayılacağı ve bundan doğan davaların ticari dava olacağı düzenlenmiştir. Mahkemece bu hüküm gözetilmeden yanılgılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.” (EK-5 Y. 19. HD. 12.11.2018, 2017/59 E. - 2018/5702 K.)

***

“… Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.

Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6102 sayılı T.T.K.’nun 4/1-f maddesinde düzenlenen bankacılık işlemlerinden kaynaklanan mutlak ticari davalardan sayıldığı, kredi kartı uyuşmazlıkları nedeniyle kart çıkaran kuruluşlarca (bankalarca) kart hamilleri aleyhine açılan davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, davanın 6102 Sayılı T.T.K.'nun yürürlük tarihinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli Adana Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, ödenmeyen kredi kartı harcama bedellerinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k-l, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddeleri uyarınca uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Bu husus gözetilmeden, davaya bakma görevinin Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.(EK-6 Y. 19. HD. 20.09.2018, 2016/19383 E. - 2018/4343 K.)

***

“… Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.

Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesinde düzenlenen bankacılık işlemlerinden kaynaklanan mutlak ticari davalardan sayıldığı, kredi kartı uyuşmazlıkları nedeniyle kart çıkaran kuruluşlarca (bankalarca) kart hamilleri aleyhine açılan davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, davanın 6102 sayılı T.T.K.'nın yürürlük tarihinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, ödenmeyen kredi kartı harcama bedellerinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k-l, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddeleri uyarınca uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Bu husus gözetilmeden, davaya bakma görevinin ticaret mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” (EK-7 Y. 19. HD. 20.09.2018, 2016/19382 E. - 2018/4342 K.)

***

“… Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiştir.

Mahkemece, her iki tarafın şirket olup tüketici sıfatında bulunmadığı, dolayısıyla davanın tüketici mahkemesinde değil, genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeni ile HMK.nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,(EK-8 Y. 19. HD. 31.01.2018, 2016/15684 E. - 2018/283 K.)

6100 SAYILI HMK’NIN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN SONRA AÇILMIŞ OLAN HUKUK DAVALARINDA
DAVA DİLEKÇESİNİN DAVALIYA TEBLİĞ EDİLMEDEN
DOSYA ÜZERİNDEN GÖREVSİZLİK KARARI VERİLEMEYECEĞİ YÖNÜNDEKİ
YARGITAY HUKUK DAİRESİ KARARLARI

(YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ KARARI)

“… HMK'nın 115. maddesi uyarınca, dava şartlarından olan görev konusunda yargılamanın her aşamasında karar verilebilecek ise de, HMK'nın 27. ve 122. maddeleri uyarınca taraflara dava dilekçesi ve duruşma gününü içerir tebligat çıkartılmadan, bir başka deyişle taraflar davadan haberdar edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Ayrıca TMK'nun 588. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu gözetildiğinde, olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 382 ve 383. maddelerinin uygulama yeri bulunmadığı, bu hali ile aynı Kanunun 2. maddesi kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu tartışmasızdır.

Hal böyle olunca, mahkemece işin esasının değerlendirilmesi yerine, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir.” (EK-9 Y. 1. HD. 08.04.2019, 2016/9134 E. - 2019/2467 K.)

(YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI)

“… Somut olayda, davacı tarafından Asliye Ticaret Mahkemesine iş bu menfi tespit davasının açıldığı, mahkemece dilekçelerin karşılıklı verilmesi tamamlanmadan tensiple birlikte görevsizlik kararı verilerek dosyanın Bursa 6. Aile Mahkemesine gönderilmesinden sonra mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme duruşma günü verildiği ve davalının yokluğunda ön inceleme duruşması yapıldığı görülmüştür. Kaldı ki davalı tarafa ön inceleme duruşma günü tebliğine dair tebligat Tebligat Kanununun 21/1 maddesi uyarınca yapılmış, tebliğine ilişkin mazbatada tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etmek hakkına sahipken isim vermekten de imtina etmiştir (Teb K m. 23/7,m. 24/5). Bu haliyle davalıya yapılan bu tebligat geçersizdir. Bu hususlar davalının savunma hakkını kısıtlayan ve adil yargılanma hakkını etkileyen önemli bir usul hatasıdır. O halde, mahkemece yapılacak iş; dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesi, davalının cevap vermesi halinde dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanılarak, usule uygun şekilde ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti (HMK m.140) taraflarca üzerinde anlışamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin yargılama yapılıp karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.” (EK-10 Y. 2. HD. 05.04.2018, 2016/23891 E. - 2018/4651 K.)

(YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ KARARLARI)

“… 6100 sayılı HMK'nin 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden tensiben görevsizlik kararı verilmesi HMK'nin 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.” (EK-11 Y. 8. HD. 04.04.2019, 2017/8980 E. - 2019/3688 K.)

***

“… Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesine göre davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemelerine ait olduğundan, mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin Denizli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Denizli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Somut olayda, mahkemece dava dilekçesi ve duruşma günü bildiren tebligat davalı tarafa usule uygun tebliğ edilmeden, dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanmadan karar verilmiştir. Bu durum usul ve yasaya aykırı olup hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir.(EK-12 Y. 8. HD. 28.06.2018, 10195/14617 sayılı Kararı)

***

“… HMK'nun 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca, dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Aksine bir uygulama HMK'nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık teşkil eder. Bütün bu hükümlerden dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan görevsizlik kararı verilmesi de usul ve Yasa'ya aykırıdır.” (EK-13 Y. 8. HD. 26.06.2018, 2017/8869 E. - 2018/14413 K.)

(YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ KARARLARI)

“… 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan “görevsizlik” konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca, öninceleme sırasında dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek, savunma hakkının da tanınması gerekir. Dava dilekçesinin, davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kararı verilmesi, HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır. Açıklanan düzenlemeler karşısında, dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesinden sonra öninceleme aşamasında, mahkemenin görevli olup olmadığının tartışılıp ulaşılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.(EK-14 Y. 13. HD. 28.06.2018, 2016/13521 E. - 2018/7419 K.)

***

“… 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.

Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek, davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.(EK-15 Y. 13. HD. 29.03.2018, 2016/18292 E. - 2018/3824 K.)

***

“… 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.

Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek, davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.(EK-16 Y. 13. HD. 07.03.2018, 2016/19271 E. - 2018/2799 K.)

(YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ KARARLARI)

“… somut olaya gelince; mahkemece davalıya dava dilekçesi tebliğinin yapılmayıp, dilekçeler aşaması tamamlanmadan görevsizlik nedeniyle usulden red kararı verilmesi Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkına aykırıdır.

Bu nedenlerle Mahkemece 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeyip dilekçeler aşaması tamamlanmadan görevsizlik nedeniyle usulden red kararı verilmek suretiyle davalının hukuki dinlenilme hakkına aykırı davranılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.(EK-17 Y. 15. HD. 07.01.2019, 2018/5467 E. - 2019/22 K.)

***

“… somut olaya gelince; mahkemece davalıya dava dilekçesi tebliğinin yapılmayıp, dilekçeler aşaması tamamlanmadan görevsizlik nedeniyle usulden red kararı verilmesi Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkına aykırıdır.

Bu nedenlerle mahkemece 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeyip dilekçeler aşaması tamamlanmadan görevsizlik nedeniyle usulden red kararı verilmek suretiyle davalının hukuki dinlenilme hakkına aykırı davranılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.(EK-18 Y. 15. HD. 22.05.2018, 2017/1430 E.  - 2018/2099 K.)

***

“… somut olayda bozmadan önce dava dilekçesi davalı yana tebliğ edilmeden verilen görevsizlik nedeniyle, dava dilekçesinin reddine karar verilmiş olduğundan, bozmadan sonra dilekçe teatileri yapılıp, ön inceleme duruşması da yapıldıktan sonra, tahkikat ve sözlü yargılama aşamaları geçirilip, davanın sonuçlandırılması gerekirken, (6100 sayılı HMK ) bu usuli işlemlere riayet edilmeksizin ve gerekçesiz olarak davanın kabulü doğru olmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.” (EK-19 Y. 15. HD. 15.05.2018, 1467/1965 sayılı Kararı)

(YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ KARARLARI)

“… 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanunun 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.

Bütün bu hükümlerden, dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmeden ve dilekçelerin karşılıklı teatisi aşaması tamamlanmadan görevsizlik kararı verilemeyeceği, anataşınmaza ait tapu kayıtları ve yönetim planı getirtilerek taraflara dava dilekçesinin tebliğ ile savunma hakkı tanınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.” (EK-20 Y. 20. HD. 10.12.2018, 2017/2395 E. - 2018/8006 K.)

***

“… 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanunun 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.

Bütün bu hükümlerden, dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmeden ve dilekçelerin karşılıklı teatisi aşaması tamamlanmadan görevsizlik kararı verilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.(EK-21 Y. 20. HD. 26.11.2018, 2017/2879 E. - 2018/7508 K.)

***

“… 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden tensiben görevsizlik kararı verilmesi HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.

Bütün bu hükümlerden, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından kararın usul yönünden bozulması gerekmiştir.(EK-22 Y. 20. HD. 08.11.2018, 5267/7218 sayılı Kararı)

SONUÇ          : Yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, doktrindeki görüşlere ve kişisel görüşümüze göre, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan hukuk davalarında dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilemeyeceği kanaatinde olduğumuzu tekrar belirterek her türlü takdir hakkı sayın Yargıtay Birinci Başkanlığı’na ait olmak üzere TALEP KONUMUZA AİT YARGITAY HUKUK GENEL KURULU VE YARGITAY HUKUK DAİRELERİ’NCE VERİLMİŞ OLAN İÇTİHATLAR ARASINDAKİ FARKLILIKLAR NEDENİ İLE İÇTİHATLARIN BİRLEŞTİRİLMESİNİ saygı ile dilerim. 07.11.2019

Talep Eden
Av. Fatih KARAMERCAN, LL.M.

 

EKİ        : Kimlik fotokopisi.

1-) AKKAN, Mine, Pekcanıtez Usûl Medenî Usûl Hukuku, 15. Bası, C: I, İstanbul, 2017, s. 241.

2-) ÖZEKES, Muhammet, Pekcanıtez Usûl Medenî Usûl Hukuku, 15. Bası, C: II, İstanbul, 2017, s. 1286, 1287.

3-) Y. HGK. 11.04.2019, 2017/15-2141 E. - 2019/442 K.

4-) Y. 19. HD. 22.01.2019, 2017/2071 E. - 2019/370 K.

5-) Y. 19. HD. 12.11.2018, 2017/59 E. - 2018/5702 K.

6-) Y. 19. HD. 20.09.2018, 2016/19383 E. - 2018/4343 K.

7-) Y. 19. HD. 20.09.2018, 2016/19382 E. - 2018/4342 K.

8-) Y. 19. HD. 31.01.2018, 2016/15684 E. - 2018/283 K.

9-) Y. 1. HD. 08.04.2019, 2016/9134 E. - 2019/2467 K.

10-) Y. 2. HD. 05.04.2018, 2016/23891 E. - 2018/4651 K.

11-) Y. 8. HD. 04.04.2019, 2017/8980 E. - 2019/3688 K.

12-) Y. 8. HD. 28.06.2018, 10195/14617 sayılı Kararı.

13-) Y. 8. HD. 26.06.2018, 2017/8869 E. - 2018/14413 K.

14-) Y. 13. HD. 28.06.2018, 2016/13521 E. - 2018/7419 K.

15-) Y. 13. HD. 29.03.2018, 2016/18292 E. - 2018/3824 K.

16-) Y. 13. HD. 07.03.2018, 2016/19271 E. - 2018/2799 K.

17-) Y. 15. HD. 07.01.2019, 2018/5467 E. - 2019/22 K.

18-) Y. 15. HD. 22.05.2018, 2017/1430 E.  - 2018/2099 K.

19-) Y. 15. HD. 15.05.2018, 1467/1965 sayılı Kararı.

20-) Y. 20. HD. 10.12.2018, 2017/2395 E. - 2018/8006 K.

21-) Y. 20. HD. 26.11.2018, 2017/2879 E. - 2018/7508 K.

22-) Y. 20. HD. 08.11.2018, 5267/7218 sayılı Kararı.

 

BAŞVURU SONUCU:

T.C.
YARGITAY
Birinci Başkanlığı

13.03.2025

Sayı    : E-60482426/1642/2633
Konu  : Kurul Kararı

 

Sayın Avukat Fatih KARAMERCAN
Hamidiye Mah. Cendere Cad. No:45
C Blok Kat:4 Daire:19

Kağıthane/İSTANBUL

İlgi     : 07.11.2019 tarihli dilekçeniz.

İlgi başvurunuz ile içtihatların birleştirilmesi talep edilmiş ise de; Başkanlığımızca yapılan inceleme sonucunda "İçtihadı birleştirme talebinin 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi değişikliğinden önce olduğu, anılan bendin 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile değişikliğe uğradığı ve Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin” kararların temyiz edilemeyeceğinin düzenlendiği, bu değişiklikten sonra görev ve yetkiye ilişkin Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kararların temyiz edilemeyeceği, bu nedenle “6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan hukuk davalarında dilekçeler aşaması tamamlanmadan dosya üzerinden görevsizlik kararı verilip verilemeyeceği’’ konusunda içtihat aykırılığı oluşmayacağından, içtihatları birleştirme yoluna gidilmesine gerek olmadığına; 05.02.2025 tarih ve 29 sayılı Birinci Başkanlık Kurulu kararı ile karar verilmiştir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

                                                                                              Ömrü YILMAZ
                                                                                                    Hakim
                                                                                     Genel Sekreter Yardımcısı