KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

ÖN İNCELEME DURUŞMASINDAN SONRA DAVADAN FERAGAT EDİLDİĞİNDEN MAKTU KARAR HARCI 2/3 ORANINDA ALINMASI GEREKİR.

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2025/407
Karar No      : 2025/1062

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 12.08.2022
SAYISI                                 : 2022/267 Esas, 2022/315 Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; murisi Hamdi K.'nun 462 ada 10 ve 447 ada 12 parsel sayılı taşınmazlarını kayınbiraderi olan dava dışı Ahmet E.'na, Ahmet'in de yeğeni olan murisin kızı davalı Hamdiye'ye devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğunu ve dava konusu 1, 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmaz bedellerinin davalıdan tahsiline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; iddiaların doğru olmadığını, muris babasının ihtiyaç nedeniyle taşınmazlarını sattığını, kendisinin de dava dışı dayısından bedeli karşılığında satın aldığını, murisin taşınmazlarının tamamını satmadığını, bina yapılan dava konusu arsayı dava dışı Belediyeden satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE VE BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.05.2019 tarihli ve 2017/489 Esas 2019/385 Karar sayılı kararıyla; temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/1195 Esas, 2020/809 Karar sayılı kararıyla; eksik harç tamamlanmadan davaya devam edilemeyeceği, dava konusu taşınmazların keşfen saptanan değeri üzerinden eksik harcın tamamlanmasının istenilmesi, bu eksikliğin tamamlanmaması halinde HMK’nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi, harcın tamamlanması halinde ise yargılamaya devam edilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2020/427 Esas, 2021/146 Karar sayılı kararıyla; davalı ile dava dışı 3. kişi Ahmet E.’nun akraba oldukları, taşınmazların mirasbırakan tarafından 3. kişi Ahmet E.’na ve Ahmet E.’nun davalıya devir tarihlerinin 6 ay gibi kısa bir süre sürdüğü, murisin söz konusu devirleri makul kılabilecek bir maddi sıkıntısının ispat edilemediği, muris muvazaasının varlığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli ve 2021/906 Esas, 2021/1109 Karar sayılı kararıyla; temlikin bedelsiz, muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 01.03.2022 tarih, 2021/7538 Esas, 2022/1646 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı ancak öncelikle mirasbırakan Hamdi K.'nun mirasçılarının tespitine ilişkin olarak hasımlı veraset ilamının alınması ve bu suretle mirasçılarının ve yasal miras paylarının belirlenmesi, dava konusu 447 ada 12 parsel sayılı taşınmazın evveliyatındaki 220 ada 20 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği, açıklandığı üzere 12 parsel sayılı taşınmazda, davalının imar ve ifrazdan önce mirasbırakandan temlik aldığı taşınmazdan gelen pay dışında, dava dışı Belediyeden devraldığı 354/564 pay da bulunduğu anlaşılmakla, bu payın iptal-tescil dışı bırakılması gerekirken, 12 parsel sayılı taşınmazın tamamı mirasbırakandan devredilmiş gibi değerlendirilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile;davacı vekilinin 10.08.2022 tarihli feragat dilekçesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesine rağmen nispi harç alınmasının doğru olmadığını belirterek kararın harca ilişkin kısmının"maktu karar harcının üçte ikisi" şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

Bilindiği üzere; Harç Tarifelerinin Yargı Harçları bölümünün Karar ve İlâm harcı başlığı ile düzenlenen III-2.a) bendine göre, davanın reddi halinde maktu harca hükmedilmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, feragat ve kabul hâlinde yargılama giderlerini düzenleyen HMK’nın 312/1. maddesinde “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.” ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 22. maddesinde "Davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır." hükümleri düzenlenmiştir.

Somut olayda, davacı 10.08.2022 tarihli dilekçesi ile ön inceleme duruşmasından sonra davadan feragat etmiş olup alınması gereken harcın maktu karar harcının 2/3’ü oranında olması gerekirken yukarıda belirtilen düzenlemeler göz ardı edilerek nispi karar harcına hükmedilmesi doğru değildir.

Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “33.332,76” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine “53,80” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

2. Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

3. Dosyanın İlk Derece Mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                     Üye                              Üye                   Üye                  Üye
Öznur Kakillioğlu       Tümer Türkeş Genç     İsmail Aysal      Fikret Demir     İsmail Uçar