KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

İFLAS KARARINA İLİŞKİN BOZMADAN SONRA YENİDEN VE MÜMKÜN OLDUĞUNCA KARAR TARİHİNE EN YAKIN TARİH ESAS ALINARAK DEPO EMRİ DÜZENLENMELİDİR.

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/3043
Karar No      : 2023/3126

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 25.05.2023
SAYISI                                 : 2023/527 E., 2023/625 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen iflas davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için iflas takibi başlattıklarını, borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ döndüğünü, bunun üzerine borçlunun ticaret sicilde kayıtlı adresine TK 35. maddesi gereğince tebligat yapıldığını, davalının takibe itiraz etmediğini, şirketin ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresinde faaliyette olmaması nedeniyle aciz halinde bulunduğunu ileri sürerek davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; ödeme emrinin müvekkili şirkete usul ve yasaya aykırı bir şekilde tebliğ edildiğini, maddi olarak borçlu bulunmayan müvekkilinin şekli olarak borçlu gösterilmeye çalışıldığını, müvekkilinin son döneme kadar kullandığı makinelerin davacıya ait olduğunu, müvekkili şirketin iflas durumunda olmadığını, davacıya karşı müvekkilinin alacaklarına istinaden alacak davası ve icra takibine ilişkin menfi tespit davasının ikame edileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.01.2019 tarihli ve 2018/413 Esas, 2019/76 Karar sayılı kararıyla; kesinleşen takibe ve usulüne uygun düzenlenip tebliğ edilen depo kararına rağmen davalı şirket tarafından depo emrinde belirlenen borcun ödenmediği gerekçesiyle İİK.nın 156/2. fıkrası gereğince davalının iflasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2021 tarih ve 2019/1317 Esas, 2021/1172 Karar sayılı kararıyla; davalı şirkete ödeme emrinin tebliği için Ticaret Sicil kaydındaki adresine çıkarılan tebligatın Tebligat Kanunun 35.maddesi ve yönetmeliğin ilgili hükümleri gereğince usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmediği, iflas davası açılabilmesi için iflas ödeme emrinin borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiği, mahkemece bu hususun resen dikkate alınması gerekirken davalı savunmasına rağmen değerlendirilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2021 tarih ve 2019/1317 Esas, 2021/1172 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.01.2023 tarih ve 2021/6536 Esas, 2023/223 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesi kararı; ödeme emrinin tebliği davalı şirketin ticaret sicil adresine yapıldığı, mazbataya adreste başka bir şirketin olduğu ibaresinin düşüldüğü, davalı şirkete yapılan ödeme emri tebliği usulüne uygun olduğu, davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak, davalının kesinleşen takibe ve usulüne uygun depo emrine rağmen borcunu ödemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının iflasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, mazbatada bozma kararında belirtilen ibarenin olmadığını, davanın reddi gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 Uyuşmazlık, İİK 154. maddesinde düzenlenen İflas yolu ile başlatılan icra takibine karşı, itiraz olunmaması nedeniyle borçlu şirketin iflasının İİK ‘nun 156. maddesi gereğince istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İcra İflas Kanununun 154 ve devamı maddeleri, 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 31. ve 35. maddeleri

3. Değerlendirme

İlk derece mahkemesi iflas kararının istinaf mahkemesince kaldırıldığı, istinaf mahkemesi kararının ise temyizen bozulduğu dikkate alınarak, bozmadan sonra yeniden ve mümkün olduğunca, karar tarihine en yakın tarih esas alınarak depo emri düzenlenmelidir. Alacağın esas ve eklentileri hesaplattırılıp, buna göre bulunacak miktar üzerinden depo emri verilmeli ve bu miktarın 7 gün içinde depo edilmemesi halinde iflasa karar verileceği ihtarını içermelidir. Ayrıca depo emrinde, asıl alacak, faiz vekalet ücreti ve diğer giderlerin ayrı ayrı gösterilmesi ve depo edilecek vezne veya hesabın gösterilmesi gerekir. Somut olayda, özellikle bozmadan sonra karar tarihine en yakın tarihe göre borç kalemleri ayrı ayrı belirtilmeden çıkarılan depo emri İİK'nın 158. maddesi hükmüne uygun olmadığından verilen iflas kararı yerinde görülmeyerek kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.          Üye                       Üye                    Üye                       Üye
Birol Soner         Belkıs Karakaş      Hasan Kaya       Ömer Kızılkaya     Mahmut Coşkun