KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

ECRİMİSİLE İLİŞKİN İCRA TAKİBİNDE İTİRAZIN İPTALİ İSTEĞİ TAMAMEN ISLAHLA ECRİMİSİL ALACAĞI DAVASINA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR.

T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2024/1322
Karar No      : 2024/2245

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 24.01.2024
SAYISI                                 : 2022/2208 E., 2024/206 K.

Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkin takipte itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ecrimisil talebi yönünden kabulü ile 853.268 TL ecrimisil alacağının tahsiline, el atmanın önlenmesi talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurulmasına, el atmanın önlenmesi talebi yönünden vazgeçilmesi sebebi ile davanın açılmamış sayılmasına, davacının itirazın iptali davasının kabulü ile Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2019/18388 Esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin 206.500,00 TL asıl alacak olarak devamına, davanın bu yönüyle kabulüne, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı tarafça müvekkiline ait dava konusu 42 parsel numaralı taşınmazın haksız şekilde 2019 yılı Şubat ayından itibaren işgal edildiğini, Bakırköy 33. Noterliğinin 14.06.2019 tarih ve 24281 yevmiye numarası ile davalı tarafa taşınmazın tahliyesi için ihtarname gönderildiğini, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/202 D. İş sayılı dosyası ile taşınmazın 97.000,00 TL ecrimisil getirebileceğinin hesaplandığını, ecrimisil alacağının tahsili için Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2019/18388 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını; ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, dava konusu 42 parsel sayılı taşınmaza el atmanın önlenmesini, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, hesaplanacak ecrimisilin tahsilini talep etmiş, 03.03.2022 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiğini bildirerek 853.268,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, itirazın iptali ile men'i müdahale davasının birlikte açıldığını, bunların tefriki ile ayrı görülmesi gerektiğini, müvekkilinin taşınmazı 2019 yılı Haziran ayında boşalttığını, tespit anındaki malzemelerin müvekkil firmaya ait olmadığını, istenen bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli ve 2021/181 Esas, 2022/202 Karar sayılı kararıyla, davalının kullanımın davacının rızası dışında olduğu, itirazın iptaline ilişkin davalarda ıslahla alacak davasına çevrilerek miktarın artırılmasının mümkün olduğu belirtilerek, davanın el atmanın önlenmesi talebi yönünden açılmamış sayılmasına, ecrimisil talebi yönünden kabulüyle 01.03.2019 ile dava tarihi (09.04.2020) arasında geçen 13 aylık süre için toplam 853.268,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda, davacının ıslah dilekçesi ile talebini değiştirdiğini; ancak bunu tam ıslah dilekçesi ile yapmadığını, müvekkilinin taşınmazı davacının izni ile kullandığını, iyi niyetli olduğunu, bilirkişi raporunun taşınmazın tamamı üzerinden yapılan hesaplamaya dayalı olduğunu, kullanılan alanın tespit edilmediğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ileri sürmüşlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının itirazın iptali ve men'i müdahale talepli dava açtığı, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, davacının davalı aleyhine Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2019/18388 Esas sayılı dosyasında, Mart 2019 ile Eylül 2019 tarihleri arası dönem için oluşan ecrimisil alacağı nedeniyle takip başlattığı, taşınmazın bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 314,17 m², B ile gösterilen 1,103,37 m², C ile gösterilen 1.528,60 m² ve D ile gösterilen 1.678,76 m² bölümlerinin davalı tarafından şantiye alanı olarak kullanıldığı, davacının davalıya gönderdiği 27.02.2019 tarihli yazı taşınmazın kullanımı için 2016 yılında verdiği izni geri aldığının kabulünün gerektiği, davacı vekilinin 03.03.2022 tarihli ıslah dilekçesinin HMK'nın 180 inci maddesi anlamında tam ıslah dilekçesi olmadığı, yeni bir dava dilekçesi unsurları taşımadığı gibi 1 hafta içinde ayrıca yeni bir dava dilekçesi sunulmadığı, ayrıca harçların da baştan itibaren tamamının yatırılmadığı, tamamlama harcı şeklinde yatırıldığı, bu hali ile ıslahın ecrimisil yönünden talep artırım dilekçesi mahiyetinde olduğu, ancak dava dilekçesindeki talebin icra takibine dayandığı ve miktarının 206.500,00 TL olduğu, dava konusu edilmeyen bir hususta talep artırımı yapılamayacağı belirtilerek, istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurulmasına, el atmanın önlenmesi talebi yönünden vazgeçilmesi sebebi ile davanın açılmamış sayılmasına, davacının itirazın iptali davasının kabulü ile Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2019/18388 Esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin 206.500,00 TL asıl alacak olarak devamına, davanın bu yönüyle kabulüne, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davasını ıslah dilekçesi ile tam ıslah ettiğini, dilekçesinin yeni bir dava dilekçesi mahiyetinde olduğunu ve talebini gereği gibi harçlandırdığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda ileri sürdüğü gerekçeleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkin takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 180, 181, 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683, 722, 995 inci maddeleri.

Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesine denir (HMK m.176, HUMK m.83), (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, B.6.C.IV, İstanbul 2001, s 3965). Islah müessesesi, dava değiştirme, başka deyişle iddia ve müdafaanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağını bertaraf eden bir imkandır. Zira bu suretle, aslında yasal itiraz ile karşılaşabilecek olan herhangi bir taraf muamelesi, ıslah kurumu yardımı ile artık bu itirazı davet etmeksizin yapılabilmektedir (Saim Üstündağ: Medeni Yargılama Hukuk, C.I-II, B.5, İstanbul 1992, s534).

Islahın konusu tarafların yapmış oldukları usul işlemleri olduğu için, gerek öğreti gerekse Yargıtay uygulaması, ıslahla davanın değiştirilebileceğini ve genişletilebileceğini, aynı şekilde savunmanın genişletilebileceğini ilke olarak kabul etmektedir.

Islahın amacı, yargılama sürecinde, şekil ve süreye aykırılık sebebiyle ortaya çıkabilecek maddi hak kayıplarını ortadan kaldırmaktır. Maddi hakkı sona erdiren maddi hukuk işlemleri, ıslahla düzeltilemez. Çünkü ıslah, yargılama hukukunun şekle ve süreye bağlılığından kaynaklanan zımni hak kayıplarının telafisi için öngörülmüş bir müessesedir.

Davanın tamamen ıslahı durumunda, dava dilekçesinden itibaren bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılmasını gerektirir (HMK m. 179). Gerek öğretide, gerekse yerleşik yargısal kararlarda, davanın tamamen ıslahında yeni bir dava açılmamış sayılacak, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan, bunun doğal sonucu olarak, zamanaşımı, hak düşürücü süre, ilk davanın açıldığı tarihteki duruma göre dikkate alınacaktır. Onun için davanın tamamen ıslahında ıslah olunan dava, ilk dava gününde açılmış sayılacaktır.

3. Değerlendirme

Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davacının öncelikle ecrimisile ilişkin icra takibinde itirazın iptali isteğinde bulunduğu kuşkusuzdur. Ancak, davacı vekilinin 03.03.2022 tarihli dilekçesinin incelenmesinde, davasını açıkça "853.268,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili" şeklinde ıslah ettiğini bildirdiği, bu şekilde davasını tam ıslah ederek isteğini ecrimisile dönüştürdüğü anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesinin davanın ıslah edilmiş hali ile yapılması gerekirken, davacı tarafça tam ıslah yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bozma sebebine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan             Üye                 Üye                  Üye                   Üye 
Hikmet Onat      Ayşe Tartıcı     Mustafa Erol     Bayram Şen     Necmi Apaydın
                          Çevikbaş

BİLGİ : Her ne kadar içtihatta karar tarihi "29.04.2023" olarak yazılmış ise de Yargıtay Dosya Sorgu Ekranı'na göre içtihatın karar tarihi "29.04.2024" olarak belirtilmektedir.