SONUÇLANAN VE KESİNLEŞEN BİR BOŞANMA KARARI OLMADAN TASFİYE DAVASINDAN FERAGAT EDİLDİĞİ TARİHTE TASFİYE İSTENEMEZ VE YAPILAMAZ.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/10487 2022/7835
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
İlk derece mahkemesince Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2017/665 Esas, 2017/881 Karar sayılı dava dosyasından kesinleşen kararın kesin hüküm olduğu gerekçesiyle davanın kesin hükmün varlığı nedeniyle reddine karar verilmiş, kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davacı erkek 24.07.2017 tarihinde Antalya 6. Aile Mahkemesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talepli dava açmış, davacı erkek 04.10.2017 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece 05.10.2017 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir, hüküm, tarafların istinaf etmemesi üzerine 17.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler, 22.12.2015 tarihinde evlenmiş, 01.11.2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 15.01.2019 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır.
Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. 24.07.2017 tarihinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talepli açılan dava dosyasında davacı erkek tarafından feragat edildiği tarihte boşanma davasının devam ettiği, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma davası olmadığı anlaşılmakla, evlilik birliği devam etmektedir, diğer bir deyimle davadan feragat edildiği tarihte eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225). O halde, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma kararı olmadığından davadan feragat dilekçesinin verildiği tarihte tasfiye istenemeyeceğine ve yapılamayacağına göre, doğmamış bir haktan feragat mümkün olmadığından söz konusu feragat mal rejiminin tasfiyesi davası bakımından hukuki sonuç doğurmaz. Tüm bu açıklamalara göre, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, usul ve yasaya aykırı olan hükmün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 10.10.2022 (Pzt.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Rıza Sarıtaş Sedat Demirtaş M.Kasım Çetin Hatıran Alper
SONUÇLANAN VE KESİNLEŞEN BİR BOŞANMA KARARI OLMADAN TASFİYE DAVASINDAN FERAGAT EDİLDİĞİ TARİHTE TASFİYE İSTENEMEZ VE YAPILAMAZ.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/10487 2022/7835
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
İlk derece mahkemesince Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2017/665 Esas, 2017/881 Karar sayılı dava dosyasından kesinleşen kararın kesin hüküm olduğu gerekçesiyle davanın kesin hükmün varlığı nedeniyle reddine karar verilmiş, kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davacı erkek 24.07.2017 tarihinde Antalya 6. Aile Mahkemesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talepli dava açmış, davacı erkek 04.10.2017 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece 05.10.2017 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir, hüküm, tarafların istinaf etmemesi üzerine 17.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler, 22.12.2015 tarihinde evlenmiş, 01.11.2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 15.01.2019 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır.
Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. 24.07.2017 tarihinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talepli açılan dava dosyasında davacı erkek tarafından feragat edildiği tarihte boşanma davasının devam ettiği, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma davası olmadığı anlaşılmakla, evlilik birliği devam etmektedir, diğer bir deyimle davadan feragat edildiği tarihte eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225). O halde, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma kararı olmadığından davadan feragat dilekçesinin verildiği tarihte tasfiye istenemeyeceğine ve yapılamayacağına göre, doğmamış bir haktan feragat mümkün olmadığından söz konusu feragat mal rejiminin tasfiyesi davası bakımından hukuki sonuç doğurmaz. Tüm bu açıklamalara göre, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, usul ve yasaya aykırı olan hükmün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 10.10.2022 (Pzt.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Rıza Sarıtaş Sedat Demirtaş M.Kasım Çetin Hatıran Alper