KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

SÖZLEŞMENİN FESHİNİN HAKSIZ OLDUĞU KABUL EDİLDİĞİNE GÖRE DAVACI YÜKLENİCİ HEM MÜSPET HEM DE MENFİ ZARARINI TALEP EDEBİLİR.

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2024/813
KARAR NO    : 2024/3080

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L Â M I

MAHKEMESİ              : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ                        : 02.11.2023
NUMARASI                : 2022/1567 E., 2023/1256 K.

Davacı vekili; müvekkili ile davalı kurum arasında 01.01.2016-31.12.2018 tarihleri arasında mülkiyeti belediyeye ait 180 adet otobüs ile büyükşehir belediyesi sorumluluk alanı içerisinde otobüsle yolcu taşıma işi yaptırılmasına ilişkin 128.977,200,00 TL bedelli hizmet alım sözleşmesi yapıldığını, sözleşme kapsamındaki işin 31.12.2018 tarihine kadar devam etmesi gerekirken, davalı idare tarafından 30.06.2017 tarihinde sözleşmenin feshedilerek tasfiye edildiğini, davacı şirketin sözleşmeye istinaden sözleşme bedelinin %6'sına tekabül eden 7.740.000,00 TL kesin teminat yatırmak için kesin ve geçici teminat mektupları nedeniyle masraf yapmak zorunda kaldığını, ayrıca KİK bedeli olarak 64.450,00 TL'nin Kamu İhale Kurumu hesabına yatırıldığını, yine iş bu sözleşme için 1.956.580,00 TL damga vergisi yatırıldığını, ayrıca davalı tarafından taahhüt edilen iş tamamlanamadığından müvekkili şirket zarara uğradığını, bu zararlarının giderilmesi gerektiğini, ayrıca Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 24/son maddesi uyarınca sözleşme bedelinin % 80'i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5' inin geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 Türk Lirası alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 08/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 3.689.624,48 TL daha artırarak toplam 3.789.624,48 Türk Lirası'nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı belediye vekili; davacı ile yapılan iş bu sözleşmenin 28.09.2017 tarihli yazı feshedildiğini ve feshin davacı şirket yetkilisine 02.10.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı bu feshe ilişkin süresi içerisinde dava açılmadığından davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının sözleşmenin feshi durumunda 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 24. maddesinde yüklenici kârına karşılık alabileceği bedelin açıkça belirtilmiş olup bu bedel dışında ayrıca menfi ve müspet adı altında zarar taleplerinin mükerrer ödeme mahiyetinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince; Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu'nun 29 ve sözleşmenin 29. maddesi gereğince yükleniciye ödeme yapılması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.476.093,59 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına; davacı yüklenici ile davalı iş veren arasındaki hizmet alım sözleşmesinin, işin devam etmesinin iş barışını bozacağı, maaşlar arasında dengesizliğe sebebiyet vereceği gerekçesiyle, feshedilmiş olması nedeniyle fesihte davacının kusurunun bulunmadığı, feshin haklı nedene dayanılmadığı, fesih nedeniyle davacının menfi zararlarını talep edebileceği, fesih haklı olmadığından Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu'nun 29 ve sözleşmenin 29. maddesine göre talep edilen 2.476.093,59 Türk Lirası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, bu nedenle toplam 1.180.222,26 Türk Lirasının menfi zarar olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle müspet zarara karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, 1.180.222,26 Türk Lirası'nın dava tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Bu karara karşı taraf vekillerince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Uyuşmazlık, hizmet alım sözleşmesinin haksız feshine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemesince; davacı yüklenici ile davalı iş veren arasındaki hizmet alım sözleşmesinin, işin devam etmesinin iş barışını bozacağı, maaşlar arasında dengesizliğe sebebiyet vereceği gerekçesiyle feshedilmiş olmasının haklı bir nedene dayanmadığı kabul edilmiştir. Sözleşmenin feshinin haksız olduğu kabul edildiğine göre davacı yüklenici hem müspet hem de menfi zararını talep edebilir.

Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince sözleşme haksız olarak feshedildiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı yüklenicinin sadece menfi zararını talep edebileceği gerekçesiyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz istemlerinin reddine, (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulüyle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 02.11.2023 tarih ve 2022/1567 E., 2023/1256 K. sayılı kararının BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın davacıya iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.10.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

Başkan                  Üye                 Üye                    Üye                    Üye 
Mahmut Coşkun     Birol Soner     Ahmet Tuncay    Bahri Aydoğan    İlhan Kara