SOYBAĞININ REDDİ DAVASINDAKİ HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN MADDİ OLANAKSIZLIK HAKLI SEBEP TEŞKİL ETMEKTEDİR.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/10378 2022/1021
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi
TEMYİZ EDEN : Davacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, nüfusta kayden babası olarak görünen kişinin gerçek babası olmadığını ileri sürerek soybağının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda açıkça düzenlendiği üzere soybağının reddi davası, çocuk tarafından ergin olduğu tarihten itibaren en geç bir yıl içerisinde açılmak zorundadır. Ancak gecikme haklı bir nedene dayanıyorsa bu bir yıllık sürenin başlangıcı haklı nedenin ortadan kalkmasından itibaren başlayacaktır.
Somut olayda davacının 28.10.1999 tarihinde doğduğu, 28.10.2017 tarihinde ergin olduğu sabittir. Bu nedenle davanın en geç 28.10.2018 tarihine kadar açılması gerekirken 03.11.2018 tarihinde açılmıştır. Ne var ki davacı yanın 16.04.2020 tarihli beyan dilekçesinde de açıklandığı üzere davacı öğrenci olduğu için yargılama için gerekli harç ve masraflar ile avukatlık ücretini sağlamakta zorlandığı anlaşılmaktadır. Davacının maddi olanaksızlık sebebi ile dava açmakta haklı olarak geciktiğinin kabulü gerekir. Davacı vekilinin vekâletname tarihinin 26.10.2018 tarihi olduğu da dikkate alındığında gecikmeyi haklı kılan maddî olanaksızlık sebebinin vekâletnamenin verildiği tarihte ortadan kalktığının ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulü gerekir. Açıklanan bu nedenlerle işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 08.02.2022 (Salı)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Rıza Sarıtaş Çetin Durak M.Kasım Çetin Harun Can
SOYBAĞININ REDDİ DAVASINDAKİ HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN MADDİ OLANAKSIZLIK HAKLI SEBEP TEŞKİL ETMEKTEDİR.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/10378 2022/1021
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi
TEMYİZ EDEN : Davacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, nüfusta kayden babası olarak görünen kişinin gerçek babası olmadığını ileri sürerek soybağının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda açıkça düzenlendiği üzere soybağının reddi davası, çocuk tarafından ergin olduğu tarihten itibaren en geç bir yıl içerisinde açılmak zorundadır. Ancak gecikme haklı bir nedene dayanıyorsa bu bir yıllık sürenin başlangıcı haklı nedenin ortadan kalkmasından itibaren başlayacaktır.
Somut olayda davacının 28.10.1999 tarihinde doğduğu, 28.10.2017 tarihinde ergin olduğu sabittir. Bu nedenle davanın en geç 28.10.2018 tarihine kadar açılması gerekirken 03.11.2018 tarihinde açılmıştır. Ne var ki davacı yanın 16.04.2020 tarihli beyan dilekçesinde de açıklandığı üzere davacı öğrenci olduğu için yargılama için gerekli harç ve masraflar ile avukatlık ücretini sağlamakta zorlandığı anlaşılmaktadır. Davacının maddi olanaksızlık sebebi ile dava açmakta haklı olarak geciktiğinin kabulü gerekir. Davacı vekilinin vekâletname tarihinin 26.10.2018 tarihi olduğu da dikkate alındığında gecikmeyi haklı kılan maddî olanaksızlık sebebinin vekâletnamenin verildiği tarihte ortadan kalktığının ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulü gerekir. Açıklanan bu nedenlerle işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 08.02.2022 (Salı)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Rıza Sarıtaş Çetin Durak M.Kasım Çetin Harun Can