KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

İCRA MÜDÜRLÜKLERİ BORÇLU HAKKINDA GEREKLİ MALUMATI İLGİLİ KURUMLARDAN İSTEYEBİLECEĞİ GİBİ İİK 367 HÜKMÜNDE YER ALAN MEVCUDU İBARESİ NEDENİYLE BİLGİLER SINIRLANDIRILAMAZ.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2024/5926
KARAR NO    : 2024/10436

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           : 
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ                     : 25/06/2024
NUMARASI             : 2024/836 - 2024/823

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nadide Sibel Bıyıklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikâyetçi 3. kişi bankanın icra mahkemesine başvurusunda; dava dışı borçlu Şakir Ç.’ın T.C. kimlik numarası bilgisinin müdürlük dosyasına bildirilmesi talebinin, Bankacılık Kanunu’nun 73. maddesi kapsamında müşteri sırrı niteliğinde olduğu iddiasıyla icra müdürlüğünün bu yöndeki kararının iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince; icra müdürlüğü tarafından takibin ilerleyebilmesi amacıyla borçlunun hesabının olduğu bankadan borçlunun T.C. kimlik numarasının istenmesi halinde bankanın bu bilgiyi müşteri sırrı niteliğinde olduğundan bahisle vermemesinin hukuka aykırı olduğu dolayısı ile icra memur işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikâyetin reddine hükmedildiği, kararın şikâyetçi banka tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; anılan talebin İİK'nın 367. maddesinde belirtilen, borçlunun mevcuduna ait bilgileri aşar nitelikte olup, bankacılık sırrına giren hususların bildirilmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile davacı bankaya gönderilen 26.02.2024 tarihli müzekkerenin kaldırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.

İİK'nun 367. maddesi uyarınca İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malumatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur.

Öte yandan, Bankacılık Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca; “Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.”

Buna göre kanundaki bahse konu kısıtlamalar, bankaların mensupları ve diğer görevlilerin sıfatları nedeniyle öğrendikleri bankalara ve müşterilerine ait sırları ihtiyari ve keyfi olarak açıklamalarına engel nitelikte olup, cebri icrayı etkiler bir kısıtlama anılan maddede yer almadığından cebri icrayı kapsamaz.

O halde, gerek yukarıda belirtilen kanun hükümleri gerekse yerleşik içtihatlarımıza göre, icra müdürlüklerinin takibin devamı için borçlu hakkında gerekli malumatı ilgili kurumlardan istemesinin mümkün olduğu, İİK'nın 367. maddesinde yer alan "mevcudu" ibaresinin sırf lafzından hareketle, istenebilecek bilgilerin bu şekilde sınırlandırılamayacağı ve şikâyete konu müdürlük işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle şikâyetçi bankanın istinaf başvurusunun esastan reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 25.06.2024 tarihli, 2024/836 E. - 2024/823 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.12.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                 Üye                   Üye            Üye
A. TUNCAL     M. ÇAMUR     G. HEYBET      A. AYAN      Y. ÇİFTCİ