DAVA DİLEKÇESİNDE DELİL BİLDİRİLMEDİĞİ HUSUSU KAMU DÜZENİNE AYKIRILIK AÇISINDAN İSTİNAF DENETİMİNE TABİ TUTULAMAZ.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/11392
Karar No : 2023/3120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 28.09.2022
SAYISI : 2019/2426 E., 2022/1423 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının evlilikten itibaren küfürü, kötü sözü, hakareti ve şiddeti olduğunu, yaptığı iftiralara, hakaretlere dayanamadığını, boşanacağım dediğinde şiddet gördüğünü, ev işlerine gönderip kiminle kırıştırıyorsun dediğini evden uzaklaştırma cezası aldırdığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin (4721 sayılı Kanun) birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacıya şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ev işlerine gönderip "kiminle kırıştırıyorsun" diyerek ithamlarda bulunduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu belirterek, davanın kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava ve cevaba cevap dilekçesinde tanık dahil herhangi bir delile dayanmadığı, davalının da cevap ve 2. cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı halde, taraflara tanık ve delil için süre verilerek davacı tanığının talimatla alınan beyanının hükme esas alınması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; erkeğin kusurlu olduğunu, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı erkek tarafından davanın kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesinde tanık dahil herhangi bir delile dayanmadığı, davalının da cevap ve 2. cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı halde, taraflara tanık ve delil için süre verilerek davacı tanığının talimatla alınan beyanının hükme esas alınması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
2. 6100 sayılı Kanun'un “İncelemenin kapsamı” başlıklı 355 inci maddesi “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme altına alınmıştır. O halde, bölge adliye mahkemesince, istinaf sebeplerinin “kamu düzenine aykırılık” ve “taraflarca ileri sürülen” nedenler olmak üzere iki ayrımda incelenmesi gerekmektedir. Kamu düzenine aykırılık mutlak istinaf sebebidir ve Bölge Adliye Mahkemesince kendiliğinden gözetilir. Bu nedenle kamu düzenine aykırı bir sebebin istinaf dilekçesinde ileri sürülüp sürülmemesinin de bir önemi bulunmamaktadır. Ne var ki kamu düzenine aykırı olmayan istinaf sebeplerinin istinaf dilekçesinde mutlaka gösterilmesi gerekmektedir. Kamu düzenine aykırı olmayan bir istinaf sebebi istinaf dilekçesinde gösterilmemiş ise bölge adliye mahkemesince kendiliğinden dikkate alınamaz. Çünkü istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
3. Somut olay ve dosya kapsamına göre; davalı erkek tarafından sunulan istinaf dilekçesi incelendiğinde, istinaf sebebi olarak davacının dava dilekçesinde delil bildirmediği hususunda itirazda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesinde öngörüldüğü üzere, davacı tarafından delile dayanılmamasında kamu düzenine aykırılık da söz konusu olmadığına göre Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. O halde; Bölge Adliye Mahkemesince; dinlenen tanık beyanı dikkate alınarak ve istinaf sebepleriyle bağlı olarak istinaf incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca karar verilmesi yönünde hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A.Albayrak Doğan Seydi Kahveci Çetin Durak M.Kasım Çetin Harun Can
DAVA DİLEKÇESİNDE DELİL BİLDİRİLMEDİĞİ HUSUSU KAMU DÜZENİNE AYKIRILIK AÇISINDAN İSTİNAF DENETİMİNE TABİ TUTULAMAZ.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/11392
Karar No : 2023/3120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 28.09.2022
SAYISI : 2019/2426 E., 2022/1423 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının evlilikten itibaren küfürü, kötü sözü, hakareti ve şiddeti olduğunu, yaptığı iftiralara, hakaretlere dayanamadığını, boşanacağım dediğinde şiddet gördüğünü, ev işlerine gönderip kiminle kırıştırıyorsun dediğini evden uzaklaştırma cezası aldırdığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin (4721 sayılı Kanun) birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacıya şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ev işlerine gönderip "kiminle kırıştırıyorsun" diyerek ithamlarda bulunduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu belirterek, davanın kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava ve cevaba cevap dilekçesinde tanık dahil herhangi bir delile dayanmadığı, davalının da cevap ve 2. cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı halde, taraflara tanık ve delil için süre verilerek davacı tanığının talimatla alınan beyanının hükme esas alınması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; erkeğin kusurlu olduğunu, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı erkek tarafından davanın kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesinde tanık dahil herhangi bir delile dayanmadığı, davalının da cevap ve 2. cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı halde, taraflara tanık ve delil için süre verilerek davacı tanığının talimatla alınan beyanının hükme esas alınması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
2. 6100 sayılı Kanun'un “İncelemenin kapsamı” başlıklı 355 inci maddesi “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme altına alınmıştır. O halde, bölge adliye mahkemesince, istinaf sebeplerinin “kamu düzenine aykırılık” ve “taraflarca ileri sürülen” nedenler olmak üzere iki ayrımda incelenmesi gerekmektedir. Kamu düzenine aykırılık mutlak istinaf sebebidir ve Bölge Adliye Mahkemesince kendiliğinden gözetilir. Bu nedenle kamu düzenine aykırı bir sebebin istinaf dilekçesinde ileri sürülüp sürülmemesinin de bir önemi bulunmamaktadır. Ne var ki kamu düzenine aykırı olmayan istinaf sebeplerinin istinaf dilekçesinde mutlaka gösterilmesi gerekmektedir. Kamu düzenine aykırı olmayan bir istinaf sebebi istinaf dilekçesinde gösterilmemiş ise bölge adliye mahkemesince kendiliğinden dikkate alınamaz. Çünkü istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
3. Somut olay ve dosya kapsamına göre; davalı erkek tarafından sunulan istinaf dilekçesi incelendiğinde, istinaf sebebi olarak davacının dava dilekçesinde delil bildirmediği hususunda itirazda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesinde öngörüldüğü üzere, davacı tarafından delile dayanılmamasında kamu düzenine aykırılık da söz konusu olmadığına göre Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. O halde; Bölge Adliye Mahkemesince; dinlenen tanık beyanı dikkate alınarak ve istinaf sebepleriyle bağlı olarak istinaf incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca karar verilmesi yönünde hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A.Albayrak Doğan Seydi Kahveci Çetin Durak M.Kasım Çetin Harun Can