
DİĞER MİRASÇILAR MİRASÇI SIFATI BULUNMAYAN BORÇLUNUN BORCUNDAN DOLAYI MURİSİN MALLARI ÜZERİNDEKİ HACZİN KALDIRILMASINI İSTEYEBİLİRLER.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3187
KARAR NO : 2022/10792
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 02/02/2022
NUMARASI : 2021/2548 - 2022/278
DAVACI : Şikayetçi : H.Ç. (muris H.Ç. mirasçısı)
DAVALI : Alacaklı : T.F.K. Bankası A.Ş.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi (mirasçı) tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Dilek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlular Uğur Ç. ve Korkut Ç.’a murisleri Hilmi Ç.’dan intikal edecek miras nedeniyle adı geçen muris adına kayıtlı araç kaydı üzerine haciz ve yakalama şerhi konulduğu, şikayetçi (mirasçı) Habibe Ç.’ın, borçluların mirasın reddi kararını ibraz ederek haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, borçlular tarafından miras reddedildiğinden mirasçı sıfatlarının bulunmadığını ve kendisinin de mirasçı sıfatının olduğunu ileri sürerek haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline İİK’nun 121. maddesine göre işlem yapılması gerektiğine karar verildiği, kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, mirasçı 3. kişi Habibe Ç.'ın, miras yoluyla kendisine intikal eden araçtaki borçluların hisseleri üzerine konulan haczin kaldırılmasına yönelik şikayetinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, kararın şikayetçi (mirasçı) tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde; davacının dava açmakta hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. TMK'nun 611/1. maddesinde ise; ''Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer'' hükmüne yer verilmiştir.
Bir mirasa ortak olan tüm mirasçılar o miras üzerinde birlikte hak sahibidir. Miras paylaşımı yapılıp her mirasçının miras payı belirlenene kadar mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyet ilişkisi bulunur. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları yoktur. TMK’nun 701. maddesinin ikinci fıkrasında; “Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda borçlunun miras ortaklığında bulunan miras payının haczi mümkün ise de; borçlunun kesinleşmiş bir ilamla mirasçı sıfatının bulunmadığının belirlenmesi halinde, diğer mirasçılar, mirasçı sıfatı bulunmayan borçlunun borcundan dolayı murise ait mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasını isteyebilirler. (Dairemizin 09/06/2009 tarih ve 2009/4320 E.-12324 K. sayılı kararı).
Somut olayda; Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18/6/2019 tarih, E.2018/1782 -K.2019/940 Karar sayılı kararı ile muris Hilmi Ç.’ın mirasçıları borçlular Uğur Ç. ve Korkut Ç. yönünden mirasın reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 18/7/2019 tarihinde kesinleştiği, şikayet konusu 16 J.T 44 plakalı araç üzerine takip dosyasından 29/11/2019 tarihinde (mirasın reddi kararının kesinleşmesinden sonra) haciz konulduğu, şikayetçi Habibe Ç.'ın mirası reddetmediği, murise ait 16 J.T 44 plakalı araç üzerinde mirasçı sıfatıyla hak sahibi olduğu görülmektedir.
O halde; şikayetçinin (mirasçı), muris adına kayıtlı araç üzerindeki haczin ve yakalama şerhinin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmakta olup Bölge Adliye Mahkemesince işin esası incelenmek suretiyle şikayetin dayanak belgeler çerçevesinde çözümlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin (mirasçı) temyiz isteminin kabulü ile, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 02.02.2022 tarih ve 2021/2548 E. - 2022/278 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 24/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL M. ÇAMUR S. ÖZTEMİZ M. T. UYAR A. AYAN
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/1216
KARAR NO : 2024/6350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 12/12/2023
NUMARASI : 2022/2875 - 2023/3061
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ummahan Yıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçiler, borçlu Nihat Kerim Ü. vefat etmeden önce babası Süleyman Ü.’nün mirasını reddettiğini, borçlu Nihat Kerim Ü. vefat ettikten sonra davacı mirasçıların da borçlu Nihat Kerim Ü.'den kalan mirası reddettiklerini, bu nedenle aleyhine başlatılan takibin iptalini ve mirası reddeden mirasçıların taşınmaz hisseleri üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece davanın kısmen kabulüne bir kısım taşınmazlar üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptali talebinin reddine karar verildiği, karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
HMK'nın dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde; davacının dava açmakta hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. TMK'nun 611/1. maddesinde ise; ''Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer'' hükmüne yer verilmiştir.
Bir mirasa ortak olan tüm mirasçılar o miras üzerinde birlikte hak sahibidir. Miras paylaşımı yapılıp her mirasçının miras payı belirlenene kadar mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyet ilişkisi bulunur. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları yoktur. TMK’nun 701. maddesinin ikinci fıkrasında; “Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda borçlunun miras ortaklığında bulunan miras payının haczi mümkün ise de; borçlunun kesinleşmiş bir ilamla mirasçı sıfatının bulunmadığının belirlenmesi halinde, diğer mirasçılar, mirasçı sıfatı bulunmayan borçlunun borcundan dolayı murise ait mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasını isteyebilirler.
Somut olayda, Alanya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.07.2017 tarih ve 2016/857 E. - 2017/431 K. sayılı ilamında Nihat Kerim Ü.'nün miras bırakan Süleyman Ü.'den kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 27.12.2018 tarihinde kesinleştiği, Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15.10.2021 tarih ve 2021/995 E. - 2021/1143 K. sayılı kararında Ahmet Nevzat Ü., Ayşe Gül P., Esra Ü., Gülten K., Hasan Servet Ü., Nezihat Ü. ve Süleyman Fatih Y.'un mirasbırakan Nihat Kerim Ü.'den kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 17.11.2021 de kesinleştiği görülmüştür. Dolayısıyla borçlu Nihat Kerim Ü.’nün mirasçıları şikayetçiler mirası reddettiklerinden, bu aşamadan sonra muristen intikal eden taşınmazlar üzerinde herhangi bir tasarruf hakları kalmadığı açıktır.
O halde, mahkemece şikayetçilerin tasarruf hakkı kalmadığı mallar üzerinde haczin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 12.12.2023 tarih ve 2022/2875 E. - 2023/3061 K.sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Alanya 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18.05.2022 tarih ve 2022/112 E. - 2022/299 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 13.06.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL M. ÇAMUR Dr. Ş. KELEŞ S. ÖZTEMİZ Y. ÇİFTCİ
DİĞER MİRASÇILAR MİRASÇI SIFATI BULUNMAYAN BORÇLUNUN BORCUNDAN DOLAYI MURİSİN MALLARI ÜZERİNDEKİ HACZİN KALDIRILMASINI İSTEYEBİLİRLER.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3187
KARAR NO : 2022/10792
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 02/02/2022
NUMARASI : 2021/2548 - 2022/278
DAVACI : Şikayetçi : H.Ç. (muris H.Ç. mirasçısı)
DAVALI : Alacaklı : T.F.K. Bankası A.Ş.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi (mirasçı) tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Dilek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlular Uğur Ç. ve Korkut Ç.’a murisleri Hilmi Ç.’dan intikal edecek miras nedeniyle adı geçen muris adına kayıtlı araç kaydı üzerine haciz ve yakalama şerhi konulduğu, şikayetçi (mirasçı) Habibe Ç.’ın, borçluların mirasın reddi kararını ibraz ederek haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, borçlular tarafından miras reddedildiğinden mirasçı sıfatlarının bulunmadığını ve kendisinin de mirasçı sıfatının olduğunu ileri sürerek haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline İİK’nun 121. maddesine göre işlem yapılması gerektiğine karar verildiği, kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, mirasçı 3. kişi Habibe Ç.'ın, miras yoluyla kendisine intikal eden araçtaki borçluların hisseleri üzerine konulan haczin kaldırılmasına yönelik şikayetinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, kararın şikayetçi (mirasçı) tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde; davacının dava açmakta hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. TMK'nun 611/1. maddesinde ise; ''Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer'' hükmüne yer verilmiştir.
Bir mirasa ortak olan tüm mirasçılar o miras üzerinde birlikte hak sahibidir. Miras paylaşımı yapılıp her mirasçının miras payı belirlenene kadar mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyet ilişkisi bulunur. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları yoktur. TMK’nun 701. maddesinin ikinci fıkrasında; “Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda borçlunun miras ortaklığında bulunan miras payının haczi mümkün ise de; borçlunun kesinleşmiş bir ilamla mirasçı sıfatının bulunmadığının belirlenmesi halinde, diğer mirasçılar, mirasçı sıfatı bulunmayan borçlunun borcundan dolayı murise ait mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasını isteyebilirler. (Dairemizin 09/06/2009 tarih ve 2009/4320 E.-12324 K. sayılı kararı).
Somut olayda; Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18/6/2019 tarih, E.2018/1782 -K.2019/940 Karar sayılı kararı ile muris Hilmi Ç.’ın mirasçıları borçlular Uğur Ç. ve Korkut Ç. yönünden mirasın reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 18/7/2019 tarihinde kesinleştiği, şikayet konusu 16 J.T 44 plakalı araç üzerine takip dosyasından 29/11/2019 tarihinde (mirasın reddi kararının kesinleşmesinden sonra) haciz konulduğu, şikayetçi Habibe Ç.'ın mirası reddetmediği, murise ait 16 J.T 44 plakalı araç üzerinde mirasçı sıfatıyla hak sahibi olduğu görülmektedir.
O halde; şikayetçinin (mirasçı), muris adına kayıtlı araç üzerindeki haczin ve yakalama şerhinin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmakta olup Bölge Adliye Mahkemesince işin esası incelenmek suretiyle şikayetin dayanak belgeler çerçevesinde çözümlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin (mirasçı) temyiz isteminin kabulü ile, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 02.02.2022 tarih ve 2021/2548 E. - 2022/278 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 24/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL M. ÇAMUR S. ÖZTEMİZ M. T. UYAR A. AYAN
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/1216
KARAR NO : 2024/6350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 12/12/2023
NUMARASI : 2022/2875 - 2023/3061
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ummahan Yıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçiler, borçlu Nihat Kerim Ü. vefat etmeden önce babası Süleyman Ü.’nün mirasını reddettiğini, borçlu Nihat Kerim Ü. vefat ettikten sonra davacı mirasçıların da borçlu Nihat Kerim Ü.'den kalan mirası reddettiklerini, bu nedenle aleyhine başlatılan takibin iptalini ve mirası reddeden mirasçıların taşınmaz hisseleri üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece davanın kısmen kabulüne bir kısım taşınmazlar üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptali talebinin reddine karar verildiği, karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
HMK'nın dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde; davacının dava açmakta hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. TMK'nun 611/1. maddesinde ise; ''Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer'' hükmüne yer verilmiştir.
Bir mirasa ortak olan tüm mirasçılar o miras üzerinde birlikte hak sahibidir. Miras paylaşımı yapılıp her mirasçının miras payı belirlenene kadar mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyet ilişkisi bulunur. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları yoktur. TMK’nun 701. maddesinin ikinci fıkrasında; “Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda borçlunun miras ortaklığında bulunan miras payının haczi mümkün ise de; borçlunun kesinleşmiş bir ilamla mirasçı sıfatının bulunmadığının belirlenmesi halinde, diğer mirasçılar, mirasçı sıfatı bulunmayan borçlunun borcundan dolayı murise ait mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasını isteyebilirler.
Somut olayda, Alanya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.07.2017 tarih ve 2016/857 E. - 2017/431 K. sayılı ilamında Nihat Kerim Ü.'nün miras bırakan Süleyman Ü.'den kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 27.12.2018 tarihinde kesinleştiği, Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15.10.2021 tarih ve 2021/995 E. - 2021/1143 K. sayılı kararında Ahmet Nevzat Ü., Ayşe Gül P., Esra Ü., Gülten K., Hasan Servet Ü., Nezihat Ü. ve Süleyman Fatih Y.'un mirasbırakan Nihat Kerim Ü.'den kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 17.11.2021 de kesinleştiği görülmüştür. Dolayısıyla borçlu Nihat Kerim Ü.’nün mirasçıları şikayetçiler mirası reddettiklerinden, bu aşamadan sonra muristen intikal eden taşınmazlar üzerinde herhangi bir tasarruf hakları kalmadığı açıktır.
O halde, mahkemece şikayetçilerin tasarruf hakkı kalmadığı mallar üzerinde haczin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 12.12.2023 tarih ve 2022/2875 E. - 2023/3061 K.sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Alanya 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18.05.2022 tarih ve 2022/112 E. - 2022/299 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 13.06.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL M. ÇAMUR Dr. Ş. KELEŞ S. ÖZTEMİZ Y. ÇİFTCİ