KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

SOMUT OLAYDA AİLE KONUTU ŞERHİ KONULMASININ ANCAK YARGILAMA YOLU İLE MÜMKÜN OLABİLECEĞİ NAZARA ALINDIĞINDA DAVACININ DAVAYI AÇMAKTA HUKUKİ YARARI BULUNMAKTADIR.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/1551
Karar No      : 2024/1403

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 17.11.2022
SAYISI                                 : 2022/1416 E., 2022/1224 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması, tapu iptal ve tescil ile katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince aile konutu şerhi konulması ve katılma alacağı davalarının usulden reddine, davalı Ali K. aleyhine açılan tapu iptal tescil davasının tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu 8 parselde 11 nolu bağımsız bölümün davacının düğün takıları ve evlilik birliği içinde yapmış olduğu tasarruflar ile satın alındığını, tarafların 2018 yılından beri dava konusu taşınmazda ikamet ettiklerini ve taşınmazın aile konutu niteliğini taşıdığını, eşi olan davalı Ercan'ın müvekkilinden izinsiz taşınmazı diğer davalı Ali K.'a satış göstermek suretiyle devrettiğini, daha sonra davalının boşanma davası açtığını ileri sürerek satışın muvazaalı olması nedeniyle işlemin iptali ile taşınmazın eski maliki davalı eş Ercan G. adına tesciline, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, mümkün olmaması halinde ise taşınmaz değerinin yarısının dava tarihi itibariyle katkı payı olarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi istemiştir.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı dava konusu taşınmazın kaydına aile konutu şerhi konulması için ilgili tapu müdürlüğüne herhangi bir başvuruda bulunmadığı ve dava dilekçesinde de tapu müdürlüğünün talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediğinin iddia edilmediği, buna ilişkin bir vakıaya dayanılmadığı, davacının konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden talep etmeden doğrudan dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından, taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114/1-h ve 115 inci maddesinin 2 inci fıkrası gereğince (usulden) reddine karar verildiği davacının dava konusu taşınmaza ilişkin katkı payı talebinin değerlendirilmesinde; Ankara 15. Aile Mahkemesinin 2022/375 Esası ile davacı Şeyma Gökdere tarafından davalı Ercan G. aleyhine açılmış katkı payı davasının bulunduğu, 6100 sayılı Kanun'un 114/1-ı maddesinde, aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmamasının dava şartı olarak yer aldığı, söz konusu davada aynı taşınmaza yönelik olarak katkı payı talebinde bulunulduğu, davanın taraflarının, konusunun ve sebebinin aynı olduğu, davacının taşınmaz üzerinde katkı payı talebinin derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, davacı tarafından diğer davalı Ali K. aleyhine açılan muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davasının ise eldeki davadan tefrikine karar verildiği gerekçesi ile aile konutu şerhi konulması ve katılma alacağı davalarının usulden reddine, davalı Ali K. aleyhine açılan tapu iptal tescil davasının tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aile konutu şerhi konulması ve katılma alacağı davasının usulden reddi ile tapu iptal tescil davası yönünden verilen tefrik kararı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve Kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde öne sürdükleri sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek aile konutu şerhi konulması ve katılma alacağı davasının usulden reddi ile tapu iptal tescil davası yönünden verilen tefrik kararı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu olduğu iddiası ile tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması ile katılma alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; dava şartı noksanlığı ve tefrik noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) ve (ı) alt bentleri, 115 inci maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin katılma alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı vekilinin aile konutu şerhi konulması ve tapu iptal tescil davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Davacı kadın tarafından, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olduğu ve halen aile konutu olarak kullanıldığı, eşi davalı Ercan'ın taşınmazı diğer davalı Ali'ye satış göstermek sureti ile devrettiği, bu satış işleminin bilgisi ve rızası dışında yapıldığı iddiası ile tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması talep edilmiştir. Mahkemece her ne kadar, davacının tapu müdürlüğüne aile konutu şerhi konulması için başvurusu bulunmadığı, bu nedenle dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile bu davasının usulden reddine, diğer davalı Ali adına açılan tapu iptal ve tescil davasının ise dosyadan tefrikine karar verilmiş ise de; dava tarihinde dava konusu taşınmazın davalı eş adına tapuda kayıtlı olmadığı, bu nedenle davalı eş adına kayıtlı olmayan taşınmaz yönünden tapu müdürlüğüne başvurularak aile konutu şerhi konulmasının imkan dahilinde olmadığı, aile konutu şerhi konulmasının ancak yargılama yolu ile tapunun eş adına tescili sonrasında mümkün olabileceği nazara alındığında; davacının eldeki davaya açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Bunun yanında tapu iptal ve tescil davasında mecburi dava arkadaşı konumunda olan davalı Ali ile davalı Ercan yönünden davanın birlikte yürütülmesi de yasal zorunluluktur. Bu kapsamda davacı tarafından tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davalarına ilişkin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında tüm delilleri toplanıp hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının tapu iptal tescil ile aile konutu şerhi konulması davası yönünden BOZULMASINA,

3. Davacı kadın vekilinin katılma alacağı davasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile katılma alacağı davası yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan                           Üye                     Üye                  Üye                    Üye
Mehmet Kasım Çetin      Rıza Sarıtaş       Çetin Durak      Hatıran Alper     Şaban Kazdal