HESAPLANABİLİR OLMAYAN MAKUL SÜREYE İLİŞKİN KİRA BEDELİ ÜZERİNDEN İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2021/2202
KARAR NO : 2021/8058
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ : 20/01/2021
NUMARASI : 2018/3023 - 2021/115
DAVACI : M. İTHALAT İHRACAT VE OTOMOTİV TİCARET A.Ş. VEK. AV. M.V.S.
DAVALI : M. AÇIKHAVA REKLAMCILIK SAN. TİC. A.Ş. VEK. AV. M.D.
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2014/238 - 2018/463
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kiracı ile aralarında 07/06/2012 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereği 06/08/2013 tarihinde ödenmesi gereken yıllık 472.000 TL kira bedelinin davalı kiracı tarafından ödenmediğini, ödenmeyen kira alacağı için yapılan icra takibine davalı kiracının itiraz ettiğini ileri sürerek; icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı; kiralanan alanın 19/09/2013 tarihi itibariyle ilgili belediye tarafından kullanımının durdurulduğunu, kiralananın kullanılamaması nedeniyle kira borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, kiralananın 80 günlük kullanım süresi için ödenmesi gereken kira bedeli ile yeniden kiraya verilebilmesi için gereken bir aylık makul süre kira bedeli toplamı olan 142.246,58 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince; icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından hesap edilebilecek durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda; davalı kiracının (borçlunun) itirazında haksız olduğu kabul edilmiş ise de, makul süreye ilişkin alacağın süresi ve buna bağlı olarak kira parasının miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiği, takip tarihi itibariyle davalı tarafından hesaplanabilir ve likit bir alacağın söz konusu olmadığının kabulü gerekir. Buna göre, mahkemece; davacının icra inkâr tazminatı istemi değerlendirilirken muaccel hale gelmiş kira bedelleri üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, hesaplanabilir olmayan makul süreye ilişkin kira bedeli üzerinden de icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) nolu bendinin çıkartılarak yerine, “2- 103.452,06TL kira bedeli alacağının %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. DUMAN H. KANIK E. ATEŞ Ö. KERKEZ İ. ULUKUL
HESAPLANABİLİR OLMAYAN MAKUL SÜREYE İLİŞKİN KİRA BEDELİ ÜZERİNDEN İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2021/2202
KARAR NO : 2021/8058
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ : 20/01/2021
NUMARASI : 2018/3023 - 2021/115
DAVACI : M. İTHALAT İHRACAT VE OTOMOTİV TİCARET A.Ş. VEK. AV. M.V.S.
DAVALI : M. AÇIKHAVA REKLAMCILIK SAN. TİC. A.Ş. VEK. AV. M.D.
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2014/238 - 2018/463
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kiracı ile aralarında 07/06/2012 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereği 06/08/2013 tarihinde ödenmesi gereken yıllık 472.000 TL kira bedelinin davalı kiracı tarafından ödenmediğini, ödenmeyen kira alacağı için yapılan icra takibine davalı kiracının itiraz ettiğini ileri sürerek; icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı; kiralanan alanın 19/09/2013 tarihi itibariyle ilgili belediye tarafından kullanımının durdurulduğunu, kiralananın kullanılamaması nedeniyle kira borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, kiralananın 80 günlük kullanım süresi için ödenmesi gereken kira bedeli ile yeniden kiraya verilebilmesi için gereken bir aylık makul süre kira bedeli toplamı olan 142.246,58 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince; icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından hesap edilebilecek durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda; davalı kiracının (borçlunun) itirazında haksız olduğu kabul edilmiş ise de, makul süreye ilişkin alacağın süresi ve buna bağlı olarak kira parasının miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiği, takip tarihi itibariyle davalı tarafından hesaplanabilir ve likit bir alacağın söz konusu olmadığının kabulü gerekir. Buna göre, mahkemece; davacının icra inkâr tazminatı istemi değerlendirilirken muaccel hale gelmiş kira bedelleri üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, hesaplanabilir olmayan makul süreye ilişkin kira bedeli üzerinden de icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) nolu bendinin çıkartılarak yerine, “2- 103.452,06TL kira bedeli alacağının %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. DUMAN H. KANIK E. ATEŞ Ö. KERKEZ İ. ULUKUL