KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

DAVA KONUSU TAŞINMAZIN AKARYAKIT İSTASYONU OLMASI SEBEBİ İLE İİK 280/3 HÜKMÜ GEREĞİNCE İPTALE TABİ BULUNMAKTADIR.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/10151
Karar No      : 2024/11650

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ                                 : 07.04.2023
SAYISI                                 : 2018/797 E - 2023/271 K

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan 17.) Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde "asıl ve birleşen davanın kabulüne" dair verilen karar; davalı A. Otomotiv Petrol Ürn. Paz. San. Tic. Ltd. Şti ve N-P. Petrol Ürünleri Paz. Nak. Tic. ve Dağıtım Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:         

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu A. Otomotiv Petrol Ürünl. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üzerinde akaryakıt istasyonu bulunan taşınmazı 24.11.2006 tarihinde dahili davalı Sancar Ş.’e, onun da 10.7.2009 tarihinde borçlu ile aralarında organik bağ bulunan davalı N-P. Petrol Ürünleri Paz. Nak. Tic. ve Dağıtım Ltd. Şti.'ne sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen Mersin 2 ATM 2021/417 E sayılı dosyasında ise davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu gayrımenkul müvekkilden mal kaçırma kastı ile işbu davadaki davalıya satılarak devredildiğinden, İİK 280/3 ve ilgili maddeler ve ara karar gereğince, davalı hakkında da tapudaki devir işlemlerinin iptali ile taşınmazın cebri icra yoluyla satılmak suretiyle alacağın tahsiline ve davanın Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/797 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, taşınmazın tapudaki devir işlemlerinin iptaline, taşınmazın cebri icra yoluyla satılarak, alacağımızın en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte tahsiline, dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı borçlu A. Otomotiv Petrol Ürünl. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve davalı N-P. Petrol Ürünleri Paz. Nak. Tic. ve Dağıtım Ltd. Şti. Vekili, davanın hak düşürücü ve zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın borçlu şirket tarafından 28.12.1998 tarihinde alındığını, 24.11.2006 tarihinde davalı Sancar Ş.’e satıldığını, Şahin tarafından da 10.07.2009 tarihinde diğer müvekkil şirkete satıldığını, takip konusu borcun 15.02.2011 tarihinde doğduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, 2006 yılında yaşanan ekonomik kriz nedeniyle taşınmazın satıldığını satış bedeli ile davacıya 01.08.2007 ve 06.08.2007 tarihlerinde 148.000,00 TL ödeme yapıldığını, şirketler arası organik bağ bulunmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde davacının ipoteği bulunduğundan dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Dahili davalı Sancar Ş. vekili, aciz belgesi sunulmadığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, davanın süresinde açılmadığını, taşınmazın alacağa mahsuben alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.12.2013 gün, 2011/47 E - 2013/346 K sayılı kararı ile; sözleşmedeki cezai şarttan kaynaklanacak bir alacak olup olmadığının tespitinin ancak bir yargı kararı ile veya tarafların yapacakları ikrarı içeren bir protokol ile mümkün olduğu, bir yargı kararı veya kabul olmadan ortada bir cezai şart alacağından bahsedilemeyeceği, davacının Şişli 6. İcra Müdürlüğü dosyasında dava konusu ettiği alacağın tasarrufun iptaline konu edilmek istenen taşınmazın 24.11.2006 tarihinde satılmış olması anında mevcut olmadığı, bu alacağa ilişkin davanın dahi İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde 07.03.2008 tarihinde açıldığı ve yapılan yargılama sonrasında alacağın varlığının 15.02.2011 tarihinde kesinleşen karar ile kesinlik kazandığına kanaat getirildiğinden davalının tasarrufun iptali davası açmasını gerektirecek, tasarruf anında mevcut bir alacağının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan 17.) Hukuk Dairesinin 29.11.2016 gün, 2014/17507 E- 2016/11013 K sayılı ilamı ile " İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.06.2006 tarih 2005/202 Esas 2006/386 Karar ve İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/134 Esas 2009/671 Karar sayılı ilamlarından davacının cezai şart alacağının 11.08.2004 tarihinde doğduğu dolayısıyla borcun doğumunun 11.08.2004 olduğu kaldı ki, davalı borçlunun borcun doğumunun 11.08.2004 tarihi olduğunu da İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.06.2006 tarih 2005/202 Esas 2006/386 Karar sayılı ilamı ile de öğrendiği ve anılan ilam alacağını ödediği bu durumda 24.11.2006 tarihli tasarrufun 11.08.2004 tarihli borcun doğumundan sonra yapılmış olması nedeniyle bu yöndeki dava koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek davanın esasına girilmesi taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

3. Davalılar vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Yargıtay (Kapatılan 17.) Hukuk Dairesinin 06.11.2018 gün, 2017/4790 E- 2018/ 10164 K sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda, yapılan yargılama neticesinde; dava konusu taşınmazların tapuda gösterilen değerleri ile bilirkişi raporu ile belirlenen gerçek değerleri arasında misli aşan fark olduğunun belirlenmesine, gerçek bedelinin ödendiğinin de ispat edilememesine, satışa konu edilen gayrimenkulün ticari bir işletme niteliğinde olmasına, İİK'nun 280/son maddesi gereğince bu neviden işletmeyi iktisap eden şahsın ızrar kastını bildiğinin ve borçlunun da ızrar kastı ile hareket ettiğinin karine olarak kabulü gerektiğinin anlaşılmasına göre; asıl ve birleşen davanın kabulü ile; dava konusu Mersin Yenişehir Bahçe Mahallesi 2338 Ada 15 parsel sayılı taşınmazın devrine dair tasarrufun, Şişli 6. İcra Müdürlüğünün 2010/1374 İken İstanbul 31. İcra Müdürlüğünün 2010/1374 sayılı esasını alan dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline, İş bu taşınmaz üzerinde Şişli 6. İcra Müdürlüğünün 2010/1374 sayılı takip dosyası iken İstanbul 31. İcra 2010/1374 E sayılı takip dosyasına konu alacak ve ferileri ile birlikte sınırlı olmak kaydı ile cebri icra yetkisi tanınmasına, karar verilmiştir.

C. TEMYİZ

1. Temyiz Edenler

Karar aleyhine süresi içinde davalı A. Otomotiv Petrol Ürn. Paz. San. Tic. Ltd. Şti ve N-P. Petrol Ürünleri Paz. Nak. Tic. ve Dağıtım Ltd. Şti vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Sebepleri

Davalı A. Otomotiv Petrol Ürn. Paz. San. Tic. Ltd. Şti ve N-P. Petrol Ürünleri Paz. Nak. Tic. ve Dağıtım Ltd. Şti vekili temyiz dilekçesinde; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini, mal kaçırma gayelerinin bulunmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3/2 maddesi gereğince uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 inci vd maddeleri

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, dava konusu gayrımenkulün akaryakıt istasyonu olması sebebi ile İİK madde 280/3 gereğince iptale tabi bulunduğunun anlaşılmasına, bu maddede belirtilen karinenin aksinin ispat edilememiş olmasına, davalı N-P. Petrol şirketinin hissedarlarının davalı borçlunun eski ortaklarından dava dışı Nafi A.'nun çocukları olduğunun anlaşılmış olmasına, temyize gelen şahısların sıfatına göre davalı A. Otomotiv Petrol Ürn. Paz. San. Tic. Ltd. Şti ve N-P. Petrol Ürünleri Paz. Nak. Tic. ve Dağıtım Ltd. Şti vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda dökümü yazılı temyiz harcının temyiz eden davalı A. Otomotiv Petrol Ürn. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. ve N-P. Petrol Ürünleri Paz. Nak. Tic. ve Dağıtım Ltd. Şti'nden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan Vekili         Üye                         Üye                        Üye                                 Üye
Ali Çolak                Hüseyin Tuztaş       Yunus Yılmaz       Ömer Faruk Aydıner     Mehmet Arı