NAFAKANIN TAHSİLİNE KARŞI BİRLİKTE YAŞAMA VE MASRAFLARIN KARŞILANDIĞI İDDİASINA DAYALI MENFİ TESPİT DAVASI AÇILABİLİR.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/646 2021/4381
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı, davalı ile boşandıklarını boşanma davasında; kadın lehine hükmedilen nafakanın tahsili amacıyla ilama dayalı takip başlattığını, birlikte aynı evde yaşadıklarını, masraflarını kendisinin karşıladığını, nafaka borcunun bulunmadığını ileri sürerek, nafakanın tahsili amacıyla aleyhine başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması, borçlu olmadığının tespiti ile alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının dava konusu takip tarihi itibariyle 17.397,79 TL davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, alacağın % 20'si oranında 2.760 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun İİK’nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinin 5. fıkrası uyarınca; “...Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” Buna göre; alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça takibin kötü niyetle yapılmış olması ve takip nedeniyle borçlunun zarara uğramış olması koşullarına bağlanmıştır. Somut olayda yapılan harcamaların nafakadan mahsubunun gerekip gerekmediğinin yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davalının takipte kötü niyetli olmadığı, koşulları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2021 (Prş.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Rıza Sarıtaş Çetin Durak M. Kasım Çetin Hatıran Alper
NAFAKANIN TAHSİLİNE KARŞI BİRLİKTE YAŞAMA VE MASRAFLARIN KARŞILANDIĞI İDDİASINA DAYALI MENFİ TESPİT DAVASI AÇILABİLİR.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/646 2021/4381
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı, davalı ile boşandıklarını boşanma davasında; kadın lehine hükmedilen nafakanın tahsili amacıyla ilama dayalı takip başlattığını, birlikte aynı evde yaşadıklarını, masraflarını kendisinin karşıladığını, nafaka borcunun bulunmadığını ileri sürerek, nafakanın tahsili amacıyla aleyhine başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması, borçlu olmadığının tespiti ile alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının dava konusu takip tarihi itibariyle 17.397,79 TL davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, alacağın % 20'si oranında 2.760 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun İİK’nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinin 5. fıkrası uyarınca; “...Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” Buna göre; alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça takibin kötü niyetle yapılmış olması ve takip nedeniyle borçlunun zarara uğramış olması koşullarına bağlanmıştır. Somut olayda yapılan harcamaların nafakadan mahsubunun gerekip gerekmediğinin yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davalının takipte kötü niyetli olmadığı, koşulları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2021 (Prş.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Rıza Sarıtaş Çetin Durak M. Kasım Çetin Hatıran Alper