
HAMİLİN DOSYA ALACAĞINI SON CİRANTAYA TEMLİK ETMESİ BONODAKİ DİĞER BORÇLULARI MÜTESELSİL SORUMLULUK ESASI GEREĞİ BORÇTAN KURTARMAZ.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/5914
KARAR NO : 2024/10850
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 16/07/2024
NUMARASI : 2024/756 - 2024/1245
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı ile davalı/3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Yeliz Aziz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra, ciranta Ömer S. tarafından icra müdürlüğüne yapılan başvuru ile, takip alacaklısı ile ciranta arasında yapılan 14.12.2023 tarihli arabuluculuk tutanağı ve aynı tarihli devir beyanı başlıklı belge sunularak, taraflar arasındaki temel ilişkinin sözleşmeden dönme yoluyla feshi nedeniyle takip konusu alacağın ciranta Ömer S.’a geçtiğini ileri sürerek adı geçen cirantanın takip dosyasına alacaklı olarak eklenmesinin, mevcut alacaklı K. ... A.Ş.’nin ise taraf kaydının silinmesinin istendiği, icra müdürlüğünün 12.01.2024 tarihli kararıyla talebin kabul edilmesi üzerine takip borçluları keşideci E. ... A.Ş., lehtar ciranta Hüseyin G. ve ciranta Yiğit G.’nun icra mahkemesine yaptıkları başvuru ile, takip dosyası alacağının, alacaklı tarafından borçlu cirantaya temlikinin itfa sonucunu doğurduğunu ve bu suretle kambiyo takibinin bu itfa ile sona erdiğini, söz konusu takip bakımından alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, bu nedenlerle ciranta tarafından alacaklı sıfatıyla kambiyo takibine devam edilemeyeceğini belirterek takibin iptalini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesince, takip dosya alacağının tüm feriyle birlikte borçlu cirantaya temlikinin itfa sonucunu doğuracağı ve itfayla takibin son bulması nedeniyle aynı takipte alacaklı ve borçlu sıfatı birleşen ciranta tarafından takibe devam edilemeyeceğinden bahisle istemin kabulü ile takibin iptaline hükmedildiği, kararın şikayet edilenler Ömer S. ve K. ... A.Ş. tarafından istinaf edilmesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince, takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edilmesi nedeniyle İİK’nın 71. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğine işaret edildikten sonra, TBK’nın 135. maddesi gereğince alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle borcun sona erdiği, takip konusu alacağı devralan cirantanın artık aynı takip dosyasında takibe devam edemeyeceği belirtilerek, istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, kararın adı geçenler tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
TTK’nın 778/1-d maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 713. maddesine göre, bono bedeli ödenmemişse hamil, düzenleyene ve cirantalara başvurabilir. Aynı Kanun’un 724. maddesi gereğince de, kambiyo senetlerinde “müteselsil borçluluk” esası olup, senette imzası bulunan herkes, hamile karşı müteselsilen sorumludur (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Güncelleştirilmiş 12. Baskı, Ankara 2006, Sayfa 70).
Keşideciden başlayarak, lehtar ile ciro silsilesindeki her ciranta ve eğer mevcutsa bunların avalistleri kendilerinden sonra gelenlere karşı senedin ödeneceğini garanti etmişlerdir. Bu garanti, garanti sözleşmesi anlamında değil, bir kambiyo hukuku sorumluluğudur. Senet bedeli ödenmezse, sorumluluk zinciri içinde bulunan her şahıs, kendisinin üstünde yer alan kişilerden senet bedeli ile faiz ve komisyon gibi eklerini talep edebilir (Poroy/Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15. Bası, İstanbul 2001, Sayfa 179). Diğer bir anlatımla hamil, müracaat borçlularının borçlanmalarındaki sıraya bakmaksızın, her birine veya bunlardan bazılarına, yahut hepsine birden müracaat edebilir.
Hak sahibi hamilin, müteselsil sorumluluk esaslarına göre, borçlulardan birine müracaat ederek hakkını almasından sonra, ödeyen kişi, kendisi ile aynı sıfatı haiz olarak aynı sorumluluk seviyesinde bulunan diğer borçlulara müracaat edebilir.
Somut uyuşmazlıkta; takip dayanağı bononun incelenmesinde, E. ... A.Ş.’nin keşideci olduğu senedin, lehtar Hüseyin G.’nun cirosu ile Yiğit G.’ya, adı geçenin cirosu ile Ömer S.’a, Ömer S.’ın cirosuyla da takip alacaklısı hamil K. ... A.Ş.’ye geçtiği, alacaklı K. ... A.Ş. tarafından kendisinden önceki tüm cirantalar ve keşideci hakkında kambiyo takibine başlandığı, takibin tüm borçlular yönünden kesinleşmesinden sonra alacaklıdan önceki ciranta Ömer S.’ın, 20.12.2023 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, İstanbul Arabuluculuk Bürosunun 2023/138076 numaralı dosyasından düzenlenen 14.12.2023 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağı ile aynı tarihli ek devir beyanı başlıklı belge gereğince takip konusu alacağın Ömer S.’a geçtiğinden bahisle kendisinin takibe alacaklı olarak eklenmesini ve K. ... A.Ş.’nin dosyadan silinmesini istediği, müdürlüğün 12.01.2024 tarihli kararı ile talebin kabul edildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan bu durum karşısında; ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı ve takibin tüm borçlular yönünden kesinleştiği dikkate alındığında, yetkili hamil olan alacaklı K. ... A.Ş. ile kendisinden önceki ciranta Ömer S.’ın arasındaki takip konusu senedin verilmesine neden olan ilişkinin feshedilmesi nedeniyle alacaklının, dosya alacağını ciranta Ömer S.’a devretmesinden sonra, adı geçen cirantanın, alacaklının tüm haklarına sahip olduğunun, kendisinden önce bonoda yer alan diğer cirantalar ve keşidecinin de, devralana karşı müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Bir başka anlatımla hamil K. ... A.Ş.’nin, dosya alacağını son ciranta Ömer S.’a temlik etmesi, bonodaki diğer borçluları "müteselsil sorumluluk" esası gereği borçtan kurtarmaz ve bu durum karşısında sadece Ömer S.’a karşı takibe devam edilemeyeceği tabi olup, diğer cirantalar yönünden alacaklılık ve borçluluk sıfatının birleştiğinden söz edilemez.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayet edilenler K. ... A.Ş. ile Ömer S.’ın temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 16.7.2024 tarih ve 2024/756 E. - 2024/1245 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 07.02.2024 tarih ve 2024/21 E. - 2024/151 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.12.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL G. HEYBET Dr. S. MUTTA A. AYAN Y. ÇİFTCİ
HAMİLİN DOSYA ALACAĞINI SON CİRANTAYA TEMLİK ETMESİ BONODAKİ DİĞER BORÇLULARI MÜTESELSİL SORUMLULUK ESASI GEREĞİ BORÇTAN KURTARMAZ.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/5914
KARAR NO : 2024/10850
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 16/07/2024
NUMARASI : 2024/756 - 2024/1245
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı ile davalı/3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Yeliz Aziz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra, ciranta Ömer S. tarafından icra müdürlüğüne yapılan başvuru ile, takip alacaklısı ile ciranta arasında yapılan 14.12.2023 tarihli arabuluculuk tutanağı ve aynı tarihli devir beyanı başlıklı belge sunularak, taraflar arasındaki temel ilişkinin sözleşmeden dönme yoluyla feshi nedeniyle takip konusu alacağın ciranta Ömer S.’a geçtiğini ileri sürerek adı geçen cirantanın takip dosyasına alacaklı olarak eklenmesinin, mevcut alacaklı K. ... A.Ş.’nin ise taraf kaydının silinmesinin istendiği, icra müdürlüğünün 12.01.2024 tarihli kararıyla talebin kabul edilmesi üzerine takip borçluları keşideci E. ... A.Ş., lehtar ciranta Hüseyin G. ve ciranta Yiğit G.’nun icra mahkemesine yaptıkları başvuru ile, takip dosyası alacağının, alacaklı tarafından borçlu cirantaya temlikinin itfa sonucunu doğurduğunu ve bu suretle kambiyo takibinin bu itfa ile sona erdiğini, söz konusu takip bakımından alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, bu nedenlerle ciranta tarafından alacaklı sıfatıyla kambiyo takibine devam edilemeyeceğini belirterek takibin iptalini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesince, takip dosya alacağının tüm feriyle birlikte borçlu cirantaya temlikinin itfa sonucunu doğuracağı ve itfayla takibin son bulması nedeniyle aynı takipte alacaklı ve borçlu sıfatı birleşen ciranta tarafından takibe devam edilemeyeceğinden bahisle istemin kabulü ile takibin iptaline hükmedildiği, kararın şikayet edilenler Ömer S. ve K. ... A.Ş. tarafından istinaf edilmesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince, takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edilmesi nedeniyle İİK’nın 71. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğine işaret edildikten sonra, TBK’nın 135. maddesi gereğince alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle borcun sona erdiği, takip konusu alacağı devralan cirantanın artık aynı takip dosyasında takibe devam edemeyeceği belirtilerek, istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, kararın adı geçenler tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
TTK’nın 778/1-d maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 713. maddesine göre, bono bedeli ödenmemişse hamil, düzenleyene ve cirantalara başvurabilir. Aynı Kanun’un 724. maddesi gereğince de, kambiyo senetlerinde “müteselsil borçluluk” esası olup, senette imzası bulunan herkes, hamile karşı müteselsilen sorumludur (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Güncelleştirilmiş 12. Baskı, Ankara 2006, Sayfa 70).
Keşideciden başlayarak, lehtar ile ciro silsilesindeki her ciranta ve eğer mevcutsa bunların avalistleri kendilerinden sonra gelenlere karşı senedin ödeneceğini garanti etmişlerdir. Bu garanti, garanti sözleşmesi anlamında değil, bir kambiyo hukuku sorumluluğudur. Senet bedeli ödenmezse, sorumluluk zinciri içinde bulunan her şahıs, kendisinin üstünde yer alan kişilerden senet bedeli ile faiz ve komisyon gibi eklerini talep edebilir (Poroy/Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15. Bası, İstanbul 2001, Sayfa 179). Diğer bir anlatımla hamil, müracaat borçlularının borçlanmalarındaki sıraya bakmaksızın, her birine veya bunlardan bazılarına, yahut hepsine birden müracaat edebilir.
Hak sahibi hamilin, müteselsil sorumluluk esaslarına göre, borçlulardan birine müracaat ederek hakkını almasından sonra, ödeyen kişi, kendisi ile aynı sıfatı haiz olarak aynı sorumluluk seviyesinde bulunan diğer borçlulara müracaat edebilir.
Somut uyuşmazlıkta; takip dayanağı bononun incelenmesinde, E. ... A.Ş.’nin keşideci olduğu senedin, lehtar Hüseyin G.’nun cirosu ile Yiğit G.’ya, adı geçenin cirosu ile Ömer S.’a, Ömer S.’ın cirosuyla da takip alacaklısı hamil K. ... A.Ş.’ye geçtiği, alacaklı K. ... A.Ş. tarafından kendisinden önceki tüm cirantalar ve keşideci hakkında kambiyo takibine başlandığı, takibin tüm borçlular yönünden kesinleşmesinden sonra alacaklıdan önceki ciranta Ömer S.’ın, 20.12.2023 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, İstanbul Arabuluculuk Bürosunun 2023/138076 numaralı dosyasından düzenlenen 14.12.2023 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağı ile aynı tarihli ek devir beyanı başlıklı belge gereğince takip konusu alacağın Ömer S.’a geçtiğinden bahisle kendisinin takibe alacaklı olarak eklenmesini ve K. ... A.Ş.’nin dosyadan silinmesini istediği, müdürlüğün 12.01.2024 tarihli kararı ile talebin kabul edildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan bu durum karşısında; ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı ve takibin tüm borçlular yönünden kesinleştiği dikkate alındığında, yetkili hamil olan alacaklı K. ... A.Ş. ile kendisinden önceki ciranta Ömer S.’ın arasındaki takip konusu senedin verilmesine neden olan ilişkinin feshedilmesi nedeniyle alacaklının, dosya alacağını ciranta Ömer S.’a devretmesinden sonra, adı geçen cirantanın, alacaklının tüm haklarına sahip olduğunun, kendisinden önce bonoda yer alan diğer cirantalar ve keşidecinin de, devralana karşı müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Bir başka anlatımla hamil K. ... A.Ş.’nin, dosya alacağını son ciranta Ömer S.’a temlik etmesi, bonodaki diğer borçluları "müteselsil sorumluluk" esası gereği borçtan kurtarmaz ve bu durum karşısında sadece Ömer S.’a karşı takibe devam edilemeyeceği tabi olup, diğer cirantalar yönünden alacaklılık ve borçluluk sıfatının birleştiğinden söz edilemez.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayet edilenler K. ... A.Ş. ile Ömer S.’ın temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 16.7.2024 tarih ve 2024/756 E. - 2024/1245 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 07.02.2024 tarih ve 2024/21 E. - 2024/151 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.12.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL G. HEYBET Dr. S. MUTTA A. AYAN Y. ÇİFTCİ