FAİZ ALACAĞI, ASIL ALACAK İÇİN ÖNGÖRÜLEN ZAMANAŞIMI SÜRESİNE TABİDİR.
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/903
KARAR NO : 2017/2675
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 27/10/2015
Numarası : 2014/133 - 2015/793
Davacı : A. Paz. Tur. İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti. Vek. Av. S.B.
Davalı : SS Y. Konut Yapı Kooperatifi Vek. Av. M.T.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle hükmedilen kâr kaybı alacağı ile ilgili davanın açıldığı tarihten o davada hükmedilen alacak ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin tahsili için yapılan ilâmlı icra takibi tarihine kadar gerçekleşen işlemiş temerrüt faizi alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece ıslahla artırılan miktar da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı iş sahibi vekili süresinde verdiği davaya cevap dilekçesinde; diğer savunmaları yanında alacağın 818 sayılı BK'nın 126/son ve 6098 sayılı TBK'nın 147/6 maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımına tabî olup bu süre geçtiğinden zamanaşımı def'inde bulunarak davanın zamanaşımı yönünden de reddi istemiştir.
Dava konusu olan faiz alacağı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, alacağın fer'i niteliğinde olduğundan 818 sayılı BK'nın 131 ve 6098 sayılı TBK'nın 152. maddeleri gereğince asıl alacak için öngörülen zamanaşımı süresine tabidir. Faiz alacağı asıl alacakla ilgili daha önce borçlu usulen temerrüde düşürülmemiş ise ve kesin vade yoksa dava tarihi itibariyle temerrüt gerçekleşeceğinden o tarihte muaccel olur ve zamanaşımı süresi de bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava konusu alacağın aslı olan kâr kaybı alacağı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından faiz alacağıda asıl alacakla ilgili davanın açıldığı 22.03.2002 tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 126/4 ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın 147/6. maddesi hükümlerine göre zamanaşımı süresi 5 yıldır. Ancak faiz asıl alacağa bağlı olarak zaman içinde işlemeye devam eden asıl alacağın fer'isi olmakla birlikte asıl alacaktan farklı bir alacaktır. Bunun sonucu olarak zamanaşımına kadar son işlemlerden geriye doğru zamanaşımı süresi kadar işleyen faiz zamanaşımına uğramasa da daha eski döneme ait işleyen faiz alacağı zamanaşımına uğrar (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 30.06.2008 tarih 17707/10112 E.K. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 13.12.2004 gün 2004/8635-19327 E.K. sayılı ilamları). Bu haliyle davanın açıldığı 27.02.2014 tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürenin başlangıcı 27.02.2009 tarihinden önceki dönemde işleyen faiz alacağı zamanaşımına uğramış ise de 27.02.2009 tarihinden bu davanın açıldığı tarihe kadar gerçekleşen 5 yıllık döneme ait faiz alacağı zamanaşımına uğramamıştır.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişiden 27.02.2009 tarihinden icra takibinin yapıldığı 30.01.2014 tarihine kadar (30.01.2014 icra takip tarihinden işlemiş faizle ilgili bu davanın açıldığı 27.02.2014 tarihine kadar geçen süredeki faiz alacağı icra dosyasında talep edilmiş olduğundan) halen aslı ödenmemiş kâr kaybı alacağı ile ilgili davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu 12/3 maddesi gereğince her çeşit imar ve inşa işleri ticari iş sayılacağından 3095 sayılı kanunun 2/II maddesi hükmünce değişen oranlarda avans faizi üzerinden işlemiş faiz miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme ile davanın tamamen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. ÖZTÜRK N. ŞATIR A. ALBAYRAK E. MİRİCİ Z. GÖZÜTOK
BİLGİ : Bu konu hakkındaki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10 Mayıs 2017 tarihli Kararı için bkz.
FAİZ ALACAĞI, ASIL ALACAK İÇİN ÖNGÖRÜLEN ZAMANAŞIMI SÜRESİNE TABİDİR.
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/903
KARAR NO : 2017/2675
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 27/10/2015
Numarası : 2014/133 - 2015/793
Davacı : A. Paz. Tur. İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti. Vek. Av. S.B.
Davalı : SS Y. Konut Yapı Kooperatifi Vek. Av. M.T.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle hükmedilen kâr kaybı alacağı ile ilgili davanın açıldığı tarihten o davada hükmedilen alacak ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin tahsili için yapılan ilâmlı icra takibi tarihine kadar gerçekleşen işlemiş temerrüt faizi alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece ıslahla artırılan miktar da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı iş sahibi vekili süresinde verdiği davaya cevap dilekçesinde; diğer savunmaları yanında alacağın 818 sayılı BK'nın 126/son ve 6098 sayılı TBK'nın 147/6 maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımına tabî olup bu süre geçtiğinden zamanaşımı def'inde bulunarak davanın zamanaşımı yönünden de reddi istemiştir.
Dava konusu olan faiz alacağı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, alacağın fer'i niteliğinde olduğundan 818 sayılı BK'nın 131 ve 6098 sayılı TBK'nın 152. maddeleri gereğince asıl alacak için öngörülen zamanaşımı süresine tabidir. Faiz alacağı asıl alacakla ilgili daha önce borçlu usulen temerrüde düşürülmemiş ise ve kesin vade yoksa dava tarihi itibariyle temerrüt gerçekleşeceğinden o tarihte muaccel olur ve zamanaşımı süresi de bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava konusu alacağın aslı olan kâr kaybı alacağı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından faiz alacağıda asıl alacakla ilgili davanın açıldığı 22.03.2002 tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 126/4 ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın 147/6. maddesi hükümlerine göre zamanaşımı süresi 5 yıldır. Ancak faiz asıl alacağa bağlı olarak zaman içinde işlemeye devam eden asıl alacağın fer'isi olmakla birlikte asıl alacaktan farklı bir alacaktır. Bunun sonucu olarak zamanaşımına kadar son işlemlerden geriye doğru zamanaşımı süresi kadar işleyen faiz zamanaşımına uğramasa da daha eski döneme ait işleyen faiz alacağı zamanaşımına uğrar (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 30.06.2008 tarih 17707/10112 E.K. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 13.12.2004 gün 2004/8635-19327 E.K. sayılı ilamları). Bu haliyle davanın açıldığı 27.02.2014 tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürenin başlangıcı 27.02.2009 tarihinden önceki dönemde işleyen faiz alacağı zamanaşımına uğramış ise de 27.02.2009 tarihinden bu davanın açıldığı tarihe kadar gerçekleşen 5 yıllık döneme ait faiz alacağı zamanaşımına uğramamıştır.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişiden 27.02.2009 tarihinden icra takibinin yapıldığı 30.01.2014 tarihine kadar (30.01.2014 icra takip tarihinden işlemiş faizle ilgili bu davanın açıldığı 27.02.2014 tarihine kadar geçen süredeki faiz alacağı icra dosyasında talep edilmiş olduğundan) halen aslı ödenmemiş kâr kaybı alacağı ile ilgili davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu 12/3 maddesi gereğince her çeşit imar ve inşa işleri ticari iş sayılacağından 3095 sayılı kanunun 2/II maddesi hükmünce değişen oranlarda avans faizi üzerinden işlemiş faiz miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme ile davanın tamamen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. ÖZTÜRK N. ŞATIR A. ALBAYRAK E. MİRİCİ Z. GÖZÜTOK
BİLGİ : Bu konu hakkındaki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10 Mayıs 2017 tarihli Kararı için bkz.