DELİLİN HER NE SURETTE OLURSA OLSUN HUKUKA AYKIRI OLARAK ELDE EDİLDİĞİNİN TESPİT EDİLMESİ HÂLİNDE MAHKEMECE RE’SEN CAİZ OLMADIĞINA KARAR VERİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/11217
Karar No : 2023/2320
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 26.09.2022
SAYISI : 2022/757 E., 2022/958 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin; evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline evlendiği günden bu yana müvekkiline her türlü eziyeti yaptığını, müvekkilini aldattığını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini ailesinin yanında küçük düşürdüğüne ve müvekkiline hakaret ettiğini, CD içeriğindeki mesajlaşmalar ve ses kayıtlarına göre kendisini hayat kadınları ve başka kadınlarla aldattığını ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkilinin, erkeğin telefonunu eline alıp incelediğinde tesadüfen başka kadınlarla mesajlaştığını, görüştüğünü fark ettiğini ve yine telefonunda birden fazla çıplak kadın fotoğrafı olduğunu gördüğünü iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadın eşin taleplerini ekonomik anlamda yetebildiği kadarıyla karşılamaya çalıştığını, evliliğin en başından beri aralıklı olarak sürekli kavga edildiğini, yaşanılan tartışmalarda davacı kadının müvekkiline ağza alınmayacak küfürler ederek hakarette ve tehditlerde bulunduğunu, aile içinde kalması gereken aile mahremiyle ilgili meselelerin davacı kadın tarafından üçüncü şahıslara aktarıldığını, davacı kadının sürekli şikayet ettiğini, müvekkiline başka erkeklerle kıyaslayarak rencide edip küçük düşürdüğünü, KPSS'yi bahane ederek evde yemek yapmadığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, davacı kadın tarafından delil olarak sunulan CD içeriğinin müvekkilin izni dışında tamamen zorla ve hileyle elde edilmiş olduğunu, müvekkil uyurken davacı kadın tarafından telefonunun ele geçirilerek alıkonulduğunu, bu delillerin hukuka aykırı olduğunu savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlililik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın vekili tarafından erkeğin telefonundan çekildiği iddia edilen CD sunulmuş ise de CD'nin erkeğin rızası olmaksızın ele geçirilerek çekildiği, bu nedenle erkeğe sadakatsiz davrandığı vakıasının kusur olarak yüklenmediği; erkeğin; kadına hakaret ettiği ve ailesinin yanında küçük düşürdüğü; kadının ise erkeğe hakaret ettiği, sinkaflı sözler söyleyerek erkeği rencide ettiği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları belirtilerek asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına hükmolunan aylık 500,00 tedbir nafakasının, ara karar tarihi itibariyle kaldırılmasına ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine; erkeğin karşı davası hakkında karşı dava harçları yatırılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; sunulan CD'nin hukuka aykırı delil olarak değerlendirilemeyeceğini, erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkiline kusur izafe edilen olayların müvekkilin aldatıldığını öğrenmesi üzerine ortak konutu terk ettikten ve boşanma davası açıldıktan sonra yaşanan olaylar olduğunu; nafaka, maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile delil olarak dayanılan cinsel içerikli görüşmelerin, başka kadına/ kadınlara para gönderme bilgilerinin erkeğe ait telefonda yer aldığı, telefonun kadın eşte bulunduğu esnada tesadüfen bu görüşme detaylarına ulaşıldığı, kadın tarafından görüşme detaylarının gizlice elde edilmediği, erkeğe ait telefonun şifresinin kırılmadığı, şifrenin başka yollarla da elde edilmediğinin zaten bilindiği, olayların akışı ve delilin elde ediliş biçimi gözetildiğinde söz konusu delilin hukuka aykırı olarak elde edildiğinden bahsedilemeyeceği, bu suretle sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmayan davranışlar ve aldatma eylemini ispat aracı olarak kullanılabileceği belirtilerek tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında erkeğe sadakatsizlik eyleminin de yüklenmesi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kusur gerekçesinin ve belirlemesinin düzeltilmesine, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğunun tespitine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş; kadının sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin hükme esas aldığı delillerin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin hattı için yeni sim kart başvurusu yapmasının telefonunun zorla rızası dışında alındığını doğruladığını, kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiğini belirterek kararın kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle 6100 sayılı Kanun'un 189 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği yargılama sırasında taraflarca sunulan delillerin elde ediliş biçiminin mahkeme tarafından re’sen göz önüne alınacağı ve delilin her ne surette olursa olsun hukuka aykırı olarak elde edildiğinin tespit edilmesi hâlinde, diğer tarafça bir itiraz ileri sürülmese dahi mahkemece caiz olmadığına karar verileceği, davacı-karşı davalı kadının, erkeğin telefonundan elde ettiği mesajlaşmalar ve kayıtlara ilişkin Cd'nin hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu, dosya kapsamında bu delilin hukuka uygun şekilde elde edildiğine dair bir ispat aracının da bulunmadığı, bu nedenle erkeğe sadakatsizlik eyleminin kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak erkeğe yüklenen hakaret eyleminin süreklilik arz etmesinin yanında erkeğe yüklenen eşinin küçük düşürme eyleminin de üçüncü kişilerin yanında sürekli eşine karşı agresif davranması suretiyle gerçekleştiği nazara alındığında tarafların kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olaylarda erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat fazladır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat yönünden davalı-karşı davacı erkek yararına BOZULMASINA,
2. Davalı-karşı davacı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A. Albayrak Doğan Rıza Sarıtaş Sedat Demirtaş Harun Can Erdem Şimşek
DELİLİN HER NE SURETTE OLURSA OLSUN HUKUKA AYKIRI OLARAK ELDE EDİLDİĞİNİN TESPİT EDİLMESİ HÂLİNDE MAHKEMECE RE’SEN CAİZ OLMADIĞINA KARAR VERİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/11217
Karar No : 2023/2320
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 26.09.2022
SAYISI : 2022/757 E., 2022/958 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin; evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline evlendiği günden bu yana müvekkiline her türlü eziyeti yaptığını, müvekkilini aldattığını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini ailesinin yanında küçük düşürdüğüne ve müvekkiline hakaret ettiğini, CD içeriğindeki mesajlaşmalar ve ses kayıtlarına göre kendisini hayat kadınları ve başka kadınlarla aldattığını ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkilinin, erkeğin telefonunu eline alıp incelediğinde tesadüfen başka kadınlarla mesajlaştığını, görüştüğünü fark ettiğini ve yine telefonunda birden fazla çıplak kadın fotoğrafı olduğunu gördüğünü iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadın eşin taleplerini ekonomik anlamda yetebildiği kadarıyla karşılamaya çalıştığını, evliliğin en başından beri aralıklı olarak sürekli kavga edildiğini, yaşanılan tartışmalarda davacı kadının müvekkiline ağza alınmayacak küfürler ederek hakarette ve tehditlerde bulunduğunu, aile içinde kalması gereken aile mahremiyle ilgili meselelerin davacı kadın tarafından üçüncü şahıslara aktarıldığını, davacı kadının sürekli şikayet ettiğini, müvekkiline başka erkeklerle kıyaslayarak rencide edip küçük düşürdüğünü, KPSS'yi bahane ederek evde yemek yapmadığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, davacı kadın tarafından delil olarak sunulan CD içeriğinin müvekkilin izni dışında tamamen zorla ve hileyle elde edilmiş olduğunu, müvekkil uyurken davacı kadın tarafından telefonunun ele geçirilerek alıkonulduğunu, bu delillerin hukuka aykırı olduğunu savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlililik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın vekili tarafından erkeğin telefonundan çekildiği iddia edilen CD sunulmuş ise de CD'nin erkeğin rızası olmaksızın ele geçirilerek çekildiği, bu nedenle erkeğe sadakatsiz davrandığı vakıasının kusur olarak yüklenmediği; erkeğin; kadına hakaret ettiği ve ailesinin yanında küçük düşürdüğü; kadının ise erkeğe hakaret ettiği, sinkaflı sözler söyleyerek erkeği rencide ettiği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları belirtilerek asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına hükmolunan aylık 500,00 tedbir nafakasının, ara karar tarihi itibariyle kaldırılmasına ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine; erkeğin karşı davası hakkında karşı dava harçları yatırılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; sunulan CD'nin hukuka aykırı delil olarak değerlendirilemeyeceğini, erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkiline kusur izafe edilen olayların müvekkilin aldatıldığını öğrenmesi üzerine ortak konutu terk ettikten ve boşanma davası açıldıktan sonra yaşanan olaylar olduğunu; nafaka, maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile delil olarak dayanılan cinsel içerikli görüşmelerin, başka kadına/ kadınlara para gönderme bilgilerinin erkeğe ait telefonda yer aldığı, telefonun kadın eşte bulunduğu esnada tesadüfen bu görüşme detaylarına ulaşıldığı, kadın tarafından görüşme detaylarının gizlice elde edilmediği, erkeğe ait telefonun şifresinin kırılmadığı, şifrenin başka yollarla da elde edilmediğinin zaten bilindiği, olayların akışı ve delilin elde ediliş biçimi gözetildiğinde söz konusu delilin hukuka aykırı olarak elde edildiğinden bahsedilemeyeceği, bu suretle sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmayan davranışlar ve aldatma eylemini ispat aracı olarak kullanılabileceği belirtilerek tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında erkeğe sadakatsizlik eyleminin de yüklenmesi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kusur gerekçesinin ve belirlemesinin düzeltilmesine, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğunun tespitine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş; kadının sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin hükme esas aldığı delillerin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin hattı için yeni sim kart başvurusu yapmasının telefonunun zorla rızası dışında alındığını doğruladığını, kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiğini belirterek kararın kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle 6100 sayılı Kanun'un 189 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği yargılama sırasında taraflarca sunulan delillerin elde ediliş biçiminin mahkeme tarafından re’sen göz önüne alınacağı ve delilin her ne surette olursa olsun hukuka aykırı olarak elde edildiğinin tespit edilmesi hâlinde, diğer tarafça bir itiraz ileri sürülmese dahi mahkemece caiz olmadığına karar verileceği, davacı-karşı davalı kadının, erkeğin telefonundan elde ettiği mesajlaşmalar ve kayıtlara ilişkin Cd'nin hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu, dosya kapsamında bu delilin hukuka uygun şekilde elde edildiğine dair bir ispat aracının da bulunmadığı, bu nedenle erkeğe sadakatsizlik eyleminin kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak erkeğe yüklenen hakaret eyleminin süreklilik arz etmesinin yanında erkeğe yüklenen eşinin küçük düşürme eyleminin de üçüncü kişilerin yanında sürekli eşine karşı agresif davranması suretiyle gerçekleştiği nazara alındığında tarafların kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olaylarda erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat fazladır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat yönünden davalı-karşı davacı erkek yararına BOZULMASINA,
2. Davalı-karşı davacı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A. Albayrak Doğan Rıza Sarıtaş Sedat Demirtaş Harun Can Erdem Şimşek