KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

MESKENİYET ŞİKAYETİNDE BORÇLUNUN KANUNEN BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU KİŞİLERİN KİMLER OLDUĞU VE BUNLAR ADINA KAYITLI TAŞINMAZ BULUNUP BULUNMADIĞI ARAŞTIRILMALIDIR.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2023/5638 
KARAR NO    : 2024/2654

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           : 
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ                     : 11.05.2023
NUMARASI             : 2023/1105 - 2023/733

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ummahan Yıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından yürütülmekte olan ilamlı icra takibinde, borçlu İcra Mahkemesine başvurarak; İstanbul İli Bayrampaşa İlçesi Sağmalcılar Mah. 15.95 Ada 9 Nolu Bağımsız bölümde kayıtlı kargir ev yönünden meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kısmen kabulüne taşınmazın 360.000 TL’den aşağı olmamak üzere satılmasına, satıştan kalan 360.000 TL’nin borçluya ayrılmasına, haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, borçlunun anılan karara yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, anılan karara yönelik olarak borçlunun temyiz talebinde bulunduğu görülmektedir.

İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınabileceği haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı ise hak sahiplerine ödenmelidir.

Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.

Borçlunun, şikayete konu taşınmazın bulunduğu yerde oturması zorunlu olmadığından, daha mütevazi semtlerde haline münasip meskenin değerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, haline münasip evin değerinin dava tarihi itibariyle 367.000 TL olduğu pazarlık payı düşüldüğünde yaklaşık 360.000 TL değerinde olduğu belirtilmiş ise de raporda pazarlık payı değerlendirmeden açık, net ve tek rakam belirtilmesi gerektiğinin ve dava konusu taşınmazın ve haline münasip evin değerinin haciz tarihi itibariyle değerinin belirlenmesi gerektiğinin göz ardı edildiği anlaşılmakla, rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.

Takip hukukunda asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun ve bakmakla yükümlü olduğu aile efradının sosyal ve ekonomik durum incelemeleri mevcut olmadan, taşınmazın haline münasip olduğuna yönelik tespit doğru görülmemiştir.

O halde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle borçlunun kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğunun, bu kişiler adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığının, geçimlerini nasıl temin ettiklerinin de belirlenmesi suretiyle borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun usulünce saptanması, sonrasında bilirkişiden ek rapor alınarak, haciz tarihi itibariyle borçlunun İstanbul’un daha mütevazi semtlerinde haline münasip evi alabileceği değerin açık, net ve tek rakam olarak yukarıda değinilen ilke ve kurallar gözetilerek tespit edilmesi, dava konusu hacizli taşınmazın değerinin haciz tarihi itibariyle tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 11.05.2023 tarih 2023/1105 E. - 2023/733 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 24.01.2023 tarih 2022/1428 E. - 2023/166 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan            Üye                 Üye                    Üye             Üye
A. TUNCAL     M. ÇAMUR      Dr. Ş. KELEŞ     A. AYAN      Y. ÇİFTCİ