KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASINDA DÖVİZ CİNSİ PARA YÖNÜNDEN DÖVİZ OLARAK TAHSİLE KARAR VERİLMESİ HATALI OLMUŞTUR.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/9765
Karar No      : 2024/632

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 26.09.2022
SAYISI                                 : 2021/1318 E., 2022/1854 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkek vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların arasında 2014 yılında açılan boşanma davasının reddedildiğini, 2015 yılında açılan boşanma davasından sonra davalının mal ve paraları mal kaçırma amacıyla devrettiğini, davalı adına edinilen 5741 ada 14 parsel 14 nolu mesken, 01 GS 5.3 plakalı araç ve banka hesaplarındaki para yönünden müvekkilinin katılma alacağının bulunduğunu belirterek; belirsiz alacak davası şeklinde açılan işbu davada, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, taraflar arasında 01.01.2002 tarihinden itibaren geçerli olan yasal mal rejimi gereğince edinilen malların tasfiyesi ile katılma alacağı olarak şimdilik 30.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın 09.11.2020 tarihli dilekçesinde; 07.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan 309.295,00 TL artı 444.305,90 USD katılma alacağının işleyecek yasal faizi ile tahsilini ve mal kaçırmak amacıyla çekilen 734.825,00 USD, 153.584,20 USD ve 38.590,00 TL'nin de paylaştırılmaya dahil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,            5741 ada 14 parsel 14 nolu bağımsız bölümün 24.04.2003 tarihinde davalı adına edinildiği, taşınmaz yönünden davalının 250.000,00TL katılma alacağı olduğu; 01 GS 5.3 plakalı aracın 30.04.2011 tarihinde davalı adına edinildiği, araç yönünden davacının 40.000,00 TL katılma alacağı olduğu; Şeker Bankası'nda yasal mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle mevcut para bulunmadığı; Akbank'ta davalının 24.12.2014 tarihinde 153.000,00 USD yatırarak hesap açtığı, aynı şekilde aynı tarihte 38.000,00 TL yatırılarak da başka hesap açtığı, bu paralarının ikinci kez açılan boşanma davasından kısa süre önce çekildiği ve hesapların kapatıldığı, davalının bu paraların kişisel malı olduğu konusunda bir iddiasının olmadığı, döviz miktarının tutarı göz önüne alındığında tarafların mali, sosyal ve ekonomik durumlarına göre döviz hesabının tüketilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, mal kaçırma kastı ile hareket ettiği, bu nedenle davacının hesapta bulunan döviz tutarının yarısı olan 76.792,10 USD katılma alacağının bulunduğu, aynı tarihlerde çekilen TL tutarının miktarı göz önüne alındığında ise tüketme kastı ile hareket ettiği, davalının yaptığı iş, tarafların mali ve ekonomik sosyal durumu göz önüne alındığında davacının TL hesabı yönünden katılma alacağının olmadığı; hesap hareketleri incelendiğinde son boşanma dava tarihinden önce çekilen büyük meblağlı başka döviz olmadığı, 500.000,00 USD'nin avans hesabı olduğu, karşılığı bir döviz bulunmadığı, yatırılan ve çekilen tutarların da ayrıca aynı bankadaki TL hesabı incelendiğinde yapılan iş sosyal ve ekonomik durumuna göre tüketiminin uygun olduğu, mal kaçırma kastı ile hareket edilmediği, bu yüzden başka banka hesaplarında davacının katılma alacağı olmadığı; davacının dava değeri konusunda beyanda bulunduğu 09.11.2020 tarihi itibariyle USD'nin TL karşılığının 8,40 TL olarak hesaplanarak dava değerinin belirlendiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 290.000,00 TL ve 76.792,10 USD katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın istinaf dilekçesinde; TL hesabının da eklenecek değer olduğunu, 30.06.2014 tarihinde hesapta 635.027,00 USD bulunduğunu, döviz hesabının eksik tespit edildiğini, paraların mal kaçırma amacıyla çekildiğini, taşınmazın değerinin güncelliğini yitirdiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; banka hesabındaki USD'nin mal kaçırma amacıyla çekildiğine yönelik delil bulunmadığını, aynı gün çekilen TL'nin eklenecek değer kabul edilemezken USD'nin eklenecek değer olarak kabul edilmesinin çelişkili olduğunu, müvekkilinin işyerinin kapandığını, müvekkilinin 2011 yılından itibaren işlerinin iyi gitmediğini, boşanma davasından sonra borçlarının ve masraflarının olduğunu, paranın tüketildiğini, müvekkili adına borçları nedeniyle birçok icra dosyası olduğunu, devredilen malların devir tarihindeki değerinin esas alınması gerektiğini, USD hesabı yönünden paranın çekildiği tarihteki TL karşılığı esas alınarak alacağın belirlenmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Mahkemenin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; banka hesabındaki USD'nin mal kaçırma amacıyla çekildiğine yönelik delil bulunmadığını, aynı gün çekilen TL'nin eklenecek değer kabul edilemezken USD'nin eklenecek değer olarak kabul edilmesinin çelişkili olduğunu, müvekkilinin işyerinin kapandığını, müvekkilinin 2011 yılından itibaren işlerinin iyi gitmediğini, boşanma davasından sonra borçlarının ve masraflarının olduğunu, paranın tüketildiğini, müvekkili adına borçları nedeniyle birçok icra dosyası olduğunu, devredilen malların devir tarihindeki değerinin esas alınması gerektiğini, USD hesabı yönünden paranın çekildiği tarihteki TL karşılığı esas alınarak alacağın belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eklenecek değer hususu, katılma alacağında malın hangi tarihteki değerinin esas alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (4721 sayılı Kanun md. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir.

3. Davalı erkek vekilinin USD hesabına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; somut olayda, Mahkemece USD cinsi para yönünden USD olarak tahsile karar verilmesi hatalı olmuştur. Şöyle ki, katılma alacağının belirlenmesinde tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri esas alınması gerekli olup söz konusu paranın tasfiye tarihi itibariyle değeri (bozmadan sonrası verilecek karara en yakın tarih) itibariyle reel (güncel) kur karşılığı tespit edildikten sonra katılma alacağı belirlendikten sonra, talep miktarı ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının USD hesabı yönünden BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Başkan V.                    Üye                   Üye                   Üye                 Üye
A. Albayrak Doğan      Rıza Sarıtaş      Çetin Durak      Sevil Kartal      Hatıran Alper
(Muhalif)

KARŞI OY YAZISI

Dava, katılma alacağının tahsiline ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesi (TL) alacağının yanı sıra banka hesabında bulunan ancak boşanma dava tarihinden kısa bir süre önce çekilen 153.584,20 USD'nin de edinilmiş mal olduğunun kabulüyle yarısı olan 76.792,10 USD'nin de davalıdan tahsiline karar vermiş, Bölge Adliye Mahkemesi ise esastan ret kararı vermiştir.

Her ne kadar TMK'nın 232 nci maddesine göre tasfiyede malların sürüm değerlerinin esas alınması gerekli ise de; eşlerin yarı yarıya hak sahibi olduğu banka hesabındaki birikimin (USD) cinsinden para olduğu gözetildiğinde bu paranın yarısına yine (USD) cinsinden hükmetmenin TMK'nın 5 inci maddesinin delaletiyle TBK'nın 99 uncu maddesi ve TMK' nın 232 nci maddesine aykırı olmadığı ve bu nedenle kararın onanması gerektiği görüşünde olduğumdan Sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.

Üye
A. Albayrak Doğan

BİLGİ : “Yabancı para ile hüküm kurulmasında yasal bir engel yoktur” şeklindeki Yargıtay 8. Hukuk Dairesi kararı için bkz. KARAMERCAN, Fatih, Katkı - Değer Artış Payı & Katılma Alacağı Davaları, Güncellenmiş ve Genişletilmiş 9. Baskı, Ankara, 2024, s. 1493.