KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

SEÇİMLİK HAK KULLANILDIKTAN SONRA BUNDAN DÖNÜLEMEZ.

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/486
Karar No      : 2023/160

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 21.12.2021
SAYISI                                 : 2021/1787 E., 2021/1665 K.
DAVACI                                : S.S. vekili Avukat N.C.Ö.
DAVALILAR                         : 1- B.H.K. Inşaat Malzemeleri ve Inşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili Avukat M.E.B.
                                                2- A.E. vekili Avukat N.S.U. 3- S.E. 4- Z.A. vekili Avukat N.S.U.
DAVA TARİHİ                       : 05.08.2020
HÜKÜM/KARAR                  : Onama
TEMYİZ EDEN                     : Davacı vekili
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ                                   : 14.09.2021
SAYISI                                   : 2020/355 E., 2021/579 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; arsa payı karşılığı inşaat sözleşme uyarınca davalı yüklenici şirkete düşen B Blok 5 nolu bağımsız bölümü 240.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, satış bedelinin ödenmesine rağmen tapu devrinin yapılmadığını iddia ederek söz konusu bağımsız bölümün tapu iptal ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1- Davalı yüklenici şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının edimini yerine getirmediğini, ödeme belgeleri altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, davacının bedel iadesi için icra takibi başlattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2- Davalı arsa sahipleri vekili cevap dilekçesinde; davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, sözleşmenin feshi için dava açtıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı yüklenici aleyhine temlik (satış) sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleştiği, yapılan bu icra takibi dikkate alındığında, artık davacının seçimlik hakkını sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi yönünde kullandığının kabulü gerektiği, bu aşamadan sonra davacının kullanmış olduğu seçimlik haktan dönerek bir diğer seçimlik hak olan tapu iptâl ve tescil talebinde bulunmasının mümkün olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı yükleniciye ödenen satış bedelinin icra yoluyla yükleniciden geri alınamadığını, bu nedenle seçimlik haklardan dönme hakkının kullanıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyetli olmayacağı gerekçesiyle kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan temliken tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125 inci maddesi, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 1987/2 Esas - 1988/2 Karar ve 30.9.1988 Tarihli Kararı,

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından istinaf mahkemesinin esastan red kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.            

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı harçtan muaf olduğundan, peşin alınan harcın istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                    Üye                   Üye                          Üye 
Murat Kıyak         Birol Soner        Özcan Turan      Mahmut Coşkun      Doğan Ağırman

BİLGİ : “Yenilik doğurucu seçimlik haklar terditli olarak kullanılamaz” şeklindeki Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 17 Şubat 2020 tarihli ve aynı yöndeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10 Haziran 2020 ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 20 Ekim 2021 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/yenilik-dogurucu-secimlik-haklar-terditli-olarak-kullanilamaz

İÇTİHAT YORUMU : Medenî Usûl Hukuku açısından; Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi hükmünü gerekirse KALDIRIR. Bu işleme "BOZMA" denilemez. Yine, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, istinaf incelemesi neticesinde istinaf talebini yerinde görmez ise istinaf talebini REDDEDER. Bu işleme de "ONAMA" denilemez.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 19 Ocak 2023 tarihli kararının başlangıç kısmında "HÜKÜM/KARAR : Onama" şeklinde bir açıklamaya yer verilmişse de, bu açıklamanın sehven yazıldığını asıl yazılmak istenenin "ESASTAN RED" kavramı olduğunu düşünüyoruz.

Ayrıca, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 19 Ocak 2023 tarihli kararından bağımsız olarak genel anlamı ile ifade etmek gerekirse, istinaf kanun yolu kavramı bulunmaktadır. "İstinaf Kararı" ibaresinin kullanılması hatalıdır. Bunun yerine "Bölge Adliye Mahkemesi Kararı" ibaresi kullanılmalıdır. Zira, kanun yolları içerisinde bulunan temyiz kanun yolu açısından hiçbir kimse "Temyiz Kararı" ibaresi kullanmamaktadır. Bunun yerine "Yargıtay Kararı" ibaresine yer verilmektedir. Bu açıklamamız, hiçbir kimsenin hukukî bilgisini sorgulamamaktadır. Bu açıklama sadece hukukî terimlere bağlı kalınarak dilekçelerin ve kararların yazılmasına hizmet etmek için oluşturulmuştur.