KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

MÜTERAFİK KUSURA İLİŞKİN SAVUNMA BİR DEF’İ OLMADIĞINDAN BU YÖNDE BİR SAVUNMA OLMASA DA RESEN DİKKATE ALINMASI GEREKİR.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/11672
Karar No      : 2024/1273

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ                                 : 14.09.2021
SAYISI                                 : 2021/667 D. İş, 2021/667 K.

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirkete trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını malul kaldığını açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 26.12.2018 tarihinde yapılan ödeme ile davacının zararı karşılandığını ve sorumluluklarının kalmadığını, ödeme tarihi üzerinden iki yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, maluliyet oranını kabul etmediklerini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, vekalet ücretinin 1/5'i oranında hesaplanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya sunulan maluliyet raporunun ve TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesap raporunun uygun ve denetime elverişli olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 108.312,01 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri

Davalı vekili itiraz dilekçesinde; 26.12.2018 tarihinde yapılan ödeme ile davacının zararı karşılandığını ve sorumluluklarının kalmadığını, ödeme tarihi üzerinden iki yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, maluliyet oranını kabul etmediklerini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, vekalet ücretinin 1/5'i oranında hesaplanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "maluliyet raporunun hesaplama yönteminin mevzuata uygun olduğu, vekalet ücretine ilişkin itirazların yerinde olmadığı, araç sürücüsünün alkollü olduğuna dair dosya içinde bir belge olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasına gerek olmadığı" gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe:

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı şirkete Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacının uğradığı bedensel zarar nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı.

3. Değerlendirme

1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihi ile 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.

Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan Katip Çelebi Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 04.08.2020 tarihli raporun Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmaktadır. 27.10.2017 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlüktedir.

İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 52 nci maddesi uyarınca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış (müterafik kusur hâli söz konusu) ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir def’i olmadığından bu yönde bir savunma olmasa da resen dikkate alınması gerekir.

Somut olayda; davalıya sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının trafik kazası sonucu yaralandığı ve davalıya sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğu kazaya ilişkin soruşturma evrakı içerisindeki ifade tutanakları ile sabittir. Davacının beyanında araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiğini açıkladığı anlaşılmaktadır. Buna göre; davacının, alkollü olduğunu bildiği halde davalıya sigortalı araç sürücüsünün kullandığı araca binerek zararın artmasında katkısının bulunduğu gözetilerek TBK’nın 52 nci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

4. Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;

Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, davanın kabulüne ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam nisbi vekalet ücretine karar verilmiştir.

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6 ncı maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16 ncı maddesine eklenen 13 üncü fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17 nci maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.

Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliği'n 16 nci maddesinin 13 üncü fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13 üncü maddesi ve AAÜT'nin 17 nci maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

5. Davacı vekili faiz talebinde bulunmuş, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından hüküm altına alınan alacağı faiz uygulanmasına karar verilmiş, kararın gerekçe kısmında doğru bir şekilde, davacının davalı şirkete başvuru tarihinin 21.08.2020 tarihi olmasına göre 03.09.2020 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş ise de hüküm fıkrasında dosya kapsamı ile ilgisi olmayan 03.05.2019 tarihinden faize hükmedilmesi de ayrıca hatalıdır.

VI. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın, mahkemeye gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan Vekili        Üye                         Üye                     Üye                    Üye
Ali Çolak                Hüseyin Tuztaş     Yunus Yılmaz     Salim Küçük     Ömer Faruk Aydıner