KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

KİRA SÖZLEŞMESİNİN ERKEN FESHİNDEN KAYNAKLI CEZAİ ŞART ALACAĞIN TESPİTİ DAVASININ USULDEN REDDİ DURUMUNDA DAVALI YARARINA MAKTU VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMELİDİR.

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/4349
Karar No      : 2024/2757

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 27.04.2023
SAYISI                                 : 2022/1609 E., 2023/634 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit ve alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; alacak talebinin kabulüne, tespit talebinin ise reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile imzaladığı 03.10.2013 tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinde, sürenin bitiminden evvel tek taraflı fesih halinde bir yıllık garanti edilen asgari kira bedelinin cezai şart olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının 30.10.2016 tarihinde kiralananı boşaltıp anahtarlarını teslim etmesi nedeniyle cezai şart bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürerek; bir yıllık garanti edilen asgari kira bedeli toplamı kadar cezai şart alacağı olduğunun tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 Euro cezai şartın 30.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca Euro üzerinden açılan döviz tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranları ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; alışveriş merkezinin yeterince cazip kılınmaması, artan maliyetler gibi sebeplerle sözleşmenin devamının mümkün olmadığını, kira sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, durumu gönderdiği ihtarname ile yazılı olarak davacıya bildirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin21.10.2021 tarihli ve 2020/866 E., 2021/811 K. sayılı kararıyla; indirimli kira tutarı esas alınarak %50 oranında tenkis yapılmak suretiyle davacının 21.774,00 Euro cezai şart alacağı olduğu, buna göre talep edilen 10.000,00 Euro cezai şarttan takdiren %50 oranında indirim yapılması gerektiğinden bahisle; davanın kısmen kabulüne, 5.000,00 Euro cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek ve kira sözleşmesinin (12.) maddesinde belirtilen bir aylık mevduat için geçerli Eurobor + %3'e eşit bir gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, cezai şart alacağı olduğunun tespitine ilişkin tespit davasının ise hukuki yarar bulunmadığından usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin18.03.2022 tarihli ve 2022/411 E., 2022/558 K. sayılı kararıyla; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 20.09.2022 tarihli ve 2022/4544 E., 2022/6776 K. sayılı ilamla; tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, son dönem iş yeri kira bedelinin 6.117,12 Eurıbor+ KDV olduğu, geçici olarak ödenen tutarın geçerli kira bedeli olarak dikkate alınmasının doğru olmadığı, İlk Derece Mahkemesince; aylık kira bedelinin 6.117,12 Euro olduğu gözetilerek buna göre hesaplanan cezai şart tutarı dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, ayrıca takdiri indirim oranı kısmi talebe uygulanarak taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuş, tarafların hükmedilen vekalet ücreti ve faize yönelik temyiz itirazları ve incelenmemiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; indirimsiz kira tutarı esas alındığında toplam cezai şart tutarının 73.406,40 Euro olduğu, sözleşmenin (12.) maddesinde kararlaştırılan bir aylık mevduat için geçerli Euribor+%3 oranında gecikme faizinin tacir olan tarafları bağladığı, bilirkişi raporu ile cezai şartın davalı şirketin sermayesini yitirmekle borca batık durumda olduğu belirlendiğinden takdiren %50 oranında tenkis yapılması gerektiği, buna göre davacının 36.703,20 Euro cezai şart alacağı olduğu, cezai şart alacağının tahsili ile birlikte toplam cezai şart tutarının tespiti davasının ise ayrıca tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, talepte bağlılık ilkesi gereğince ceza şartının tahsili davasının kabulü ile10.000 Euro ceza şartın dava tarihinden itibaren işleyecek bir aylık mevduat için geçerli Eurıbor+%3'e eşit bir gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ceza şart alacağına ilişkin tespit davasının reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; kısmi eda külli tespit davası şeklinde açılan benzer davaların daha önce Yargıtay denetiminden geçtiğini, tespit davasının reddinin hatalı olduğunu, usulden red bakımından maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, cezai şart tutarından yapılan %50 indirimin fahiş olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili; davacının dava dilekçesinde faizi, döviz hesaplarına işleyen azami faiz olarak bildirmesine rağmen Mahkemece Eurıbor+%3 şeklinde karar verildiğini, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen davacının cezai şart talep edemeyeceğini, feshin karşılıklı mutabakat ile yapıldığını, 17 mağazanın hepsine aynı sözleşme imzalatıldığından hükmün genel işlem koşulu olarak geçersiz olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin erken feshinden kaynaklı cezai şart alacağın tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları

2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi

3.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (Tarife) 7 inci maddesinin 2 nci fıkrası

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararının; bozma ilamında belirtilen hukuka esaslar gözetilerek verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarifenin 7 nci maddesi uyarınca; tespit davasının usulden reddi bakımından davalı yararına 5.500,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

3. 6100 sayılı Kanun'un medeni usul yargılamasına hakim ilkelerden olan tasarruf ilkesini düzenleyen 26 ncı maddesi uyarınca; hakim, talepten fazlasına yahut başka bir şeye hükmedemez. Buna göre davacı taraf, dava dilekçesinin talep sonucu kısmında cezai şartın "Bankalarca Euro Üzerinden Açılan Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz Oranı/Oranları” ile tahsilini talep etmesine rağmen, sözleşmenin (12.) maddesinde öngörülen gecikme faizine hükmedilmesi usul ve konuya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Tarafların sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan ve kira sözleşmesinin 12. Maddesinde belirtilen bir aylık mevduat için geçerli Eurıbor+%3'e eşit bir gecikme faizi" ifadesi çıkarılarak yerine "3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesine göre işletilecek faizi" ibaresinin, (6.) numaralı bendinde yer alan "40.758,88-TL nispi" ifadesi çıkarılarak yerine "5.500,00 TL maktu" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.           Üye                               Üye                        Üye               Üye
Filiz Pınarcı          Adviye Füsun Ayaz       Dr. Adem Aslan      Emir Ateş      İsmail Ulukul