EVLİLİK BİRLİĞİNİN DEVAMI İÇİN BARIŞMA TEKLİFİ VEYA GÖRÜŞMESİ AF NİTELİĞİNDE KABUL EDİLEMEZ.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2022/3862 2022/5355
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın katılma yoluyla tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının davası ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
İlk derece mahkemesi, davalı-karşı davacı erkeğin eşi ve eviyle ilgilenmediği, eşine fiziksel şiddet ve cinsel şiddet uyguladığı gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu kabul ederek, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, tedbir ve yoksulluk nafakasına karar vermiş, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.03.2016 tarihli bozma ilamı ile davacı-karşı davalı kadının evde eş olarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, erkeğin boşanma davası açmak da haklı olduğu, erkeğin boşanma davasının kabulü gerekirken, reddi yönünde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece dosya Yargıtay’da temyiz aşamasında bulunduğu esnada erkeğin instagram konuşmaları ile kadınla barışma çabası içerisinde olduğu, eşine çaya davet ettiği, “hiçbir şey için geç değil” diyerek tekrar görüşmek istediğini beyan ettiği, davadan sonra gönderildiği sabit olan mesajların kadına gönderilmesi, boşanma davasındaki olayları hoşgörü ile karşılama sayılabilecek davranışlardan olup af niteliğinde olduğu gerekçesiyle Dairemiz kararına direnerek erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, tedbir ve yoksulluk nafakasına karar vermiş, dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca 'mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, özel daireye aittir. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya özel daireye gönderilmelidir’ gerekçesi ile dosya Dairemize gönderilmiştir.
Bozma sonrası değişik gerekçe ile kurulan hükme ilişkin yapılan inceleme neticesinde;
Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası, davacı-karşı davalı kadından kaynaklanan kusurlu davranışların, erkek tarafından affedildiği gerekçesiyle reddedilmiş ise de evlilik birliğinin devamı için barışma teklifi veya görüşmesi af niteliğinde kabul edilemez. Bu halde, davacı-karşı davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. O halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü (TMK m.166/2) ile boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen davacı-karşı davalının boşanma davası ile fer'ileri ve diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06.06.2022 (Pzt.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Rıza Sarıtaş Sedat Demirtaş Seydi Kahveci Erdem Şimşek
BİLGİ : "Barışma girişimi kabul ile sonuçlanmadığından bir aftan söz edilemez" şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03 Haziran ve 11 Kasım 2020 tarihli kararları için bkz.
EVLİLİK BİRLİĞİNİN DEVAMI İÇİN BARIŞMA TEKLİFİ VEYA GÖRÜŞMESİ AF NİTELİĞİNDE KABUL EDİLEMEZ.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2022/3862 2022/5355
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın katılma yoluyla tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının davası ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
İlk derece mahkemesi, davalı-karşı davacı erkeğin eşi ve eviyle ilgilenmediği, eşine fiziksel şiddet ve cinsel şiddet uyguladığı gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu kabul ederek, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, tedbir ve yoksulluk nafakasına karar vermiş, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.03.2016 tarihli bozma ilamı ile davacı-karşı davalı kadının evde eş olarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, erkeğin boşanma davası açmak da haklı olduğu, erkeğin boşanma davasının kabulü gerekirken, reddi yönünde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece dosya Yargıtay’da temyiz aşamasında bulunduğu esnada erkeğin instagram konuşmaları ile kadınla barışma çabası içerisinde olduğu, eşine çaya davet ettiği, “hiçbir şey için geç değil” diyerek tekrar görüşmek istediğini beyan ettiği, davadan sonra gönderildiği sabit olan mesajların kadına gönderilmesi, boşanma davasındaki olayları hoşgörü ile karşılama sayılabilecek davranışlardan olup af niteliğinde olduğu gerekçesiyle Dairemiz kararına direnerek erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, tedbir ve yoksulluk nafakasına karar vermiş, dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca 'mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, özel daireye aittir. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya özel daireye gönderilmelidir’ gerekçesi ile dosya Dairemize gönderilmiştir.
Bozma sonrası değişik gerekçe ile kurulan hükme ilişkin yapılan inceleme neticesinde;
Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası, davacı-karşı davalı kadından kaynaklanan kusurlu davranışların, erkek tarafından affedildiği gerekçesiyle reddedilmiş ise de evlilik birliğinin devamı için barışma teklifi veya görüşmesi af niteliğinde kabul edilemez. Bu halde, davacı-karşı davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. O halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü (TMK m.166/2) ile boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen davacı-karşı davalının boşanma davası ile fer'ileri ve diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06.06.2022 (Pzt.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Rıza Sarıtaş Sedat Demirtaş Seydi Kahveci Erdem Şimşek
BİLGİ : "Barışma girişimi kabul ile sonuçlanmadığından bir aftan söz edilemez" şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03 Haziran ve 11 Kasım 2020 tarihli kararları için bkz.