KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

GÖREV HUSUSU ESAS HÜKÜMLE BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLMİŞ VE DAİRE İLAMLARINDA AÇIKÇA DEĞİNİLMEMEKLE DERECETTAN GEÇİP KESİNLEŞTİĞİNDEN GÖREVSİZLİK KARARI VERİLEMEZ

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/3573
Karar No      : 2023/3615

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 20.06.2023
SAYISI                                 : 2022/460 E., 2023/253 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Halkkent Projesi kapsamında davacıların üye oldukları kooperatifçe, proje kapsamında inşaatlar yapılarak 1999 yılında hak sahiplerine daireler teslim edildiğini ancak tapularının verilmediğini, belediye ile kooperatif arasında anlaşmazlık çıkması üzerine davalı yanca vefa hakkı kullanılarak taşınmaz tapularının iptali ile belediye adına tesciline karar verildiğini, 2000 yılında inşaatların bittiğini, müvekkilleri tarafından kooperatife ödemeler yapıldığını ve kooperatif tarafından tapuları almaya hak kazandıklarına ilişkin yazılar verildiğini, davacıların üyesi bulundukları S.S. Yeni Adana Kırmızı Kent Konut Yapı Kooperatifi'nin tüm aktifi ve pasifi ile birlikte tasfiyesiz olarak davalıya devredildiğini belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davalının devralmış olduğu ve davacıların üyesi bulundukları kooperatif kayıtlarında görünen ve davacılara teslim edilen taşınmazların tapu kaydının davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19/07/2016 tarihli ve 2015/395 Esas, 2016/423 Karar sayılı kararı ile alınan bilirkişi raporu gereğince, davacıların vefa hakkına ilişkin iptal edilen gayrimenkullerin tapu kayıtlarını bildirdiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi, belge kayıt bulunamadığı, tapu kayıtlarında 01.03.1989 tarih ve 1544 yevmiye no ile 10 yıl müddetle vefa haklarının konulduğunun anlaşıldığı buna göre tapu iptali ve tescil talep etme koşulları davacılar lehine gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (6). Hukuk Dairesinin 10.02.2022 tarihli ve 2021/6161 Esas, 2022/729 Karar sayılı kararıyla davacıların sunduğu kat irtifak tapu senedi örnekleri, davalıya devrolunan kooperatif ve/veya yüklenici şirketçe verildiği iddiasıyla örnekleri sunulan adi yazılı belgeler ve borcu yoktur belgeleri, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, SS Yeni Adana Kırmızıkent Konut Yapı Kooperatifine ait üye kayıt defteri, davacıların talep ettiği bağımsız bölümlerin açıkça belirtilmesi suretiyle dosyaya celbi gereken tüm tapu kayıtlarının geldi, gittileri ile birlikte tedavüllü örneği, tahsilat makbuzu ve senetler, dava konusu taşınmazları kapsayan protokol, devir ve diğer belediye kayıtları, davacıların ödediklerini iddia ettikleri emlak vergisi ödemelerine dair belediye kayıtları, devrolunan kooperatif kayıtları ve ticaret sicil kayıtları birlikte taraflarca gösterilen ve celbi istenen tüm deliller birlikte değerlendirilerek, gerektiğinde mahallinde keşif ile kooperatifler konusunda uzman ve hesap uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, davacıların kooperatif üyesi olarak kooperatife karşı edimlerini yerine getirip getirmediklerinin tespiti, davalı tarafça bakiye alacak kaldığı ve bir kısım davacıların hak sahibi olmadığı savunması da gözetilerek yapılacak araştırma ve sonucuna uygun karar verilmesi hususunda hükmün temyiz eden davacılar yararına bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozma ilamına karşı davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay (6). Hukuk Dairesinin 10.10.2022 tarihli ve 2022/3424 Esas, 2022/4640 Karar sayılı kararıyla karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların kooperatif üyesi olduğundan bahisle üyelik hakkına dayanarak bu davayı açtığı, uyuşmazlığın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunundan kaynaklandığı, aynı Kanunun 99. maddesi hükmü gereğince bu kanundan kaynaklanan davaların ticari dava sayılacağı, TTK 'nun 5/1. maddesine göre ticari davalara ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu, Yargıtay ilamından dosyanın kooperatifler konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması gerektiğinin belirtildiği, aynı konuda aynı taşınmazların bulunduğu diğer kooperatif üyelerinin açtığı davada verilen kararın istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davanın kooperatifler hukukundan kaynaklı olması nedeniyle ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin belirtildiği, her ne kadar kooperatif kapatılmış ise de kooperatifin tüm alacakları ve borçları davalıya devredildiği, görevin kamu düzeninden olduğu ve yargılamanın tüm aşamasında resen gözetilmesi gerektiği ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2’nci maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesine özetle; mahkemece verilen usulden ret kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli müktesep hak doğmuştur.

3. İlk derece mahkemesince verilen kararın temyizi üzerine Dairemizce işin esası ve davacılar vekilinin temyiz itirazları incelenerek, hükmün eksik araştırma nedeniyle davacılar yararına bozulmasına karar verildiği, bozma ilamına karşı davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin de reddedildiği, Yargıtay ilamlarında görev hususuna açıkça değinilmediği anlaşılmıştır. Kamu düzeninden olup da yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken, Yargıtay'ca da kanun yolu aşamasında resen değerlendirilen görev hususu, esas hükümle birlikte değerlendirilmiş ve Dairemiz ilamlarında açıkça değinilmemekle görev hususu derecettan geçerek, kesinlik kazanmıştır. İlk derece mahkemesince 17/01/2023 tarihli celsede bozma ilamına uyulmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğundan ve artık bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerektiğinden, mahkemece işin esası incelenerek uyulan bozma gereğince yapılacak araştırma ve sonucuna uygun karar verilmesi yerine yazılı şekilde usulden ret kararı verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

01/11/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan             Üye                   Üye                       Üye                     Üye
Murat Kıyak       Birol Soner       Belkıs Karakaş      Özcan Turan       Mahmut Coşkun