TARAFIN HİÇ GÖSTERİLMEDİĞİ BİR DAVADA HMK 124. MADDESİ YOLUYLA DAVAYA TARAF EKLENMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2019/(23)6-538
KARAR NO : 2022/421
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2019
NUMARASI : 2018/277 - 2019/27
TALEPTE BULUNAN (DAVACI) : N.Y.
KARŞI TARAF (DAVALI) : Hasımsız
1. Taraflar arasındaki “kayyım atanması” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda, Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın usulden reddine ilişkin karar talepte bulunan tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı talepte bulunan tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Talepte Bulunan İstemi:
4. Talepte bulunan dilekçesinde; Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/273 E. sayılı dosyasında davacı olduğunu, mahkemece 06.05.2014 tarihli duruşmanın bir nolu ara kararında kooperatife kayyım tayini için talepte bulunmak üzere yetki ve süre verildiğini ileri sürerek Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/273 E. sayılı dosyasında davalı S.S. T. Konut ve Arsa Yapı Kooperatifi’ne yönetim kurulu yerine temsil etmek üzere kayyım tayin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
5. Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.12.2014 tarihli ve 2014/915 E., 2014/846 K. sayılı kararı ile; talepte bulunanın S.S. T. Konut ve Arsa Yapı Kooperatifi’ne yönetim kurulu yerine temsil etmek üzere kayyum tayin edilmesi istemiyle hasımsız olarak talepte bulunduğu, kooperatife kayyım atanması istemine ilişkin bu talebin, kooperatif tüzel kişiliğine husumet yöneltilerek hasımlı olarak yapılmasının zorunlu olduğu, kooperatife kayyım atanması isteminde kooperatifin taraf olarak gösterilmesi gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 114. maddesi uyarınca talebin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
6. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde talepte bulunan temyiz isteminde bulunmuştur.
7. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 02.04.2018 tarihli ve 2016/1393 E., 2018/2530 K. sayılı kararı ile;
“… Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 124/4 maddesi uyarınca dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa hakim karşı tarafın rızasına gerek olmadan taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Somut olayda kooperatifin taraf olarak davaya katılarak yargılamaya devam edilmesinde usul ekonomisi de gözönünde bulundurulduğunda kanuni bir engel yoktur. Bu durumda davacıya kooperatifi davada davalı olarak gösterip tebligatlar yapılıp yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın hasımsız olduğu gerekçesi ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir,…” gerekçesiyle karar oy çokluğu ile bozulmuştur.
Direnme Kararı:
8. Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli ve 2018/277 E., 2019/27 K. sayılı kararı ile; talepte bulunanın dilekçesinde tarafların kimler olduğunu belirtmekle yükümlü olduğu, talebin talep dilekçesinde gösterilen taraflar arasında devam edeceği, ancak talepte bulunduktan sonra talep dilekçesinde gösterilen taraflarda değişiklik yapılması ihtiyacının ortaya çıkabileceği, ancak somut olayda talebin hasımsız olarak istendiği, Özel Dairenin bozma kararında ise kooperatifin taraf olarak katılarak yargılamaya devam edilmesinde usul ekonomisi de göz önünde bulundurulduğunda kanuni bir engel olmadığı belirtilerek kooperatifin taraf olarak gösterilip yargılamaya devam olunması gerektiği vurgulanmış ise de, eldeki talebin çekişmesiz olarak yapıldığı, talebin gerçek hasma yönlendirilmesinin, istemin niteliğini değiştireceği ve dosyayı çekişmeli yargı işi hâline getireceği, talebin yapıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat uyarınca çekişmesiz yargı işini çekişmeli yargı işine dönüştürmeyi mümkün kılan bir düzenleme bulunmadığı, HMK’nın 124. maddesinin davada taraf olarak gösterilen kişinin değiştirilmesini mümkün kılan bir düzenleme olduğu, ancak somut olayda yanlış veya eksik gösterilmiş bir taraf bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
9. Direnme kararı süresi içinde talepte bulunan tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
10. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, kooperatife kayyım atanması talebine ilişkin istemin hasımsız olarak yapılması karşısında, HMK’nın 124. maddesi uyarınca kooperatifin taraf olarak dâhil edilerek yargılamaya devam edilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
11. Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenleme ve kavramların incelenmesinde yarar vardır.
12. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafta iradi değişiklik” başlıklı 124. maddesi;
“(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” şeklinde düzenlenmiştir.
13. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi, belirli hâllerde iradî taraf değişikliğine olanak veren bir düzenleme getirmiştir. Bu düzenlemeye göre bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür (HMK m. 124/1). Ancak yasa koyucu bu konuda yasalarda yer alan özel hükümleri saklı tutarak (HMK m. 124/2) hâkimin izni ile taraf değişikliği yapılabilecek hâllere de yer vermiştir. Maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği gibi, tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması durumunda da hâkimin izniyle taraf değişikliği yapılabilecektir (HMK m. 124/3,4).
14. İradî taraf değişikliğine ilişkin hükme istinaden gerek davacı gerekse davalı tarafta, iradî taraf değişikliği yapılması mümkündür. İradî taraf değişikliği yapılmasının amacı, gereksiz yere dava açılmasını önlemek ve taraf değişikliği yapılmasından önceki yargılama sonuçlarından yararlanılmasını sağlamak suretiyle usul ekonomisini gerçekleştirmektir (Korkmaz, Hülya, Taş: Medenî Usul Hukukunda İradi Taraf Değişikliği, Ankara 2014, s. 169-170). Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2021 tarihli, 2017/(6)8-1845 E., 2021/1320 K. sayılı kararında da aynı tespitlere yer verilmiştir.
15. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/273 E. sayılı dosyasında, talepte bulunan tarafından S.S. T. Konut ve Arsa Yapı Kooperatifi aleyhine, adına tahsisi gereken taşınmazın başkasına tahsis edildiği iddiasıyla, oluşturulan muarazanın giderilmesi talep edilmiş, mahkemece 06.05.2014 tarihli ara karar ile davacıya (talepte bulunana) davalı kooperatife kayyım tayini için dava açmak üzere yetki ve süre verilmiştir.
16. Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/273 E. sayılı dosyasında, davacıya verilen yetki üzerine talepte bulunan tarafından eldeki dosyada kooperatife kayyım tayini için hasımsız olarak talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır.
17. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi uyarınca iradî taraf değişikliği yapılabilmesi mümkün ise de, hasımsız olarak açılan davada HMK’nın 124. uygulanarak davaya taraf eklenmesi mümkün değildir. Anılan madde, davada taraf olarak gösterilen kişinin değiştirilmesi imkânı vermekte olup, somut olayda eksik veya yanlış gösterilen taraf bulunmamaktadır. Tarafın hiç gösterilmediği bir davada HMK’nın 124. maddesi yoluyla davaya taraf eklenmesi mümkün değildir.
18. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, her ne kadar kooperatife kayyım atanması talebine ilişkin eldeki dava hasımsız olarak açılmış ise de, mahkemece HMK’nın 124. maddesi uyarınca kooperatif davaya dâhil edilerek yargılamaya devam edilebileceği, direnme kararının Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle bozulması gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise de, bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
19. Diğer taraftan gerekçeli karar başlığında, dava tarihi 22.05.2014 olduğu hâlde 12.12.2014 olarak gösterilmesine ilişkin yanlışlık, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
20. Hâl böyle olunca, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup direnme kararının açıklanan gerekçelerle onanması gerekir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Talepte bulunanın temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda bulunan 17 üyenin 16'sı ONAMA, 1'i ise BOZMA yönünde oy kullanmışlardır.
TARAFIN HİÇ GÖSTERİLMEDİĞİ BİR DAVADA HMK 124. MADDESİ YOLUYLA DAVAYA TARAF EKLENMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2019/(23)6-538
KARAR NO : 2022/421
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2019
NUMARASI : 2018/277 - 2019/27
TALEPTE BULUNAN (DAVACI) : N.Y.
KARŞI TARAF (DAVALI) : Hasımsız
1. Taraflar arasındaki “kayyım atanması” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda, Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın usulden reddine ilişkin karar talepte bulunan tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı talepte bulunan tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Talepte Bulunan İstemi:
4. Talepte bulunan dilekçesinde; Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/273 E. sayılı dosyasında davacı olduğunu, mahkemece 06.05.2014 tarihli duruşmanın bir nolu ara kararında kooperatife kayyım tayini için talepte bulunmak üzere yetki ve süre verildiğini ileri sürerek Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/273 E. sayılı dosyasında davalı S.S. T. Konut ve Arsa Yapı Kooperatifi’ne yönetim kurulu yerine temsil etmek üzere kayyım tayin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
5. Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.12.2014 tarihli ve 2014/915 E., 2014/846 K. sayılı kararı ile; talepte bulunanın S.S. T. Konut ve Arsa Yapı Kooperatifi’ne yönetim kurulu yerine temsil etmek üzere kayyum tayin edilmesi istemiyle hasımsız olarak talepte bulunduğu, kooperatife kayyım atanması istemine ilişkin bu talebin, kooperatif tüzel kişiliğine husumet yöneltilerek hasımlı olarak yapılmasının zorunlu olduğu, kooperatife kayyım atanması isteminde kooperatifin taraf olarak gösterilmesi gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 114. maddesi uyarınca talebin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
6. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde talepte bulunan temyiz isteminde bulunmuştur.
7. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 02.04.2018 tarihli ve 2016/1393 E., 2018/2530 K. sayılı kararı ile;
“… Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 124/4 maddesi uyarınca dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa hakim karşı tarafın rızasına gerek olmadan taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Somut olayda kooperatifin taraf olarak davaya katılarak yargılamaya devam edilmesinde usul ekonomisi de gözönünde bulundurulduğunda kanuni bir engel yoktur. Bu durumda davacıya kooperatifi davada davalı olarak gösterip tebligatlar yapılıp yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın hasımsız olduğu gerekçesi ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir,…” gerekçesiyle karar oy çokluğu ile bozulmuştur.
Direnme Kararı:
8. Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli ve 2018/277 E., 2019/27 K. sayılı kararı ile; talepte bulunanın dilekçesinde tarafların kimler olduğunu belirtmekle yükümlü olduğu, talebin talep dilekçesinde gösterilen taraflar arasında devam edeceği, ancak talepte bulunduktan sonra talep dilekçesinde gösterilen taraflarda değişiklik yapılması ihtiyacının ortaya çıkabileceği, ancak somut olayda talebin hasımsız olarak istendiği, Özel Dairenin bozma kararında ise kooperatifin taraf olarak katılarak yargılamaya devam edilmesinde usul ekonomisi de göz önünde bulundurulduğunda kanuni bir engel olmadığı belirtilerek kooperatifin taraf olarak gösterilip yargılamaya devam olunması gerektiği vurgulanmış ise de, eldeki talebin çekişmesiz olarak yapıldığı, talebin gerçek hasma yönlendirilmesinin, istemin niteliğini değiştireceği ve dosyayı çekişmeli yargı işi hâline getireceği, talebin yapıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat uyarınca çekişmesiz yargı işini çekişmeli yargı işine dönüştürmeyi mümkün kılan bir düzenleme bulunmadığı, HMK’nın 124. maddesinin davada taraf olarak gösterilen kişinin değiştirilmesini mümkün kılan bir düzenleme olduğu, ancak somut olayda yanlış veya eksik gösterilmiş bir taraf bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
9. Direnme kararı süresi içinde talepte bulunan tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
10. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, kooperatife kayyım atanması talebine ilişkin istemin hasımsız olarak yapılması karşısında, HMK’nın 124. maddesi uyarınca kooperatifin taraf olarak dâhil edilerek yargılamaya devam edilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
11. Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenleme ve kavramların incelenmesinde yarar vardır.
12. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafta iradi değişiklik” başlıklı 124. maddesi;
“(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” şeklinde düzenlenmiştir.
13. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi, belirli hâllerde iradî taraf değişikliğine olanak veren bir düzenleme getirmiştir. Bu düzenlemeye göre bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür (HMK m. 124/1). Ancak yasa koyucu bu konuda yasalarda yer alan özel hükümleri saklı tutarak (HMK m. 124/2) hâkimin izni ile taraf değişikliği yapılabilecek hâllere de yer vermiştir. Maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği gibi, tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması durumunda da hâkimin izniyle taraf değişikliği yapılabilecektir (HMK m. 124/3,4).
14. İradî taraf değişikliğine ilişkin hükme istinaden gerek davacı gerekse davalı tarafta, iradî taraf değişikliği yapılması mümkündür. İradî taraf değişikliği yapılmasının amacı, gereksiz yere dava açılmasını önlemek ve taraf değişikliği yapılmasından önceki yargılama sonuçlarından yararlanılmasını sağlamak suretiyle usul ekonomisini gerçekleştirmektir (Korkmaz, Hülya, Taş: Medenî Usul Hukukunda İradi Taraf Değişikliği, Ankara 2014, s. 169-170). Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2021 tarihli, 2017/(6)8-1845 E., 2021/1320 K. sayılı kararında da aynı tespitlere yer verilmiştir.
15. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/273 E. sayılı dosyasında, talepte bulunan tarafından S.S. T. Konut ve Arsa Yapı Kooperatifi aleyhine, adına tahsisi gereken taşınmazın başkasına tahsis edildiği iddiasıyla, oluşturulan muarazanın giderilmesi talep edilmiş, mahkemece 06.05.2014 tarihli ara karar ile davacıya (talepte bulunana) davalı kooperatife kayyım tayini için dava açmak üzere yetki ve süre verilmiştir.
16. Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/273 E. sayılı dosyasında, davacıya verilen yetki üzerine talepte bulunan tarafından eldeki dosyada kooperatife kayyım tayini için hasımsız olarak talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır.
17. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi uyarınca iradî taraf değişikliği yapılabilmesi mümkün ise de, hasımsız olarak açılan davada HMK’nın 124. uygulanarak davaya taraf eklenmesi mümkün değildir. Anılan madde, davada taraf olarak gösterilen kişinin değiştirilmesi imkânı vermekte olup, somut olayda eksik veya yanlış gösterilen taraf bulunmamaktadır. Tarafın hiç gösterilmediği bir davada HMK’nın 124. maddesi yoluyla davaya taraf eklenmesi mümkün değildir.
18. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, her ne kadar kooperatife kayyım atanması talebine ilişkin eldeki dava hasımsız olarak açılmış ise de, mahkemece HMK’nın 124. maddesi uyarınca kooperatif davaya dâhil edilerek yargılamaya devam edilebileceği, direnme kararının Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle bozulması gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise de, bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
19. Diğer taraftan gerekçeli karar başlığında, dava tarihi 22.05.2014 olduğu hâlde 12.12.2014 olarak gösterilmesine ilişkin yanlışlık, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
20. Hâl böyle olunca, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup direnme kararının açıklanan gerekçelerle onanması gerekir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Talepte bulunanın temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda bulunan 17 üyenin 16'sı ONAMA, 1'i ise BOZMA yönünde oy kullanmışlardır.