KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

DAVALI İDARE, KAMU GÜCÜNÜ KULLANAN VE TASARRUF YETKİSİ OLAN BİR KAMU İDARESİ OLDUĞUNDAN, DAVACI ŞİRKETİN BEDELİ ÖDEDİĞİ ANDA İHTİRAZİ KAYIT KOYMASINA GEREK YOKTUR.

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/1617
Karar No      : 2024/808

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
Kırkağaç Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 20.04.2021
SAYISI                                 : 2020/231 E., 2021/148 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 27.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat N.A.'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacıya ait iletim tesislerinin orman sayılan alanlara rastlaması nedeni ile 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) ve Orman Genel Müdürlüğü ile akdedilen 04.04.2002 tarihli protokol kapsamında ilgili taahhütnamede belirtilen ağaçlandırma bedeli, arazi izin bedelinin ödendiğini, ancak davalı kurum tarafından bu gelir kalemlerine ek olarak toplam 236.069,71 TL ilave ağaçlandırma bedelinin tahsil edildiğini, oysa ki ilave ağaçlandırma bedelinin gerek 6831 sayılı Kanun'da gerek taahhüt senedinde yer almadığını, anılan bedelin tahakkuk ettirilmesinin hukuki dayanağının olmadığını ileri sürerek; ödenen 236.069,71 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, bozulan orman alanlarının rehabilite edilerek geri kazandırılması kaydı ile genel müdürlük makamının yazılı emri doğrultusunda ilave ağaçlandırma bedeli alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.06.2016 tarihli ve 2015/96 E., 2016/233 K. sayılı kararıyla; itibar edilen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 04.02.2020 tarihli ve 2017/3555 E., 2020/346 K. sayılı ilamıyla; "... Uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmakta olup, dosya kapsamına göre, dava tarihinden önce davacı TEİAŞ tarafından ilave ağaçlandırma bedeli olarak, T.C Ziraat Bankasının 05.12.2013 tarihli, F01764 sayılı ve 05.12.2013 tarihli, F01765 sayılı dekontları ile ödemelerde bulunulduğu, davacı tarafından yapılan bu ödemelerle ilgili olarak herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. Şu durumda, 09.06.2015 gününde açılan bu davada dava tarihinden önce davacı tarafın borcu öderken herhangi bir ihtirazi kayıt bildirmediği gözetilerek açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından ilave ağaçlandırma bedeli olarak, T.C. Ziraat Bankasının 05.12.2013 tarihli, F01764 sayılı ve 05.12.2013 tarihli, F01765 sayılı dekontları ile ödemelerde bulunulduğu, davacı tarafından yapılan bu ödemelerle ilgili olarak herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; yasal mevzuatta yer almayan ve taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine de uymayan bir ödemenin yapılmak zorunda kalınmış olduğunu, davaya konu ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürülmesine gerek bulunmadığını, ilave ağaçlandırma bedellerinin tahsilinin hukuka aykırılığı konusunda davacı tarafından davalı tarafa yazılar da yazılmış olduğunu, ayrıca ihtirazi kayıt konulmamış olmasının, ilave ağaçlandırma bedellerinin hukuka aykırılığının dikkate alınmamasına sebep olmaması gerektiğini, davalı tarafın davaya cevap dilekçesinde, dosyaya sunmuş olduğu diğer dilekçelerinde ve özellikle de temyiz dilekçesinde ihtirazi kayıt bildirilmediği yönünde herhangi bir beyanı olmadığını, ihtirazi kayıt bildirilmediği hususu davalı tarafça temyiz nedeni yapılmamasına rağmen, ileri sürülmeyen bir gerekçeyle davanın kabulüne dair Mahkemenin kararının bozulması ve bozma ilamı üzerine de Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı idare tarafından yersiz olarak alınan ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 nci vd. maddeleri,

2. Dairemizin 23.11.2021 tarihli ve 2020/11716 E., 2021/11895 K., 18.01.2022 tarihli ve 2021/2935 E., 2022/92 K., 14.12.2023 tarihli ve 2023/4902 E. 2023/3736 K. ve 14.12.2023 tarihli ve 2023/1698 E. 2023/3735 K. sayılı ilamları.

3. Değerlendirme

6098 sayılı Kanun'un 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda; davalı idare, geçerli olmayan bir nedene dayalı olarak dava konusu bedeli davacı şirketten tahsil etmek suretiyle, sebepsiz zenginleşmiştir. Dolayısıyla, davalı idare aleyhine zenginleştiği davacı şirkete karşı, zenginleştiği tutarı geri vermekle yükümlüdür. Diğer taraftan davalı idare, kamu gücünü kullanan ve tasarruf yetkisi olan bir kamu idaresi olduğundan, davacı şirketin de davaya konu bedeli ödediği anda ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin ve Dairemizin istikrar kazanan yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir. Mahkemece; davacı tarafından yapılan ödemelerle ilgili olarak herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmediği şeklindeki hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

27.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan              Üye                  Üye                         Üye                   Üye
Ömer Kerkez      Filiz Pınarcı      Dr. Adem Aslan      Battal Yılmaz      Muzaffer Gürkanlı