KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

DAVACI TARAFIN MİRAS BIRAKANIN TEREKESİ ÜZERİNDE DAVALI MİRASÇILAR TARAFINDAN TASARRUFTA BULUNDUĞU İDDİASINA İLİŞKİN İNCELEME YAPILMALIDIR.

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/2366
Karar No      : 2023/3004

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 17.02.2022
SAYISI                                 : 2021/1626 E., 2022/237 K.

Taraflar arasında tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar murisi Ramazan K. müvekkili kooperatifte müdür yardımcısı olarak görev yaptığı yıllarda mevzuata aykırı iş ve işlemlerinden dolayı müvekkili zarara uğrattığından Almus Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/14 E. ve 2014/233 E. sayılı dosyaları ile dava açtıklarını, sonrasında kredi sahibi bir kısım ortaklara borç bildirim mektupları gönderilmesi üzerine muris Ramazan K.'ın kredi kullandırılmış gibi göstermek suretiyle zimmetine para geçirdiğinin ve usulsüz kredi kullandırarak müvekkil kurumu zarara uğrattığının tespit edildiğini ileri sürerek şimdilik 574.938,34 TL kooperatif zararının dava tarihinden itibaren ticari faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin aleyhine devam etmekte olan 2013/14 E. sayılı dosyada da ileri sürdükleri gibi murisin vefat ettiği tarih itibariyle terekesi borca batık olduğundan yasal olarak mirasın reddedilmiş hükmünde olduğunu savunarak mirasın hükmen reddi hükümleri gereğince terekenin borca batık durumda olduğunun kabulü ile davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça daha önceden murisin eylemlerinden kaynaklanan kooperatif zararın tahsili istemiyle mirasçılar aleyhine açılan Mahkemenin 2013/14 E. sayılı dosyası kapsamında Türk Medeni Kanununun (TMK) 605/2 maddesi açısından bir değerlendirme yapıldığı ve miras bırakanın terekesinin, ölümü tarihinde borca batık olması nedeni ile davalı mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğinin tespitine karar verildiği ve kararın kanun yolu denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmakla artık mirasın hükmen reddedilmiş durumda olduğu gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların 60 SA 5.4 plaka sayılı araç üzerinde satış yaparak miras üzerinde tasarrufta bulunduklarını, bu nedenle Mahkemenin 2014/233 E. sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2018/1018 E., 2019/2436 K. sayılı ilâmı ile mahkeme kararının bozulmasına karar verildiğini, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, ayrıca müvekkil tarafından dava açılana kadar mirasçıların terekenin borca batık olduğunun tespitini yaptırmadıkları ve müvekkil tarafından dava açılmasına sebebiyet verdiklerinden müvekkil kooperatif lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalılar lehine takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; terekenin borca batık olduğunun anlaşılması ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 03.07.2019 tarihli, 2018/889 E., 2019/3241 K. sayılı karar düzeltme talebinin reddine dair ilamda geçtiği üzere mahkemece verilen kararın dosyada mevcut deliller kapsamında usul ve yasaya uygun gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kooperatifte müdür yardımcısı olan davalılar murisinin iş ve işlemlerinden kaynaklanan kooperatif zararının davalı mirasçılardan tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605 ve 610 ncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 4721 sayılı TMK nın 605 nci maddesinin 1. fıkrasında “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmü ile mirasın kayıtsız, şartsız reddi (hakiki ret/gerçek ret), 2 nci fıkrasında “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmü ile mirasın hükmen reddi düzenlenmiştir.

TMK’nın 610/2. maddesi uyarınca da ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan ve mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Madde metninden de anlaşıldığı üzere; yasa koyucu mirasçılardan birinin tereke işlerine gereğinden fazla karışmasının mirası örtülü kabul anlamına geleceğini ve tıpkı açık kabulde olduğu gibi, ret hakkının bu mirasçı bakımından sona ereceğini düzenlemiştir. Açıklanan nedenlerle bir mirasçı, kesin şekilde mirasa sahip çıkıp yukarıdaki tasarruflarda bulunduktan sonra hükmen ret talebinde bulunamaz.

2. Davacı kooperatif tarafından, davalı mirasçıların tereke üzerinde tasarrufta bulundukları iddia edildiğine göre somut olayda, TMK’nın 610/2 nci maddesi uyarınca mirasçıların tereke malları üzerinde tasarrufta bulunarak mirası sahiplenmeleri halinde ret hakkını yitirdiklerinin gözetilmesi gereklidir.

Bu durumda mahkemece, davacı tarafın miras bırakanın terekesi üzerinde davalı mirasçılar tarafından tasarrufta bulunduğu iddiasına ilişkin inceleme yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

3. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3. Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan            Üye                       Üye                   Üye                     Üye
Murat Kıyak      Belkıs Karakaş     Hasan Kaya      Mehmet Aksu      İlhan Kara