KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

İHTİYARİ ARABULUCULUĞA BAŞVURMAK, İİK 284 HÜKMÜNDE BELİRLENEN BEŞ YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREYİ KESMEZ.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/126
Karar No      : 2023/6211

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Konya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 11.10.2022
SAYISI                                 : 2022/344 E., 2022/294 K.

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen karar hakkında yapılan istinaf incelemesi sonucunda, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince istinaf taleplerinin esastan reddine dair verilen karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Ali Y.'ten alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine Konya 6. İcra Müdürlüğü'nün 2015/9380 ve 2015/9381 sayılı dosyaları ile takip yapıldığını, takiplerin kesinleştiğini, borçlunun acz halinde olduğunu, davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkul kaydına eşi olan diğer davalı adına 25.03.2014 tarihinde ipotek tesis edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki ipotek işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Ali Y. vekili verdiği cevap dilekçesinde; ipoteğin 2014 yılında haciz işlemlerinin ise 2015 tarihinde gerçekleştiğini, davanın 1 yıllık zamanaşımı nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, yapılan işlemlerin muvazaalı olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Gülsüm Y. vekili cevap dilekçesinde; borçlunun aciz durumunda olmadığını, zamanaşımının söz konusu olduğunu, yapılan işlemde muvazaa olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.07.2020 tarihli ve 2019/140 E., 2020/128 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar aleyhine davalı Gülsüm Y. vekili ve davalı Ali Y. vekili istinaf talebinde bulunmuş, Konya BAM 3. Hukuk Dairesinin 27.10.2020 gün, 2020/881 E, 2020/962 K sayılı kararı ile "...davalıların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine" karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Ali Y. vekili ve davalı Gülsüm Y. vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 21.01.2022 tarihli, 2021/15338 Esas ve 2022/937 Karar sayılı ilamı ile;

".... Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da, 06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’ya 5/A maddesi ile, getirilen düzenleme ile, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ticari davalarda zorunlu arabuluculuğa başvurma 01/01/2019 tarihi itibari ile yürürlüğe girmiş olup, ticari davalarda arabulucuya başvurma dava şartı olarak kabul edilmiştir.

6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu‟nun 5/(3) maddesi ile “asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin -“iş bölümü ilişkisi” olmayıp- görev ilişkisi” olduğu kabul edilmiş olduğundan, bundan böyle tasarrufun iptali davalarının asliye hukuk mahkemesi yerine ticaret mahkemesinde açılması halinde, ticaret mahkemesince -davalı tarafın iş bölümü itirazında bulunması beklenmeden- resen görevsizlik kararı verilmesi gerekecektir. Bu husus 6102 sayılı Kanun‟un yürürlüğe girmesinden sonraki dönemde yüksek mahkemece de bu konuya ilişkin içtihatlarda açıkça vurgulanmıştır. Kaldı ki İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı davalarda görevli mahkeme İİK'nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemeler olduğu da kanunda belirtilmiştir. Bu sebeple; tasarrufun iptali davaları ticari davalardan olmayıp arabuluculuğa başvurmak dava şartı olmadığı gibi, ihtiyari arabuluculuğa başvurmaya ise herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ancak ihtiyari arabuluculuğa başvurmak, İİK madde 284 de belirlenen 5 yıllık hak düşürücü süreyi kesmeyecektir.

Dava konusu tasarruf 25/03/2014 tarihinde yapılmış olup, iş bu dava ise İİK 284'de belirlenen 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 05/04/2019 tarihinde açılmıştır. İhtiyari arabuluculuğa başvurmak İİK'da belirlenen 5 yıllık hak düşürücü süreyi kesmeyeceğince Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince süresi içerisinde açılmayan davanın reddine ve davalılar lehine maktu vekalet ücretine yönelik hüküm kurulması gerekirken yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılamada; davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın terditli açıldığını, İİK 277 vd maddeleri hükmüne göre tasarrufun iptali, bunun mümkün olmaması halinde BK 19 gereğince tasarrufun muvazaalı olduğunun tespitine karar verilmesinin talep edildiğini, arabuluculuk dava şartının yeni getirilen bir düzenleme olması sebebi ile uygulamada tereddüt oluştuğunu hak düşürücü süreden ret kararının, adil yargılanma ilkesi ve hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılarca yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 2004 sayılı İcra İflas Kanun'un 277 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı, anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                     Üye                Üye                     Üye                    Üye
Kadri Özerdoğan     Ali Çolak       Yunus Yılmaz     Salim Küçük     Mehmet Arı