SIRA CETVELİNDE NEMALANDIRILAN PARANIN MÜLKİYETİ ALACAKLIYA BIRAKILMALIDIR.
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/3635
Karar No : 2023/3367
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 25.05.2022
SAYISI : 2022/407 E., 2022/950 K.
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi vekili ile şikayet olunan A. Akaryakıt Dağıtım A.Ş. (Eski Ünvanı: L. Eurasia Petrol A.Ş.) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi vekili dava dilekçesinde özetle; şikayetçinin borçluya ait taşınmaz üzerinde 1. derecede ipotek kaydı olduğunu, taşınmazın satılmasından sonra 26.07.2018 tarihinde düzenlenen ilk sıra cetvelinin iptaline karar verildiğini, 11.09.2020 tarihinde yeniden sıra cetveli düzenlendiğini, şikayetçiye 6.000.000,00 TL ödendiğini, ancak 05.07.2018-28.01.2019 tarihleri arasında nemalandırılan tutarın Hazineye irat kaydedildiğini, 6.000.000,00 TL'ye isabet eden nema tutarının hesaplanarak şikayetçiye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım şikayet olunanlar davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Harçlar Kanununun 36/1 maddesinin emredici nitelikte olduğu, İİK’nın 134/5 maddesinin somut olayda uygulanamayacağı, nema gelirinin Hazineye ait olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 134. maddesinin 5. fıkrası uyarınca nema gelirinin hak sahiplerine ödenmesi gerektiğini, ödenen harçlar da dikkate alındığında şikayetçinin elde ettiği gelirin alacağın altında kaldığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, İİK’nın 142/a maddesi gereğince teminat yatırarak ödeme yapılmasının her zaman mümkün olduğu, İİK’nın 134/5 maddesinin ihalenin feshi davaları için geçerli olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili ve şikayet olunan A. Akaryakıt Dağıtım A.Ş. (Eski Ünvanı: L. Eurasia Petrol A.Ş.) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi vekili temyiz dilekçesinde, istinaf ve dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sıra cetvelinin iptali davası sırasında nemalandırılan bedelinin Hazineye mi yoksa alacaklılara mı ödeneceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nın 142. maddesi, 134/5 maddesi, Harçlar Kanunu’un 36/1 maddesi, Anayasa Mahkemesinin 5.04.2023 Tarih, 2023/48 Esas ve 2023/72 K. sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1- Dava, sıra cetvelinde paylaşıma konu olan taşınmaz bedeline ait nemalandırılan gelirin alacaklıya ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece sıra cetveline itiraz edilmesi nedeniyle alacaklılara ödenmeyen paranın icra müdürlüğünce banka hesabına yatırılması sonucu, elde edilen faiz gelirinin alacaklıya ödenmesinin yasal dayanağı olmadığı, İİK'nın 134/5. maddesi dışında nemalandırmaya ilişkin bir düzenleme olmadığı ve Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin 1. fıkrasındaki düzenleme gereğince ve nemalandırma sonucu elde edilen paranın Hazineye ait olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
2- Anayasa Mahkemesinin 5.04.2023 tarih, 2023/48 Esas ve 2023/72 Karar sayılı kararı ile borçludan tahsil edilen para dahil olmak üzere mahkemeler, hâkimler, Cumhuriyet savcıları ve icra iflas dairelerine verilen paraların enflasyon karşısında değer yitirmesini önlemeye yönelik bir tedbir olarak vadeli mevduat hesabına yatırılması neticesinde elde edilen nemanın Hazineye irat kaydedilmesi karşılıksız yararlanma hükmünde olup bunun herhangi bir haklı temeli bulunmadığı, devletin zorlayıcı nedenler olmaksızın özel bir kişinin mal varlığından karşılıksız yararlanmasının düşünülemeyeceği, devletin sunduğu yargı ve takip hizmetleri karşılığında zaten harç alınmakta olduğu, ayrıca yapılan yargılama ve takip giderleri de ilgili taraflardan tahsil edildiği, bu durumda bankaya yatırılan paranın nemasının Hazineye irat kaydedilmesinin sunulan yargı ve takip hizmetlerinin giderinin kısmen ilgililere yükletilmesi amacı taşıdığının da söylenemeyeceği, dolayısıyla mahkemeler, hâkimler, Cumhuriyet savcıları ve icra iflas dairelerine tevdi edilen ve özel hukuk kişilerine ait olan paraların nemasının Hazineye intikal ettirilmesinin anayasal açıdan meşru bir amaca dayanmadığı, sonuç olarak mahkemeler, hâkimler, Cumhuriyet savcıları ve icra iflas dairelerine herhangi bir sebeple teslim edilen ve özel hukuk kişilerine ait olan paraların nemasının Hazineye intikal ettirilmesinin meşru bir amacı olmadığı ve kural mülkiyet hakkını ihlal ettiği gerekçesi ile 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin; Birinci fıkrasının Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
3- Somut olayda, icra müdürlüğünce ipoteğe konu taşınmazın ihalesinin yapıldığı, ihalenin 05.07.2018 tarihinde kesinleştiği, sonrasında ilk olarak 26.07.2018 tarihinde sıra cetvelinin düzenlendiği, mahkeme kararı ile bu sıra cetvelinin iptaline karar verildiği, devamında ise icra müdürlüğünce şikayete konu 11.09.2020 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiği, arada geçen 6,5 aylık sürede nemalandırılan paranın şikayetçi alacaklının mülkiyet hakkı göz ardı edilerek hazineye bırakılmasının doğru olmadığı dikkate alınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1- Temyiz Olunan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2022/407 Esas, 2022/950 Karar ve 25.05.2022 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına,
2- İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Murat Kıyak Hasan Kaya Mehmet Aksu Zeki Gözütok İlhan Kara
BİLGİ : “Sıra cetveline itiraz edilmesi halinde oluşan bir nema geliri varsa bu gelir hak sahiplerine ödenmelidir” şeklindeki Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13 Aralık 2023 tarihli kararı için bkz.
SIRA CETVELİNDE NEMALANDIRILAN PARANIN MÜLKİYETİ ALACAKLIYA BIRAKILMALIDIR.
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/3635
Karar No : 2023/3367
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 25.05.2022
SAYISI : 2022/407 E., 2022/950 K.
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi vekili ile şikayet olunan A. Akaryakıt Dağıtım A.Ş. (Eski Ünvanı: L. Eurasia Petrol A.Ş.) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi vekili dava dilekçesinde özetle; şikayetçinin borçluya ait taşınmaz üzerinde 1. derecede ipotek kaydı olduğunu, taşınmazın satılmasından sonra 26.07.2018 tarihinde düzenlenen ilk sıra cetvelinin iptaline karar verildiğini, 11.09.2020 tarihinde yeniden sıra cetveli düzenlendiğini, şikayetçiye 6.000.000,00 TL ödendiğini, ancak 05.07.2018-28.01.2019 tarihleri arasında nemalandırılan tutarın Hazineye irat kaydedildiğini, 6.000.000,00 TL'ye isabet eden nema tutarının hesaplanarak şikayetçiye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım şikayet olunanlar davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Harçlar Kanununun 36/1 maddesinin emredici nitelikte olduğu, İİK’nın 134/5 maddesinin somut olayda uygulanamayacağı, nema gelirinin Hazineye ait olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 134. maddesinin 5. fıkrası uyarınca nema gelirinin hak sahiplerine ödenmesi gerektiğini, ödenen harçlar da dikkate alındığında şikayetçinin elde ettiği gelirin alacağın altında kaldığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, İİK’nın 142/a maddesi gereğince teminat yatırarak ödeme yapılmasının her zaman mümkün olduğu, İİK’nın 134/5 maddesinin ihalenin feshi davaları için geçerli olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili ve şikayet olunan A. Akaryakıt Dağıtım A.Ş. (Eski Ünvanı: L. Eurasia Petrol A.Ş.) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi vekili temyiz dilekçesinde, istinaf ve dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sıra cetvelinin iptali davası sırasında nemalandırılan bedelinin Hazineye mi yoksa alacaklılara mı ödeneceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nın 142. maddesi, 134/5 maddesi, Harçlar Kanunu’un 36/1 maddesi, Anayasa Mahkemesinin 5.04.2023 Tarih, 2023/48 Esas ve 2023/72 K. sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1- Dava, sıra cetvelinde paylaşıma konu olan taşınmaz bedeline ait nemalandırılan gelirin alacaklıya ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece sıra cetveline itiraz edilmesi nedeniyle alacaklılara ödenmeyen paranın icra müdürlüğünce banka hesabına yatırılması sonucu, elde edilen faiz gelirinin alacaklıya ödenmesinin yasal dayanağı olmadığı, İİK'nın 134/5. maddesi dışında nemalandırmaya ilişkin bir düzenleme olmadığı ve Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin 1. fıkrasındaki düzenleme gereğince ve nemalandırma sonucu elde edilen paranın Hazineye ait olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
2- Anayasa Mahkemesinin 5.04.2023 tarih, 2023/48 Esas ve 2023/72 Karar sayılı kararı ile borçludan tahsil edilen para dahil olmak üzere mahkemeler, hâkimler, Cumhuriyet savcıları ve icra iflas dairelerine verilen paraların enflasyon karşısında değer yitirmesini önlemeye yönelik bir tedbir olarak vadeli mevduat hesabına yatırılması neticesinde elde edilen nemanın Hazineye irat kaydedilmesi karşılıksız yararlanma hükmünde olup bunun herhangi bir haklı temeli bulunmadığı, devletin zorlayıcı nedenler olmaksızın özel bir kişinin mal varlığından karşılıksız yararlanmasının düşünülemeyeceği, devletin sunduğu yargı ve takip hizmetleri karşılığında zaten harç alınmakta olduğu, ayrıca yapılan yargılama ve takip giderleri de ilgili taraflardan tahsil edildiği, bu durumda bankaya yatırılan paranın nemasının Hazineye irat kaydedilmesinin sunulan yargı ve takip hizmetlerinin giderinin kısmen ilgililere yükletilmesi amacı taşıdığının da söylenemeyeceği, dolayısıyla mahkemeler, hâkimler, Cumhuriyet savcıları ve icra iflas dairelerine tevdi edilen ve özel hukuk kişilerine ait olan paraların nemasının Hazineye intikal ettirilmesinin anayasal açıdan meşru bir amaca dayanmadığı, sonuç olarak mahkemeler, hâkimler, Cumhuriyet savcıları ve icra iflas dairelerine herhangi bir sebeple teslim edilen ve özel hukuk kişilerine ait olan paraların nemasının Hazineye intikal ettirilmesinin meşru bir amacı olmadığı ve kural mülkiyet hakkını ihlal ettiği gerekçesi ile 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin; Birinci fıkrasının Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
3- Somut olayda, icra müdürlüğünce ipoteğe konu taşınmazın ihalesinin yapıldığı, ihalenin 05.07.2018 tarihinde kesinleştiği, sonrasında ilk olarak 26.07.2018 tarihinde sıra cetvelinin düzenlendiği, mahkeme kararı ile bu sıra cetvelinin iptaline karar verildiği, devamında ise icra müdürlüğünce şikayete konu 11.09.2020 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiği, arada geçen 6,5 aylık sürede nemalandırılan paranın şikayetçi alacaklının mülkiyet hakkı göz ardı edilerek hazineye bırakılmasının doğru olmadığı dikkate alınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1- Temyiz Olunan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2022/407 Esas, 2022/950 Karar ve 25.05.2022 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına,
2- İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Murat Kıyak Hasan Kaya Mehmet Aksu Zeki Gözütok İlhan Kara
BİLGİ : “Sıra cetveline itiraz edilmesi halinde oluşan bir nema geliri varsa bu gelir hak sahiplerine ödenmelidir” şeklindeki Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13 Aralık 2023 tarihli kararı için bkz.