KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

DAVALARIN YIĞILMASI DURUMUNDA REDDEDİLEN İSTEMLERİN HER BİRİ İÇİN AYRI AYRI VEKALET ÜCRETİ TAKDİR EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/6456
Karar No      : 2023/6133

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 23.01.2019
SAYISI                                 : 2018/292 Esas, 2019/17 Karar

Taraflar arasındaki asıl faydalı modelden doğan hakka tecavüzün men'i, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat, karşı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 3156 sayılı Kanun ile değişik 438 inci maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının TR 2005 00541 Y sayılı faydalı model belgesine sahip olduğunu, davalının bu belgeye konu ürünü izinsiz olarak üretip sattığını ileri sürerek, faydalı modelden doğan haklara tecavüzün durdurulması ve giderilmesini, tecavüzde kullanılan araçlara el konulmasını, 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili karşı dava dilekçesinde; TR 2005 00541 Y sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili asıl dava cevap dilekçesinde; 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (551 sayılı KHK) hükümlerine göre davacının faydalı model belgesinin yeni olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Karşı davalı vekili cevap dilekçesinde; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Mahkemece Verilen Karar

Mahkemenin, 23.01.2013 tarih, 2011/72 E. ve 2013/8 K. sayılı kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna göre, 18.10.1977 tarihli US4054194 sayılı ABD patent belgesine göre, “çelik karkas üzerine oturtulmuş dayanıklı plastik malzemeden üretilen beton mikserleri tahliye oluğunun” başvurunun esasını oluşturduğu, gerek içerik gerekse görsel sunumunun davacıya ait dava konusu olan TR 2005 00541 sayılı faydalı model belgesine konu buluşla aynı olduğu, bu belge karşısında davacı faydalı modelinin yeni olmadığı ve 551 KHK'nın 165 inci maddesi uyarınca hükümsüz kılınması gerektiği, hükümsüzlük kararları geriye etkili olarak doğacağı için davalının eyleminin faydalı modelden doğan hakkın ihlali olarak nitelenemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, davacı adına tescilli TR 2005 00541 Y sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı

1. Dairemizin 11.12.2013 tarih, 2013/6619 E. ve 2013/22590 K. sayılı kararı ile daha önce davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalı aleyhine TR 2005/00541 Y sayılı faydalı model belgesinin yenilik unsurundan yoksun olduğu ileri sürülerek, dava konusu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü talebiyle açılan davada Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 03.02.2010 tarihli 2008/158 E., 2010/24 K. sayılı ilamıyla dava konusu faydalı modelin yeni olmadığının iddiayı ileri süren tarafından ispat edilmesi gerekirken bu konuda kanıt sunulamadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, kararın taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmemesiyle hükmün kesinleştiği, somut olayda davalı-karşı davacı tarafından karşı davada yine davacı-karşı davalı adına tescilli TR 2005/00541 Y sayılı faydalı model belgesinin yenilik unsurundan yoksun olduğu ileri sürülerek, dava konusu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünün istenildiği, tarafları, dava konusu ve dava sebebi aynı olan kesinleşmiş karar, sonradan açılan dava için kesin hüküm teşkil ettiğinden, karşı dava yönünden, taraflar arasında kesin hükmün bulunduğu gözetilerek, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü davasının kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalı adına tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesinin doğru olmadığı, Y. Beton Kum Çakıl Hafriyat Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından eldeki davanın davacı-karşı davalısı olan S. Otom. ve Yedek Parça İmal. İhr. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine TR 2005/00541 Y sayılı faydalı model belgesinin yenilik unsurundan yoksun olduğu ileri sürülerek, dava konusu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü talebiyle açılan davada ise Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 06.11.2012 tarih, 2011/116 E. ve 2012/168 K. sayılı ilamıyla davanın kabulüne TR 2005/00541 Y sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verildiği kararın henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, asıl dava yönünden de yukarıda açık unvanı gösterilen dava dışı şirket ile davacı-karşı davalı arasında görülen faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü davasının sonucunun beklenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

2. Mahkemenin 26.05.2014 tarih, 2014/101 E. ve 2014/115 K. sayılı kararı ile bozma ilamına direnilerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, davacı adına tescilli TR 2005 00541 Y sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Dairemizin 30.12.2016 tarih, 2016/14774 E. ve 2016/9888 K. sayılı kararı ile bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle direnme kararına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.03.2018 tarih, 2017/11-94 E. ve 2018/512 K. sayılı kararı ile dava dışı Y. Beton Kum Çakıl Hafriyat Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından işbu davanın davacı-karşı davalısı olan S. Otom. ve Yedek Parça İmal. İhr. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine TR 2005/00541 Y sayılı faydalı model belgesinin yenilik unsurundan yoksun olduğu ileri sürülerek, dava konusu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü talebiyle açılan davada ise Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 06.11.2012 tarihli 2011/116 E., 2012/168 K. sayılı ilâmıyla davanın kabulüne TR 2005/00541 Y sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ilişkin kararın henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı, Yüksek Mahkeme konumunda olan Yargıtay’ın içtihat birliğini ve tutarlığını sağlama görevi ışığında asıl dava yönünden de yukarıda açık unvanı gösterilen dava dışı şirket ile davacı-karşı davalı arasında görülen faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü davasının sonucunun beklenerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına uyulması zorunlu olduğundan Özel Daire Bozma İlamına uyularak asıl davada davacı tarafın TR 2005 00541 Y sayılı faydalı model belgesi hakkının davalı tarafça bu belge kapsamına dahil ürün üretilip satıldığı iddiasına dayalı tespit, men, ref, maddi ve manevi tazminat istemli dava açtığı, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2011/116 E. sayılı dosyasıyla dava dışı Y. Beton Kum Çakıl Hafriyat Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından bu davanın davacısı S. Otom. ve Yedek Parça İmal. İhr. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine TR 2005/00541 Y sayılı faydalı model belgesinin yenilik unsurundan yoksun olduğu ileri sürülerek, dava konusu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü talebiyle dava açıldığı, adı geçen mahkemece 06.11.2012 tarih, 2011/116 E. ve 2012/168 K. sayılı kararla "davanın kabulüne TR 2005/00541 Y sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine" karar verildiği, bu karar 06.06.2014 tarihinde kesinleştiğinden hükümsüzlük kararları geriye etkili olarak doğacağı için davalının eyleminin faydalı modelden doğan hakkın ihlali olarak nitelenemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davada davalı tarafın TR 2005 00541 Y sayılı faydalı model belgesinin yeni olmadığı gerekçesiyle hükümsüzlüğünün talep edildiği, daha önce de tarafları aynı olan ve TR 2005 00541 Y sayılı faydalı model belgesinin yeni olmadığı gerekçesiyle hükümsüzlüğü istemli açılan davada Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 03.02.2010 tarih, 2008/158 E. ve 2010/24 K. sayılı kesinleşen ilamıyla davanın reddine karar verildiği, tarafları, dava konusu ve dava sebebi aynı olan kesinleşmiş kararın sonradan açılan dava için kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl dava yönünden verilen red kararı yerinde olmakla birlikte her bir talep ayrı bir dava sayıldığından sadece maddi ve manevi tazminat yönünden vekalet ücretine takdir edilip, diğer talepler yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetli olmadığını, karşı dava yönünden yerel mahkemenin direnme gerekçesinde dayandığı emsaldeki gerekçeden, farklı hüküm tesisinin hukuki güvenlik ilkesine aykırılık oluşturacağını, verilen red kararının adil yargılanma hakkına, hukuki güvenlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada, 551 sayılı KHK hükümleri uyarınca faydalı modelden doğan hakka tecavüzün men ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine, karşı davada ise, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 303 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 551 sayılı KHK'nın 136 ncı, 137 nci ve 145 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik tüm, asıl davaya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Asıl davalı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz istemine gelince, asıl dava, faydalı modelden doğan hakka tecavüzün men ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacının, her biri ayrı bir davaya konu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep etmiş olması 6100 sayılı Kanun'un 110 uncu maddesi gereğince davaların yığılması niteliğinde olup, reddedilen istemlerin her biri için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, kararda maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden asıl davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş, ancak faydalı modelden doğan hakka tecavüzün men ve önlenmesi istemlerinin reddi nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Mahkemece davalı yararına reddedilen faydalı modelden doğan hakka tecavüzün men ve önlenmesi yönünden de hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca ayrı bir vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5236 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile değiştirilmeden önceki 438 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı-karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik tüm, asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “olmak üzere toplam 4.931,00 TL'nin” ibaresinin çıkartılarak yerine “ve faydalı modelden doğan hakka tecavüzün men ve önlenmesi yönünden 3.931,00 TL vekâlet ücreti olmak üzere toplam 8.862,00 TL'nin” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden karşı davacıya yükletilmesine,

Davalının yatırdığı peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl davalıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.                          Üye                     Üye                        Üye                        Üye
Hafize Gülgün Vuraloğlu    Ahmet Tuncay     Mehmet Durgun     Mehmet Cebeci     Şaban Kazdal