KADININ BOŞANMA DAVASININ REDDEDİLMESİ İLE ERKEĞİN KARŞI DAVASINDAKİ TALEPLER İSTENEBİLİR OLMAKTAN ÇIKTIĞINDAN KADIN LEHİNE VEKALET ÜCRETİ HÜKMEDİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/578
Karar No : 2023/3403
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 04.11.2022
SAYISI : 2022/180 E., 2022/1030 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, çalışmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çocuklarıyla ilgilenmediğini, kadını tehdit ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin anneye tevdiine, çocuklar yararına 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, erkeğe hakaret ettiğini, intihar eden kardeşlerinin ölümünden erkeği sorumlu tuttuğunu, ailesinin yönlendirmesiyle sürekli evi terk ettiğini, kocaya ve müşterek çocuklara şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini ileri sürerek kadının davasının reddine, müşterek çocukların velâyetinin babaya tevdiine, 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin kusurlu davranışını ispat edemediği; sıklıkla evi terk eden ve kardeşlerinin ölümünden kocayı sorumlu tutan kadının boşanmanın sebebini oluşturan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddine, erkeğin karşı davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin babaya tevdiine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine, erkek yararına yasal faiziyle birlikte 5.000,00 TL maddî tazminata karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve kendi davasının reddinin hatalı olduğunu, velâyetlerin anneye verilmesi gerektiğini, kendi nafaka ve tazminat taleplerinin reddi ve erkek yararına hükmedilen maddî tazminatın hatalı olduğu gerekçeleri ile kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların reddi, erkek yararına maddî tazminata hükmedilmesi ve velâyetler yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevî tazminat talebinin reddi ile lehine hükmedilen maddî tazminat miktarının hatalı olduğu gerekçeleri ile manevî tazminat talebinin reddi ile lehine hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından, erkeğe atfedilen vakıaların ispat edilemediği, bu durumda kadının asıl boşanma davasının reddi usul ve yasaya uygun olduğu, erkeğin ise karşı davasında boşanma istemi bulunmayıp, karşı dava; mühhasıran maddî ve manevî tazminat ile velâyet istemine ilişkin olduğu bu husus gözetilmeden erkeğin boşanma talebi varmış gibi karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine karar verilmesinin doğru olmadığı, ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesis edildiği, açıklanan sebeplerle, kadın vekilinin karşı davanın kabulüne yönelik istinaf isteminin kabulüne, bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karşı davanın reddine, karşı davada harç ve yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri üzerinden kadın yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kendi davasının reddinin hatalı olduğu, kadın tarafından bu hususun açıkça istinaf konusu yapılmadığı, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminatlar yönünden ikinci bir vekâlet ücretine hükmedilmesi, ikinci vekâlet ücretine hükmediliyorsa esas davanın reddine karar verilmişse lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kendi davasının reddi, vekâlet ücreti, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı -davacı erkek tarafından açılan davanın boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin olup olmadığı, bu hususun kadın tarafından açıkça istinaf edilip edilmediği, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi,166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Asıl dava kadının açtığı evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası, karşı dava ise erkeğin açtığı bağımsız maddî ve manevî tazminat davasıdır. İlk Derece Mahkemesince, kadının boşanma davasının reddine, erkeğin karşı davasının kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiş, tarafların karara karşı istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, erkeğe atfedilen vakıaların ispat edilemediği, bu durumda kadının asıl boşanma davasının reddinin usul ve yasaya uygun olduğu, erkeğin ise karşı davasında boşanma istemi bulunmayıp, karşı dava; mühhasıran maddî ve manevî tazminat ile velâyet istemine ilişkin olduğu, bu husus gözetilmeden erkeğin boşanma talebi varmış gibi karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kadın vekilinin karşı davanın kabulüne yönelik istinaf isteminin kabulüne, bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, erkeğin karşı davasının reddine, kadın yararına, reddedilen maddî ve manevî tazminatlar sebebiyle ayrı ayrı vekâlet ücreti ödenmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin davası her ne kadar bağımsız maddî ve manevî tazminat davası olsa da, kadının boşanma davasının ferisi niteliğinde talepler olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; kadın tarafından açılan boşanma davasının reddedilmesi ile erkeğin karşı davasındaki taleplerin istenebilir olmaktan çıktığı gözetildiğinde, kadın yararına, maddî ve manevî tazminatların reddi sebebiyle vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,
2. Davalı-davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A.Albayrak Doğan Rıza Sarıtaş Çetin Durak Harun Can Hatıran Alper
KADININ BOŞANMA DAVASININ REDDEDİLMESİ İLE ERKEĞİN KARŞI DAVASINDAKİ TALEPLER İSTENEBİLİR OLMAKTAN ÇIKTIĞINDAN KADIN LEHİNE VEKALET ÜCRETİ HÜKMEDİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/578
Karar No : 2023/3403
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 04.11.2022
SAYISI : 2022/180 E., 2022/1030 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, çalışmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çocuklarıyla ilgilenmediğini, kadını tehdit ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin anneye tevdiine, çocuklar yararına 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, erkeğe hakaret ettiğini, intihar eden kardeşlerinin ölümünden erkeği sorumlu tuttuğunu, ailesinin yönlendirmesiyle sürekli evi terk ettiğini, kocaya ve müşterek çocuklara şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini ileri sürerek kadının davasının reddine, müşterek çocukların velâyetinin babaya tevdiine, 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin kusurlu davranışını ispat edemediği; sıklıkla evi terk eden ve kardeşlerinin ölümünden kocayı sorumlu tutan kadının boşanmanın sebebini oluşturan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddine, erkeğin karşı davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin babaya tevdiine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine, erkek yararına yasal faiziyle birlikte 5.000,00 TL maddî tazminata karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve kendi davasının reddinin hatalı olduğunu, velâyetlerin anneye verilmesi gerektiğini, kendi nafaka ve tazminat taleplerinin reddi ve erkek yararına hükmedilen maddî tazminatın hatalı olduğu gerekçeleri ile kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların reddi, erkek yararına maddî tazminata hükmedilmesi ve velâyetler yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevî tazminat talebinin reddi ile lehine hükmedilen maddî tazminat miktarının hatalı olduğu gerekçeleri ile manevî tazminat talebinin reddi ile lehine hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından, erkeğe atfedilen vakıaların ispat edilemediği, bu durumda kadının asıl boşanma davasının reddi usul ve yasaya uygun olduğu, erkeğin ise karşı davasında boşanma istemi bulunmayıp, karşı dava; mühhasıran maddî ve manevî tazminat ile velâyet istemine ilişkin olduğu bu husus gözetilmeden erkeğin boşanma talebi varmış gibi karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine karar verilmesinin doğru olmadığı, ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesis edildiği, açıklanan sebeplerle, kadın vekilinin karşı davanın kabulüne yönelik istinaf isteminin kabulüne, bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karşı davanın reddine, karşı davada harç ve yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri üzerinden kadın yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kendi davasının reddinin hatalı olduğu, kadın tarafından bu hususun açıkça istinaf konusu yapılmadığı, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminatlar yönünden ikinci bir vekâlet ücretine hükmedilmesi, ikinci vekâlet ücretine hükmediliyorsa esas davanın reddine karar verilmişse lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kendi davasının reddi, vekâlet ücreti, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı -davacı erkek tarafından açılan davanın boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin olup olmadığı, bu hususun kadın tarafından açıkça istinaf edilip edilmediği, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi,166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Asıl dava kadının açtığı evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası, karşı dava ise erkeğin açtığı bağımsız maddî ve manevî tazminat davasıdır. İlk Derece Mahkemesince, kadının boşanma davasının reddine, erkeğin karşı davasının kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiş, tarafların karara karşı istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, erkeğe atfedilen vakıaların ispat edilemediği, bu durumda kadının asıl boşanma davasının reddinin usul ve yasaya uygun olduğu, erkeğin ise karşı davasında boşanma istemi bulunmayıp, karşı dava; mühhasıran maddî ve manevî tazminat ile velâyet istemine ilişkin olduğu, bu husus gözetilmeden erkeğin boşanma talebi varmış gibi karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kadın vekilinin karşı davanın kabulüne yönelik istinaf isteminin kabulüne, bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, erkeğin karşı davasının reddine, kadın yararına, reddedilen maddî ve manevî tazminatlar sebebiyle ayrı ayrı vekâlet ücreti ödenmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin davası her ne kadar bağımsız maddî ve manevî tazminat davası olsa da, kadının boşanma davasının ferisi niteliğinde talepler olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; kadın tarafından açılan boşanma davasının reddedilmesi ile erkeğin karşı davasındaki taleplerin istenebilir olmaktan çıktığı gözetildiğinde, kadın yararına, maddî ve manevî tazminatların reddi sebebiyle vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,
2. Davalı-davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A.Albayrak Doğan Rıza Sarıtaş Çetin Durak Harun Can Hatıran Alper