KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

DAVA KONUSU PİLON YERİ KAMULAŞTIRILMASI NEDENİYLE ARTA KALAN ALANDA YAPILAŞMA YÖNÜNDEN KISITLAMA GETİRİLMEDİĞİNDEN DEĞER AZALIŞI OLAMAYACAĞI ANLAŞILMIŞTIR.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU

Esas No        : 2022/5-1191
Karar No       : 2024/291

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                :
 İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ                          : 09.06.2022
SAYISI                          : 2022/1463 E., 2022/1809 K.
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19.04.2022 tarihli ve 2021/14216 Esas,
                                        2022/6951 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine, yeni hüküm tesisine, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; enerji nakil hattı yenileme çalışmaları kapsamında alınan kamu yararı kararına istinaden İzmir ili Bornova ilçesi Işıklar Mahallesi 11.17 ada 14 parsel sayılı taşınmazdan geçirilen 64,06 m2 pilon yerinin kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmaz için kıymet takdir komisyonunca tespit edilen değerin gerçek değerin altında olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı oluştuğunu savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli ve 2018/666 Esas, 2019/374 Karar sayılı kararı ile; dava konusu 11.17 ada 14 parsel sayılı davalıya ait taşınmazın 16.04.2019 tarihli bilirkişi raporuna ekli ölçü krokisinde B harfiyle gösterilen 64,06 m2’lik zemin kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptaline, tapu kaydındaki intifa, ipotek, haciz ve benzeri tüm takyidat ve şerhlerden ari olarak davacı TEİAŞ Genel Müdürlüğü adına direk yeri olarak tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmının davalı adına tapu kaydının devamına, 16.04.2019 tarihli bilirkişi raporuna ekli ölçü krokisinin kararın eki sayılarak kararla birlikte tapu müdürlüğüne gönderilmesine, 11.17 ada, 14 parsel numaralı taşınmazın 64,06 m2’lik direk yeri zemin kısmı kamulaştırma bedelinin 218.331,00 TL olarak tespitine, bu bedele 26.04.2019 tarihinden itibaren karar tarihi olan 15.10.2019 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine, ödenecek 128.120,00 TL'nin davalıya faiziyle ve hükümle birlikte, arta kalan 90.211,00 TL'nin ise hüküm kesinleştiğinde yasal faiz ve nemalarıyla birlikte ödenmesine, 90.211,00 TL'nin hüküm kesinleşinceye kadar davalı adına açılacak üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.09.2021 tarihli ve 2020/144 Esas, 2021/2236 Karar sayılı kararı ile; taşınmazda tescil edilmiş olan 720,81 m2 irtifak alanına göre en fazla %11,97 oranında değer kaybı olacağı dikkate alınmadan %24 oranında indirim yapılmasının doğru görülmediği, enerji nakil hattının taşınmazın kenarından geçtiği anlaşıldığından %9 oranında indirim yapılmasının yerinde olduğu, buna göre m2 birim değerinin 2.795,50 TL olması gerektiği sonucuna varılmış olup, pilon yeri bedeli 179.079,73 TL olarak hesaplanmış ise de istinafa gelen tarafın sıfatı gözetildiğinde bu hususun aleyhe değerlendirilmediği, taşınmazın imar planı notlarında yapılaşma esnasında davacı kurumdan görüş alınması gerektiği belirtilmekle, pilon nedeniyle hem yapılaşma kısıtlaması hem de yola cephesinde daralma olduğu dikkate alındığında kalan kısımda değer azalışı oluştuğu kanaatine varıldığı, Anayasa Mahkemesi kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının kısmen iptaline karar verildiğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine, yeni hüküm tesisine, davanın kabulü ile dava konusu 11.17 ada ve 14 parsel sayılı taşınmazın 16.04.2019 tarihli bilirkişi raporuna ekli ölçü krokisinde B harfiyle gösterilen 64,06 m2’lik zemin kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptaline, tapu kaydındaki intifa, ipotek, haciz ve benzeri tüm takyidat ve şerhlerden ari olarak davacı TEİAŞ Genel Müdürlüğü adına direk yeri olarak tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmının davalı adına tapu kaydının devamına, 11.17 ada 14 parsel numaralı taşınmazın 64,06 m2’lik direk yeri zemin kısmı kamulaştırma bedelinin 218.331,00 TL olarak tespitine, bu bedele 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca 26.04.2019 tarihinden itibaren ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 15.10.2019 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine, ilk derece mahkemesince derhâl ödenmesine hükmedilen 128.120,00 TL daha önce ödenmemiş ise (mükerrer ödemeye yol açmayacak şekilde) derhâl davalıya ödenmesine, üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen 90.211,00 TL fark bedeli neması ile birlikte derhâl davalıya ödenmesine, bu konuda ilgili banka şubesine yazı yazılmasına, kamulaştırma bedeline işletilecek yasal faizin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"... Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki İzmir İli, Bornova İlçesi, Işıklar Mahallesi, 11.17 ada, 14 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik durumu ve dava konusu pilon yeri kamulaştırması nedeniyle arta kalan alanda yapılaşma yönünden kısıtlama getirilmediği dikkate alındığında bu kısımda değer azalışı olamayacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı biçimde fazla bedel tespiti,

Doğru görülmemiştir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki gerekçeye ek olarak Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği ile aşırı akım, ısınma, ark ve kıvılcımlara, elektrostatik ve elektromanyetik etkilere, yangın ve devrilme risklerine karşı kuvvetli akım tesislerinin güvenliğinin sağlanması için teknik önlemler ile denetim ölçütleri getirilmiş olup, çelik kafes şeklindeki yüksek gerilim pilonunun bulunması nedeniyle, gerek imar planında bulunan ve henüz zeminde açılmamış olan 10 metrelik imar yoluna olan cephesini daraltması, gerekse Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde belirtilen yüksek risk unsuru nedeniyle taşınmazın satış değerinde düşüşe neden olacağı dikkate alındığında, bu boyutta olan ve yüksek gerilim taşıyan pilonun, ticari yapılaşma imkânı bulunduğu için satış imkânı yüksek bir taşınmazda %1 oranında değer kaybı oluşturacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili, dava konusu taşınmaza ve direk yeri alanı ile konumuna bakıldığında değer kaybı hesaplanmasını gerektiren bir durumun olmadığını, istinaf mahkemesi kararında direk yeri alanı değil, işbu davanın konusu olmayan irtifak alanını ilgilendiren gerekçelere yer verildiğini, bu gerekçelerin kabul edilebilir olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Uyuşmazlık

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin eldeki davada, dava konusu pilon yeri kamulaştırması nedeniyle arta kalan alanda değer azalışı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

D. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 ve 12 nci maddeleri,

2. Değerlendirme

1. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ilgili kavramların ve yasal düzenlemelerin kısaca açıklanmasında yarar vardır.

2. Bilindiği üzere Kamulaştırma Kanunu, kamu yararının gerektirdiği hâllerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzel kişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler (2942 sayılı Kanun md. 1).

3. 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “Kamulaştırma bedelinin tespit esasları” başlıklı 11 inci maddesinde; “15 inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;

a) Cins ve nevini,

b) Yüzölçümünü.

c) Kıymetini ektileyebilecek bütün nitelik ve unsarlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,

d) Varsa vergi beyanını,

e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,

 f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın (…) mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini.

g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini,

h) Yapılarda, (…) resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını,

ı) (Değişik: 19/4/2018-7139/27 md.) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 Sayılı kararı ile) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 Sayılı kararı ile) her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,

Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler.

Taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz.

Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

4. Bu maddeye göre taşınmazın cins ve nevinin, yüzölçümünün, kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurların, her unsurun ayrı ayrı değerinin, resmî makamlarca yapılmış kıymet takdirlerinin ve özellikle arsalarda, kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin esas alınarak bedelin takdir edilmesi gerektiği hükme bağlandıktan sonra, 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinde, taşınmaz malın kısmen kamulaştırılması hâlinde arta kalan kısımda hasıl olacak değişikliğin taşınmazın değerine etkisi düzenlenmiştir.

5. Anılan 12 nci maddenin birinci fıkrasının b bendinde; “Kısmen kamulaştırılan taşınmaz malın değeri;

...

b) Kamulaştırma dışında kalan kısmın kıymetinde, kamulaştırma nedeniyle eksilme meydana geldiği takdirde; bu eksilen değer miktarı tespit edilerek, kamulaştırılan kısmın (a) bendinde belirtilen esaslar dairesinde tayin olunan kamulaştırma bedeline eksilen değerin eklenmesiyle bulunan miktardır…” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

6. Bu nedenle kısmi kamulaştırma nedeniyle kalan kısmın kıymetinde eksilme meydana geldiği takdirde, bu eksilen değer miktarı kamulaştırma bedeline eklenir.

7. Bu noktada, arta kalan kısımda değer kaybı belirlenirken, değer kaybının kamulaştırmadan kaynaklanması ve taşınmaz malın kamulaştırmadan önceki ve sonraki durumlarının bilirkişilerce göz önünde tutulması ve kamulaştırmanın menfi etkisinin oranının açıklanması gerekir.

8. Somut olay ve dosya kapsamına göre, 380 kV Aliağa II-Işıklar (Yenileme) enerji iletim hattı güzergahında kalan bir kısım taşınmazların kamulaştırma yoluyla edinilmesi için alınan TEİAŞ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun 26.12.2016 tarihli ve 40-372 sayılı kamu yararı kararı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 08.02.2017 tarihli ve 315 sayılı yazısı ile onaylanmıştır.

 9. Dava konusu 11.17 ada 14 parsel sayılı taşınmaz 3008,44 m2 yüzölçümü ile arsa vasfıyla davalı adına tapuya kayıtlı olup, taşınmazda uyuşmazlık dışı olan 04.11.2011 tarihli ve 17082 sayılı belirtme ile TEK Genel Müdürlüğü lehine 720,81 m2 irtifak hakkı (enerji nakil hattı) bulunmaktadır.

10. Dava konusu taşınmazda keşif yapılmış, mahkemece, dava konusu yerin sanayi alanı içerisinde boş vaziyette bulunduğu, çevresinde yollar ve sanayi yerleşim alanlarının olduğu, üzerinde yüksek ve büyük denilebilecek enerji iletim hattının bulunduğu, dört ayak üzerine yerleştirildiği, zeminden anlaşıldığı üzere öncesinin kazılarak daha geniş bir alana bu hattın inşa edildiği gözlemlenmiştir.

11. Bilirkişi kurulu raporuna göre krokide B harfi ile gösterilen 64,06 m2'lik alanın kamulaştırma alanı içerisinde, A harfi ile gösterilen 2944,38 m2'lik alanın ise kamulaştırma hattı dışında kaldığı, taşınmazın kamulaştırma dışında kalan kısmının imar planı nitelikli olduğu, parselin geometrisi ve cephesi incelendiğinde kalan kısmının kullanımına kısıtlılık getirmeyeceği tespitinde bulunulmuştur.

12. Dosya içerisinde yer alan Bornova Belediye Başkanlığının 07.01.2019 tarihli yazısında, Işıklar Mahallesi 11.17 ada 14 parselin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında E: 0,50 emsalli, 7,00 m gabarili yapılaşma koşuluna sahip kentsel çalışma alanında kaldığı, parsel yakınında BOTAŞ hattı geçtiğinden BOTAŞ plan notlarına tabi olduğu, parsel üzerinde enerji nakil hattı geçtiği için yapılaşma esnasında ilgili kurumdan görüş alınması gerektiği bildirilmiştir.

13. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünün yüzölçümü, geometrik durumu ve dava konusu pilon yeri kamulaştırılması nedeniyle arta kalan alanda yapılaşma yönünden kısıtlama getirilmediği hususu dikkate alındığında bu kısımda değer azalışı olamayacağı kanaatine varılmıştır.

14. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır.

15. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.