İHALENİN FESHİ TALEBİNDE HARCIN YATIRILMAMASI HALİNDE DOSYA İŞLEMDEN KALDIRILIR ANCAK PARA CEZASINA HÜKMEDİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/5664
Karar No : 2023/7602
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 18.05.2023
SAYISI : 2023/648 - 2023/1001
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi/3.kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Semiha Uyar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İhalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, Mahkemece; şikayetin nispi harç yatırılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ve şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %1’i oranında para cezasına karar verildiği, şikayetçi tarafından, iş bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar bahsi geçen Kanunun 134. maddesinde düzenlenmiştir.
İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken, 2004 sayılı İİK’nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2022 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile ihalenin feshi talepli davayı “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin" açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır.
Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır.
Ayrıca 7343 sayılı Kanunun 27/5. maddesi ile davayı “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler" açması halinde teminat gösterme zorunluğu da getirilmiştir. İlgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır.
Somut olayda, ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçi, satış isteyen alacaklı ya da borçlu olmayıp, pey sürmek suretiyle de ihaleye iştirak etmemiştir.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler çerçevesinde; şikayetçiden davayı açarken ihale bedeli üzerinden nispi harç alınması ve şikayetçinin ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat göstermesi gerekmektedir.
Harçlar, 492 sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açılırken harç yatırılması şartı, HMK'nın 114. maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir. Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir.
Kanunun "Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi" başlıklı 30. maddesi " Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu (HMK. md.150 ) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." hükmünü içermektedir.
HMK'ya göre bir şartın tamamlatılması, Mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür. Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz.
Somut olayda, her ne kadar mahkemece, 20.01.2023 tarihli tensip zaptının 19. bendinde nispi harç ile ilgili olarak bir sonraki duruşma gününe kadar yasaya uygun şekilde süre verilmiş ve harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılacağı ve devamında davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine yönelik usulüne uygun ihtar yapılmış ise de harcın yatırılmaması halinde davanın “dava şartı yokluğundan usulden reddi ile şikayetçi aleyhine para cezasına” hükmedilmesi isabetsizdir. Mahkemece yapılması gereken harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar vermektir. Bu durumda para cezasına da hükmedilemeyeceği tabiidir.
O halde, Mahkemece, harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tesis edilen hüküm isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca Mahkemece harcın yatırılması halinde İİK'nın değişik 134. maddesi uyarınca ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılması gerektiği de gözden kaçırılmamalıdır.
SONUÇ:
Yukarıda yazılı nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 18.05.2023 tarih ve 2023/648 E. 2023/1001 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23/02/2023 tarih ve 2023/42 E. 2023/223 K. sayılı kararının re'sen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL N. ŞİMŞEK M. ÇAMUR S. ÖZTEMİZ Y. ÇİFTCİ
(M)
Üye Nebahat Şimşek Karşı Oy Yazısı:
İcra İflas Kanununda şikayet ve şartları başlığı altında yer alan, şikayetin yargılama usullerine dair 18. maddesinde İcra Mahkemesine arz edilen hususların ivedi işlerden sayıldığı belirtilerek 3. fıkrada aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesinin icra davasının açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder, duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir … açık hükmü yer almaktadır.
İhalenin feshi istemi İcra Müdürünün yaptığı ihale işlemine yönelik şikayet olup, dava prosedürüne değil İcra İflas Kanunundaki şikayet prosedürüne tabiidir. İcra İflas Kanununda şikayet yargılama usulü açıkça düzenlendiğinden HMK’da yer verilen dava şartı tamamlanması, müracaata bırakma, yenileme vs. müesseselerin uygulanması söz konusu olamaz. Kaldı ki, yasal düzenlemenin amacı da zaten ivedi olması gereken icra yargılamasının ihalenin feshi davalarında daha da ivedileştirilmesi, ihalenin kesinleşmesinin gereksiz önüne geçilmesini, engellemektir.
Bu durumda istinaf incelemesinin, İİK 18 maddesi, dosya içeriği ve yasal düzenlemenin gerçek maksadı göz önünde tutularak yapıldığı, İcra Mahkemesinde dava prosedürünün uygulanmayacağı, dava koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması görüşünde olduğumdan çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 21.11.2023
Üye
Nebahat Şimşek
İHALENİN FESHİ TALEBİNDE HARCIN YATIRILMAMASI HALİNDE DOSYA İŞLEMDEN KALDIRILIR ANCAK PARA CEZASINA HÜKMEDİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/5664
Karar No : 2023/7602
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 18.05.2023
SAYISI : 2023/648 - 2023/1001
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi/3.kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Semiha Uyar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İhalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, Mahkemece; şikayetin nispi harç yatırılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ve şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %1’i oranında para cezasına karar verildiği, şikayetçi tarafından, iş bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar bahsi geçen Kanunun 134. maddesinde düzenlenmiştir.
İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken, 2004 sayılı İİK’nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2022 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile ihalenin feshi talepli davayı “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin" açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır.
Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır.
Ayrıca 7343 sayılı Kanunun 27/5. maddesi ile davayı “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler" açması halinde teminat gösterme zorunluğu da getirilmiştir. İlgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır.
Somut olayda, ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçi, satış isteyen alacaklı ya da borçlu olmayıp, pey sürmek suretiyle de ihaleye iştirak etmemiştir.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler çerçevesinde; şikayetçiden davayı açarken ihale bedeli üzerinden nispi harç alınması ve şikayetçinin ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat göstermesi gerekmektedir.
Harçlar, 492 sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açılırken harç yatırılması şartı, HMK'nın 114. maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir. Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir.
Kanunun "Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi" başlıklı 30. maddesi " Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu (HMK. md.150 ) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." hükmünü içermektedir.
HMK'ya göre bir şartın tamamlatılması, Mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür. Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz.
Somut olayda, her ne kadar mahkemece, 20.01.2023 tarihli tensip zaptının 19. bendinde nispi harç ile ilgili olarak bir sonraki duruşma gününe kadar yasaya uygun şekilde süre verilmiş ve harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılacağı ve devamında davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine yönelik usulüne uygun ihtar yapılmış ise de harcın yatırılmaması halinde davanın “dava şartı yokluğundan usulden reddi ile şikayetçi aleyhine para cezasına” hükmedilmesi isabetsizdir. Mahkemece yapılması gereken harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar vermektir. Bu durumda para cezasına da hükmedilemeyeceği tabiidir.
O halde, Mahkemece, harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tesis edilen hüküm isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca Mahkemece harcın yatırılması halinde İİK'nın değişik 134. maddesi uyarınca ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılması gerektiği de gözden kaçırılmamalıdır.
SONUÇ:
Yukarıda yazılı nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 18.05.2023 tarih ve 2023/648 E. 2023/1001 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23/02/2023 tarih ve 2023/42 E. 2023/223 K. sayılı kararının re'sen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL N. ŞİMŞEK M. ÇAMUR S. ÖZTEMİZ Y. ÇİFTCİ
(M)
Üye Nebahat Şimşek Karşı Oy Yazısı:
İcra İflas Kanununda şikayet ve şartları başlığı altında yer alan, şikayetin yargılama usullerine dair 18. maddesinde İcra Mahkemesine arz edilen hususların ivedi işlerden sayıldığı belirtilerek 3. fıkrada aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesinin icra davasının açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder, duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir … açık hükmü yer almaktadır.
İhalenin feshi istemi İcra Müdürünün yaptığı ihale işlemine yönelik şikayet olup, dava prosedürüne değil İcra İflas Kanunundaki şikayet prosedürüne tabiidir. İcra İflas Kanununda şikayet yargılama usulü açıkça düzenlendiğinden HMK’da yer verilen dava şartı tamamlanması, müracaata bırakma, yenileme vs. müesseselerin uygulanması söz konusu olamaz. Kaldı ki, yasal düzenlemenin amacı da zaten ivedi olması gereken icra yargılamasının ihalenin feshi davalarında daha da ivedileştirilmesi, ihalenin kesinleşmesinin gereksiz önüne geçilmesini, engellemektir.
Bu durumda istinaf incelemesinin, İİK 18 maddesi, dosya içeriği ve yasal düzenlemenin gerçek maksadı göz önünde tutularak yapıldığı, İcra Mahkemesinde dava prosedürünün uygulanmayacağı, dava koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması görüşünde olduğumdan çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 21.11.2023
Üye
Nebahat Şimşek