EVLAT EDİNİLEN KÜÇÜĞÜN NÜFUS KAYDINDAKİ ANNE BABA HANESİNE EVLAT EDİNENLERİN ADININ YAZILMASI NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNÜN GÖREVİ KAPSAMINDADIR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/2353
Karar No : 2024/2936
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 18.01.2024
SAYISI : 2024/106 E., 2024/102 K.
Taraflar arasındaki evlat edinme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, 17.11.2023 tarihli ek karar ile davacı vekilinin hükmün tamamlanmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
17.11.2023 tarihli ek kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Hasan ile evli olduğunu, davalı Hasan'ın ilk eşinin vefat ettiğini, ilk eşinden olan çocuğu Emine henüz bebekken davalı Hasan ile müvekkilinin evlendiğini, Emine'nin müvekkilini annesi olarak bildiğini iddia ederek evlat edinmeye, evlat edinilen Emine'nin nüfus kayıtlarındaki anne hanesine müvekkilinin adının yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ve kayyım cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yasal şartları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, Emine'nin davacı tarafından evlat edinilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilince yapılan kararın tamamlanması talebinin İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2023 tarihli ek kararı ile yasa koyucu tarafınca sadece ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin eşler tarafınca birlikte evlat edinmesi halinde evlat edinilenin anne ve baba hanesine evlat edinen kişilerin adlarının yazılabileceğinin öngörüldüğü, tek başına üvey çocuğun evlat edinilmesi halinde anne/baba hanesine evlat edinen kişinin isminin yer alabileceğine dair yasal düzenlemenin bulunmadığı ve ayrıca talebe konu ek Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen yasal düzenlemenin iptaline karar verilmekle birlikte talep tarihi itibariyle yasal düzenlemenin yürürlükte olduğu ve yasa koyucu tarafından yeni bir düzenleme yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dava dilekçesi ile küçüğün nüfus kaydının anne hanesi bölümüne müvekkilin adının yazılması evleviyet ilkesi gereğince talepte bulunduklarını, hükmün tamamlanması talebinin reddine dair verilen İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2023 tarihli ek kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına, talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin ek kararında vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, evlat edinme istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlat edinilenin anne adı olarak evlat edinenin yazılıp yazılamayacağı, küçüğün anne adının evlat edinenin adı olarak yazılmasının kişinin özel hayatının gizliliğini sağlaması açısından önemli olup olmadığı, eşlerin birlikte ayırt etme gücü olmayan küçüğü evlat edinmeleri halinde nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adlarının yazılmasına ilişkin hükmün, diğer eşin çocuğunun evlat edinilmesi halinde evleviyetle uygulanmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20 nci ve 40 ıncı maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 305 inci, 306 ncı, 307 nci, 308 inci, 309 uncu, 313 üncü, 314 üncü, 315 inci, 316 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, Anayasa Mahkemesinin 26.07.2023 tarihli ve 2023/3 Esas, 2023/139 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava, 4721 sayılı Kanun'un 306 ncı maddesi kapsamında evli olan eşlerden birisinin, diğer eşin çocuğunu evlat edinmesi ve evlat edinilecek çocuğun anne adının da evlat edinenin adı olarak yazılması istemine ilişkindir. Küçüklerin evlat edinilmesi, 4721 sayılı Kanun'un 305 ila 312 nci maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre küçüklerin evlât edinilmelerine ilişkin genel olarak; küçüğün bakılmış ve eğitilmiş olması, evlât edinmenin küçüğün yararına olması ve diğer çocukların haklarının zedelenmemiş olması gerekir. Kimlerin evlat edinebileceği ise 306 ve 307 nci maddelerde düzenlenmiş olup, evli olmayan kişinin öngörülen şartlar dahilinde tek başına evlat edinebileceği, eşlerin ise tek başına evlat edinemeyeceği kabul edilmiştir.
3. 4721 sayılı Kanun'da kural olarak evli olan eşlerin tek başına evlat edinmeleri, mülga 743 sayılı Medenî Kanun'un (743 sayılı Kanun) aksine kapatılmıştır. 743 sayılı Kanun'un 255 inci maddesinde eşlerden birinin evlât edinebilmesi diğer eşin bu işleme rıza göstermesi şartına bağlanmışken yani birlikte evlat edinme zorunlu değilken, 4721 sayılı Kanun "Birlikte evlât edinme" başlıklı 306 ncı maddesinde eşlerin, ancak birlikte evlât edinebilecekleri, evli olmayanların birlikte evlât edinemeyecekleri ana kural olarak belirlenmiş, eşlerin birlikte evlât edinme zorunluluğunun istisnalarından birisi, maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiş ve eşlerden birinin, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlât edinebileceği hükme bağlanmıştır. Yani bir eşin, diğerinin çocuğunu evlat edinmesi birlikte evlat edinme ana kuralı kapsamında kabul edilmiş olup, 307 nci madde de düzenlenen tek başına evlat edinme ve diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması ve sayılan diğer hallerle sınırlı olarak tek başına evlat edinmenin istisnaları kapsamında değerlendirilmemiştir.
4. Evlât edinme ile birlikte gerek evlâtlığın gerekse evlât edinenin şahsına ilişkin bir takım hüküm ve sonuçlar bağlanmıştır. Yani mahkemenin kesinleşen evlat edinme kararı sonucu kendiliğinden başka bir hükme hacet olmaksızın belli sonuçlar doğmaktadır. Evlat edinilenin, evlat edinenin mirasçısı olması gibi. Bu sonuçlardan birisi de somut uyuşmazlığa konu olan evlat edinilen küçüğün anne ve baba adına ilişkindir. 4721 sayılı Kanun'un 314 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği, eşler tarafından birlikte evlât edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adlarının yazılacağı amir hüküm olarak düzenlenmiş olup, bu konuda mahkemenin bir karar vermesine gerek bulunmadığından, evlat edinme kararı sonucu idare Nüfus Müdürlüğü küçüğün anne-baba adı hanesine, evlat edinen anne ve babanın adını yazacaktır.
5. Somut uyuşmazlık yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerlendirildiğinde; davacı Nurcan, eşi Hasan'ın önceki evliliğinden doğan Emine'yi evlat edinmek istemekte ve Emine'nin anne adı hanesine kendi adının yazılmasını talep etmektedir. Nurcan'ın, diğer eş Hasan'ın çocuğunu evlat edinmesi birlikte evlat edinme kapsamında kalmaktadır. Bu nedenle birlikte evlat edinmenin kanuni sonucu olarak da aynı Kanun'un 314 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği evlat edinilen küçüğün nüfus kaydındaki anne-baba hanesine evlat edinenlerin adının yazılması, evlat edinmeye bağlanmış bir sonuç ve nüfus müdürlüğünün görevi kapsamında kaldığından bu konuda mahkemenin bir hüküm oluşturmasına da gerek bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece, evlat edinilen küçük Emine'nin nüfus kütüğündeki anne hanesi kısmına davacının adının yazılmasının nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek, davanın bu istemle sınırlı olarak görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davacının eşi ile birlikte evlat edinmediğinden 314 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanamayacağı gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2023 tarihli ek kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2023 tarihli ek kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan İlk Derece Mahkemesi 17.11.2023 tarihli ek kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin A. Albayrak Doğan Sedat Demirtaş Sevil Kartal Hatıran Alper
EVLAT EDİNİLEN KÜÇÜĞÜN NÜFUS KAYDINDAKİ ANNE BABA HANESİNE EVLAT EDİNENLERİN ADININ YAZILMASI NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNÜN GÖREVİ KAPSAMINDADIR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/2353
Karar No : 2024/2936
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 18.01.2024
SAYISI : 2024/106 E., 2024/102 K.
Taraflar arasındaki evlat edinme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, 17.11.2023 tarihli ek karar ile davacı vekilinin hükmün tamamlanmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
17.11.2023 tarihli ek kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Hasan ile evli olduğunu, davalı Hasan'ın ilk eşinin vefat ettiğini, ilk eşinden olan çocuğu Emine henüz bebekken davalı Hasan ile müvekkilinin evlendiğini, Emine'nin müvekkilini annesi olarak bildiğini iddia ederek evlat edinmeye, evlat edinilen Emine'nin nüfus kayıtlarındaki anne hanesine müvekkilinin adının yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ve kayyım cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yasal şartları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, Emine'nin davacı tarafından evlat edinilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilince yapılan kararın tamamlanması talebinin İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2023 tarihli ek kararı ile yasa koyucu tarafınca sadece ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin eşler tarafınca birlikte evlat edinmesi halinde evlat edinilenin anne ve baba hanesine evlat edinen kişilerin adlarının yazılabileceğinin öngörüldüğü, tek başına üvey çocuğun evlat edinilmesi halinde anne/baba hanesine evlat edinen kişinin isminin yer alabileceğine dair yasal düzenlemenin bulunmadığı ve ayrıca talebe konu ek Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen yasal düzenlemenin iptaline karar verilmekle birlikte talep tarihi itibariyle yasal düzenlemenin yürürlükte olduğu ve yasa koyucu tarafından yeni bir düzenleme yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dava dilekçesi ile küçüğün nüfus kaydının anne hanesi bölümüne müvekkilin adının yazılması evleviyet ilkesi gereğince talepte bulunduklarını, hükmün tamamlanması talebinin reddine dair verilen İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2023 tarihli ek kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına, talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin ek kararında vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, evlat edinme istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlat edinilenin anne adı olarak evlat edinenin yazılıp yazılamayacağı, küçüğün anne adının evlat edinenin adı olarak yazılmasının kişinin özel hayatının gizliliğini sağlaması açısından önemli olup olmadığı, eşlerin birlikte ayırt etme gücü olmayan küçüğü evlat edinmeleri halinde nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adlarının yazılmasına ilişkin hükmün, diğer eşin çocuğunun evlat edinilmesi halinde evleviyetle uygulanmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20 nci ve 40 ıncı maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 305 inci, 306 ncı, 307 nci, 308 inci, 309 uncu, 313 üncü, 314 üncü, 315 inci, 316 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, Anayasa Mahkemesinin 26.07.2023 tarihli ve 2023/3 Esas, 2023/139 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava, 4721 sayılı Kanun'un 306 ncı maddesi kapsamında evli olan eşlerden birisinin, diğer eşin çocuğunu evlat edinmesi ve evlat edinilecek çocuğun anne adının da evlat edinenin adı olarak yazılması istemine ilişkindir. Küçüklerin evlat edinilmesi, 4721 sayılı Kanun'un 305 ila 312 nci maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre küçüklerin evlât edinilmelerine ilişkin genel olarak; küçüğün bakılmış ve eğitilmiş olması, evlât edinmenin küçüğün yararına olması ve diğer çocukların haklarının zedelenmemiş olması gerekir. Kimlerin evlat edinebileceği ise 306 ve 307 nci maddelerde düzenlenmiş olup, evli olmayan kişinin öngörülen şartlar dahilinde tek başına evlat edinebileceği, eşlerin ise tek başına evlat edinemeyeceği kabul edilmiştir.
3. 4721 sayılı Kanun'da kural olarak evli olan eşlerin tek başına evlat edinmeleri, mülga 743 sayılı Medenî Kanun'un (743 sayılı Kanun) aksine kapatılmıştır. 743 sayılı Kanun'un 255 inci maddesinde eşlerden birinin evlât edinebilmesi diğer eşin bu işleme rıza göstermesi şartına bağlanmışken yani birlikte evlat edinme zorunlu değilken, 4721 sayılı Kanun "Birlikte evlât edinme" başlıklı 306 ncı maddesinde eşlerin, ancak birlikte evlât edinebilecekleri, evli olmayanların birlikte evlât edinemeyecekleri ana kural olarak belirlenmiş, eşlerin birlikte evlât edinme zorunluluğunun istisnalarından birisi, maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiş ve eşlerden birinin, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlât edinebileceği hükme bağlanmıştır. Yani bir eşin, diğerinin çocuğunu evlat edinmesi birlikte evlat edinme ana kuralı kapsamında kabul edilmiş olup, 307 nci madde de düzenlenen tek başına evlat edinme ve diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması ve sayılan diğer hallerle sınırlı olarak tek başına evlat edinmenin istisnaları kapsamında değerlendirilmemiştir.
4. Evlât edinme ile birlikte gerek evlâtlığın gerekse evlât edinenin şahsına ilişkin bir takım hüküm ve sonuçlar bağlanmıştır. Yani mahkemenin kesinleşen evlat edinme kararı sonucu kendiliğinden başka bir hükme hacet olmaksızın belli sonuçlar doğmaktadır. Evlat edinilenin, evlat edinenin mirasçısı olması gibi. Bu sonuçlardan birisi de somut uyuşmazlığa konu olan evlat edinilen küçüğün anne ve baba adına ilişkindir. 4721 sayılı Kanun'un 314 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği, eşler tarafından birlikte evlât edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adlarının yazılacağı amir hüküm olarak düzenlenmiş olup, bu konuda mahkemenin bir karar vermesine gerek bulunmadığından, evlat edinme kararı sonucu idare Nüfus Müdürlüğü küçüğün anne-baba adı hanesine, evlat edinen anne ve babanın adını yazacaktır.
5. Somut uyuşmazlık yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerlendirildiğinde; davacı Nurcan, eşi Hasan'ın önceki evliliğinden doğan Emine'yi evlat edinmek istemekte ve Emine'nin anne adı hanesine kendi adının yazılmasını talep etmektedir. Nurcan'ın, diğer eş Hasan'ın çocuğunu evlat edinmesi birlikte evlat edinme kapsamında kalmaktadır. Bu nedenle birlikte evlat edinmenin kanuni sonucu olarak da aynı Kanun'un 314 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği evlat edinilen küçüğün nüfus kaydındaki anne-baba hanesine evlat edinenlerin adının yazılması, evlat edinmeye bağlanmış bir sonuç ve nüfus müdürlüğünün görevi kapsamında kaldığından bu konuda mahkemenin bir hüküm oluşturmasına da gerek bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece, evlat edinilen küçük Emine'nin nüfus kütüğündeki anne hanesi kısmına davacının adının yazılmasının nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek, davanın bu istemle sınırlı olarak görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davacının eşi ile birlikte evlat edinmediğinden 314 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanamayacağı gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2023 tarihli ek kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2023 tarihli ek kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan İlk Derece Mahkemesi 17.11.2023 tarihli ek kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin A. Albayrak Doğan Sedat Demirtaş Sevil Kartal Hatıran Alper